YANIT
Yanıtım, "Sorular Ana Sayfa"nın üstünde yer alan “Önemli Ayrıntılar” bölümünde yer aldığı gibi sadece kendi görüşümüzü yansıtmaktadır ve mutlak gerçek olduğu şeklinde bir iddiamız yoktur.
Anaerkil ezoterizmde bireyin erginlik sonrasında ailesi ile birlikte yaşaması önerilmez.
[Genç ve aile arasındaki kuşak farkından kaynaklanan deneyim/hayata bakış farklılıkları gencin ilerleme ateşini/gücünü engelleyici olabilir. Yaşam -yani “hayatı iyisi ile, kötüsü ile yaşamak”- kutsaldır ve “doğru yaşamak” en kolay deneme-yanılma metodu ile öğrenilir. Zaten genelde “güvence arayışı” onaylanan bir kavram değildir. Güvenceye bağlanmak yerine “sağduyu ve sakinlik içinde, dikkatli şekilde ilerlemek” önerilir. Bu görüş geleneksel görüşe ters yönlü olduğu için anaerkil ezoterizm -içinde saf kötülüğü besleyen- satanik tradisyonlar ile eş görülmüş ve lanetlenmiştir. (Kendilerini “kötü” olarak lanse etseler de, aslında sadece yasaksız yaşamaya odaklı satanik coven’ları tenzih ederim.)]
Ancak bu görüşler aile ile bağları bütünü ile koparmak gerekliliği şeklinde yorumlanmamalıdır; aile aslında -arada sevgi bağı olsa da, olmasa da- birey ile yoğun bir quantum entanglement (kuantum dolanıklığı) kurmuş kişiler topluluğu şeklinde görülebilir. Pop kültürde pek sevilen “ben fena aşık oldum, artık dolanığım, ayrılamıyorum işte” kolaycılığı ile lanse edilen dolanıklığın asıl aranması gerekli ortam ailedir.
“Kan bağı” şeklinde yorumlanan gerçeğin gerisinde -büyük olasılıkla "birlikte yaşama" sürecinde kurulmakta olan- kuantum dolanıklığı bulunmaktadır. “Birlikte yaşama” nitelemesi "DNA bağlantısı olan kişilerin ortak yaşam koşulları içinde, çok yakın ilişkide, uzun yıllar var olması” manasında kullanılmıştır. Görüldüğü gibi “aile” denen kurumda dolanıklığı yaratacak birden fazla argüman bulunmaktadır.
Dolanık elektronlardan birinin spin’i etkilendiğinde -aralarında milyonlarca ışık yılı uzaklık olsa da- diğer elektronun spin’i de etkilenmektedir ve bu mucizenin nedenselliği çözülememektedir. Bu yüzden aralarında dolanıklık olan aile bireylerin birinin olumlu ya da olumsuz açıdan etkilenmesi, diğer bireyleri de paralel şekilde etkileyecektir. Yaşam içinde sıklıkla izlenen, ama nedeni açıklanamadığı için akıl dışı yorumlar getirilen “ailelerin yazgı ortaklığı”, “annelerin kaderinin kızlara, babalarınınki oğullara benzemesi”, “babalar koruk yiyince oğulların dişleri kamaşması”, “lanetli aileler”, “ailedeki öjeni (iyi doğum)” benzeri durumlar bu şekilde kolayca açıklanabilir.
Dolanıklıklığın mantığı gereği aile bireyleri ile (özellikle de anne ve baba ile) pozitif temelli ilişkiler kurmanın, onları beslemenin ve onlar için daha iyi koşullar var etmeye çalışmanın olumlu geri yansımalar yaratacağını (yani “bahtı açacağını”, bereket yaratacağını); arada "adavet" bulunmasının ise negatif enerjiyi celp edeceğini varsaymak zor değildir.
(Kişisel görüşüm dolanıklığın aile ile sınırlı kalmadığı; yakın arkadaşlar, iş arkadaşları, işverenler, müşteriler benzeri süreğen yaşamsal kontakların oluşturulduğu diğer kişiler ile kurulduğu yönündedir. "İyilik yapınca iyilik bulunduğu" ve "denize iyilik atılınca balık yemese de tanrı göreceği için geri dönüşü olacağı" içerikli özlü sözlerin nedenselliğini entanglement gerçeğinde aramak hatalı olmayacaktır.)