YANIT
Aynı rakamları, hatta aynı saatlerde gören kişilerle sıklıkla karşılaşırım. Bizim çevreden bir arkadaşın da başında bu “durum”, kaç kez ben tanık oldum bazı olaylara. Ancak eğer gizemli denilebilecek bir açıklaması varsa haberdar değilim; gizem, sanılanın aksine bizleri fazla ilgilendiren bir alan değildir. Her gizemin -sadece bu evrende var olduğu için bile- aslında son derece akılcı ve bilimsel bir açıklaması olduğuna kaniyiz.
Gizemli olaylar ile karşılaştıklarına inanan insanlar -bize göre- bu durumu bizzat kendileri, “inanç” denen “beynin full time çalıştığı yegane süredurum”u tetikleyerek yapmaktadırlar. Yani yaşanan gelişme, kendi beyin güçleri ile yaratılmaktadır. Söz konusu olayları bazı kişilerin istedikleri saatte (dakikasına varana dek) uyanabilmelerine paralel görebilirsiniz.
Maji zaten sadece bu durum; yani süperpozisyonu canının istediği gibi realize etme, dalga fonksiyonunu amaç doğrultusunda çöktürme becerisidir. Kimi “komşudaki dilber benim olsun” diye maji yapar ve bir diğerinin var olma hakkına müdahalede bulunduğu için ters olaylar envoke eder. Kimi, majiyi beynini pozitif enerji ile kontak için kullanır; bereket musluğunu açmak için majiye pek de gerek olmadığını anlar. Kimi ise majikal gücünün bilincinde değildir; bu gücü fark etmeden sabahları çalar saatsiz uyanmak, ya da aynı rakamları sürekli izlemek biçiminde kullanır. Son seçenekteki kişiler “rakam görme çalışması” adı verilebilecek bir çalışma yapmamışlardır; ama sahip oldukları inanç ve kişisel yetenek yüzünden maji kendi kendine “çalışmıştır”.
Başka yanıtlarımda da yazdım: Gizem, bu konulara hevesli insanların arzularını okşayan bir durumdur. Yani maji ile genelde gizem ortamından hoşlanan kişiler ilgilenir. Oysa bu durum büyük bir hatayı koynunda gizler; çünkü maji gizemli değildir, genelde ataerkiller tarafından gizemli gösterilir (gizli amaç ise kendilerini “bilir”, diğerlerini “bilmez” kılarak üstünlük elde etmek olabilir). Yani gizeme meraklı oldukları için majiyi seçen insanlar aslında pek de doğru yerde değillerdir.
Video: Bizler, ana haber bültenlerinin bile ilk 10 dakikasını izler sonra müziğe geçeriz. Değil mi ki mental çöküşler, kendine acımalar, insanları ürkütecek laflar etmeler içeren videoları izlemek… Bize göre büyük hatadır bunlar; çünkü her algı bir süperpozisyon realize eder.
Şimdi izninizle biraz realiteden, yani gerçek majiden konuşalım.
“Mesajlara yanit vermek ve egitimleri devam ettirmenin basli baslina çok vaktinizi aldigini düşündüğümden” sözünüz ile “bilmem kaç zikirli çalışmalar”dan alacağınız pozitif enerjiyi kazandınız, yani kendinize minik bir bereket ve rızk çalışması yaptınız.
Aslında kişinin “altına Ferrraileri çekecek”, “komşudaki dilberden iyisini adamın koynuna verecek” şeyler şans/rızk/bereket çalışması ile DEĞİL, karşısındakini düşünmek, onunla empati yapabilmek, gönül almak, hatır sormak benzeri davranışlarla ifa edilir! Ne Ferrari, ne de ne de güzel kadınları özlemekte bir hata vardır. Hata, bunları elde etme yolu bilinmediği için yanlış yunluş işlere bulaşmak (bkz. Sorcerer’s Apprnetice), her şeyi eline yüzüne bulaştırınca da Ferrari ve güzel kadın isteklerini kötülemektir. Evrenin dinamiğini anlamaktır hüner; bu da güzel şeyleri, lüksü istemek… ama bunu elde etmenin GERÇEK yöntemini -pozitif biri olmayı- çözmüş olmakla ilgilidir.
Diğer yandan Ferrari ve güzel hanımlarla olunca mutlu olma garantisi hiç mi hiç yoktur; çünkü mutluluğu şartlar değil, BEYİNDEKİ POZİTİF VİBRASYON yaratır. Bu yüzden -bize göre- Ferrari ya da seksi hanım adına maji yapmak sağ kulağı sol eldeki oklava ile kaşımaya benzer ve asıl hedef olan mutluluğun bulunduğu alanı (sağ kulağı sağ elle kaşıyıvermeyi) ıskalamaktadır sürekli.
Pozitif enerjili adam belki lüks araçta gezmez, her gecesini farklı modellerle geçirmez. Oysa o sevdiği kadın (ya da kadınlar) ile çok mutlu bir hayatta, kendi aracı (hatta belki bisikleti) ile, kazasız belasız şekilde, güzel manzaralı yollarda, süreğen şekilde ilerleyen ve de “ille de Ferrari ve komşudaki kız” inadındaki adamın düşlerini süsleyen mutluluk içindedir. (Örneklemelerde eril sözcükler kullanma nedenim kadınların zaten genelde “doğru” [hayr, bereket, denge verecek] denecek isteklerinin olduğuna inanmamızdır.)
Sözün özü, hedef oku -nereyi gösteriyor olursa olsun- enerji momentumu (spin’i diyelim mi?) aslında daima ve sadece “mutluluk, keyif, şenlik, dinginlik” şeklinde özetlenebilecek bir komboya çevrilidir. Bu komboyu vereceği düşünülen şartlar ise maji ile elde edilir; ama adept majisyen majiyi şartları değil, o komboyu yaratacak beyin vibrasyonunu (pozitif enerji) elde etmek için kullanır. Zaten adept denen kişiler bu kafa yapısına ulaşabildikleri için gerçek anlamı ile majikal güce sahip olmuşlardır.
Doğa denen sistemde insanî kavramlar bazında “adalet” olarak isimlendirilen mucize bir sistem vardır. Oysa aslında söz edilen mucize, sistemin gizli kerametinden değil, her şeyin bir çeşit fizik formülü temel ve dakikliğinde işlemesine bağlıdır. Bu yüzden kimse doğayı aldatamaz… Hata yapan en uygun zaman gelince en akıl almaz biçimde “cezalandırılmaz”, yaptığının yansımasını yaşar… Tabii doğru davranan da.