(Özel bir ayrinti olarak; kardesimin kocasinin rahmetli annesinin adi Aysel imis. Bu ismi modernize edip Asel koymayi düsündüler bir ara. Arapçada "bal" demekmis. Ama bu da içine sinmiyor. Isimsiz kalacak yegenim Janus.:) )
YANIT
Bu yanıtımı da –sorucu e-mailini vermediği için, kendisi uzun süre yanıt yayınlanmasını beklemesin diye- öne aldık. :- ) (E-maillerini vermek istemeyen dostlar! Bu size son kıyağım. Bundan sonra epostasız sorulara iltimas çekmeyeceğiz ve en az iki ay yanıt için bekleyeceksiniz, söylemedi demeyin. :) )
Öncelikle sizi isim yaratmaya sıcak bakma yürekliliğiniz için kutlamak isterim. Sürekli aynı isimlerin binlerce kişiye konulması bize göre pek de doğru değil. Okültizmi geçin, sosyal yaşamda karışıklık bile yaratabiliyor.
İsim zaten sanılandan önemli bir konu. Romalılar bu gerçeği Nomen est omen (İsim kaderdir) sözleri ile tanımlamışlar. Öneminin nedenselliğini ise belki de kuantum mekaniğinde bulabiliriz.
Kuantum mekaniğine (QM ve ETC'a) göre gerçekliği bilinç çöktürür. Nöronların çakışı ile oluşan beyin elektriğiniz bir EM alan yaratır (fizikte elektrik varsa EM alan vardır). EMnın güç taşıyıcısı fotonlardır. Bu nedenle bizim "ruh", bilimcilerin "bilinç" dediği EM alanınız fotonlardan oluşur. Anılan nedenlerle fotonlar, bilincinizin radyasyonları; fotonların dalga boyu, bilincinizi dalga boyudur. Bilinç ise gerçekliği var ettiğine göre, gerçekliğinizi beyin elektriğinizin dalga boyu belirleyecektir.
Dalgaboylarını EM tayfta açıkça görebiliriz; çünkü her bir dalgaboyu bir renktir. Renklerin ise okült karşılıkları vardır ve her renk bir planet ile etkileşim içindedir. Demek oluyor ki, gerçekliği var etmede planeter etkilerin bulunduğunu söylemek pek zor değildir. (Astrolojinin Bilimsel Kanıtı adını verebileceğim bir kitabım var bu konuda. Astrolojik unsurların neden karakter belirleyicisi olduğunu Genel Rölativiteye dayanarak anlatmaya çalışıyorum. Bakalım ne zaman biter… hatta biter mi? )
Makro-mikro kozmos işleyişini kısaca anladıktan sonra isim konusuna geçelim.
Harf dediğimiz şeyler aslında seslerdir. Kuantum ortamında (mikrokozmosta) seslerin de kuantları vardır (yani onlar da evreni -makrokozmosu- yaratan mikrokozmos adlı mutfağın un/şeker/yağlarındandır). Ancak ses kuantlarına foton değil, foniton denir.
Kuantum mekaniği açısından bakarsak, madem ki fotonlar ETC teorileri ve ezoterizm sentezi teoriye ne göre taşıdıkları EM dalgaboyuna göre gerçekliği çöktürmede etkindirler ve de bu durum bir ölçüde dalgaboyuna, bu yüzden renge ve planete bağlıdır; o zaman seslerin (yani fonitonların) da bir planete bağlı olması pek akıl dışı değildir.
İsimler ise harflerden yapılıdır ve aslında her harf bir sesi sembolize eder.
Seslerin (fonitonların) hangi planeter enerjileri envoke ettiğini veren ilme akrofonoloji denir.
Akrofonoloji, harflere (seslere) burçsal karşılıklar vermekle kalmaz; harflerin isimdeki yerine göre farklı etkiler yarattıklarını savunur. (Bu konuda eğitimimizde kapsamlı bilgi vardır.) Böylece her ismin enerjisini söz ettiğim bilgiler bazında deşifre eder.
Bu bilgi paylaşımından sonra sorunuza geleyim: Hatır saymışsınız, benden isim teklifi yapmamı istemişsiniz. Bence verdiğim bilgilerle kendi adınızı kendiniz yaratın. Bu sözlerim boş bir öneri değil, bizlerin arada yaptıkları bir iştir. Örneğin bir öğrencim "derli toplu" olmasını istediği haylaz kızı için isim istemişti. Onun için Nezin adını yarattık. Kızını kendi aralarında sadece bu isimle çağırdılar ve onun karakterinde bizim bile izlediğimiz bir değişim yaşandı.
Bebeğe nasıl bir etki yollamak istediğinizi bilmediğim ve de akrofonoloji bilmediğiniz için biraz olanağımız kısıtlı. Örneğin "yeğeninizin enerjik olmasını mı, sanata eğilimli olmasını mı yeğlersiniz?" gibi sorular yanıtsız… Bu nedenle size ismin en güçlü sesi olan ilk harfi üzerinden önerilerde bulunacağım ve inancımızın nirengi noktası olan Venüs planetini teklif edeceğim. Venüs her okült tradisyonda mutluluk, güzellik, uyum, dostluk, gençlik gibi kavramlardır. Bu güzel kavramların kadınların tekelinde olacağı düşüncesine çıpa atmak yanlıştır. Mutluluğun cinsiyeti olamaz. Bu nedenle bebek erkek olsa da bu kavramlardan yararlanabilir.
Venüs harfi B, L ve P harflerinde tezahür eder. Bu nedenle bulacağınız ismin bu harflerle başlamasını tavsiye ederim.
Venüsyen karakter size çok da muhteşem gelmiyorsa, örneğin sizler (ailesel eğiliminiz) için eylemler ve uğraşmalar değerli ise, o zaman A harfi ile başlayan; akıl konuları önemliyse R harfi ile başlayan, para ve statü önemliyse S harfi ile başlayan isimleri önerebilirim. K harfinden kaçınmanızı da söyleyebilirim, çünkü bu harf biraz uncanny enerjiler içerir; farklı bir gücü vardır ve bu gücü herkes taşıyamaz. K harfi, tıpkı 13 rakamına benzer. Onunla başa çıkana muhteşem bir kader verir… ama bu işi herkes yapamaz. Yapamayan ise kayıplarla yüzleşmeyi göze almalıdır.
Gerekli gördüğüm bilgileri verdikten sonra size bir-iki isim de önereyim: Kendiliğinizden L harfi ile bazı isimler verdiğiniz için cesaretlendim: Çok sevdiğim bir isim olan Leda'ya ne dersiniz? Bu isim akrofonolojik olarak son derece pozitif enerjiler içerir. Lamia ise Lilith'in isimlerindendir. Lilith, Ana Tanrıça'dır. Yahudilikte bu kadar lanetlenme sebebi budur. :- ) Ana Tanrıça ise her mitolojide Venüs'tür (ya da Ay'dır). Anaerkil ezoterizme düşkünseniz bu isim hoşunuza gidebilir.
Bu iki isim aşırı sıradışı geldi ise, pozitif ve zarif (feminen) enerji içeren kız adıları olarak Pelin'i, biraz daha yaygın olarak kullanılan Lale'yi önereyim. Lila ise daha zor bulunan ve biraz daha sert enerjiler taşıyan hayırlı bir isimdir. "Bir tane de B harfli istesem?" derseniz, ben de kız adı olarak Belen (Beren değil) veya Berin (Berrin değil); erkek adı olarak -çok sevdiğim bir öğrencime önerdiğim, eskiden benim kullandığım, kullanmayı istekle kabul ettiği- Baysan'ı tavsiye edebilirim. Görece sert bir erkek adı derseniz Aybars olabilir. Güçlü bir pozitif ve maskülen enerji içermektedir. İçeriğinde anaerkil bir erkeğe gereken her enerji (statü, paranın değerini bilme, rasyonel beyin, eylemcilik, uyum yeteneği ve güzelliğe düşkünlük) vardır.
İsim bulma gibi kritik bir konuda görüşlerimi merak etmişsiniz. Sağ olun, var olun. Bizim zamanın değimi ile mütehassıs oldum. Ben de bir jest ile bu inceliğinize bir karşılık vereyim. (Kültürümüzde –ki, kökeni Osmanlı kültürüne dayalıdır- çok güzel bir alışkanlık vardır: Komşuya verilen yemeğin tabağı boş geri verilmez.) Dilerseniz siteye mail atıp seçtiğiniz ismin enerjisini bana sorabilirsiniz. E-mail vermek istemeseniz, yine Sorular linki aracılığı ile bize ulaşın. Yanıtım bir kez daha sıralamaya alınmadan (gecikmeden) yayınlanacak.