YANIT
Kısaca "insanların ortak rahatlarını her nasıl sağlıyorsa öyledir" şeklinde genel bir yanıt vereyim sonra yine anaerki bazlı hipotetik düşüncelere geçeyim:
Anaerkiye göre ideal toplum
"Kadının -kadınsı denen nitelikler doğrultusunda- yönlendirici olduğu bir toplumdur".
Bu düşüncenin nedenselliği ise "Sen çok yönettin, şimdi sıra benim" benzeri bir düşüncede değil; kadınların öncel evrenden "iz"leri daha fazla taşıdıkları temelindedir. Söz konusu iz ise "x kromozomu" olarak görülmektedir.
(Öncel Mutluluk Evreni konusunda bilgi sahibi olmak için tıklayın!)
Anaerkil ezoterizme göre erkekler gerçekte (orijinal yapıda, ilk başta) kadınlara benzerlerdi; çünkü kadınlar ile erkeker tek bir bedendeydi. Androgynous adlı bu varlık ise XX kromozomu taşımaktaydı. Sonradan Y kromozomu eklendi ve böylece dişi ve erkek (evrenle birlikte) bölündü.
(Androgynous Miti konusunda bilgi sahibi olmak için tıklayın!)
BU mitolojik ve ezoterik düşünce doğru mudur bilinmez; ancak ataerkil dinlerin "Havva, Adem'in kaburgasından yaratıldı" söylemi kadının xx, erkeğin xy taşıdığı bilim alanında ortaya çıktığından beri anlamını önemli ölçüde yitirmiştir; çünkü erkekten "türetilen kadın"ın xy, orijinal kopya olduğu öne sürülen canlılının (erkeğin) "yy" taşıması gerekeceği ortadadır.
Y kromozomu ise hayli "kritik" özellikler taşıyan bir yapıdadır:
- X kromozomunda 3500 ila 6000 arasında gen vardır; y kromozomunda ise 30! Eşdeyişle kadınlar, erkeklere oranla daha fazla genetik bilgi taşırlar.
- Zeka geriliklerinin bir kısmının y kromozomu bozukluklarından gelmektedir..
- İnsandaki 40 bin genden 24 bini zihinsel gelişim ile ilgilidir. Bu zeka genlerinden y kromozomu üzerinde 0 tane vardır.
- Ölümcül hastalıklarda savaşta y kromozomunun katkısı yoktur; x ise çok aktiftir.
Bu liste uzatılabiir.
Celera Genomics Gen araştırmaları Şirketi başkanı Craig Venter ise şöyle demektedir: “Y kromozomu gelişmemiş bir gendir!"
Madem ki erkekegemen kültür erkeklerin iradesiyle gelişmektedir; sosyo-kültürel, hatta sosyo-politik normların gerisinde "eşliği bozan bir ünite", bir “outsider”ın, bir çeşit “farklı şey” sayılabilecek y kromozomunun, yönlendirmesi olduğu öne sürülebilir. Bu yüzden dünya ve evreni -öncel evren benzeri bir yere çevirmek adına- yapılması gereken x kromozomunu baskın hale getirmektir.
Söz konusu ülkü ise çok akıldışı değildir; çünkü zaten y kromozomu giderek küçülmektedir.
Whitehead Enstitüsü'nden Moleküler Biyolog David Page (Y kromozomunun genetik kodunu çözen bilim adamı)
Y kromozomunun geçen 300 milyon yıl içerisinde esas büyüklüğünün 3'te 1'ine kadar küçüldü. Yani y kromozomu, büyüklüğünün 3'te 2'sini ve kendini yenileme yetisini kaybetmiş durumda. Kromozomun üzerindeki pek çok gen ise artık aktif değil.
Bu bilgilerden sonra ideal toplumun nasıl olması gerektiğini adeptlereden çok kadınlara sormak daha akılcı olacak gibi! :)