722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

MAJİ

SORULAR ANA SAYFA | Maji | Astroloji | Fal / Tarot | Kuantum | Ezoterizm | Müslümanlık | Pozitif/Negatif Enerji | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi
İlişkiler | Özel İlişkiler | İş Hayatı | Janus

TÜM MAJİ SORULARI
19 Mart 2018
Yüksek zikir, yüksek enerji midir?
Bir zikrin ebced değeri hesaplandığında onu gene kendisi ile çarparak yüksek miktarda enerji elde etmekten bahsediliyor. Örneğin: EL ALİ değeri 110 bunu 110X110=12100 defa zikredersek cümlelerin titreşiminden ötürü açığa ciddi miktarda enerji çıkacağı fakat kafamıza göre yapmamamızı söylüyor; bu kadar ciddi işin sonuçlarının daha ağır olucağından bahsediyor kitap. Sizin bu konuda yorumunuz nedir? mesela istediğin elde edemiyen bir majisyen gerekli uygulamaları yapmasına rağmen bi sonraki aşamada bu kadar ciddi zikir rakamlarının altına girmeli mi?

YANIT
“Falanca işi yaparken çıkan muhteşem enerji” sözlerinde büyük bir etkileyicilik olduğu ortadadır. Bu sözlerin -yanılıyor olabilirim tabii ki- ama bilgi paylaşımı değil, böylesi bir amaç ile söyleniyor olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Okültizm konularına meraklı kişilerin bu sözlerden heyecan duyması ve içinde oldukları ortamı özlemleri kadar yoğun yaşamaları doğaldır. Sorun ise aslında okültizmin esrarlı bir alan olmamasıdır.

Ayrıca bu tarz önerilerin sahiplerine -teatral şekilde “büyücü” dense de- öncelikle hakim olmaları gerekli alan (beyin) hakkında fazla bilgi sahibi olduklarını söylemek zordur.

Bir kişi -hangi düzeyde adept olsa da- Şaolin manastırında hayattan kopuk şekilde, günde 3 saat meditasyon çalışmıyorsa “akşam ne yemek yapacağım” ya da “sorunlu müşteriye ne yanıt vereceğim” benzeri alakasız şeyleri aklına getirmeden o kadar uzun zikir yapamaz. Çalışma sırasında -öğrencilerime sürekli söylediğim, onları ikna etmeye çalıştığım gibi- aklın dağılması son derece olağandır, üzerinde fazla durulmaması gerekir.

Oysa beyni çok yüksek zikirlere (örneğin 12.000 adet zikre) yönlendirmek kişinin bilinçaltında (var olan “bu işin başarılamayacağı bilgisi” yüzünden) bir reddediş (isyan) yaratacağı için yukarıda örneklediğim “alakasız” düşüncelere yoğunlukla bağlanacaktır. Bu durumun ise akıl dağılmasından farkı büyüktür.

Hepsini geçelim, diyelim ki bu kadar süre konsantrasyonunu yitirmeden zikir yapma ve denildiği gibi “muhteşem bir enerj”i envoke etme gücü olan birisi olsa ve iddia edilen majikal başarıyı elde etse de başına büyük bir dert açmak üzeredir; çünkü zikir sırasında beyninde büyük bir basınç, yani tansiyon, oluşturmuştur. Çok yakın bir arkadaşımızı -ki, grubun lideri idi- majikal çalışma sırasında çok genç yaşta bu nedenle kaybetmiş biri olarak söylüyorum bunları. Çalışma sırasında vefat etmiştir. Bir ekleme yapayım: Soruda yer alan önerinin sahibi "sonuçlarının daha ağır olacağı" uyarısı ile bu tehlikelden söz etmiş olabilir.

Bu yüzden hangi kitabı okursanız okuyun, hangi tarikatta çalışırsanız çalışın, size ne derlerse desinler, uzun süreli zikirlerden -özellikle alkollüyken, başınız ağrırken, zor bir günün sonunda- kaçınmak gerekir.

Maji, beyni kasarak yapılmaz; aslında beyni -tıpkı meditasyon gibi- rahatlatma aracı olarak da kullanılabilir. Eğitimimizde Majikal Eğitim ve Pozitif Enerji Eğitiminin birlikte alınmasını önerme nedenimiz budur. Majikal çalışmalarla yorgunluğu giderebilir, negatif enerjiden kurtulabilirsiniz. Böyle bir ortamı tansiyon çıkartmak için kullanmak büyük hatadır.

Majikal eğitim aslında gündelik olarak ifa edilen bir olayın biraz daha bilinçle yapılmasından başka bir şey değildir. Bir aprentisi kırık bir bacağı alçıda olan bir insana benzetirsek (ki, bacağı kıran “maji diye bir şey yok” diye kalıplar yaratan ataerkil kültürdür) metotlar onun alçısı ve koltuk değnekleridir. Fazla kullanılırlarsa alçı söküldüğünde bacağın gücünün azalmış olduğu görülür.

Majide en büyük güç zikir sayısı ile değil, inanç ve pozitif enerji ile elde edilir. Bu ikisi varsa, an bazında elinizi başınıza götürür, gözleriniz, kapatır, kontağı kuruverir, paralel evreni yaratıverir ve istediğinizi elde edersiniz. Bu sözlerimde en küçük bir abartma yoktur. Fakat bu düzeye belli metotlarla (bacağı alçıya alarak) gelineceği de unutulmamalıdır.

Ancak bu seviyedeki beyinler ne iş arkadaşlarının ayağına çelme takmak, ne de patronun bacağını kırmakla uğraşmayacakları için majiyi genelde kendi beyin enerjilerini rafine etmek için yapmanın en iyi (belki de en rantabl) yol olduğunu görebilmiş kişilerdir.

Aprentisin de baş amacı pozitif enerji ile dolu bir beyin yaratmak, yani majiyi bu amaçla kullanmaktır. Söz konusu noktaya gelebilirse, çalışmadan “yan gelip yatarak” çok şey elde ettiğini görecektir. “Yan gelip yatmak” derken abartıyorum tabii ki, bu dünyada yeni derslerden ve sınavlardan kurtuluş yoktur. Yine bu yüzden majiyi kişi kendine enerjisini rafine etmek adına yaparsa, karşısına çıkan sınavları kolaylıkla vermekle kalmayacak, yüksek puanlar elde edeceği için acı/korku/öfkesiz, yani mutlu yaşayabilecektir.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Makaleler    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -