YANIT
Akrofonoloji (harflerin enerjisi ve bu yüzden ismin enerjisi) tıpkı astroloji gibi biraz tutaraklı bir konu. Bu konu hakkında Tarot için dediğimiz gibi "Ya, allah aşkına bırakın bu Yahudi saçmalığını" demiyoruz. (Tarot, BAŞTAN SONRA Yahveh'in enerjisini tetikleyen bir ortamdır. 1/1 oranında Kabala ve Yahudilikten alıntıdır.)
(Musevilere bakış açımızı öğrenmek adına
ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR linki,
Temel İnançlarımız başlığında yer alan
Yahudiler hakkında
linkine başvurabilirsiniz.)
Ama göz okuma gibi "Zor yanılır" bir ilim de değil.
Öncelikle bir açıklama yapayım: Akrofonoloji hakkındaki bilgisi olmayan arkadaşlar konu hakkındaki iki yanıtıma aşağıdaki linklerden ulaşabilirler.
Beynin sağı-solu ve Akrofonolji
Çocuga isim vermek (İsim enerjileri - Akrofonoloji)
Bizler de tam var mıdır, yok mudur bilemiyoruz. Akrofonolojiye inandığımız için eğitimde yer versek de, konuya bizim –elden geldiğince- bilimci bakış açımızla bakınca gedik çok…
Tamam; sesin kuantı (mikrokozmos/atom altı karşılığı) var: Fonon. Fonon bir kuant olduğu için- mikroda etkin. Oysa ses vakumda yayılamayan, makroda sadece bir ortam varsa yayılabilen bir dalga. Ad ise bizim duyabildiğimizde (kulak zarını titreştirdiğinde) akrofonolojik olarak anlam kazanan bir şey.
Ancak bir de foniton var: Foniton; fonon-elektron etkileşimini var eden parçacık. Yani sesin kuantı mikroda elektronu etkilemekte. Elektron ise makroyu meydana getiren parçacık. Bir mikrokozmik parçacık, makroyu meydana getiren bir parçacığı (elektronu) etkiliyorsa, makroda da etkin olması gerekir.
Seeing is believing ("görmek inanmaktır") derler ya… E, valla; akrofonoloji konusunda yaşayıp tanık olduğumuz olay da çok. Şimdi siz bana "Dostum, belki de siz inanmak istediğiniz için var ettiğiniz inancınızla gerçekliği var ediyorsunuz" deyiverirseniz tam apışıp kalırım. :) Bu yüzden gelin, tozu toprağı ve çerçöpü halının altına süpürüp zemini kayıp düşmeyecek şekilde temizleyelim, öyle ilerleyelim. Umarım halı altı çok dolduğu için ona basar basmaz halı ile birlikte kayıp yere yapışmayız. :D
Yoruma geçmeden iki açıklama yapayım.
-
İsim ile alınan enerji, sadece kişi bu ismi her duyduğunda üzerine gelen (uyanan/var olan) bir enerjidir. Yani birisi kendi evinde sizi düşünerek adınızı bağırıp dursa, sesini siz duymayacağınız için ad enerjisi aktive olmaz. Ama siz kendi evinizde, kendinizi düşünerek adınızı bağırıp dursanız isim enerjisi envoke olacaktır. Yani size her seslenildiğinde size bir enerji gönderilmektedir; ama gerçekliği var eden kişisel bilinç olduğu için ismi SİZ DUYARSANIZ optimum şekilde aktive olur.
-
İsim ile alınan bu enerjinin "etkinlik oranı" kişinin öz bilinç yapısı ile ilgilidir. Örneğin; haritasına bakınca "Ne güzel bir Venüs etkisi var" diyeceğiniz kişilere L harfli isim verirseniz bu enerjiyi güçlü şekilde tetiklersiniz. Ama kişi Allahlın naleti, somurtkan, sivri dilli, dik kafalı, kötümser biri ise, ona Lili-lili adını verseniz bile nafile, boşa kürek çekmiş olursunuz.
Bu yüzden bize göre yeni isim alırken astrolojik harita incelenmelidir. Astroloji-akrofonoloji bağlantısı, akrofonolojide harflerin BURÇLAR tarafından yönetilmesinden de görülebilir.
