YANIT
Söz konusu kafa karışıklığı son derece yaygındır, insanların PE bulmasına ciddi olarak engeldir… zaten söz konusu durumun yaratılması adına vardır. Bazı içerikler -sadece bu sonuç var edilsin diye- karmaşıklaştırılmış, doğallıktan (evrenin var oluş gerçeklerinden) uzaklaştırılmış, dahası, bu bozuk yapı “iyilik” olarak lanse edilmiştir. Sonuç ise trilyonlarca insanın beş bin yıldır NE içinde kalmalarıdır.
Sözün özü, insanların “doğru davranma” adı verilebilecek olan PE envoke edecek davranışları bilememeleri, isteseler de saptayamamalarının nedeni hatalı “iyi” kavramlarıdır. Binyıllar boyunca gerçekleri anlatmaya çalışan kişilerin özellikle Yahudilik ve Hıristiyanlık tarafından “cehennemlik” olarak suçlanmalarının, diri diri yakılmalarının, akıl aşmaz işkencelerle öldürülmelerinin nedeni gerçeğin ortaya çıkacağı korkusudur.
Özetle; insanların NE’ye -istemeseler de- gömülme nedenleri (tıpkı sorunuzda dile getirdiğiniz gibi) “İyilik” adlı kavramın ne olduğunu doğru şekilde bilememeleridir.
Kavramı deşifre etmek adına önce kısa bir tanım yapalım: İyilik, evrendeki (belki biraz derinlerde olsa da var olan) öz/ana/temel vibrasyondur.
Evrenin ve özellikle evren ötesinin yapısının “iyi” (güzellik, estetik, erdem, uyum vb.) olduğu ise artık kuantum biliminde teorik fizikçilerde ortaya dökülmektedir. Penrose ve Hameroff’un “Platonik değerler”i, Bohm’un “Implicate Order”ı hep aynı konuya gönderme yapmaktadır.
Bu yüzden acıdan kaçmak, ya da iyi olmak (cennete gitmek) için yapılacak şey evrenin özündeki, evrenin asıl yapıcısı (bizlere göre bölünme öncesinin yaratıcısı) vibrasyona senkronizasyondur.
Ancak bu iş pek de kolay değildir.
Dünyaya gelme sürecinde ataerkil kültür ilk andan başlayarak (örneğin doğan bebeğin baş aşağı sarkıtılması ile) darbelerini atmaya başlar. Rahimden çıkışın ilk şoku ilk darbe ise, baş aşağı sallanmak ikinci darbedir. Zaten vajinal doğumun bir lanetleme olduğu Yahudiliğin tek tanrısı Yahveh tarafından bizzat Tevrat’ta dile getirilir: Kadınlara “Senin lanetliyorum, acı ile doğuracaksın” der.
Yaratılış 3 “16 RAB Tanrı kadına, “Çocuk doğururken sana Çok acı çektireceğim” dedi, “Ağrı çekerek doğum yapacaksın. Kocana istek duyacaksın, Seni o yönetecek.”
Giderek darbeler aile ile gelmeye başlar. Hatalı kültür (yani acı verici seçimleri yaptıracak hatalı doğrular), öncelikle aile tarafından bilinçsizce beyinlere aktarılır.
O zaman bu şartlar altında PE envokasyonu umutsuz mudur? Umutsuz değilse, PE ile senkronizasyon nasıl kurulacaktır?
Sorunun yanıtını bulmak adına ne “filozof” adlı genelde erkek egemen kişiliklerin karmakarışık öğütlerini dinlemeye; ne -yine erkek egemen- “sözde” bazı din adamlarının baskıcı, hatta ürkütücü sözlerine uymaya çalışmaya, ne de -yine erkek egemen- birtakım majikal öğretilerin (ki, temellerinde güçlü bir Yahudilik ataerkilliği vardır) yönlendirmelerine girmeğe gerek vardır. Yapılması gereken yegane şey RAHAT OLMAKTIR.
