722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

KUANTUM

SORULAR ANA SAYFA | Maji | Astroloji | Fal / Tarot | Kuantum | Ezoterizm | Müslümanlık | Pozitif/Negatif Enerji | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi
İlişkiler | Özel İlişkiler | İş Hayatı | Janus

TÜM KUANTUM SORULARI
24 Eylül 2018
Simulasyon Teorisi

Merhaba. Evrenin bir simülasyon oldugu ve bizim bir simülasyonda yasiyor olma ihtimalimiz hakkinda düsüncelerinizi merak ediyorum. Yanitlarsaniz sevinirim. Tesekkür ederim.

YANIT

80’li yıllarda Flash Gordon adlı bir film izlemiştim. Çocukluğumda "Baytekin" adı ile yayınlanan bir çizgi romanın Hollywood prodüksiyonuydu. Evrenin hakimi İmparator Ming vezirine “Clythus, sıkıldım!..” dediğinde bir çeşit bilgisayar başında oturan vezir seçtiği bir planete felaketler yollamakta, dünya da deprem ve benzer afetler olarak payını almaktaydı.

Ben bu durumun -filmde izlediğim kadar teatral olmasa da- gerçekten pay içerdiğine inanıyorum. Hepimiz çağdaş kültüre endeksli beyinlerimizle "bir bilgisayar programcısı" olarak yorumlayabileceğimiz bir gücün kuklaları olabiliriz!

Richard Terrile1 bu teoriyi doğrulayıcı olarak bilgisayarlar ve evrenin temel yapısı arasında bir benzerlik görür ve evrenin parçacıklarının (kuantum uzayındaki, madde evrenini oluşturan parçacıkların) bilgisayar ekranlarının pixelleri olduğu düşüncesini ortaya atar. Simms City adlı bilgisayar oyununu teorisine açıklayıcı kanıt olarak sunar. Bu düşünce “Bölünen Öncel Evren” teorisini destekler yapıdadır.

Bölünmüş evren teorisine göre madde evreninden önce var olan mükemmel bir evrenin yaratıcısı (inanca göre bu varlığa tanrı da diyebilirsiniz) öncel evrenin sadece yaratıcısı değil, aynı zamanda kendisidir. Madde evreni -teoriye göre- öncel evrenin bölünmesi ile yaratıldığına göre, madde evreninin bölünmüş parçalarının yaratıcının parçaları olduğu düşünülmektedir. Söz konusu ezoterizm teorisini Müslümanlıkta “Vahdet-i Vücut” şeklinde görmek mümkündür. Yani -kendi parçaları olan- canlı ve cansızların bekası ile kendi öznel varlığı korelasyon içinde olan bir “bilinç” (ya da bilinçler) vardır.

Diğer yanda öncel tamlığı (öncel evreni, cenneti vb.) bölen bir anti güç (anti-frekans) bulunmaktadır.

Bu güç böldüğü parçaları parçalanmış şekilde tutma gücüne bir ölçüde sahiptir.

Bu düşünce Gnostisizmde madde evreninin yaratan Demiurgos olarak görülür. Demiurgos, esma-ül hüsna’nın 12. ismi Halik gibi “Yoktan yaratan” değil; var olanı biçimlendiren bir çeşit mimardır.

Aynı düşünce Müslümanlıkta Şeytan’a zaman verildiği, bu nedenle “aldatabileceği” hakkındaki ciddi uyarılarda izlenir. Hiçbir şey Allah'ın arzuladığı mükemmel mutluluğa endeksli değildir. İnsan aldanabilecek, aldanırsa Allah ile kontağı kopacak, bu yüzden Allah yardıma koşamayacak, vermek istediklerini veremeyecektir.

Buraya dek söz ettiğimiz düşünceler şöyle özetlenebilir: “Anti güç, stringler düzeyinde bölmüştür. Parçalar, bölünmüş halde kalmayı seçme hatasına düşerlerse anti-güç bu parçaları kontrol edebilecek, onları yönetebilecek, onlardan çeşitli farklı oluşumlar var edebilecektir.”2 Bu durumu pixeller ile çeşitli görünümler yaratılarak “oynanan bir oyun”a benzetmek çok da zor değildir.

Peki; ölüm ötesinde bu simülasyondan kurtuluş var mıdır?

Anaerkil ezoterizm, olmadığını, çünkü bölünen cennetin (öncel evrenin) henüz yeniden var edilemediğini, oyunun (buna bir çeşit Matrix diyelim mi?) hala aktif olduğunu, oyunun sürüp sürmeyeceğinin Ahiret gününde ortaya çıkacağı düşüncesini savunur. Reenkarnasyonun var olma nedeni parçaların kalıcı olarak birleşmesi ve oyunun sona erdirilmesidir.

Müslümanlık ise -yine- anaerkil ezoterizme paralel sözler fısıldar; çünkü diğer aleme geçmiş ruhlar -hayırlı denilen yapıda olsalar bile- Ahiret gününe dek cennetteki güzelliklere bakabilecek, ama giremeyeceklerdir (yani pozitif vibrasyonla senkronizasyon içinde olsalar da, henüz evren birleşmediği için cennette bulunamayacaklardır).

Ancak bu konuda ben -kişisel olarak- farklı düşünüyorum. Dayanak noktam ise kuantum fiziği: Bence İngiliz parçacık fizikçisi David Bohm’un Implcate Order, Orch OR modelinin mimarlarından Stuart Hameroff’un Proto-Consciousness ve diğer bir çok bilim adamının farklı adlarla andığı bir yer vardır.

En son sanılan kuantum uzayından DAHA DERİNLERDE bir yer…

Ezoterik açıdan bakınca “bölünmemiş bir ortam”…

Dinsel açıdan bakınca “cennet” denilebilecek bir mekan…

Kimi bilim adamı orasının Platon3 değerleri ile dolu olduğunu, kimi ise “estetik” adlı kavramdan yapılı olduğunu öne sürmektedir.

Ataerkil din adamları -ayetleri canlarının istediği gibi yorumlasalar ve apaçık yazılı sözlerden arzuları yönünde anlamlar çıkartsalar da- mitolojiler dahil4 en gerçekçi şekilde sadece Kuran’da tanımlanan cennet sadece orasıdır.

DİP NOTLAR

[1] Astronom ve Nasada yönetici. Güneş sistemindeki bir çok planetin uydularını keşfetmesi kadar ünlü Hollywood filmlerine verdiği danışmanlık servisi ile tanınmaktadır.

[2] Kanserli hücre.

[3] Kanımca Platon ataerkil bir düşünürdür. Ancak Batılı olan bilim adamlarının bu düşünüre saygı duymaları olağandır.

[4] Örneğin Hesperiderin Elma Bahçesi.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Makaleler    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -