YANIT
Duygular pozitif veya negatif vibrasyon taşıyorlar. Duyguları -bir şekilde- elde ettiğinde o hissi (pozitif veya negatif vibrasyonu) majikal çalışmaya yönlendirmek çok ilginç bir buluş. Bu düşüncede gerçek payı varsa esmalara bile her zaman gerek olmadan, dediğin gibi, anı yakalayınca duygularla da maji yapmak mümkün olabilir.
Duygular, beyin elektriği ile oluşmaktalar. Kabaca, beyin elektriğinin yapısına göre NT salgılanıyor ve ona göre hislere sahip oluyoruz. Derslerden anımsa, Fisher’ın devrimci teorisine göre AP bütünü ile süperpozisyon taşıyor. Yani beyinde kader olasılıkları taşıyan ve duygulara (pozitif veya negatif vibrasyona) dönüşebilecek elektrik var. Söz konusu süperpozisyonu hissedilen duygunun yapısını (pozitif veya negatif vibrasyonunu) kullanarak (tabii ki imajinasyonun ile) çöktürmek bence olası.
Bu enteresan faraziyenin nedenselliği belki şu şekilde biraz daha basitleştirilerek açıklanabilir:
-
Bir yerde elektrik varsa EM alan vardır.
-
Majinin temel argümanı -tanrılar denilen- EM alanlardır.
-
Senin teoriye göre şu anda elimizde hem süperpozisyon (elektrik), hem EM alan (elektrikten türeyen EM alan), hem de bu alanın negatif veya pozitif vibrasyon var (duyguların yapısından kaynaklanan frekanslar).
-
Bu alanı (yani vibrasyon taşıyan ve alana dönüşmüş duyguları) imajinasyonla hedefe yollamak kabil olabilir.
Gecikmeden bu okült düşünceyi geliştir ve patentini al derim. ;-)