YANIT
Yazıda
“Bu konum çok ilginç bir konumdur; çünkü yapmanız gerekenler, yani üstlenmekte olmanız gereken kimlik, genelde kimseye önerilmeyen bir kişiliktir” sözleri ile bir anlamda sizi rahatsız eden konuda öncel uyarı yapılmakta.
Sözlerimizin kabullenilmesi zor olma nedeni ise Koç N.Node’undaki kişileri gerektiği yere çekme gayretidir… ki, bu konumda söz konusu eylemi (olması gerekli yere ilerlemeyi) yapmak biraz zorudur; çünkü yazıda değinildiği gibi hedef kimlik genelde onaylanmaz bir modeli işaret etmektedir.
Farklı bir şekilde şöyle anlatayım: Kuzey node’ları zaten kolayca üstlenilecek kimlikler, ilerlenecek yerler değildirler. Koç node’undaki kişiler için bu durum daha zordur çünkü geçmişten getirdikleri olağan ilerleme isteksizliklerini destekleyecek sosyal destekçi bir kalıp vardır. Node’ların hedefi ise daima orta noktaya ilerletmektir; çünkü güney nodu geçmiş yaşamda “fazlaca kalınmış”, bu yaşamda da sürerse -tek bir tarafta yığılma yapacağı için- dengesizlik yaratacak bir konumdur. Bulunulan nokta pozitif olsa bile tek yanda olduğu için, denge kurulması adına görece olumsuz bir mevkiye yönelinmesi kaçınılmazdır.
“En Kötü” olan tek tarafta olmaktır ve bu “tek taraf” son derece olumlu bir yer de olabilir. Aşırı olan her şey (aşk, anne/çocuk sevgisi, dindarlık, vatanperverlik vb.) zarar verir ve nodların bize öğrettiği ders budur. Sizi bu mesajı yazmaya, bu soruyu sormaya yönelten duygu anlattıklarımın bir kanıtı olabilir.
Sözün özü, yazıdaki zorlayıcılık Koç'a özgü bu tehlikeden Koç node’ları korumaktır.
“Astrolojinin anaerkiden ayrıldığı yerler var mı?” sorusunun yanıtı ise büyük bir “evet”dir. Astroloji, yaygın şekli ile tıpkı Tarot gibi bütünü ile ataerkildir. Örneğin dünyamıza hayat veren Güneş astrolojide sadece erkekleri, geceleri (karanlıkta) çıkan ve gizemli denilen Ay kadınları sembolize eder. Yaşamı var eden bir gücün bir cinsin tekeline verilmesi -bu cins kadın olsa bile- ürkütücü bir hatadır. Diğer yandan burç polaritesinde pozitif niteliklerin “erkeksi”, negatif niteliklerin “kadınsı” olarak yorumlanması gerçekten acınacak bir durumdur. Erkekleri “aktif, dışa dönük, yaratıcı, yürekli” sınıfa (pozitif polaritye); kadınları “sessiz, utangaç, içe kapalı, pasif” sınıfa (negatif polaritye) sokmak, art niyet ya da “korkulan odağı sınırlama” çabasından başka nasıl açıklanır anlamak zor.
Ayrıca gelecek aylarda sitemizde yayınlanacak olan ve feministik içeriği bulunan- Dark Moon Lilith noktası tamamen Yahudi ezoterizmi (yani Tevrat) kaynaklıdır. Tevrat ise tanrısal bir kelam değildir, Kuran gibi vahiy ile yazılmamıştır. Traji-komik olan ise Lilith’i kendini “feminist” olarak niteleyen astrologların bile Tevrat’ta yazdığı şekli ile -anlatılanların gerçekliğinden en küçük kuşku duymadan- aynen kabullenmeleridir. Yani erkek astrologları geçin, feminist astrologların "bile" Lilith’in -kimse kusura bakasın biraz kaba olacak ama- "haham palavrası" kimliğini 1/1 benimsendikten sonra bu gülünç kimlik üzerine -o kimliği aklamak adına- feminist yorumlar yapmaları gerçekten üzücüdür.
(Astroloji eğitimimizde ise temelde geleneksel bigileri aktarmak kadar, kendi görüşümüz olan düşüncelere az da olsa yer verilmektedir.)