722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

FAL, TAROT, KEHANET

SORULAR ANA SAYFA | Maji | Astroloji | Fal / Tarot | Kuantum | Ezoterizm | Müslümanlık | Pozitif/Negatif Enerji | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi
İlişkiler | Özel İlişkiler | İş Hayatı | Janus

TÜM FAL, TAROT, KEHANET SORULARI
29 Kasım 2019
ben küçük yaşlarımdan beri açıklayamadığım bazı şeyler yaşıyorum. Olacak olayları önceden hissetmek gibi...

Sevgili janus merhaba,
Öncelikle sitenizi bir süredir inceliyorum. Bende yaşadıklarımdan dolayı sizi buldum.
Size sorum şu: ben küçük yaşlarımdan beri açıklayamadığım bazı şeyler yaşıyorum. Olacak olayları önceden hissetmek gibi... size örnek vermem gerekirse küçüklüğümde yakın bir akrabamız benim çocukluğumun geçeceği eve çok yakın bir yerde oturuyordu ve biz daha o bölgede oturmuyorduk üstelik taşınmamız 1 sene sonra olacaktı. Ancak ben o mahalleye her gittiğimde alacağımız evin sokağına girer ve hep aynı yere yönelirdim. Ayaklarım geleceği nasıl bilebilirdi? Buna benzer çok şey yaşadım. Aynı zamanda gittiğim mekanlarda garip elektrikler oluyor ve kendimi bayılacak gibi hissediyorum. O mekanı terk edene kadar bu durum değişmiyor. Aynı durum insanlar içinde geçerli üstelik bunu sadece ben değil karşıdaki kişilerde hissediyor. Yine örmek vermem gerekirse bir gün birisiyle karşılaştım ve o kadar pozitif bir enerji hissettim ki ama bunu karşıdaki kişiyle paylaşmadım ve o durdu ve daha önce tanışıp tanımladığımızı sordu sanki çok yakından tanıyorum dedi. Ve son olarak bazen kafamda düşündüğüm şeylerin gerçekleştiğini fark ediyorum. Bunu bilinçsizce yaptığımı fark ettim ve hayatımdaki çoğu şeyin böyle şekillendiğini anladım.

Size sorum şu ben tüm bu olanlardan çok yoruluyorum. Beni rüyalarım dahil olmak üzere rahatsız ediyorlar ve hayatta başıma sürekli aksilik geliyor. Psikolojik sorunlar yaşıyorum. Olacak şeyler olmuyor. En sonunda yaşadığım tüm bu olumsuzları bundan kaynaklandığını fark ettim. Tüm bu olanlardan dolayı yaşayacaklarımdan da korkuyorum. Sizin eğitimlerinizi gördüm tüm bu eğitimleri kendimi korumak için kullanabilir miyim? Yada bana ne önerirsiniz ? Tüm bunları kendi lehime çevirebilir miyim ?

Kusura bakmayın biraz uzun oldu ama cevap verebilirseniz çok sevinirim

YANIT

Mesajınızdaki çelişik görüşler temel inançlarınızın hatalı olduğunun kanıtı bence. Baştan başlayalım: Geleceğin görülmesi -bendeniz dahil- bir çok kişinin karşılaştığı bir durumdur. Bunun nedenleri hakkında FAL ve FALCILAR adlı yazımı okuyabilirsiniz. Ev ile ilgili anınıza böylece yanıt vermiş olduğumu düşünmekteyim. Söz ettiğiniz nitelik aslında çok değerlidir; çünkü gelmekte olan olaylar eğer olumsuz iseler önemli ön-uyarıcılardır. Bu noktada maji devreye girer: Maji ile gelmekte olan olumsuz olaylardan korunma çalışması yapılabilir.

“Buna benzer çok şey yaşadım.”
Söz ettiğiniz olayların yapıları, dinamikleri ve nedensellikleri birbirinden farklı olabilir; olayları tek tek incelemeden yorum yapmam olanaksız.

