YANIT
Önce üç inancımızdan söz edeyim:
Herkes dilediği metotta çalışma hakkına sahiptir ve bu seçim tartışılamaz.
İnsanlar rahat bırakılırlarsa kendilerine neyin iyi geleceğini bulabilecek kapasitededirler.
Olumsuz birçok ortam pozitif beyin elektriği ile pozitive edilebilir.
Şimdi yanıtıma geçeyim:
-
Evren ötesini kaskatı on parçaya (sefiraya) bölen,
-
dişi ve erkeği -dişinin aleyhine olacak şekilde- sınırlayan,
-
yaratıcıyı madde ortamından uzak bir lider gibi gören ve gösteren.1
-
bazı objelerin imajine edilmesi ile diğer alemde (Sefiroth'un katlarında) ilerleneceği düşüncesini empoze eden,
-
elinde kılıçla ritüel açtıran,
-
saygı duyduğunu iddia ettiği bir tanrıyı en -söz ağır kaçacak ama- “kadın düşürmek, adam lanetlemek” benzeri “pespaye işler” için kullanmakta sakınca görmeyen,
-
çağırılan varlıkları “icbar ederek”, zorlayarak, tehdit ederek, hapsederek, acı çektirerek çalıştırma mantığı üzerine kurulu olan,
-
bu yaklaşımı yüzünden korunmak adına koruyucu çemberler olmadan çalışma yapılmayan
bir öğretiye sempati duymamız hayli zor.
Kabala Tevrat’tan kaynaklanmıştır; bunun kanıtı tüm çalışmaların baş kimliğinin Yahveh olmasıdır. Bizlere göre (ki, bu konuda kanıt olarak gösterilebilecek argümanlar boldur) Tevrat’ta tek tanrı olarak lanse edilen Yahveh, Müslümanlık tanrısı Allah ile ilgisiz bir güçtür; bölen enerjinin bizzat kendisidir. Evreni yaratma sürecinde bölmekten başka bir eylemde bulunmadığı Tevrat’ın Yaratılış bölümü, 1. baptan okunabilir.
Savaşçı bir tanrı olduğu Tevrat’ta onaylanır.
Çıkış 15:3 “Savaş eridir Yahweh, Adı Yahweh’dir."
İşaya 42:13 “Yiğit gibi çıkagelecek Yahweh, Savaşçı gibi gayrete gelecek. Bağırıp savaş çığlığı atacak, Düşmanlarına üstünlüğünü gösterecek."
Adlarından olan Yahweh Sabaoth “orduların efendisi” anlamına gelir. Zaten Tevrat’ın ana teması Yahveh’in kendine karşı gelenleri nasıl yok ettiği üzerine kuruludur.
Özetle; böylesi bir varlığın öğretisinden yola çıkarak var edilen sistemler ile sulh ve salah bulmak fazlası ile zordur.
Zaten bir ezoterik sistem, içeriğinde lanetleme çalışmalarına yer veriyorsa, bunun için usuller, metotlar yaratıyorsa, sakınılması ve uzak durulması gerekli bir ortamdır.
Bunların ötesinde “her öğretinin aslı Kabaladır” inancını yaymak adına kendi 10 sefiralik sistemlerini 7 çakra temelli Hinduizme “yerleştirmeleri” hayli garip sonuçlara yol açmıştır. Böylece Geburah ve Hesed kendilerine omuzlarda, Hod ve Netzach belde yer bulmuşlar; ama Binah ve Hokmah ise havada kalmışlardır. Üstelik bu yerleştirmelerde bilgelik olduğu iddia edilir ve detaylı açıklamalar bile yapılır.
Aynı yaklaşım Tarot kartlarına da sokulmuştur ve ne yazık ki günümüzde kullanılan Tarot bu Kabalistik Tarot’tur. Birbiri ile ilgisiz kavramlar -değim yerinde ise- “ite dürte” majör arkana’ya yerleştirilmiş, ortada kalan kartların ise “patikalarda” yer alması gerektiği savunulmuştur.
Aynı zorlama astrolojik planetlerin sefiralara yerleştirilmesinde görülür. Verdiğimiz majikal eğitimde detaylı açıkladığımız gibi, birbiri ile ilgisiz kavramları içeren planetler ve sefiralar eşleştirilmiştir.
Tüm bu anlattıklarımın gerisinde bence Yahweh'in ana söylemi bulunmaktadır: “Öne geçeceğim; böylece en büyük, en güçlü olacağım ve hükmedeceğim” şeklinde özetlenecek olan ataerkil bakış açısıdır bu.
Özetle, Kabala bizim dünyamızda “sakınılması gerekli” bir sistemdir; çünkü bize göre negatif içerik, sadece negatif enerji yaratır. Bizde ise bu ölçüde negativiteyi nötralize edecek düzeyde pozitif enerji yoktur. Sıradan adamlarız.
Ancak bu metot ile çalışanlara yönelik hiçbir olumsuz tavrımız olamaz; bilakis, seçme özgürlüğünün ve farklılığın savunucularıyız. Yardım talebi olursa desteğimiz, dostluğumuz, eliminiz her zaman açıktır; eleştiriler/düşünceler/kanılar unutulur, kol kola girilir. Düşüncelerin farklı olması dostluğa engelse "dostluk" ve "yoldaşlık" (okült ortamda olma yakınlığı) adlı kavramın içeriği anlaşılmamış demektir. Söz edilen görüş genel anlamda benimsenebildiğinde düşmanlık yok olacak, geriye sadece farklılıklar kalacaktır... ki bu durum bir zenginliktir.
DİPNOTLAR:
[1] Bizim inancımızda yaratıcı, evrenin her noktasındadır ve onunla kontak ritüellere değil, sadece kişisel inanca bağlıdır.