YANIT
[Öncelikle bir açıklama yapayım: Zamanım kısıtlı ve çalışmalarım gerçekten yoğun olduğu için bu sayfaya yollanan her soruya bir makale mantığı ile yanıt veremiyorum. Bu nedenle önceden “Tekrarlayan Rakamlar” hakkında gelen sorular istediğim detayda olmadı. Ancak bir kadim dostum aynı soruyu sorduğunda kadirşinaslık gereği, konuyu ona biraz daha detaylı şekilde yansıttım ve ardından yanıtımı sitede yayınlamanın yerinde olacağına kanaat getirdim. Sözün özü bu yanıt kendisine verilmiş ve şahsının izni ile (samimiyet ve dostluk içeren bölümler çıkartıldıktan sonra) Sorular sayfasına taşınmıştır.]
Konuya biraz farklı bir alandan girmek zorundayız…
Bilinç (ki ona kimlik ve kişilik diyebiliriz), beyin hücreleri olan nöronlardaki elektrik ile oluşmaktadır. Bir
kavramı/inancı/anıyı vb. fazlaca düşündüğünde ise nöronlar arasında “fix” bir alan (bir yapı) meydana gelir; belli bir pattern kapsamında çakmaya başlarlar. Böylece bir “nöral yolak” meydana gelir. (Yolak, "patika" demektir. Bir patikanın yok olması için üzerinden geçilmemesinin gerekmesi benzeri, yolak da onu meydana getiren konu/kavram düşünülmezse dağılır.) Sözü edilen gerçek yüzünden her neyi fazlaca düşünürsen, o kalıcı olur ve basit bir söyleyişle “alışkanlığa” dönüşür. Sürekli aynı konuyu düşünmek de bir alışkanlıktır.
Şimdi farklı bir alana, Einstein’ın Special Relativity Yasasına geçelim: Bu yasaya göre geçmiş ve gelecek “fix” şekilde vardırlar! Yani Zamanın İçindeki Her An Şimdiden Vardır! Bu durum bilim çevrelerinde tenseless block universe şeklinde adlandırılır.
Max Tegmark (Amerikalı Fizikçi ve Kozmolog - MIT)
Geçmiş geride kalmamıştır, gelecek ise meydana gelmiştir. Geçmiş, gelecek ve şu an hep aynı şekilde vardır.
Şaşkınlık verici durumlar bununla da sınırlı değildir. İnsan bilinci bu yapı üzerinde hareket etmektedir.
Fizik dehası Michael Lockwood’a göre ise insan bilinci bu yapı üzerinde hareket etMEMEKtedir… çünkü o bu yapının HER YERİNDEDİR!
Mind, Brain, and the Quantum - Michael Lockwood
Böylece zaman dördüncü boyut olmuştur. İnsan ise bu dört boyutlu uzay-zamanda yayılmış bir solucandır (worm). Zamanın evrensel biçimde ilerlemesi veya akışı diye bir şey yoktur. (In this conception there is no universal march or flow of time.)
Yani zaman oklarının hep ileriye gitmesi ve entropi, sadece makrokozmos (bölünmüş evren) için geçerlidir. Bu nedenle sadece dalga fonksiyonuna geçmek anlamına gelen rüyalarda geçmiş ya da geleceğe yolculuklar mümkün olmaktadır.
Şimdi bu iki teoriyi birleştirelim ve şöyle diyelim: Bazı kişiler -tıpkı falcılar gibi- söz konusu yapıda çok daha etkin biçimde hareket edebilmektedirler. Eğer bu gibi kişilerde bilinç, belli bir sayıyı devamlı göreceği, belirli bir saatte saate bakacağı, belirli bir saatte uyanacağı hakkında bir nöral yolak meydana getirirse, zamana (geleceğe) zaten hakim olan bilinç (worm), bu anlarda kişiyi -saptanan rakamla karşılaşıldığı, saatin belli bir rakamda olduğu, ya da uyanma vaktinin geldiği hakkında- uyarmaktadır.
Söz ettiğimiz gerçek aslında senin gibi rakamlarla karşılaşma yetisine sahip olan (bilinci, gelecekte bir nokta ile kontak oluştuğunda kişiyi uyarmaya programlayabilen) kişiler tarafından son derece yararlı alanlarda -örneğin koruyucu bir uyarı sistemi olarak- kullanılabilir. Bütün mesele (işin zor yanı) nöral yolağı kurabilmek, yani kurabileceğine inanmaktır. “Falanca rakam ile karşılaşacağım” şeklinde bir inanç yaratmak kolaydır; oysa “gelecekte yer alan falanca şey olacağı zaman olmadan önce kendimi uyaracağım” şeklinde inanç yaratmak -ataerki böyle bir şey yapılamayacak olduğuna inandırdığı için- zordur. Halbuki bu iş başarılabilirse kişi kendini bir dolu olumsuz olaydan -önceden uyarıldığında önlem alarak- koruyabilir.
Umarım açıklayıcı olabilmişimdir kadim dostum.