722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

EZOTERİZM

SORULAR ANA SAYFA | Maji | Astroloji | Fal / Tarot | Kuantum | Ezoterizm | Müslümanlık | Pozitif/Negatif Enerji | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi
İlişkiler | Özel İlişkiler | İş Hayatı | Janus

TÜM EZOTERİZM SORULARI
24 Aralık 2018
Ruh esi gerçekten var midir?

Iyi aksamlar Janus. Ruh esini kimler bulabilir? Çagirirsam gelir mi bana? :)

YANIT

Ruh eşi diye bir şey yoktur… o eş değil, diğer yarımızdır.
Çağırsanız gelmez… buluşma yeri sadece cennettir.

Hayır, delirmedim (ya da hala bunamadım). Biraz sabırlı olun, anlatmaya başlıyorum.

Anaerkil ezoterizm yaratılış teorisine göre her şeyin tam ve bu yüzden mutluluk içinde olduğu öncel bir evren vardır. Bu evren Yunan mitleri dışında (onlardan çok daha büyük başarı ile) Kuran’da cennet olarak betimlenir.

Örneğin Mutaffifin suresi bu ortamı en güzel anlatan bölümlerden biridir.

22. Şüphesiz iyi kimseler, Naîm cennetindedirler.
23. Koltuklar üzerinde, (etrafı) seyrederler.
24. Onların yüzlerinde, nimetlerin sevincini görürsün.
25. Onlara, mühürlü (el değmemiş) saf bir içecekten içirilir.
26. Onun (içiminin) sonu bir misktir (ağızda misk gibi koku bırakır). İşte yarışanlar, bunun için yarışsınlar.
27. O içeceğin katkısı tesnimdir.
28. Bir pınar ki, Allah'a yakın olanlar ondan içerler.

Öncel evren kesin şekilde bilinemeyen bir neden yüzünden (bizlere -öncel evrenin bilinçli bir yaratıcı ile ilgili olduğuna inananlara- göre saldırıya uğradığı, bilim ortamına -öncel evrenin bilinçli bir tanrı ile ilgisi olmadığına inananlara- göre fiziksel bir neden yüzünden) ortadan ikiye bölünür. Makrokozmos (madde evreni) böyle oluşur.

Öncel evrenin insanı dişi ve erkek bütünlüğündeki androgynous’tur. Öncel evren ikiye bölününce o da -dişi ve erkek olarak- bölünür, makrokozmosa çekilir.

Bu düşünce Müslümanlıkta insanın cennetten kovulması olarak anlatılır. Adem ve Havva önce bütündür, Havva’nın Adem’den ayrılması anlatımı, androgynous’un bölünmesi ile aynı inanışa gönderme yapmaktadır. Ancak cennetin değil, androgynous’un bölünüp cennetten ayrılması (kovulması) teması öncel evrenin (cennetin) aslında bölünmediğini, sadece bir parçasının koptuğunu, ya da sadece insan için koptuğunu düşündürmektedir.

Ancak evren ortadan ikiye bölünmüş olsa da, bir parçası kopsa da insan için sonuç değişmez; çünkü bu düşüncelerden yola çıkılarak insanın diğer yarısı ile (yani kopma ile yitirdiği parçasına) sadece cennete yeniden girmekle (öncel evren ile paralel frekansa girip senkronize olmakla) buluşabileceği ortadadır.

Diğer yarıyı bulmak adına;

  • dinsel literatüre göre
    “İyi bir insan olup cennete yeniden girmek”,
  • anaerkil ezoterizme göre
    “bölünmüş parçaları birleştirip öncel evreni var etmek”,
  • fizik açıdan bakılırsa
    “Big Bang öncesindeki (bilim adamlarına göre entropinin sıfırlandığı) frekans ile senkronize olacak beyin elektriğini yaratmak”
ruh eşini bulmanın yegane şartıdır.

Senkronizasyonun yolu ise nedensellikten yoksun kural ve buyruklara uymakla (yaşamaktan imtina edip kanatlı melek olmaya debelenmek ve stres içinde yaşamakla) ilgisizidir. İyilik; insanların en akıl almaz zevkleri (ki, bu zevklerin birazcığı orgazm anında, zıtlıkların makro ortamında birleşme anında, ucundan kıyısından yaşanmaktadır) bulma ortamıdır. Bulmanın yöntemi ise orgazmlarla beli boşaltmak ya da vajina doldurmaktan değil, beyni güzel düşüncelerle doldurmaktan geçer. Beyinde güzel düşünceler (rahat, dengeli, pozitif bir elektrik) yoksa, baştan ayağa “ayaklı dinsel kural kitabı” olunsa, ya da cennetteki hurilere/gılmanlara benzer kimliklerle orgazm cennetlerinde yaşansa dahi beyindeki senkronizasyon (birleştirme) tesis edilememiş demektir.

İçsel birleştirme beyinde ise, dışsal birleştirme mutlak olarak diğerlerini celp ederek gerçekleştirilir. Bu kez da hedef çevrede sempati yaratacak (çekecek, birleştirecek) huy ile diğer kişileri celp edebilmedir.

Karşı tarafı celp edecek karakter sağlamanın yolu erdemlerden geçer. Erdemler, farklı bir boyuttaki durağan bir bahçeye kanatlı bakıcı atanmak amacı ile var edilememişlerdir. Erdemlerin her biri (anlayıştan, özveriye, efendilikten, sabra, ağırbaşlılıktan, hoşgörüye) aslında DİĞER CANLILAR üzerinde sempati yaratmak/sevilmek (çekicilik, çekmek, cezbetmek, yani BİRLEŞTİRMEK) ortamını yaratan kalıplardır.

İnsanların geneli kendine iyi gelecek olanı, onda hoş duygular yaratacak, İÇİNDEKİ KORKUYU GİDECEREK erkek ve kadını deşifre etme yeteneği taşırlar. Dik, ters, somurtuk, hırs küpü, nalet kimliklerle aralarına mesafe koymayıp onların karşısında el pençe divan duranlar, aslında o tiplerin büyümek için yırtınan embriyolarıdır.

Kendini gerçekten sevdirebilen kişi aslında diğer insanları celp ederek varlığını onlarla birleştirmiştir, cennet ile yaşarken senkronizasyon içine girmiştir. Ölüm sonrasında çekileceği muhteşem tatil beldesinde ruh eşinin kendini beklediğini görecektir. Bu bir ödül değil, fizik bir mekanizmadır.

İşte bu gerçekler nedeni ile yaşarken ruh eşi aramak taktik hatası yapmaktır. Ruh eşini arayan uyanıklık edip, pozitif bir karakter yaratarak çok kişiyi çekmeye bakmalıdır.

Nasıl? Siz ezoterizme, yaratılış mitine, öncel evrene-mevrene inanmıyorsunuz ve “Ne uğraşacam bu işlerle?” mi diyorsunuz?

Olabilir…

Ama bence siz yine de ruh eşini değil, çok kişiyi çekecek güzel/sıcak/keyifli bir karakter yaratmayı arayın. Böylece ruh eşini olmasa bile ideal eşi bulmak adına kaynak kitleyi geniş tutmuş, en iyisini seçmek adına işi garantiye almış olursunuz. ;-)


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Makaleler    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -