Bu sayfanın izleyicilerinin bildikleri gibi astrolojik konulara farklı (anaerkil) bir bakış açım var. BU yüzden benim Finger of God (FoG) yorumum, nette bulabileceğiniz diğer yorumlara benzer olmayabilir. (Netteki yorumlardan habersizim, bunu da ekleyeyim; belki de benim yorumlarla benzerdirler.)

Harita, “konumlarla” yorumlanır. Konumlar; planetlerin birbirleri ile yaptıkları açılar, düştükleri evler ve burçlar benzeri şeylerdir. Söz konusu açılardan (aspektlerden) bazıları kimi zaman bir topluluk, ya da bir yapı (bir motif?) meydana getirirler ve bazı adlar alırlar. FoG bu oluşumlardan biridir.

FoG, bir planete iki ayrı planetin 180 derece (opposition) adı verilen açıyı yapmasıdır. Opposition, bir zıtlık konumu içerdiği için konumdaki planetler yumuşak etkilere sahip tipte olsalar da onların olumsuz yönlerini ortaya çıkartır. Örneğin Venüs, anaerkide yaratıcı ana tanrıçanın planeti olsa da (zaten anlamı güzellik, uyum, aşk, dostluk gibi kavramlardır) oposizyon aldığında tembellik, yüzeysellik, kendine hayranlık benzeri nitelikler var eder. Bu yüzden opozisyon sert planetler arasındaysa etki daha da zarar verici olabilir.

FoG’da ise bir planet iki kez, iki ayrı planetten opozisyon almıştır.

Bu yapı, görsel olarak bir parmağa benzetilir. İki opozisyon alan planet zirve, ya da parmağın ucu olarak kabul edilirse, sanki göksel (tanrısal) bir parmak iki opozisyonu olan planeti göstermektedir. Bu durum paranormal bir üst otoritenin (tanrının?) insanı uyarması olarak görülebilir. Ancak bana göre bu parmak (opozisyonlardan meydana geldiği için) iyiliksever bir yaratıcının parmağı değil, olsa-olsa kötücül bir gücün parmağıdır. Zaten FoG’ın bir diğer adı da Yod’dır ve Y harfi Yahveh’in adının ilk harfidir. Bildiğimiz gibi hazret parmak-marmak sallamayı pek sever. Zaten palmistry’de işaret parmağı ona aittir. Bu yüzden konuşurken, özellikle de tartışma anında işaret parmağını sallayarak konuşmak belayı davet anlamına gelecek olabilir.

Sorunuzun kaynağı olan yanıtımda yorumladığım haritada FoG çift tarafıdır. Yani haritanın birbirine 180 derece açı yapan iki planetinde iki farklı FoG vardır. Daha yalın şekilde anlatayım: Birbirine oposizyon yapan iki planetin her ikisnde de FoG vardır; yani her iki planet de FoG'lıdır. Bu konum haliyle kişiyi zorlayıcı bir etki yaratacak olabilir.

Sözü edilen haritada iki FoG’ın zirvesindeki (parmağın ucundaki) iki planet göklerin en sert iki planeti olan Satürn ve Mars’tır. Üstelik Satürn’e oposizyon yapan iki planet Mars ve Pluto (Pluto da sert etkili bir planettir); Mars’a opozisyon yapan iki planet Satürn ve Venüs’tür. Bir diğer deyişle çift taraflı FoG, Venüs’u saymazsak göklerin en sert etkili üç planeti arasındadır.