Kolayca harita okumayı öğrenmek için ASTROLOJİ EĞİTİMİ: Herkes için Harita Yorumlama Dersleri
adlı kendi kitabımı öneririm.
[Kitap, Google Play'den 4 yıldız alabildi, ama iyi de satıyor. :) Hemen ekleyeyim; kitabım hakkındaki bazı eleştiriler son derece yerindedir. Örneğin astrolojiyi çok sevdiğim için(!) yazarken öyle bir sıkıldım ve de bu yüzden öyle bir şişirdim ki, yazım hataları bol. Ama içerik sağlam, valla laf söyletmem. Yani konu hakkında hiçbir şey bilmeyen bir kişi bile kitabımla haritasını çıkarıp yorumlayabilir.
Ancak belirtmem gerek: Kitabım genelde standart astroloji üzerinedir. Bizim ekol bilgileri vardır, ama azdır. Kendi sıradışı sistemimiz hakkında -eğer vakit bulursam- bir eğitim planlamaktayız. O eğitimi, bizim sistem olduğu için, rahat-rahat, sinirlenmeden hazırlayacağım ve bir daha astrolojiye laf sokmayacağım. :D
]
Size de "Bir haritanızı inceleyin" derim. İsterseniz siteye mesaj atın, kitabımı ücretsiz gönderecekler.
Artık yoruma geçeyim; ama sözlerimin kesin olmadığını unutmadan dinleyin lütfen beni.
Dedenizin adı biraz riskli bir isim. Ancak iyi yanları da yok değil. Örneğin, bu isim sahipleri işleri yoluna koyma becerisine sahip kişilerdir. Bir çeşit "zorluğu taşıyan ama sonucu iyi şekilde bağlayabilecek" yapıdalar. Yani isimleri ile sürekli bu enerjiyi alırlar, ama kullanma erkleri -yukarıda söz ettiğim gibi- haritalarına bağlıdır.
Ve E harfine geçelim.
E harfi, hiç sevmediğim bir harftir!
E harfi, İkizler burcu tarafından yönetilir.
İkizler burcu ise hiç sevdiğim (yanlış oldu, EN sevmediğim) burçtur.
Ve de ne yazık ki İkizler burcu Asc.ımdır (yükselen burcumdur).
Bir parantez açayım: Kişisel kanılarımın zerre önemi yoktur, laflarımı fazla ciddiye almayın. Her burç iyi ya da olumsuz şekilde tezahür edebilir. Politik dünyada global çapta olumlu kararların alınmasına neden olan nice diplomat İkizler burcundandır.
İkizleri sevmeme nedenim onun tek "Hava-Değişken" burç olmasıdır. Değişkenlik ve Hava pek sevişirler ve sürekli birbirini tetiklerler. Tetiklerlerse ne olur? Hava elementi tetiklenmiş olur. Oysa Hava elementi, elementler içindeki TEK belalı elementtir. Bu benim kişisel kanım değildir. Hava elementi Tarot dahil pek çok ezoterik ilimde hem akıl… hem de beladır! Evet; akıl pek çok yerde bela ile yan yanadır. (Buradaki akıl, yaşamı kolaylaştıracak sonuçları var eden -bendenizde katre bulunmayan- "pratik zeka ve uyanıklık" adlı unsur değildir.)
[Mitolojilerde Hava tanrıları evreni bölen, sonra da böldükleri evrene "Ben yarattım" diyerek lider olan, ama öncekine göre son derece kötü bir evren var eden tiplerdir. (Pek çoğu sakallıdır.) İçinde yaşadığımız makrokozmos, onlar tarafından, yaratılmış Öncel Evren BÖLÜNEREK var edilmiştir.
(Bu konuda detaylı bilgi edinmek için Tutsak Evren ve Sınırın Ötesi adlı kitabımı okuyabilirsiniz.
Site üyelerine ücretsiz.)
]
Bu yapı (içerikteki negativite) yüzünden İkizler burcu, burçlar arasında en aseksüel burçtur. Ayrıca cinsiyeti baskın değildir; bir çeşit hermafrodittir.
Tüm bunlara karşın bir insan İkizler diye "Aaa… bu aseksüel" demek, ağır saçmalamaktır. Haritada öz burç etkisini ciddi ölçüde azaltacak nice konum bulunabilir.
Burca bakarak karakter hakkında karar vermenin yanlışlığını gösteren birkaç örnek vereyim:
Velhasıl demek istediğim şudur: İnsanlar sadece on iki çeşit değildirler. :D Parmak izi kadar kimlik vardır.
Astrolojinin temeli, doğum anında (bu an ruh adlı dalga fonksiyonunun kuantum çöküşü anı olabilir) alınan planeter etkilerle beyin yapısının değişimi ile ilgilidir.
Akrofonoloji ise isimin zikredilmesi ile alınan anlık etkidir. Bir çeşit geçici elektrik çarpması gibidir. Ancak çarpılma sayısı fazlalaşırsa, beyin EM alanı üzerinde uzun süreli (ad ile alınan enerji bitene dek, isim değiştirilene dek) etkin olabilir.
Bu yüzden isim değişikliği kararı, isim enerjisinin etkin olarak yaşanması, karakter tarafından gölgelenmemesi için, astrolojik harita incelenerek alınmalıdır.
Diğer yandan YİNE harita incelenerek zayıf noktalar tespit edilirse, doğru bir isim ile bu defektlerin giderilebileceği de unutulmamalıdır.
Şimdi de ad yorumunuza geçelim.
Akrofonolojiye göre bir harf, ad ve soyad içinde ikiden fazla kez yineleniyorsa etkisi baskınlaşır. Bu yüzden üstünkörü bir yorumla E harfini azaltmanızın yerinde olabileceğini düşünmek zor değildir.
Ancak haritanızda İkizler burcunun yöneticisi de incelenmelidir. Eğer İkizler burcunun yöneticisi Merkür pozitif ise (kendine uygun burca düşmüşse, olumsuz açısı yoksa ya da az sayıdaysa) İkizlerden ve E harfinden çekinmek gerekmez, hatta E bolluğu, size yardımcı bile sayılabilir.
İki örnek vereyim:
Pozitif Merkür bilim, ileri eğitim evi olan 9. eve düşmüşse size bilimsel konuda,
politika ile ilgili olan 10. eve düşmüşse diplomasi alanında destek olacaktır.
(10. ev "kontrol" –yönetmek manasındaki kontrol- kavramının evi olduğu için politikayı 10. evle bağdaştırırız.)
Ancak haritanızda Merkür afflict ise, adınızdaki Eleri ayıklamak doğru bir iş sayılacaktır.
Bilmem işin çalışma prensibini anlatabildim mi?
Güncel olarak kullandığınız ada gelelim: Bu isim bence son derece uygun. Evet, E ile başlıyor ama içerik bütünü ile erkeksi yapıda. Ayrıca (eğitim alan kişilerin hakkını yememek için manasını söylemek istemediğim) hinge letter'ı yok; ki bu durum olumlu. İşleri sonuca bağlama kapasiteniz de gayet iyi.
Sizin E harfleri sadece kullanılan isminizde değil; iki isminiz ve bir soyadınız içinde de... En önemli enerji ise kullanılan (çağrıldığınız, duyduğunuz) isim ile gelir. Bu yüzden Abdurrahman adındaki gibi (bu isimdeki A bolluğuna gönderme yaptım) çok büyük bir E enerjisi almadığınızı da söylemem gerek. Ama hiç almıyor musunuz? Hayır; adınızda olduğuna göre (yani eninde sonunda birileri sizi iki adınızı ve soyadınızı topluca söylediklerinde) almaktasınız.
İsim değiştirmek bildiğim kadarı ile yasal, ama meşakkatli iş. Bana sorarsanız isim soyadı toplamındaki riskler, sadece ismi –hem de kimlik kartında değil, güncel hayatta- değiştirerek rahatça giderilebilir. Unutmayın lütfen: İsim enerjisi en büyük güçle ismi DUYDUĞUNUZDA etkinleşir.