İsyana Yönlendiren Mantıksızlık: TANRISAL DENEME/CEZALANDIRMA
| Araştırma ve yazı: |
|
722'ye göre makrokozmos bir saldırı sonucu meydana gelmiştir. (Detaylı bilgi edinmek için 722 SİSTEMİ YARATILIŞ TEOLOJİSİ (BÖLÜNEN EVREN) makalesine başvurabilirsiniz.)
Bu nedenle Tanrı makrokozmosta mutlak hakim değildir; pozitivite, ya da negativiteyi seçmek insanın özgür iradesine bağlıdır.
Bu gerçek Kuran'da yer almaktadır.
İnsân 3: “Şüphesiz biz ona doğru yolu gösterdik; artık o isterse şükreden olur, isterse nankör.”
Kehf 29: “De ki: Hak Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.”
Bakara 256: “Dinde zorlama yoktur. Kim ki azgın küstahı inkar edip ALLAH'ı onaylarsa, kopmaz ve sağlam bir bağa yapışmıştır.”
Tanrınin insanları bir otomat gibi yönetemediğinin en büyük kanıtı Şeytan'ın (sona erdirilemez kötülüğün/düşmanın) makrokozmik varlığı, yani Dünya üzerinden silinemeyen kötülük ve acıdır. Kötülüklerin, felaketlerin ve acının kol gezdiği bir ortamda her şeyin iyilikle dolu bir tanrının kontrolunda olduğu düşüncesi bütünü ile anlamsızdır; dahası, Tanrıyı aşağılayıcıdır.
Bu noktada Bülent Kısa'nın sözlerine başvuralım.
Tanrı şeytanı (kötülüğü, acıyı);
-
engellemiyorsa en iyi,
-
engelleyemiyorsa en güçlü,
-
engelleyebilecekken seçenek olarak engellemiyorsa en adil
olamaz.
Ortadaki açmaz "Tanrının insanları acı ile denediği ve/veya eğittiği" düşüncesi ile aşılmaya çalışılır.
Oysa insan aklının kavrayamayacağı kadar iyi olan bir gerçeğin, kendi arzusuna göre yarattığı bir varlığı acı ve sorunlarla sınaması;
-
ya yaratımın baştan hatalı olduğunu,
-
ya yaratıcının sonucu öngöremediğini,
-
ya da insanı başta mükemmel şekilde yaratmadığı için acı yoluyla geliştirmeye çalıştığını ortaya çıkarır.
Tanrı müdahil olacağı zaman gücünü "denemek ve acı çektirerek ders vermek" değil, kişiyi o kötü huydan kurtarmaya kullanır.
Tanrı yardımımıza koşmak için (beyin dalga boyumuzun onunla senkronize olması için) bizden kendisine doğru bir adım, negativiteye son verme girişimi beklemekte; bizlerle böyle bütünleşebilmektedir.
Bu düşünce de Kuran'da yer bulmaktadır.
Bakara Suresi 186 “Kullarım sana beni sorduklarında (onlara söyle): Ben gerçekten yakınım. (Ama) Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm.”
Buhârî, Tevhid 50 “Kulum bana bir karış yaklaşırsa, Ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaşırsa, Ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, Ben ona koşarak varırım.”
Risale-i Nur: “Sen yürümeye başla ki, Cenâb-ı Hak sana ‘atla’ desin”.
Ancak şurası önemlidir.
Tanrı ona fark etmeden sırtımız dönük durduğumuz halde engin iyiliği (karşılıksız vericiliği) ile KİMİ ZAMAN (722'ye göre önemli kriz anlarında) bize erişmektedir.
Bu konu hakkında bilgi edinmek için ŞEYTAN'IN HAKİMİYETİNE KARŞI İLAHİ ÇABA: Objective Reduction Ve Tanrısal Eşik makalesine başvurabilirsiniz.
|