1 ) Dolunay Astrolojisi kitabini alip oradaki küçük majikal çalismayla baslayip adim adim ömürlük bir ugras olarak görecegim maji çalismalarina böylece bu kitapla yani Dolunay Astrolojisi ile giris yapmak istiyorum sonra
2 ) Pozitif Enerji Egitimi ile yapilacak olan binanin ilk yapi tasini koymak istiyorum ardindan
Sonra Manyetik Maji ve Moon Magic egitimlerini almak istiyorum ama siralama konusunda hangisini önce yada sonra alacagimi bilmiyorum burada bir egitimi alip sindirdikten sonra diger egitime geçecegimi belirtmek isterim
Bu konuyu netlestirmeme yardim edermisin ?Sevgili Janus Manyetik Maji mi yoksa yeni çikacak Moon Magic egitimi mi önce olmali ? Tabi önceki siraladiklarimda siralama ile ilgili atladigim bir sey varsa onu da düzeltebilirsin neticede en dogru siralamayi yakalamak istiyorum :)) bir de bir egitimden bir egitime geçis süreci nasil olur yani mesela Adepth Maji egitiminde ustalasmak belki yillar alabilir yani merak ettigim bir egitimde ustalasmadan diger egitime geçmemelimiyiz ? Yoksa belli bir süre çalisip mi bir sonrakine geçeriz yukarida sindirdikten sonra geçecegimi belirttim ama ne zamana kadar onu bilmiyorum Saygilar ve Sevgiler Degerli JANUS Muhabbet ile
YANIT
Editörün notu:
Soru; Janus'un DOLUNAY ASTROLOJİSİ
adlı kitabının yeni yayınlandığı bu süreçte güncelliğini kaybetmemesi için sıralamaya alınmamış ve yayın önceliği verilmiştir.
Merhaba sevgili arkadaşım. :)
Moon Magic… Korkarım ki daha biraz vakit var. Aramıza yeni katılan sevgili Aziz'in gaza getirmesi ile kitap yayınlama işine biraz hız verdim. Dolunay Astrolojisi çıkıverdi. Eğer hızım kesilmezse ardından astroloji hakkında bir kitabım daha olacak. Sonra Bölünen Evren'i yayınlamayı düşünüyoruz. Ondan sonra kendi astroloji bakış açımız hakkında -deyim yerinde ise bütünü ile devrimci, ya da çizgi dışı- bir eğitim var. Moon Magic ancak sonra… Bununla birlikte bu sıralama katılaşmış bir blok değil. Bakarsınız sıralama değişir veya yorgunluğa yenilir, hepsini ertelerim. Bakarsınız sıralama değişir veya yorgunluğa yenilir, hepsini ertelerim.
Ve cümleleriniz üzerinden konuşmaya başlayalım.
"Dolunay Astrolojisi kitabini alip "
Almanıza gerek yok, siteye mesaj atın, yollasınlar. Biz arkadaşız. :)
"oradaki küçük majikal çalismayla baslayip adim adim ömürlük bir ugras olarak görecegim maji çalismalarina böylece bu kitapla yani Dolunay Astrolojisi ile giris yapmak istiyorum"
Evet; tabi ki olabilir. Hiçbir sakıncası yok. Ancak kitaptaki mini majikal çalışma dolunay ile (bir ölçüde "selenofil"likle, Ay severlikle) ilgilidir. Dolunay ile sempatizasyon ilişkiniz yoksa hem çekici gelmeyebilir, hem de başarı oranınız düşebilir. Yine de o çalışmayı denerken uzaktan maji dünyasına bakabilir ve ortamı sevip sevmeyeceğinizi kerteriz edebilirsiniz. Ayrıca selenofilseniz kolay başarıya ulaşarak maji dünyasına kendine güven dolu bir giriş yapabilirsiniz.
Bununla birlikte eklemem gerek: O mini çalışma ile majisyen olmak mümkün değildir. O çalışma, kitapla vermeye çalıştığım hafif ve eğlenceli ruh sonucu yapılacak –nasıl anlatsam, şöyle diyeyim- okült bir güzellik, mistik bir eğlence, ya da ezoterik bir esintidir. Majisyen olmak isteyenler değil, maji ortamını uzaktan tatmak, biraz farklı bir şeyler yaşamak ve evet, majiyi sevip sevmeyeceğiniz hakkında öncel bir inceleme yapmak için uygundur.
"Pozitif Enerji Egitimi ile yapilacak olan binanin ilk yapi tasini koymak istiyorum"
Hislerime "terceman" oldunuz. :) Bu sözleri ben pek az kimseye duyurabiliyoruz; sizden duymak beni mutlu etti.
[Gaza geldim, bu konuda iki laf edeyim.
Arkadaşlar –Allah aşkına inanın- PE olmadan majide başarı yok! Allah, Muhammet aşkına ataerkil dolduruşlardan (ataerkil majisyen modelinden) yakayı sıyırın. Dilimde tüy bitti, yine de, bir daha nedenselliği kısaca açıklayayım.
Sadece PEsi güçlü olmayan kişi diğerinin alanına girmek ister; hoşuna gitmeyen kişiye lanetleme ya da çok hoşuna giden kişiye baştan çıkarma çalışmasına soyunur. Ama bir insana öfke, ya da kendini istemeyen insana ihtiras duyunca (ama onun isteksizliğine saygı duymayınca), yani lanetleme veya celb-i muhabbet'e soyununca, beyninde NE uyanmış demektir. O adam bu arzuları duyduğu saniye NE celp olur.
NE, yapısı/huyu gereği AYIRAN/BÖLEN bir frekanstır. Elektrik gibi çarpar. Nasıl ki prize firkete sokarsanız elektriğe çarpılırsınız, aynı bu şekilde çarpan bir şeydir. Kaçış imkansızdır. Gama dalgasının (beyin gama dalgası değil, EM dalgalardan yüksek frekanslı olan dalga), radyo dalgası gibi uzun dalgaboylusuna benzer. Söz konusu düşünceleri üretmek, prize firkete sokmaktır. Ama bu frekans sizi elektrik gibi zangırdatmaz; başınıza iş açar… hem de en umulmadık hayat alanından, sizin –karakteriniz gereği- en zayıf olduğunuz alandan vurur.
Sözlerimi daha da basitleştirelim: Lanetleme ve baştan çıkartma yapmaya kalkan insanın beyninde NE, PEden baskındır. Bu yüzden asla, asla, asla –çalışma başarılı olsa bile- mutluluk, rahatlık, keyif, eğlence, huzur gibi duygulara U-LA-ŞA-MAZ.
Diğer yandan maji, kişiye kazık atan adamın pisliğine maruz kalmamak, yani o pis ortamdan kendini kurtarmak veya korumak, ya da kişiye yüz vermeyen hazretten çok daha iyisini bulmak gibi konularda şahane bir yardımcıdır.
Herkes özde iyidir; çünkü tanrının parçasıdır. Kötülük, sonradan kapılan bir virüstür, hastalıktır. Hiç kimse hastayken, sahip olmak için en inat ettiği durumları elde etse de, ASIL İSTEĞİ OLAN keyif, eğlence, rahatlık, doyum, coşku, kazanım vb. gibi duygulara erişemez.
]
İnsanın beyninde NE bulaşmışsa öfkesini, korkusunu, ihtirasını yenemez. Bet çalışmalar yapmaktan geri pek duramaz. Bu nedenle Pozitif Enerji Eğitimi majisyenler için DE elzemdir.
Adept ve pozitif enerji eğitimleri önceden tek bir eğitimdi. O kadar eleştiri geldi ki, kimsenin canını sıkmayalım diye ayırdık. Ama iyisi ve doğrusu Adept Majisyen veya Manyetik Maji eğitimlerini Pozitif Enerji ile almaktır. (İşin mali yönü hakkında da bir laf edeyim: İki ve üç eğitim alanlara, bazı dersler ortak diye, yani Amerikan usulü "iki alana bir bedava" tarzı işlerle değil, mantık gereği, her basamakta indirim de yapılıyor.)
"Adepth Maji egitimi ile saglam bir temel atmak istiyorum"
Güzel bir söz: Adept, gerçekten de temeldir. (En korktuğum şey, sizlerin "Reklama girdi" diye düşüneceğiniz… Ama neden emek verip, inandığımız şeyler hakkında "bunlar iyidir" diye konuşmayayım ki?) Tamam, tek bir eğitim almak istiyorsunuz; sorun yok. O zaman önerim Adept'i almanızdır. Bende yalan yok: Manyetik zordur, risklidir. Başarı oranı –alın size reklam yapmak gibi bir amacımın olmadığının kanıtı: apaçık söylüyorum- düşük kalabilir. Önceden yazdım: "Spinleri paralellemek çocuk oyuncağı bir iş değildir." Ama hala da hem celb-i muhabbet için, hem de kendi beynini pozitive etmek için Adept'den daha gereklidir. "Ben üç eğitimi de almak istiyorum" diye düşünen arkadaşlara önerimiz şu sırlamadır:
Adept > Manyetik > Pozitif.
Bu sıralamayı kendi kendine bulan bir sürü öğrencimiz de var. (Son örnek; sevgili Hızır ACİL arkadaşımız. :) )
Dostlar, iddia ediyoruz: Bu üç eğitimi alan kişiye maji alanında başka gerekli olan zerre şey yoktur. Vardır: O da zaman ve sabırdır. Beyin gücünüzü zaman ve sabırla –buraya çok, çok, çok dikkat edin- ÇALIŞA ÇALIŞA; çok, çok, çok çalışa-çalışa, yükseltmeden, majikal beyin yapmadan, ayrıca bu çalışmalar sırasında giderek FARK EDEREK VEYA ETMEDEN kendi metodunuzu yaratmadan başarı yoktur. Bizim eğitimde verilen bilgiler yeterlidir. Başka –alelacayip- şeylere bulanan –bence- gereksiz zaman yitirir. Böylece eğlenecek mi? Tamam… şahane o zaman. Eğlenmekten öte şey yok. Ama bana ciddiyetle soruluyorsa diyorum ki: Başka bilgiye ihtiyacınız yok. Bizde büyük ekseriyetle size öğrettiklerimizle çalışıyoruz. Beyin ve deneyim olarak ileride olabiliriz, ama bu sonucu da size öğretilenlerle elde ettik. Gizli bilgimiz? Evet, birkaç tane var... Ama şu sözü anımsayın: "Her baş pehlivanın bir yedek oyunu vardır." O kadar izin verin, olsun. Ancak -kendimize göre- başarılarımızı (ki, başarı oranı ortalama %70dir, afaki şekilde "muhteşem adamlarız" iddiamız zırnık yoktur) temelde/genelde SADECE size öğrettiklerimizle elde etmekteyiz.
" burada bir egitimi alip sindirdikten sonra diger egitime geçecegimi belirtmek isterim"
Bu da bir seçenek… Böyle bir –an içinde- öğrencimiz de var. Bir eğitimi alır, bize "sindirmem gerek" der, sonra bir diğerine geçer. (Öyle değil mi sevgili VS? :) )
" Sonra Manyetik Maji ve Moon Magic egitimlerini almak istiyorum ama siralama konusunda hangisini önce yada sonra alacagimi bilmiyorum"
Moon'u dışarda tutarsak, sanırım sıralama hakkında yeterince bilgi verdim. Sıra geldi Moon'a…
Bu eğitim –eğer zaman ayırabilirsem, ya da zaman bulabilirsem- bizim öz bilgilerimizi içerecek. Biliyorsunuz; Ay bizde –tıpkı Müslümanlıkta olduğu gibi- kutsal. Sitenin girişinde dolunay var. Benim ve bir arkadaşımızın (artık bizimle değil, kendi başına çalışmayı seçti, hala canımız ciğerimiz) kollarında dolunay dövmeleri var. Yani bu eğitim çok önemli olacak. Korkarım ki kesinlikle hiçbir ticari yan taşımayacak.
Tabi ki şimdi yayında olan eğitimlerde ticari dokunuşlar var. Devlete-millete hayırlı olmak için değil, para kazanmak için o eğitimleri var ettik. Ama para hala da ikincil bizler için; bunun da kanıtı eski işlerimiz olan Tarot, göz okuma, el falı, astrolojik harita çıkartmak gibi kehanet işlerine son vererek gelirimizi acayip düşürmemizdir. Ama fakr-ü zarurete -tanrı korusun- düşersem, astrolojik harita çıkartırım. O da ayrı.
Moon Magic'de ise canımız ne istiyorsa onu söyleyeceğiz. Editör arkadaşa baştan şart koştum ve
"Hiçbir şeyi;
'Bunlar adamın canını sıkar, çıkartalım'
'bu kadar detaya gerek yok, çıkartalım'
'bunlar pek de öğrenilmemeli, çıkartalım'
'bunlar tepki çeker, çıkartalım'
diye tırpanlattırmam" dedim. :D
Ama biter mi? Bitirebilir miyim? Bitirmeyi ister miyim? Valla onu bilmiyorum. Ancak biterse bence iyi bir şey olacak.
Bir şey daha diyeyim; bunu ilk kez söylüyorum: Yeni enerjimiz Aziz, gerçekten eğitim bedelini karşılayamayan kişilere yardım ve destek kabilinden,
(Cem Yılmaz'ın dediği gibi "Özel bir nedeni yok, tamamen duygusal" nedenlerle değil :D ) bir aylık bir "hızlandırılmış ve hafif eğitim" önerdi. O da kafamda…
" bir de bir egitimden bir egitime geçis süreci nasil olur"
Bu size kalmış bir karar. Ancak ben peş peşe almayı daha uygun görüyorum. En azından Adept ve Manyetiği peş peşe almak –bence- daha iyi. Zaman açısından bölmek, araya zaman koymak, doğru olmayabilir. Yine de bu karar, kişisel beynin vereceği bir karar.
" yani mesela Adepth Maji egitiminde ustalasmak belki yillar alabilir"
Çok doğru.
Bu konuda da iki laf edeyim: Üç aylık bir kurs ile her istediğini elde etmek mümkün olsa, biz Maldivlerde, Santorini'de, Antillerde villa ve harem sahibi olmayız; dünyada bir sürü birbiri ile kıran kırana savaşan lider var olur. :)
Bizler size bir metot, bir harita vermekteyiz. Sahiplenme ve ustalaşma isteğe (öğrenme ve majisyen olma ihtirasına) ve zamana (sabıra) bağlıdır.
Last Crusade'de Indiana Jones'un elindeki haritanın dediği gibi: "O kapıdan sadece inananlar geçebilecektir". Az inanarak geçmeye kalkanların kafası –filmdeki gibi- kopmayacaktır… ama unutmamak gerekir: MAJİSYEN OLMAK, HER ÖNÜNE GELENİN SAHİP OLAMAYACAĞI BİR AYRICALIKTIR.
Majisyenlik –bize göre- farklı bir konum/kimliktir. Bu yüzden ileri düzey öğrencilerime bu konum ile ilgili bir takı (örneğin bir yüzük) kullanmalarını öneririm.
YOĞUN çalışma gerekliliği, yıllar yılı hiçbir başarı elde etmeden çalışmak demek HİÇ değildir. Başarılar –mütevazi şekilde gelseler de- ilk aydan başlarlar.
Ancak acemilik ve özellikle de kuşku ile kendine güvensizlik içindeki aprentisler bu aşamada BÜYÜK bir hataya düşerler: Başarıları rastlantı olarak değerlendirirler.
Bu büyük bir kayıptır. Başarı alanının dağıtılmasıdır.
Oysa kazanımların kişisel majikal başarı olarak algılandığında yeni-yeni var olmaya başlayan alan giderek güçlenecektir. İnanç majide pek çok şeydir.
Bunla birlikte "ustalık" yani adept majisyen olmak, evet, çok uzun yıllara bağlıdır. İçerikte beyin gücü kadar, burası çok önemli, hangi durumda hangi çalışmayı yapmak gerektiği bilgisini içerir.
Daha önemlisi: BEYNİNİ (majisyenin kendi beynini) OKUMAYI içerir. Çalışmanın hataları ancak bu şekilde deşifre edilir. Kişisel beyin analizi çalışma sırasında (hatta belki de öncesinde) beyindeki dust speckleri (Planck seviyesindeki hataları) deşifre etmekle ilgilidir. Başarısızlığının en büyük nedeni, bu gizli ve detay gibi duran, ancak büyük ölçüde belirleyici olan düşünce ve duygu parçalarıdır.
" Yoksa belli bir süre çalisip mi bir sonrakine geçeriz yukarida sindirdikten sonra geçecegimi belirttim ama ne zamana kadar onu bilmiyorum"
Yukarıda söylediğim gibi, ben ara vermeyi önermiyorum. Bir işe girmişken bir hız alınır ve arada –eğer ciddi bir yorgunluk söz konusu değilse- ara vermek doğru sayılmayabilir. Ancak illaki ara vermek isteniyorsa, Adept+Manyetik'ten sonra Pozitif Enerjiye geçmeden ara verilebilir.
" Saygilar ve Sevgiler Degerli JANUS Muhabbet ile"
Canım kardeşim, ne güzel bir cümle. :) Sağ olun, var olun.
Saygıyı sevgiden önce koymuşsunuz. Teşekkür ederim. Bizde (sistemde) saygı, sevgiden önceldir. Çok sevilene saygı duyulamayacağı gibi, kendine çok uygun olmayana saygı duyulabilir.
[Örneğin ben Atatürk'çüyüm diyebilecek biri değilim. Aile kültürüm yüzünden Osmanlı eğilimliyim.
(Ama eklemem gerek, tüm ailem Osmanlı ve Atatürkçüydü. Geçmiş zaman eki kullanma nedenim geride kimse kalmamış olması. Ailemden bir ben kaldım hayatta.)
Ulu önderin icraatlarında, (belki de sanılandan biraz daha yaşlı olduğum için) kendime uygun olmayan yanlar bulurum.
Ancak bu düşüncem ve duygularım kendisine –abartmak istemiyorum, ama izin verin, içimden geleni söyleyeyim- pek çok Atatürkçüden daha reel ve yoğun bir saygı duymama, onu yürekten gelen şükranla anmama, pek çok konuda onu beğenip hatta hayran olmama engel teşkil etmemektedir.
Bu –bize göre- "bütünlüğü" ya da "tamlaştırmayı", belki de "karışımı", hatta "sentezi" (yani birini ya sevip ya da nefret etmekten çok daha farklı, çok daha zengin seçenekler olduğunu) anaerki ile zorlukla öğrendim.
Aynı şekilde, Müslüman değilim; ama sonradan öğrendiğim bu –yukarıda söz ettiğim- yapım, bu dini tarafsızca incelememe, böylece bize (bizim ekole ve paganizme) garip şekilde uygun, hatta bizimkilerden daha yüce, tonla güzellik bulmama, böylece kendi sistemimizi zenginleştirmeme ve pek çok Müslüman dost edinmeme yardımcı olmuştur.
]
Ve "muhabbet ile" sözünüz… :) Ne güzel… ne anlamlı…
Korkarım ki birçok Osmanlı kökenli sözcüğün yeni Türkçemizde tam karşılığı yoktur. Muhabbet (ve de afiyet) de bunlardan biridir. Muhabbet, pop kültürde gelişen moda sonucu "söyleşmek" olarak kullanılır… ama tam bu değildir. Sözlük karşılığı lügatlarda "sevgi" diye geçer… ama bu da anlamı bütünüyle vermez.
Muhabbet; içerikte dostluk ve arkadaşlık duygularının ağır bastığı bir sevgidir… Ama salt sevgi değildir; sözcüğün mana muhtevasında "mutlu edici bir iletişim" de kural olarak yer almaktadır.
Güzel sözlerinize ben de şöyle karşılık vereyim: "Muhabbet ve afiyetler dostum."