“Aynı zamanda gittiğim mekanlarda garip elektrikler oluyor ve kendimi bayılacak gibi hissediyorum. O mekanı terk edene kadar bu durum değişmiyor.”
Geleceği gören kişilerin olağandışı şeyler yaşayan insanlar oldukları ataerkinin en büyük palavralarındandır. Psişik yetenekleri olan insanlar ataerkil kültürlerde “uçuk”, pratik yaşama uzak, epey "karışmış", açıklanamayan olaylarla karşılaşan, gizemli kişilerdir. Oysa bu yorum, yoruma inançla oluşan bir komedidir. Hemen örnek: Bizlerin neredeyse tümümüzde -kimimizde zamanla elde ettiğimiz, kimimizde doğuştan var olan- bazı psişik nitelikler var. Hepimiz de, istisnasız, feleğin… hımmm… “kulağına parmak atan” alemci, keyifçi, sıradan adamlarız. Sizin yaşamınızda garip elektriklerin olması büyük olasılıkla bunun olacağına inanmanız yüzündendir. Beyninizin içine girilebilse, oradaki -kortekse ulaşamayan düşük dalga boylu- anımsayamadığınız alanlar incelense, geçmişteki kim bilir hangi martavalın, filmin, kitabın vb. etkisinde kalarak bu sonucu yarattığınız kolayca görülebilir. Böyle saçma sapan şeylere inanmayı sürdürürseniz, korkarımki yaşadığınız olumsuz olaylar artabilir bile. Elektriklenme dediğiniz olayı yeniden yaşadığınızda “Yok lan böyle şey” demeyi başarırsanız, ortalama on-onbeş adet denemeden sonra giderek başarı elde edeceksiniz. Ataerkil yalanlara gülüp geçmek, keyifli yaşamın ilk adımlarındandır.

“Yine örmek vermem gerekirse bir gün birisiyle karşılaştım ve o kadar pozitif bir enerji hissettim ki ama bunu karşıdaki kişiyle paylaşmadım ve o durdu ve daha önce tanışıp tanımladığımızı sordu sanki çok yakından tanıyorum dedi.”
Eğer yaşadığınız durum sizde gerçekten var olan özellikten kaynaklanıyorsa bu olayları sık sık yaşamanız gerekir; çünkü reenkarnasyon teorisinde yeniden bedenlenme, genelde önceki yaşamdaki ortama benzer yerlerde olur. Yani aslında önceden tanıdığımız bir çok insanla yeniden birlikteyizdir. Ayrıca bir de şöyle düşünün: Sosyal yaşamda bir kişinin hiç tanımadığı bir diğerine yaklaşıp “sanki sizi çok yakından tanıyorum” deme cesaretini göstermesi için sizden gelen çok ciddi bir davet olması gerekir. Pek çoğumuz zaman zaman tanıdığımızı düşündüğümüz, ama nerede tanıştığımızı çıkartamadığımız kişilerle karşılaşırız. Ama neredeyse hiç birimiz bu konuda bilgi almak için öncel bir iletişimimizin bulunmadığı birinin yanına gidip “nereden tanışıyoruz?” diye konuşma başlatamayız. Bana sorarsanız beden dili ve bakışlarınızla bu kişiyi önemli şekilde sizinle konuşması için davet etmişsiniz. O da -yine bence- en klasik “sanki sizi önceden tanıyorum” diyaloğuna girmiş. Böyle olaylara prim vermemenizi altını çizerek öğütleyebilir miyim?

“Ve son olarak bazen kafamda düşündüğüm şeylerin gerçekleştiğini fark ediyorum.”
Bu durum da son derece olağan… adına majikal yetenek deniyor. :) Yani dalga fonksiyonunu iradi şekilde çöktürme yeteneğiniz var. Bazı kişilerde oluyor bu. Genelde yaşama bakışınız negatif olduğu için (mesajınızdan bu kolaylıkla anlaşılıyor) canınızı sıkacak şeylerin gerçekliğine inanıp, bunları yaratmaktasınız.

“Bunu bilinçsizce yaptığımı fark ettim ve hayatımdaki çoğu şeyin böyle şekillendiğini anladım.”
Bilinçsizce yaptığınız bir şeyi fark etmeniz olanaksızdır. Yaşamı bu denli ağır düşünceler ve inançlarla kasarsanız yakında hayalet de görmeniz mümkündür diyerek ortamı biraz sululaştırayım.

“Size sorum şu ben tüm bu olanlardan çok yoruluyorum.”
Hadi canım; aslında gizliden gizliye pek de beğeniyorsunuz kendinizi. :)

“Beni rüyalarım dahil olmak üzere rahatsız ediyorlar ve hayatta başıma sürekli aksilik geliyor. Psikolojik sorunlar yaşıyorum.”
Rüyaları gerçek olan (rüyalarında geleceği gören, psişik yeteneği bulunan) kişilerin rahatsızlık yaşamaları, farklı yapıda (karışmış) insanlar sayılmaları, başlarına garipliklerin, aksiliklerin gelmesi ve benzer bilumum iddialar/görüşler tamı-tamına ataerkil palavralar, yani tuzaklardır. Psişik denen beyin nitelikleri diğer bazı niteliklerden farklı değildirler. Kiminde olan -diyelim- bitcoin ile para kazanma yeteneğinden farkları yoktur. Bizler geleneksel okültizmi (ve biraz da psikolojiyi) bu yüzden pek sevmiyoruz; çünkü insanlara gizemdi, cindi, ruh hastalığıydı, depresyondu, tersesyondu benzeri şeylere inandırıp, günlerini dar ediyorlar. Oysa ne gizemli olay var evrende… ne de ruh hastalığı… Gizem sanılan şeyler, geçmişte nedenleri bilinmediği için ürkülen şeylerdir. Kuantum mekaniği ile nedenleri ortaya çıktıkça ve bunların basit olaylar oldukları görüldükçe, insanlar “omuzlarındaki maymun”u yere atacaklardır. Ruh ise hastalanbilecek bir şey değildir. Ruh denilen şey -çağdaş teorilerin giderek ortaya çıkarttığı gibi- bir alandır. (Kuantum mekaniği sonrasında ruh; ruhun, yani iman ortamındaki ruhun, varlığına inanmayan psikoloji tekelinden çıkmakta ve fizikçilerin araştırma alanına girmektir.) EM dalga boyu olan alan nasıl hastalanabilir ki? Beyin adlı organ -tıpkı karaciğer ve böbrekler gibi- hastalanabilir; ama bu durum ruh hastalığı denilen şeylerden farklıdır. Gün boyunca bilinç (kimlik, beyin elektriği), an bazında olumsuz etki aldığında, olumsuz NT ve NM salgılanır. Her beyinde olumlu ve olumsuz birbirinden katrilyarlarca farklı NT-NM çorbaları olur… bunların her birine hastalık der, ad takarsnız, hastalık yaratılmış olur. Hastalık yaratılınca inanç artar, beyinde yeni bir negatif bir alan var edilmiş olur, yaşananlar hastalığa bağlandıkça kökleşen inanç ile alanın dalga boylarının genliği (gücü/kalıcılığı) artar ve kurtuluş zorlaşır. Oysa işin en başında (yani can sıkıntısı yaratan etki ilk hissedildiğinde) -yukarıda dediğim gibi- “Yok lan böyle şey” deyiverip açık havaya, cafe’ye, bara, çayıra, alışverişe, kanka yanına kapağı atan, yani işi başından sıkı tutan, beynini olumluya tetiklemiş olur. Tehlike, önünden onu ıskalar geçer.

Korkarım ki siz durumları biraz köklendirmişsiniz.

“Olacak şeyler olmuyor.”
E, hani “kafanızda düşündüğünüz gerçek oluyor”du? :) Olaya basit bakalım: Eğer düşünceleriniz gerçekleşiyorsa ve bunlar olumsuz iseler, düşüncelerinizin -yukarıda öne sürdüğüm gibi- temelde olumsuz yapıda olduğu ortaya çıkmış demektir.

“Tüm bu olanlardan dolayı yaşayacaklarımdan da korkuyorum.”
Korku, bir numaralı, benzersiz, eşi menendi olmayan bir NE celp edicisidir. Ataerki tüm dünyayı böyle, bu duygu ile oynatır parmağı ucunda. Korkacağınıza basit, gündelik, hafif konulara yönelin ve bunlardan zevk alın. Basit olmak (ucuz, adi, değersiz anlamında değil) en büyük üstünlüklerdendir, hatta bir erdemdir. Basit sözcüğünün çıkış noktası, Müslümanlığa göre Allah’ın en güzel adlarından ya Bâsit’tir. Ataerki, bu -anlamı “genişlet, aç, ferhlat” olan- sözcüğü değersizlik çağrıştıran nüanslar ekleyerek kirletmiş ve kavram ile insanların arasını açmıştır.

"Tüm bunları kendi lehime çevirebilir miyim ?
Tabi ki! Çok da kolayca! Öncelikle “derin” adı verilen saçmalıklara başınızı çevirin, basit olun. Ataerki kadınlarla basit (geniş, açık, rahat, yani doğa ile barışık, yani-yani doğal) oldukları için uğraşır. Kadınlar bilim yetenekleri olmadığı için değil, basit oldukları için erkek bilimde fazla öne çıkamazlar. Eğer kadınsanız, ataerkide küçümsenen ve acıdır, kadınların ürkütüldüğü “kadınca işler”e yakınlaşın. Dans edin, gülün, şarkı söyleyin, güzelleşin, cilve yapın, erkekleri iyi ve çekici varlıklar olarak görün, onlarla (gücünüz varsa birden fazlası ile) yakınlaşın, onları affedin (ama fazla da önemsemeyin ;), güzel yemekler yiyin, arada iki kadeh parlatın, doğaya çıkıp koşun, şık giysiler ve ayakkabılar satın alın, cilt bakımı yapın, saçlarınızı yaptırın (sakın berber lafına kanıp kestirmeyin, kırıkları bile aldırmayın, biz erkeler kırık mırık fark etmeyiz, ne kadar savruluyor ona bakarız)… Eğer bu yollardan geçerek PE celp edebilirseniz, yani yukarıda saydığım şeyleri yapar ve en önemlisi BUNLARDANDAN ZEVK ALABİLİRSENİZ, yardım gelmeye başlayacaktır.

Önerdiğim şeyleri yapmak, önemsizleşmek, değersizleşmek, dangalaklaşmak kesinlikle değildir. Bu keyifli süreç -adı üzerinde- bir "süreç", bir değişim, bir TEMİZLENME safhasıdır. Uzunca bir zaman sürecek ama bir gün bitecek ve kişi daha ağır konuları sırtlamaya hazır hale ANCAK O ZAMAN gelecektir. “Zamanın geldiği” ne zaman anlaşılır biliyor musunuz? “Ya, ben bu hayatta ne kadar rahatım, bi daha asla eskiye dönmem” dendiği zaman. :) Ama “eski” olarak nitelenen zorlu departmanlar da kadınlar için kaçınılmazdır. Zorlukları sırtlamaya hazır kadınlar öncelikle yukarıda saydığım EĞİTİMDEN(!) geçeceklerdir. Bu yüzden kurtuluş adına yük omuzlayacak kadınlar bakımlı, şık, çekici, hatta dozunda seks duygusu uyandıran, ataerkinin küçümsediği ve kadınları ürküttüğü şefkat, anlayış, uyum, besleme, sıcaklık, sempatiklik (çekicilik) benzeri benzersiz niteliklerle de donanmış kraliçeler olacaktır. (O kraliçeleri uzun saçları kadar, güzel ve içten gülümsemelerinden de tanıyabilirsiniz.)

“Sizin eğitimlerinizi gördüm tüm bu eğitimleri kendimi korumak için kullanabilir miyim?”
Ben size asıl eğitimi yukarıdaki paragraf ile verdim. ;)

Majinin ne yapıp ne yapamayacağını bu sayfalar aracılığı ile anlatmaktayım. Bu konuda (yani eğitim alıp almamanız konusunda) yönlendirici olamam. Karar sizindir.

ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -