YANIT
Web-sitemizde hayli kapsamlı bir Tarot bölümü vardı; ancak bunu iptal ederek yerine astrolojiyi koyduk. Kararımızın nedenlerini açıklarsam sorunuzu da yanıtlamış olacağım.
Kuantum mekaniğinin gelişmesi ile gerçeğin kişisel ölçümle var olduğu ortaya çıktı. Bunun anlamı şuydu: İnsanlar (ölçmek/bakmak olarak adlandırılsa da aslında), beyin enerjileri ile içinde yaşadıkları evreni yaratmaktaydılar. Beyin enerjisini oluşturan bakış açısı, bakış açısını yaratan da inançtı. Yani neye inanıyorsanız öyle bakıyor, onu yaratıyor, orada yaşıyordunuz.
Evrenini an bazında yaratan sıradan insana karşın bu beceriye çok daha yoğun olarak sahip olan veya becerisini eğitimle güçlendiren bir kişi (kahin) acaba geleceği görüyor muydu, yoksa yazıyor mu? Yani eğer gerçek "inanç" ile yaratılabiliyorsa, falcının sözlerine büyük bir güçle inanmak, ya da falcının kendi sözlerine büyük bir güçle inanması, gerçeği yaratıyor olabilirdi.
Diğer yandan araştırmalarımız sonucu Tarot’un orijinalinin erkekegemen okültistlerce tamamen bozulduğu gerçeğine yıllar önce ulaşmıştık. Orijinal Tarot -bizce kasten- bozularak bu günkü haline getirilmişti. Onlarca hata ve çelişki vardı zaten içerikte. (Bu noktalar detaylı biçimde Tarot sitemizde yer almaktaydı.)
Söz konusu iki gerçeğin yönlendirmesi ile Tarot ile aramıza mesafe koyduk, yerine astroloji sayfası açtık. Astrolojiyi tam bir kehanet sanatı olarak görmemekteyiz; çünkü astroloğun elinde somut -bilimselliğe dayalı- veriler bulunmaktadır. Yani astroloji "bilimsel verilerden kehanette bulunma ilmi"dir; bilime hayli teğet geçen, bir ilimdir.
Bir süre sonra ise fal ile geleceği yazmanın mümkün olmasının o kadar da kötü bir şey olmayabileceği düşüncesine vardık. Tıpkı maji gibi, kaderde iyi şeyler yaratılabilirdi fal ile. Yani fal, eğer pozitif bir bakış açısı ile gerçekleştirilirse olumlu bir eyleme dönüşebilirdi.
Ancak düşüncemiz değişse de hala elimizdeki kartlara güvenimiz yoktu. Kartlardaki mantalite ile "iyi şeyler görmek" hayli zordu. En azınan nice "iyi şey" kart hataları yüzünden olumsuz algılanmaktaydı.
Biz de çözüm olarak yeni kartlar yaratmaya karar verdik!
Şimdi böylesi bir çalışma içindeyiz: Anaerkil temelli, özünü doğadan, doğallıktan, orijinal yaratılıştan alan, gerçeklerin “üstünlük taslamak” amacıya çarpıtılmadığı, hayatın temelde "günahla dolu kötü bir yer" ve de "kadının ikinci sınıf cins" olarak görülmediği bir deste hazırlama aşamasındayız.
Üzerinde en hoş resimlerin olduğu destelerin bile mantığı bozulmuşken, destelere bir dolu uydurma kavram sokulmuş, bir dolu öncel kavram çıkartılmışken, size bir deste önermem tamamen olanaksız. Bütün bu bilgiler bazında söyleyebileceğim bizim kartlarımızın yapılmasını beklemeniz.