Rahat olan beyin ile vibrating strings’in (String Teorisinin evrenin en küçük birimi) de gerisindeki, insana -insanın hataları yüzünden- ulaşamayan asıl gerçek ile kontağı engelleyen duvarlar yıkılır!
“Olağan durum”, ya da ana gerçeklik (buna inancınıza ve kafa yapınıza göre ister Allah, ister Ana Tanrıça, ister Brahma, ister evren ötesinin fiziksel gerçeği/yapısı diyebilirsiniz) ile kontağa geçilince NE YAPILMASI GEREKTİĞİ BİLİNMESE DE işler kendi kendine yoluna girecek, zaman içinde kontak güçlendikçe cevaplanamayan sorulara yanıt gelecek, gizemler çözülecektir.
Şimdi sıra asıl sorunuza geldi.
Evrim, -yukarıda anlatmaya çalıştığım gerçekler yüzünden- asla baskı altında olan ruhlarla (ya da beyin frekansları ile) elde edilemez.
-
Eğlence, rahatlık yaratacağı için şarttır, bu yüzden de hayırlıdır.
-
Cinsellik, rahatlık yaratacağı için şarttır, bu yüzdende hayırlıdır (Müslümanlıkta, diğer iki tek tanrılı din görüşlerine ters olarak -çerçevesi çizilse de- ciddi ölçüde özendirilir. Hz. Muhammet’in kendi cinsel hayatı üzerine bile hadisleri vardır.)
-
Hatta inancımıza göre alkol -rahatlama verdiği için, ya da SADECE RAHATLIK YARATTIĞI KOŞULLARDA ve ÖLÇÜDE- hayırlıdır.
Peki, bunlar neden genelde hatalı kavramlar olarak görülürler?
Bizlerin Şeytan demeyi yeğlediği, ancak dileyenin bir vibrasyon frekansı olarak görebileceği gerçek, bu noktada bütün gücü ile devreye girer ve insanları rahatlamadan uzaklaştırmak adına yukarıdaki ortamlarla ilgili en kötü örnekleri birer temel bilgi/veri olarak sunar. Eğlence ortamında da, cinsellik ortamında da, alkol ortamında da -diğer her ortamda olduğu gibi- hatalı örnekler/uygulamalar boldur tabii ki; ancak bunlar azınlıktadır. Eğer çoğunlukta olsa alkol satılan eğlence yerlerinde her gece kan gövdeyi götüreceği açıktır. Sözün özü, kavramlar çarpıtılmıştır.
Doğruya ulaşmak adına yapılması gereken ise bazı alanları lanetlemek yerine, her ortama uygulanabilecek ve değişik ortamlar için ortak olarak kullanılabilecek bir şablon var etmektir. Böylece yaşamın her alanı doğru şekilde kullanılabilecektir.
Bu şablonu oluşturacak iki basit kural ise aşağıdadır:
1 - Rahatlık adlı beyin süredurumuna odaklanmak, rahatlık veren her şeyi yapmak.
2 - Süreç içinde diğerlerinde yaratılan rahatlık duygularına bireysel rahatlık kadar odaklanmak. (Bu kuralı “hiçbir şekilde rahatsızlık yaratmamak” şeklinde özetleyebiliriz.)
Bu basit ama derin formül layığı ile uygulanabilirse, dileyen istediği şekilde eğlenecek, sevişecek, içecek, tapınacak; böylece hem kendi içinde rahatlık yaratacak, hem de çevredeki diğer varlıkları da kendi kadar önemsediği için frene basabilecek, denge kurabilecek, aşırıya kaçmayacaktır. Bu formül ile her ortamda olunması gerektiği gibi var olmak, evrimselleşmek ve hayırlı olmak mümkündür. Kutsal, ya da evrimleştirici olan tek bir model yoktur, tek bir beyin frekansı vardır. Yukarıda verilen şablon temelinde uygulanan her davranış, eğlenceden sekse, alkolden tapıma, kutsaldır, iyilikle bütünleştiricidir, değim yerinde ise cennetliktir; çünkü cennet sadece pozitif enerjiden meydana gelen bir diyardır.