Tersine çeviremezsiniz. Eğer böyle bir etki yarattıysanız geçmesini beklemekten başka yapacak şey yoktur. Evet, etkisi daima geçer; çünkü zaman denilen bir kavramın yönettiği bir evrende yaşamaktayız. Zaman olduğu için her şey değişmektedir. Hiçbir şeyi aynı şekilde korumanın imkanı yoktur.

Oysa böyle bir etkiyi yarattığınızdan hayli kuşkulu olduğumu da söylemem gerekir.

Beddua ederek 3. bir kişinin kaderinden değişiklik yapmak imkansız denecek kadar zordur; çünkü evrenin derin yapısı pozitiftir, sistemler daima az enerji harcanan yere kayarlar ve doğal olan orijinal olduğu için az enerjilidir. (Bu “az enerjili” sözü ile “güçsüz” kavramı algılanmamalıdır. Az enerji, bisikletle kendi kendine bayır aşağı gitmeye benzetilebilir.) BU yüzden, aslında zor olan kötü iş yapmaktır; maji eğitimlerinin tanıtıldığı sayfada anlatıldığı gibi, lanetlemek neredeyse olanaksız denecek kadar zordur.

Majisyenin beyin gama frekansı yüksekse, evet, ufak-tefek hasarlar yaratabilir; ama çok kısa sürede evren doğal konumuna gelir, doğal olmayan şekilde bozulan 3. kişinin kaderini eski haline getirir.

Değişikliğin etkinliği ve kalıcı olma süresi bir ölçüde de 3. kişinin EM alanı, yani aurasının yapısı ile ilgilidir. Yollanan negatif vibrasyon eğer hedef kişide “de” negatif alan varsa, alanın gücüne (frekansın yüksekliğine) göre kalıcı ve etkin olacaktır... çünkü senkronizasyon meydana gelecektir. Yani lanetleyen kişinin yetenek ve bilgisinden öte, lanetlenen kişinin de alıcı olma oranından söz etmek mümkündür. (Bir parantez açalım: Çalışma pozitif ise ve 3. kişide almaya istek varsa, çalışma -lanetleme çalışmalarına oranla- çok daha kolay etkinleşir ve uzun süre kalıcı olabilir; çünkü doğal sisteme uygundur.)

Majikal enerji bir alan radyasyonudur. Yollanan enerjinin frekansının yüksek olması kadar (ki, bu durum majisyenin hem beyin elektriğinin gücüne, hem de bilgisine bağlıdır), alıcının alanının frekansının da aynı hertz'de olması gereklidir. Bu şartları beddua (veya hayr duası etmek) ile var etmenin zorluğu açıktır.

Kötü haber şudur ki negatif alan sadece kötü kişilerde bulunmaz! NE alan korku duygusuna sahip her kişide vardır! Bu yüzden lanetlenmekten, büyülenmekten korkan kişiler, olumsuz sonuçları majisyenin büyük bilgisi/gücü/deneyimi vb. nedeni ile DEĞİL, kendi korkuları yüzünden oluşan negatif alanın, büyücünün negatif alanı ile senkronizasyonu sonucu yaşayabilirler.

Baştan daha basite indirgeyerek anlatayım: Beddua ederek sonuç yaratmak imkansız denecek kadar güçtür; çünkü hem sıradan kişide dalga fonksiyonunu çöktürecek gama dalgası yoktur, hem de bu gama dalgası -ola ki- üretilmiş olsa bile, sağa sola yollayarak sonuç var edemez. Bunun için bazı kuralları bilmek gerekir. Bu kuralları bilen ve de gama dalgası yüksek bir büyücü sonuç yaratabilecek olsa da bu sonucun kalıcılığı ASLA olamaz ve kayıp, evrensel dengeler sonucu faizi ile iade edilir. Lanetleme çalışmalarının ve bedduanın “tutması” hakkındaki inanç yüzyıllar boyunca, hem bu işten nemalanan kişilerin bu inancı pompalayarak canlı tutmaları, hem de çaresiz insanların bu sonuca (kendilerine haksızlık eden kişilere beddua ederek adalet sağlayacaklarına) inanmaya ihtiyaç duymaları ile var edilmiş boş bir inançtır.

Buraya dek size beddua ile kimseye kolayca kötülük edemeyeceğinizi bilimsel verilere gönderme yaparak anlatmaya çalıştım.

Bundan sonra yine kötü haberlerim var!

Beddua eden kişilerin (ya da lanetleme çalışması yapan büyücülerin) karşı tarafta hasar yaratmaları çok zor olsa da, bekledikleri hasarı kendilerinde yaratmaları son derece kolaydır! Beddua edecek kadar öfke, korku ve hınç içinde (ya da lanetleme çalışması yapacak karakterde) olunduğu zaman beyninde benzersiz bir NE yaratılmıştır. Bu elektriğin yaratacağı negatif EM alan -dinlerde Şeytan adlı verilen- "kaynak negatif alan"ın vibrasyonları ile senkronize hale gelecek, kişi ettiği bedduanın (ya da kara büyücü yaptığı çalışmanın) enerjisini kendine yollamış olacaktır.

Halk arasındaki Bedduanun dönüp dolaşıp geri döneceği inancının temeli bu gerçeklere dayalıdır.