Araştırma ve yazı:

Tanrı olarak tapılan varlıkların çoğu kolektif bilinç dışı (bkz. Jung - “Kollektif Bilinç Dışı”) ve küresel bilinç (bkz. Roger Nelson - "Küresel Bilinç Projesi”) aracılığı ile dokumaya son derece uygun bir alan olan (“kumaş dokumak” anlamındaki dokumaktan söz etmekteyim) Kuantum uzay-zaman dokusundan var edilen yapılardır. İnsan beyni tarafından “üretilseler” de, insanlara yön verecek niteliktedirler; çünkü onlar sadece insan beyni değil, insan beyninin YÖNLENDİRMESİ ile kuantum uzayı dokusundaki gerçeklerden var edilmiştirler.

Kuantum uzayı bir çeşit hamurdur; tanrılar ise var edilen yiyecekler. Bu hamurdan börek de yapabilirsiniz, pizza da, zehirli bir yiyecek de... Ve bu SİZİN tarafınızdan pişirilen yiyecekler SİZİ besler... ya da hasta eder, hatta zehirler. Aslında besleyen temelde hamurun kendisidir. Börek veya pizza olması için eklenen muhtevaların tip ya da oranı, farklı beyinsel frekansların yapısı, bunların miktarlarından kaynaklanan çeşnilerdir.

Kuantum uzayına embed durumdaki iyi /kötü (yararlı/zararlı, mutluluk ve rahat yaratacak/acı,korku, öfke yaratacak) güçler (mayalar), insan beyninin vibrasyonları ile (un, tuz, şeker, süt, yağ vb.) yoğrulur ve ister majikal sonuç (diyelim pizza), ister cin, varlık, antite, ruh, tanrı (diyelim börek) yapılır. Bu açıklamada evren ve ötesini -yani kuantum uzayının kendini ve ötesini- yaratan farklı güçlerden ["tanrı" da denilebilecek gerçek yaratıcıdan] söz etmemekteyim.

Ürpertici görüntüler ve muhteşem sonuçlar peşinde olan "maji-severler"i düş kırıklığına uğratan ve en çok da bu yüzden inançsızlık doğuran bir açıklamadır bu... Ne de olsa çok kişi film sanayinin etkisinde -elinde yıldırımlar taşıyan- tanrılarla iletişimde olmayı beklemektedir. Bu satırları okuyan siz ve yazan bendeniz kadar, tüm evrenin de aynı dokudan türediği ve farklılıkların sadece frekans farklılıklarına dayalı olduğu anımsanırsa (detaylı bilgi edinmek için Sicim Teorisi incelenebilir) bu sözleri kabul etmek kolaylaşacaktır.