722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

ÖZEL İLİŞKİLER

SORULAR ANA SAYFA | Maji | Astroloji | Fal / Tarot | Kuantum | Ezoterizm | Müslümanlık | Pozitif/Negatif Enerji | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi
İlişkiler | Özel İlişkiler | İş Hayatı | Janus

TÜM ÖZEL İLİŞKİLER SORULARI
7 Nisan 2018
Sanirim asik oldum, ne yapmam gerektigini bilemiyorum

Janus ve degerli site editorleri hepinize sevgi ve selamlar. Onceki sorularimi da yanitladigin icin cok tesekkur ederim Janus. O aci dolu donemimde soylediklerini anlamam zordu ancak su anda cok daha rahat seni anliyor PE celp edebiliyorum, ve sitedeki diger yanitlarindan yararlaniyorum. Ozellikle is konularinda herseyi olumlu anlamda degistirebildim, cok tesekkur ederim. Artik, is yerinde her durumda olumlu kalip insanlara PE dagitan birisine donustum. Tam da bu noktada soruma geliyorum. Bu is ortamina gecerken anlastigim ve ayni hislerde oldugum insanlarla birlikte oldugumu imagine etmistim. Yeni ortamimda tam yanimda olan kisi ile ozellikle ortak ilgilerimiz (PE ve maji dahil) ve benzer dusuncelerimiz sayesinde bag kurdum. Diger insanlarla da bag kurdum ama belki de uzun zamandir da yanliz oldugum icin bu kisiye karsi digerlerinden farkli ozel olarak romantik ve cinsel hislerim olustu. Bu kisinin fiziksel kusurulari baska birisinde olsa normalde donup ilgi duymam ama ondaki kusurlar bile hosuma gidiyor. Hislerimi tarif edemiyorum. En son birisinden onun kusurlari yuzunden cok aci cektigini duydum gecmiste. Halbuki ben o kusuru ilk gordugumde cok begendim. Onu cok istiyorum ve zihnimden atamiyorum. Ama rasyonel kismim buna siddetle karsi cikiyor cunku kendisi evli ve cocuklu. Ama hislerimi yok edemiyorum, ve rasyonal kismim ona hic bir zaman yaklasamayacsgimi soyledigi icinde icimde aci olusuyor. Ileride istersem cok guzel ve bekar birisiyle birlikte olabilecegimi ve o yuzden bu durumdan kacinmamim yerinde olacagini dusunuyorum. Ama bir yandan da duygusal yanim karsilasmamizin tesaduf olmadigini (ki degil) ve bu hanimefendiyle bir arada olmamiz gerektigini soyluyor. Yardim ve tavsiyelerini rica ederim. Sevgiler.

YANIT
Aşk ve seks bizlere göre her şeyden (hatta oturduğun yerde maji veya PE envokasyonu çalışmaları yapmaktan) çok daha önemli olduğu için sorunuzu büyük bir yanıt sırasının en başına aldık ve hafta sonu soru yanıtlamış olduk. :)

Aşk ve seks yaşamaktır… yaşamaktan öte hiçbir kutsallık yoktur. Doğru yaşamak en kolay şekilde yaşayarak öğrenilir tabii ki; nasıl ki bisiklete binmek bisiklete bilerek, ya da yüzmek, denize girerek öğreniliyorsa…

Bizler paganist olduğumuz için cinsel ahlak konularında (edep, adap, efendilik, maneviyat, etik değerleri içeren moraliteden söze etmiyorum) farklı görüşlerimiz vardır. Bu yüzden benzer konulara esnek bakmayan kişilerin bu yanıtı okumamasını rica ediyorum.

Yaşam ancak aktığı zaman kutsal olabilen bir süreçtir. Söz konusu akımı en çok seks sürdürdüğü için, ataerkil inançlar bu akımı durdurmak amacıyla en başta sekse engel koyarlar; buyruk ve yaptırımlarını “ahlak” olarak empoze ederler.

Oysa insanların ezici çoğunluğu eşini bulmadan önce çok eşlidir!

Bu eğilimin gerisinde “en iyisinin daha iyi bulunacağı geniş bir seçenekler havuzu yaratma amacı” vardır. Eş bulununca aşk oluşur, birden kişi (erkek ya da kadın) tek eşli oluverir… ta ki aşk bitene dek! Aşk bitince çok eşlilik (en iyisini yeniden aramaya başlama arzusu) geri döner.

Kadınların bağlanma eğilimleri güçlü olduğu için onların tek eşlilikleri aşk olmayan ilişkilerde de görülür. Bu yüzden kadınlar tek eşli sanılır. Oysa gerçek çok eşli olan kadınlardır. Aynı anda dört erkek ile sevişebilecekleri bedensel yapıları (manuel, oral, vajinal, anal) buna kanıttır. Kadınlar çok erkeği baştan çıkaracak nitelikte olmasalar ataerkil dinlerce “günahkar” sayılıp, ikinci plana atılmaya çalışılmazlar. Kadınların eşsiz süreçlerde de süslenmeleri, kendilerine bakmaları, kendilerini (güzelliklerini) sergilemekten keyif almaları onların çok eşliliği olarak yorumlanmalıdır.

Bu “Yaşamak en önemli şey” girişinden sonra ne diyeceğimi tahmin edebilirsiniz: Kimsenin, hatta o kimsenin kimselerinin de, yaşam alanlarına müdahale etmeden, doğrudan rahatsızlık yaratmadan, kendini GEREKTİĞİNDE, GEREKTİĞİ KADAR sınırlamayı becererek “karşılıklı duyulan birleşme arzusu” koşulunda yapılan her şey iyi ve doğrudur.

Çok basittir formül görüldüğü gibi. Sayfalar dolusu felsefe ya da edebiyat yapmaya gerek yoktur.

Evlilik ve çocuk ise bir engel değildir birleşme arzusunun yanında. Ataerkil sistem yasaları bile boşanmaya (hatta çocuklu kişilerin boşanmasına) olanak vermektedir. İstek ve yukarıdaki formül işlevsel ise çözüm daima bulunur.

Baştan çıkartmak hatadır, NE envokasyonudur; çünkü kavramın içinde “aldatmak” (kişiye aslında istemediği bir şeyi yaptırmak) esprisi vardır. Oysa özgür bir ortamda kendini tanıtmakta, iyi niteliklerini serbestçe (dengeli şekilde) sergilemekte bir hata yoktur. Bu sergileme -bir diğerinin yerine (örneğin karı ya da kocanın yerine)- seçilme şansını arttırabilir. Aldatma yoksa, kişi özgür iradesi ile seçebiliyorsa, önceki eş değerini yitirmiş demektir. Bu mekanizamaya (hayatın doğru yönde akmasına, en fazla çaba gösteren ve en iyi olanın ayakta kalmasına) olanak sağlamamak adına Hıristiyanlıkta boşanma yasaktır, diğer dinlerde de evlilikler “aynı yastıkta kocama” idealine dayandırılır. Hedef, bir kere evlenince artık mutlak sahip atamaktır. Oysa temeli "döngü"ye dayalı olan hayatta bunun anlamı ölümdür.

Şimdi olaya bireysel (sizin hayatınız çerçevesinde) bakalım:

“duygusal yanim karsilasmamizin tesaduf olmadigini (ki degil) ve bu hanimefendiyle bir arada olmamiz gerektigini soyluyor.”
Böyle bir şeyi bilmenize imkan yoktur, ayrıca bu gibi bilgilerle yola çıkmak anlamsızdır. Yola çıkmak için karşılıklı “bir olma arzusu” yeter.

Ancak söz ettiğim bir olma arzusu çok iyi analiz edilmelidir, ayrıntıların gerisinde teatral şekilde konuşalım: “Şeytan gizli olabilir”.

Sözlerinizdeki “Onu cok istiyorum” cümlesi bana ortada daha çok sahip olma dürtüsünün yer aldığını düşündürmekte. Her şey gibi PE sınırları içinde gelişmeyen istek (bir insan ile bütünleşmeyi istemekle ona sahip olmayı istemek farklıdır; bütünleşme ihtiyacı özveri, sahip olma dürtüsü egoizm içerir), ne kadar güçlü olsa da acı yaratacak, hem de gücüne paralel fazlalıkta acı yaratacaktır.

Bana sorarsanız önce biraz “kutsal frene” basın. Şans, asla sanıldığı gibi kaçmaz, doğru davranılırsa bilakis olgunlaşır. Bu yüzden ortamı olgunlaştırmak (duygularınızı daha iyi analzi etmek) adına bekleyin derim.

Ancak asıl şu önerimi dikkate alın: Karar alma aşamasında “danışmak” ile “buyruğa uymak” farklı şeylerdir.

Unutmayın: Rahat bırakılırsa herkes kendine neyin iyi geleceğini, ne yapılması gerektiğini bilecek kapasitededir. "İyi gelecek" olan davranış, hata yapmayı da içerebilir, hatalı karar almak da "yapılması gereken" olabilir; çünkü ne yazık ki bazı koşullarda acı, yegane öğretmendir. ;-)


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Makaleler    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -