722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

MAJİ

SORULAR ANA SAYFA | Maji | Astroloji | Fal / Tarot | Kuantum | Ezoterizm | Müslümanlık | Pozitif/Negatif Enerji | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi
İlişkiler | Özel İlişkiler | İş Hayatı | Janus

TÜM MAJİ SORULARI
30 Ekim 2019
Kendi kendini lanetleme

Merhaba,

Ben bundan yillar önce kendi kendime bir konu hakkinda söz verdim. Bu sözü yerine getirmezsem söyle söyle olayim, basima böyle belalar gelsin gibisinden seyler söyledim kendi kendime. Hatta sözümü -tutmazsam basima gelmesini istedigim belalari hayal de ettim(visualisation falan bilmiyordum o zamanlar.).

Sorun su ki bu sözümü yerine getirmedim ve çok degil en fazla bir yil sonra bu kendime ettigim lanet her yönüyle gerçeklesmeye basladi.

Hatta ben aklimizdan geçen düsüncelerin, hislerin gerçeklige dönüsebilecegini o zamanlar bilmiyordum bile. Fakat tami tamina hayal ettigim kötü seylerin basima tek tek gelmesi üzerine hiç bir sey bilmeden internette bu tarz seyleri arastirmaya basladim.

Baslangiçta, hayal edilenin gerçek olmasi durumunun sadece kendimin basina gelen bir sey oldugunu sanirken bir de baktim ki bu konu çok derinlere iniyormus.

Acaba bu laneti üzerimden nasil kaldirabilirim? Yillardir üstümde. Ögrendiklerim üzerine bu sefer de tam tersi sekilde hayatimin düzeldigini hayal ediyorum uzun zamandir ve faydasi da oldu. Eskisi kadar kötü degil hayatim. Fakat yapabilecegim baska bir sey var mi merak ediyorum. Tesekkürler.

YANIT

İlk önerim şu olacak: Maji öğrenebilirsiniz. :) Haydi biraz şakalaşalım ve işi önce iyi tarafından alalım: Söz konusu üzücü durum aslında bir yeteneğin de ortaya dökülmesidir: Siz başarılı bir majisyen olabilirsiniz; böyle bir yeteneğe doğuştan sahipsiniz. Yüksek eğitimli kişilerle dolu bir aileden geldiğim ve bu yüzden beynim bilimsel bazda çalıştığı için majide uzun zaman başarısızlığa uğramış biri olarak size özenmedim desem yalan olur. Birçoğumuz, size altın tepside sunulan bu ayrıcalığı yıllar boyu kan/ter/gözyaşı ile elde ettik. Bir söz vardır, size göndereyim: “Şan ve şöhreti kimi insan çalışıp kazanarak elde eder. Şan ve şöhrete kimi sahip olarak doğar. Şan ve şöhret kiminin ise sırtına yüklenir, tıpkı irin dolu bir denkmişçesine”. Bana sorarsanız sırtınızdaki yükü önce bir aşağı indirin, onu bir inceleyin, içindekileri organize edin ve yeni baştan, bu kez istekle sırtlayarak, rantabl olarak kullanmaya koyulun. :)

Ve asıl yanıta geleyim:

Nöronlar kimi zaman, bazı nedenler yüzünden -eğitimde anlattığımız üzere- belli bir motif şeklinde çakmaya başlarlar. Buna neural pathways yani “sinirsel yolak” adı verilir. Söz konusu oluşum majikal eğitim almış kimselerde iradi olarak meydana getirilebilir. (Bu sözler bilim dışıdır ve ezoterik içeriklidir.) Yani majisyen majikal çalışmalar ile beyninde istediği huyu/eğilimi yaratabilir.

