PEBH
15 - Ofis Hareketleri - Lavaboya Kaçış (Visapaharana Murti)
<< Önceki Bölüm
|
Sonraki Bölüm >>
İlk bölümden okumaya başlayın
|
Tüm bölümler
Araştırma ve yazı: |
|
Poza (asanaya) geçmeden önce biraz Şiva hakkında konuşmak istiyorum; çünkü iş yerimizde bunaldığımızda lavaboya giderek uygulayacağımız çok kolay ve çok rahatlatıcı hareket Şiva'nın kutsal pozlarından biri.
Şaivizmda (Şiva tapımında) Şiva'nın murti adı verilen yirmi sekiz pozu (duruşu) vardır. Bu pozlar "beş katlı yaratılış süreci" olarak tanımlanan ve Sadakhya olarak bilinen bir süreçte oluşturulur. Söz konusu durum "yaratılış esnasında forma bürünme süreci" olarak da ifade edilmektedir. Yaratılış süreci olarak adlandırılan proses ise evrenin meydana gelmesinde yaşanan bölümler/safhalardır. Bu bölümde tanıtacağım Visapaharanamurti, anılan murtilerden biridir.
Visapaharanamurti, makrokozmosun büyük bir tehlikeyi Şiva'nın özverisi ile nasıl atlattığı hakkındadır. Evreni yok edecek zehri, kendisi yutarak varoluşu kurtarmış, böylece Vishapaharana olmuştur. En detaylı şekilde Vishnu Purana'da anlatılan bu mit Hinduizmde "Okyanusun Çalkalanması" (Süt Okyanusunun çalkalanması, Churning of Ocean, Sagara Manthana) ismi ile tanınır.
Mite göre devalar (tanrılar) bir bilgenin kendilerini laneti sonucu kozmik okyanusun derinliklerinde bulunan ölümsüzlük iksiri amritaya ulaşamaz olurlar. Oysa varlıklarını (güçlerini) onun sayesinde sürdürmektedirler.
[Bu anlatım, aynı şekilde Yunan mitolojisinde de izlenebilir: Evrenin liderliğini Titan adlı ırka savaş açıp onları yenerek ele geçiren ve her şeyi bölerek evreni yeniden biçimlendiren, kendileri de böylece lider olan Zeus ve soyunun gücünün kaynağı da böyle bir unsurdur ve ambrosia olarak geçer.
Vikipedi: "Ambrosia, Yunan mitolojisine göre kimi zaman Tanrıların yiyeceği, kimi zaman içeceği ve genel olarak "sonsuz hayat" veren bir madde.
]
Oysa çıkan bir savaşta devalar yenilir, asuralar (şeytanlar) üç dünyanın kontrolünü ele geçirirler. Vişnu devreye girer, yok olmamak için devalara asuraların okyanusu ortaklaşa çalkalamalarını ve paylaşmalarını önerir. Diğer yandan nektarı bir kez elde etmeleri sonrasında ona tek başına sahip olmaları yönünde devreye gireceğini söyler.
Anlaşma oluşunca karıştırma çubuğu olarak yılan Vasuki kullanılır. Vasuki, Şiva'nın tüm betimlemelerinde, boynunda yer alan tanrı-yılandır.
[Yılan, anaerkil okültizmde yok edilmiş şifa veren ilahtır. Bu söylem aslında Titanlar zamanı olarak bilinen evrenin ejder adlı pozitif canlılarına gönderme yapar. Yahveh, Tevrat (Eski Ahit) boyunca yılan ile kavga (savaş) halindedir. Şeytan'ı İncil'de (Yeni Ahit'te) "Eski Yılan" olarak tanıtır. Midraşlarda yılanı yendiği ve bacaklarını keserek yerde sürünmeye mahkum ettiğini anlatır.
Buna karşın Musa, Yahudi adlı mevsimlik işçileri kutsal topraklara götürmek vaadi ile Mısır'dan çıkarıp ölümüne dek (tam 40 yıl) çölde topraksız olarak sürünmelerine neden olduğunda (bu topraklarda savaş hala sürmektedir) çıkan salgını Yahveh'ten değil, yılan ilah Neşhutan'dan yardım isteyerek geçirebilir. (Bu bilgiler Tevrat'tan alıntıdır.) Günümüzde eczacılık ve tıp ambleminin ikisinde de yılan bulunması anlamlıdır. Kuran-ı Kerim'de yılan aleyhine tek bir ayet yoktur.
]
Vişnu, devalara yılanın başından ve asuralara kuyruğu çekmelerini tavsiye eder, ancak bunu uğursuz olarak algılayan asuralar reddederler. Bazı gelişmeler sonrasında ortaya bir zehir çıkar. İşte bu anda hem tanrılar, hem şeytanlar Şiva'dan yardım isterler, Şiva olaya müdahil olur, zehri yutar. Ama karısı Parvati, Şiva'nın boğazını sıkar ve zehrin vücuduna yayılmasını önler; ancak evren kurtulsa da, Şiva'nın gırtlağında kalan zehir boğazına mavi renk verir.
Zehir Şiva'nın boğazını maviye çevirdiği için Nilaka??ha "mavi boğazlı" (Neelakantha Sanskritçe neela "mavi boğazlı olan"; kantha "boğaz") ve zehri boğazında tuttuğu için Vişakantha "boynunda zehir tutan" adlarını alır.
Visapahara?a Murti, işte bu süreçte Şiva'nın aldığı pozdur.
Poza geçelim.
<< Önceki Bölüm
|
Sonraki Bölüm >>
İlk bölümden okumaya başlayın
|
Tüm bölümler
|