YANIT
Açıkçası ben grup çalışmasına pek sıcak bakmıyorum. Yanıtlarımda ve eğitim linklerinde bir grup oluşumundan söz edilse de, ritüelistik olarak toplanıp çalışmalar yapmayı bırakalı hayli zaman oldu. Yine de -itiraf edeyim ki- son günlerde bazı terslikler yaşayan bir hayvan adına çalışılma yapılması adına öğrencilerime mesaj yollamışlığım da var. Konu hayvanlar olunca sanırım rahmetli hocalarımdan birinin sözü ile- “Hartayı puslayı şaşırıyorum”.
1
Dilerseniz majikal gruplar konusunda biraz konuşalım:
Bir çalışmayı fazla sayıda majisyen birlikte yapınca genel inanışa göre var edilen güç (enerji) kuvvetlenir. İkinci Dünya Savaşında Hitler’i durduran İngiliz coven’ından söz edildiğini duymuşsunuzdur. Aslında işin mantıklısı da budur; çünkü madem ki “aşağıda ne varsa, yukarıda o vardır” ve madem ki madde dünyasında güçler birleşince enerji artar; o zaman mikrokozmosta da böyle bir işleyiş olmalıdır.
Ancak ben bu inanışa son derece kuşku ile bakıyorum! Kuşkum yersiz mi bilemem; çünkü aynı çalışmayı bir grup ile bir tek başıma yaparak karşılaştırma olanağı yoktur. Yine de yıllar içinde bazı inançlara sahip olmanın önüne geçemedim: Bence herkes -eğer inancı varsa- tek başına bir tanrıdır (evrenin yaratıcısı anlamında değil); her majisyen –inancı ölçüsünde – tek başına bir “tek kişilik ordudur”.
Yine kanımca, bu işlere ikinci, üçüncü kişileri sokmak hiç doğru değildir. Nedenlerim de aşağıdadır:
1- Grup içindeki kişilerin kimilerinin pozitif enerjisi fazla, kimilerinin az olabilir. Hatta en pozitif karakterli arkadaş bile çalışma günü yaşadığı bir sorun nedeni ile NE içinde bulunabilir. Bu koşullarda yalnız çalışıyorsanız -yani olumsuz olayla siz karşılaştıysanız- çalışmayı riske atmamak için erteleyebilirsiniz. Oysa grup çalışmasında buna olanak yoktur. Dahası, eğer arkadaşlardan birinde anlık değil, karakterine bağlı olan NE varsa, çalışma sırasında yollayacağı tek bir foton (örneğin bir minik kıskançlık, küçümseme, kuşku, isteksizlik vb.) tüm bir çalışmayı yıkabilir.
2- Çalışmada kullanılacak teknikte anlaşmak kolaydır; ama imajinasyonları tamamen aynı tutmak da imkansızdır. Algılar, karakterler yönünde farklı olduğu için, aynı konu (majinin hedefi olan konu) doğal olarak farklı şekilde imajine edilecektir. Bu farklı imajinasyonlar (farklı sanal gerçekliklere bakmak) amaçlanan sonucu güçlendirir mi… yoksa zayıflatır mı? Bu sorun belki önceden ortak bir imajinasyon belirlenerek aşılmaya çalışılabilir. Oysa bu tek tip imajinasyon bazı majisyenlerin heyecan oranını (ve buna bağlı olarak gama dalga boyunu) düşürecek olabilir.
Grup çalışmaları gençken, “alem”e yeni girmişken, bir kulüp havasında, bir hobi ortamı gibi yaşanırsa çok eğlenceli oluyor… bilmez değilim. Oysa yıllar içinde taşlar yerli yerine oturunca aslında hiç de gerekli olmadığı noktasına gelinebiliyor.
Bir grup kurmak amacındaysanız “hatadır” diyemem; ama benim yaşıma gelince en baştan tek başına çalışmış olmayı arzulayacak olabilirsiniz. Majiyi yapacağınız yer olan -bir anlamda- ölüm ötesi ortam, tıpkı ölüm gibi, arkadaşlar, ortaklar, akrabalar, hatta hiç bir sevilen kişi ile birlikte ilerlenemeyecek bir yerdir. Yaşarken yanınızda kim olsa da, birlikte hangi çalışmayı yapıyor olsanız da, diğer aleme kendi beyin CEMI alanınızla girmekten başka yol yoktur. Hal böyle iken yanınıza -belki de sizi istemeden engelleyici kişileri almak- bilmem ne kadar doğrudur?
Bu yüzden derim ki; majisyen arkadaşların toplantılar yapmaları, birlikte bilgi ve deneyimlerini dostça paylaşmaları güzel bir ortamdır, ama bir dinlenceden öte belki de anlamı yoktur. İş çalışmaya gelince, kendi yükünüzü sırtlamak ve buna alışmak en iyisi…
1"Haritayı pusulayı".