722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Pozitif Enerji Eğitimi Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

POZİTİF ve NEGATİF ENERJİ

SORULAR ANA SAYFA | Maji | Astroloji | Fal / Tarot | Kuantum | Ezoterizm | Müslümanlık | Pozitif/Negatif Enerji | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi
İlişkiler | Özel İlişkiler | İş Hayatı | Janus

TÜM POZİTİF ve NEGATİF ENERJİ SORULARI
24 Ekim 2018
Inisiasyon nedir?

Merhaba, Inisiasyon, inisiye olmak nedir? Siz nasil aciklarsiniz? Tesekkurler, iyi gunler...

YANIT

Bana göre belli bir düşünce sistemini beyine perkitme süreci… ki, çok da taraftar olduğumu söyleyemeyeceğim. Bizim verdiğimiz eğitime “eğitim” dememizden bile rahatsızım; çünkü kimseyi eğitmek gibi bir isteğimiz yok. Eğitim adlı ortamda da -aynı inisiyasyon benzeri- kişiyi belli bir sistem içine sokup değiştirmek amacı güdülür. Bizim yaptığımız -ya da yapmak istediğimiz- iş ise bilgi aktarımıdır.

Biz sadece söyleriz.

Sözlerimizi duyan düşüncelerimizi ya kabul eder, ya da etmez. Yani her öğrencinin aktarılan bilgileri reddetme, en azından benimsememe şansı ya da -şans demeyeyim- olanağı vardır. Ancak bu olanağa sahip olması bize karşı gelebileceği anlamına gelmez. Sözlerimizden hoşlanmayan bizimle olmaz… bu kadar basittir. Kimse hem bize inanmayıp, hem de tartışma yaratarak can sıkamaz (PE celp edemez ve ettirmez).

Kimseyi değiştirmek -gerçekten- istememe nedenimiz sadece tartışmak (NE celp etmek) istememekle de ilgili değildir. İnancımıza göre değişme zamanı gelen (ki, değişmek de şart değildir) zaten değişecektir. Yine aynı düşünce nedeni ile -yegane gelir kaynağımız olduğu halde- eğitimin hiçbir mecrada ilanı, tanıtımı yoktur. Bizim, maddesel açıdan hak ettiğimiz kazanç zaten elde edilecektir; bizi hak eden (yani bizimle kontak kuracak yapıya gelen) zaten bize gelecek, ortamımıza senkronize olacaktır.

Biz temelde evrime inanırız. Evrim, zorlama ile olmaz. Bir insanı bir yere iterek götürmek, itenin gücü, itilenden fazla ise, mümkündür. Ama çekim yasası adını da verilebilecek olan sempatizasyon yasası, force’dan daima çok daha kuvvetlidir. Bu yüzden güçle itilen, eninde sonunda sempatize olduğu yere geri çekilir. Böylece sarf edilen güç boşa gitmiş olmakla kalmaz, ittirme sürecinde bir sürü gereksiz hasar da yaratılmış olur. Ataerkinin binyıllar boyunca tüm baskısına rağmen başarı kazanamamasının nedeni budur (insanları doğal yapılarından uzaklaştırmak istemesidir).

Hak etmeye yönelik inancımız o kadar güçlüdür ki, (ne kadar inanılır bilemem) elimizde bir ölçüde de olsa imkan olduğunda bile bariz isteklerimiz için maji yapmayız.

Adeptlik -dikkat buyurun, “Magus”luk değil, adeptlik- sadece bu düzeye -yani zorlama ile isteklerin elde edilemeyeceğine, isteklerin ancak HAK EDENE VERİLECEĞİNE- inanabilme düzeyine gelebilmiş olmaktır. Bu düzeye “de” zorlama ile değil, yaşayarak, görüp-izleyerek, yani evrimle varılır.

İyi şeyleri elde etmenin yegane yolu değişmektir. Değişim ise -o tarikata girmek, bu görüşe sahip olmak veya şu partiye inanmak, hatta falanca izm için mücadele vermek, yok efendim direnmek, baş kaldırmak, isyan etmek vb. benzeri insanların içindeki kırgınlığın yarattığı öfkeyi bir yandan kusarken, diğer yandan tetikleyecek işler yaparak değil; iç alemde sadece sakin ve rahat olarak çıkılan bir yolda kendi başına ilerlemekle ilgilidir. Sakin ve rahat olan ilk kontağı zaten kurmuştur. Sakinlik ve rahatlığı (ilk adımı) ise inisiyasyon, terapi, analiz, anti depresan vb. değil, kişisel istek sağlar. İsteyen kişi, bir adada tek başına olsa da yolunu bulur. İnsan beyni, yani bilinci, bu denli güçlü bir enerji taşımaktadır. Kötülüğün korktuğu ve binyıllardır yok etmeğe çalıştığı şey “istek ve inanç” adlı bu yıkılamaz enerjidir. Bu enerji insanoğlunun soyunun milyonlarca yıldır doktor, psikolog, ilaç, tarikat, şu-bu yokken sürmesini sağlamıştır; çünkü istek ve inanç bölündüğü, ayrı bırakıldığı iyilik ile yeniden konağa geçebilecek olan unsurdur.

İşin acı yanı ise isteğin genelde “çıkış noktası kalmadığı” anlaşılınca (yani dibe vurulduğunda) uyanmakta olmasıdır.

“Acıda bilgi vardır” sözünün kaynağı bu hüzünlendirici gerçektir.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Makaleler    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -