ANTİ-MADDE
3 - Kuantum Alan Teorisi ve Anti-Madde
Araştırma ve yazı: |
|
Anti-madde’yi daha iyi anlamak adına ona QFT1
açısından bakmak yerinde olacaktır.
Kuantum mekaniğinin keşfi sadece bilim alanında değil, dünyanın geçmişindeki en büyük devrimdir; çünkü pozitivizmin ve standart bilimin öne sürdüğü verilerin kesin doğrular değil, sadece bir iceberg’in tepesinin temsili olduğunu ortaya çıkartmıştır. Evren kuruldu-kurulalı okültüstlerin öne sürdüğü -çok kişiye akıl dışı gelen- varsayımlarla yönetilmektedir! Örneğin ölçüm öncesinde gerçeklik yoktur. Nesneler, sadece bakan olunca maddeleşmektedirler. Bizler dahil her bir şeyi var eden atomların temel taşları elektronlar kimi zaman dalgaya dönüşmektedirler.
Bu kesinleşen buluşları “en büyük devrim” olarak nitelemek mümkündür.
Ancak daha sonraları -yukarıda söz ettiğim devrimi yaratan- buluşlar hala halka yansımamış olsalar da, sıradanlaşırlar; bir devrim daha meydana gelir: Parçacıklar da yoktur; her şey alanlardır. Parçacıklar, alanlardaki eksitasyonlar, yani uyarılmış bölümlerdir.
Bu sözleri açmak adına “göle atılan taş” örneğini vereyim: Bir göle taş attığınızda bir dalga hareketi meydana gelir. Dalga hareketi bir “salınım”dır, bir “titreşim”dir. Her titreşimin ise bir frekansı vardır. Evrende her şey farklı frekansı olan salınım, ya da titreşimlerle, farklı frekanslarla oluşmaktadır.
Ancak dalgalanmaların meydana gelmesi için bir göle, ya da daha iyisi bir “denize” gerek vardır. Dalgalanmaların meydana geldiği deniz, kuantum evreninde alanlardır. Bu alanlar dalgalanınca (eksite olduklarında) parçacıklar oluşmaktadır. Örneğin foton, elektromanyetik alanın; elektron ise elektrik alanın eksitasyonudur.
Bir kez daha farklı şekilde özetleyeyim: Evrende çeşitli alanlar vardır. Temel parçacıkların, önceden sanıldığı gibi kendiliklerinden, kendi başlarına (özgürce, başlarına buyruk biçimde) var olan şeyler olmadıkları QFT ile ortaya çıkmıştır. Temel parçacıklar alanlardaki dalgalanmalardır. Alanları göle; göl güzeyindeki dalgalanmaları (eksitasyonları), parçacıklara benzetmek mümkündür.
Anti-madde konusuna dönelim ve yeniden göl örneğimizi verelim: Gölde meydana gelen bir çeşit dalgalanma, madde/anti-madde dalgalanmasıdır. Buradaki fark, maddenin -diyelim- dalganın tepesi, anti-maddenin ise dalganın çukuru olmasıdır. Bu yüzden “anti” madde bir negativite taşımaz. Var olan, maddeleşen, isim uyduracak beyni olan taraf (yani insanlar) diğer yarıya “anti” demektedir. Ancak eğer bir yerde bir anti-evren varsa, o evren canlılarına göre de bizim “anti” olacağımız kesindir.
Jess H. Brewer’ın anti-madde adalandırılması hakkındaki sözleri ile: ”Bir yapıyı normal, diğerini anti olarak adlandırmak saf şovenizmdir. Bizler tabidir ki 'normal' olanız.”
DİP NOTLAR
[1]
Quantum Field Theories (Kuantum Alan Teorileri)
|