İlginç bir durum bu… İlk gençlik yıllarından beri astrolojik harita çıkartan yaşlı biri olarak bu yaşıma dek (anımsadığım kadarı ile) bu konumu ilk kez söz edilen haritada gördüğümü de söyleyeyim. Ancak can sıkıcı sözlerimden sonra şu bilgileri de eklemek isterim: Ünlü anaerkil yaklaşımlı astrologların bir sözü vardır: ”Wise man rules his stars; only fools obeys them.” (Akıllı adam yıldızlarını yönetir, sadece aptallar onlara boyun eğer.) Harita, sadece olasılıkları yansıtan bir “harita”dır. Yani her harita gibi “yol göstermek” amacını güder. Karşınıza alıp manzara seyreder gibi bakarsanız, hiçbir işlevselliği yoktur. Amaç haritaya bakıp, hangi yollardan ilerlemek gerektiğini (hedefe en kısa ve en güvenceli şekilde nasıl ulaşılacağını) anlamaktır; seyretmek değil. Bu yüzden zorlayıcı konumlarla yüzleşmek üzülecek (hatta belki korkacak, ya da tedirgin olacak) bir durum sayılmamalı, bilakis, bir şans olarak görülmelidir; çünkü bunun anlamı sanki bir trafik polisinin yolunuzu kesip “O yola girme, heyelan ya da kaza var; bu yoldan ilerle” demesi manasındadır. O trafik polisi olmasa o yola girilip darbe alınacağı için, söz konusu polis ile karşılaşmak büyük bir şanstır. Ancak tabidir ki bu şansı realize etmek adına polisin gösterdiği yola sapmak da şarttır.

Bir kez daha yinelememe izin verin: Harita, kişinin kim olduğunu DEĞİL; nasıl davranırsa iyi, nasıl davranırsa kötü sonuçlar yaşayacağını gösteren bir bilgi bankasıdır. Ataerkil görüş ise bu bilgilendiriciyi sert ve dediğim dedik bir kahin görünümüne sokmuş, (tıpkı majiye yapıldığı gibi) insanlar üzerinde korku yaratmış, böylece haritadan yararlanma şansını neredeyse sıfıra indirmiştir.

Peki astrolojik harita çıkartmak ne derece doğrudur?

Bu sorunun yanıtı tabi ki kişiye özeldir ve herkes rahat bırakılırsa kendine neyin iyi geleceğini sezecek yetenekte doğmuştur.

Ancak kişisel görüşüm sorulursa bence pek doğru değildir; çünkü haritada olumlu olduğu kadar, olumsuz bir dolu nitelik (ki, bunlar hala da uyarı sayılabilir) de vardır. Bunun yerine harita-marita çıkartmadan kendini rahat, olabildiğinde pozitif bakışlı ve keyifli bir beyin süredurumda tutmayı hedefleyen; her şeyin daima iyi yönlerini bulup çıkartan kişiler, kaderlerini (hatta karakterlerini) -kehanetlere, haritalara gerek olmaksızın- şahane biçimlere sokabilirler.

Gelecek de, geçmiş de “şu an”da zaten vardır. (Konu hakkında bilgi almak için Zamanın İçindeki Her An Şimdiden Vardır adlı yazımı okuyabilirler.) Bakış açısı ile (haritaya gerek olmadan) en güzel istasyonlara (bu yapı üzerindeki paralel evrenlere) atlamak mümkündür. Bu -kabul edilmesi kolay olmayan, yepyeni ortaya çıkmış gerçek- Einstein'ın Özel Görelilik kanunu ve kuantum mekaniği ile keşfedilmiştir.

Siteden (gelirimizde önemli bir gedik açmayı göze alarak) astroloji eğitimini bu yüzden kaldırdık; yerine işi -adamın içine sıkıntı vermemeye çalışarak- kuantum mekaniği temelli maji öğretmeye döktük. Kuantum mekaniğini kavrayan ve kendine özel çalımlarla özgün bir metoda evirip beynine perkiten herkes zaten majisyendir. Majisyen, kuantum uzayındaki dalga fonsksiyonu olarak adlandırılan yapıyı dilediği gibi büken kişidir. Şimdi siz söyleyin: Böyle bir şans varsa, haritaya bakıp kederlenmeye ya da gerginleşmeye gerek var mı? ;-)

Benden ve bizim "acımasız zaptiye memuru" ya da "aşırı gayretkeş anti-virüs programı" baş editörümüz Mali’den teşekkür etme inceliğiniz yüzünden teşekkürler... Güzel şeyleri duymak bize heyecan ve şevk veriyor.