Kötü haber odur ki, majikal yetenek şeklinde ifade ettiğimiz yeteneğe doğuştan sahip kişiler, majikal eğitim almadıkları için, bu yetilerini bilincine varmadan kullanırlar ve olumsuz sonuçlar (zarar verici yolaklar) yaratabilirler. Bu durumu kabaca “her istediğini elde etmek” şeklinde özetlemek mümkündür. Sorun, “her isteğin” her zaman hayırlı içerikte olmayabileceğidir. Birey eğer -bizim verdiğimize benzer- White şekilde tanımlanan bir eğitimden geçmemişse ve evren işleyişi bilgilerine sahip değilse, bu yeteneğini sorumsuzca ve hatalı biçimde kullanır… başını derde sokabilir. Diğer yandan hatalı yolaklar, doğal aurayı zedeleyen EM dalgalar yayan ortak nöron çakmaları (yolaklar) da olabilirler. Bunlar "Ben doğuştan şanssızım", ya da "Kimse beni sevmiyor", hatta "Ben çekici değilim" benzeri inançlar ile meydana getirilebilirler. Majikal gücü olan (dalga fonksiyonunun olağandan fazla güçle çöktürebilen) kişiler güçlerine paralel oranda her an kendi kendilerini lanetlemektedirler.

Siz ise -genelde bilinçsizce yapılan bu işlemi- bile isteye (yani bir majikal çalışma biçiminde) yapmışsınız.

Bu durumdan kurtulmanın yolu aslında basittir: Bu noktaya nasıl geldinizse, bu noktaya kendiniz nasıl getirdinizse, geri vitese alıp geri gitmek, yani olaydan dışarı çıkmak çok zor değildir. Ne de olsa dar ve tek yön bir yolda değil, geniş bir otobanda ilerlemektesinizdir. Eğer çıkamıyorsanız ya çıkmak istemediğinizi, ya da çıkamayacağınıza inandığınızı düşünmek mümkündür. Ataerkil yönlendirmeler yüzünden insanlar sadece (ya da öncelikle) kötü şeylerin kolayca olacağına, iyi şeylerin zor ve nadir biçimde gerçekleştiğine inanırlar… çünkü buna inandırılmışlardır. Oysa gerçek bunun tersidir. Evrenin özü olan (ve inancımıza göre hala var olan) öncel evren aslında cennettir. Yani dinsel literatürde söz edilen (bize göre en başarılı şekilde Müslümanlıkta betimlenen) cennet, aslında gerçek evrenin özüdür. İçinde yaşadığımız zorluklarla yüzleştiğimiz makrokozmos, BİZLER (kişisel bilinç) tarafından var edilmektedir. Din ortamında “İNSANIN” cennetten kovulması söylemi bunu tanımlamaktadır.

Bu gerçekler nedeni ile öncelikle var ettiğiniz yolağı silebileceğinize, silmenizin kolaylığına inanın. İnandığınız anda silinecektir. Ancak ne yazık ki sizi bir anda söz ettiğim duruma inandıracak hiçbir yöntem, izm, ekol, disiplin yoktur. Bu ortamda tek başınızasınız. Yalnızsınız. Kendinizi inandırmayı, evrenin güzelliklerine onlara gönülden inandıkça ulaşacağınıza inanmayı başaracaksınız.

Evreni bilinçle en güzel şekilde yapmak, en kötü biçimde yıkmaktan çok daha kolay olduğu için negativite tüm planlarını bu kolaylığın fark edilmemesi için yapar. Şeytan'ın aldatma çabasının varlığı, kolaylığın varlığına kanıttır. Ne ilaca, ne psikoloğa, ne şifacılara, ne izmlere, ne kurtarıcılara, ne bizlere, hatta ne de majiye ihtiyaç vardır aslında. Anılan ekler sadece doğal yeteneğin gömülmüş olması nedeniyle gerek duyulan destekler, koltuk değnekleridir. "OL" deyine oldurulan bir evrende yaşadığımız akıldan saniye olsun çıkartılmamalıdır. "Yaptım lan, oldu bitti işte. Büyütece bi şey yok. Bu kadar basit!" sözlerini yürekten, ferah-ferah, kaygıdan elemden uzak, keyifle, temiz ve saf bir kalple söyleyebilmekten başka öğrenilecek hiç bir şey yok. O kadar kolay ki güzel yaşamak... ;-)

Eski bir filmdeki Logan1 gibi, yaşadığınız yeraltı dünyasından korkmadan dışarı çıkıp etrafa bakın ve görün: Size anlatılanlar doğru değil! Dışarda tertemiz bir hava ve pırıl-pırıl parlayan bir Güneş ve Ay var.



DİP NOTLAR

[1] Logan's Run. (1976)


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -