Araştırma ve yazı:

Yılanlar yılan oynatıcının kavalının sesi ile dans etmemektedirler… çünkü yılanlar sağırdırlar!

Ancak onlar hala da duyarlar! Çünkü yılanlar titreşimleri hissederler.

İşin ilginci ise şudur: İnsanlar da titreşimlerle duyarlar!

Konuyu açalım.

İnsanlarda orta kulakta çekiç, örs ve üzengi adlı parçalar vardır. Bizim duymamızı bu parçalar sağlasalar da onlar aslında bildik biçimdeki ses dalgalarını (örneğin müziği) değil, titreşimleri algılarlar.

Çekiç, kulak zarına bağlıdır ve ses titreşimlerini alır, örse iletir. Örs, çekiçten gelen titreşimleri üzengiye aktarır. Üzengi, titreşimleri iç kulaktaki sıvıya iletir. Bu sıvı, tüy hücrelerini uyarır. Tüy hücreleri ses titreşimlerini elektrik sinyallerine (aksiyon potansiyeline) çevirir ve beyne iletir.

Beyin titreşimleri YORUMLAR. Biz de sesleri duyar, müziği dinleriz.

Yılanların ise dış kulakları yoktur; başlarının yanlarında küçük delikler bulunur. Ayrıca orta kulakları ve kulak zarları da yoktur, ancak iç kulakları vardır.

Orta kulakları olmasa da, bu yapıya benzer bir konumda Kolumella kemiği vardır. Bu kemik havadaki; çene kemikleri ise yerdeki ses titreşimlerini bizlerin (ve tüm memelilerin) çekiç, örs ve üzengisi gibi iç kulağa iletir. İç kulak titreşimleri elektrik sinyallerine (aksiyon potansiyeline) dönüştürür ve beyne iletir.

Kısaca yılanlar kulak yapıları nedeni ile farklı ortamlardaki (örneğin yerdeki/topraktaki) titreşimleri (özellikle düşük frekanslı titreşimleri) insanlardan çok daha etkin şekilde algılasalar da, havada yayılan titreşimleri (sesleri) insanlar gibi duyamazlar.

Bu yüzden yılan oynatıcılarının flüt sesine göre yılanları "oynattıkları" inancı yanlıştır.

Yılanların hareketlerinin -sözde danslarının- nedeni yılan oynatıcının yaptıkları hareketleri birer tehdit olarak algılamaları ve tehdit ederek savunma tepkisi tepki vermeleridir. Bir yılan oynatıcısını izlerseniz onların sürekli flütlerini salladıklarını görürsünüz. Yılanlar flütün sertçe sallanmasından korktukları için kimi hareketleri yapmaktadırlar. Yani eğer yılan oynatıcısı flütü çalmadan sallasa da yılanlar aynı şekilde davranacaktır.

Ancak yılanların beden dilleri öylesine zariftir ki, korku içindeki kobranın tedirginlikle yaptığı hareketler bile insanlarca dans olarak görülecek zarafettedir.

Bu gösterilerden yılanların ne kadar barışsever olduklarını anlayabiliriz:
- Kavalın hareketlerinden korktukları halde SALDIRMAZLAR, dans sanılan beden hareketleri ile sadece uyarmakla yetinirler.
- Kimi zaman flütün sallanmasını bile tehdit olarak görmezler. Bu yüzden yılan oynatıcıları çokluk yılanları en başta sertçe dürtmek zorunda kalırlar.

Yılan oynatma gösterilerinde kullanılan yılanlar doğal çevrelerinden koparılmış tutsak hayvanlar oldukları için (bazı yılan oynatıcıları hayvanların ağzını dikmeye varan ölçüde önlemler(!) almaktadırlar) Hindistan'da 1972 yılında yılan oynatmak yasaklanmıştır. Hayvan hakları savunucuları bazı bölgelerde devam eden bu eylemlerin sonunu tamamen getirmeye çalışmaktadırlar.

Yılanların gerçek dansı ise çiftleşme süreçlerinde ortaya çıkar.