722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

YAŞAM ve İLİŞKİLER

SORULAR ANA SAYFA
Maji | Pozitif/Negatif Enerji | Kuantum ve Bilim | Ezoterizm | Ruhsal Sorunlar | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar | Astroloji | Fal/Tarot
Müslümanlık | Çeşitli İnançlar | Yaşam ve İlişkiler | Özel İlişkiler | Janus

TÜM YAŞAM ve İLİŞKİLER SORULARI
3 Ocak 2020
Insan iliskilerinde karsiliklilik

Merhaba Janus ve ekibi, Buradaki soru cevaplardan çok faydalaniyorum. Emeginize saglik.

Söyle bir sorum var:

Dün dogum günümdü. Her dogum günümde hüzün geliyor bana. Yasla ilgili degil :)

Pastayi üfkerken hep ayni seyi dilemekle ilgili: "çok zengin olayim" 30+ yildir bunu dilemek, hâlâ basaramamis olmakla bir parça da hatirlanmamak ile ilgiliydi. Sorum da bu esasen.

Arkadaslarla eglenceli bir kutlamam olmuyor hiç, özeniyorum buna. Pek arkadasim yok. Çok arkadas edinememis olmak basarisizlik gibi geliyor.

Ben arkadaslarimin dogum günlerini kutluyorum. Kutlamak dedigim bir mesaj atmak, bir sey sayilmaz. Ama benim kutladigim arkadaslar hatirlamadi benimkini ve sessiz bir gün oldu. Ben de onlari kutlamayayim bundan sonra madem. Gerçi anliyorum aslinda onlari, evli barkli çoluklu çocuklu kadinlar artik, hayat gaileleri çok, unutmus olmalarini anlayabiliyorum. Ben de onlarinkini unutayim. (Ajandama yaziyordum ben dogum günlerini, yazmayayim yeni yil ajandasina.)

Insan iliskilerinde böyle bir mütekabiliyet iyi bir fikir midir?

YANIT

Eski öğrencime merhabalar! :)

“Insan iliskilerinde böyle bir mütekabiliyet iyi bir fikir midir?"
Evet çok iyi bir fikirdir… Yahveh öğretisinde. :)

Tevrat, Sayılar 19
21 Acımayacaksınız: Cana can, göze göz, dişe diş, ele el, ayağa ayak.

Yani hazretle senkronize olmak için yapılması uygun bir tavırdır.

“Göze göz, dişe diş”, lex talionis olarak Hıristiyalıkta da vardır.

Oysa Müslümanlıkta (örneğin Bakara 187’de) SADECE can kaybı olduğunda diyet istenmesi ve bu konuda MERHAMETLİ OLUNMASI gerekliliği yazar. Buhari ve Taberani'dan nakledilen bir hadiste Hz. Muhammet "İnsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez. Sadece insanlara değil, bütün mahlukata merhametli olmak gerekir" demiştir.

Ve işin teorik kısmına geçelim...

Zengin olmak, -diğer insan arzuları gibi- sadece çaba değil, aynı zamanda doğru yönteme sahip olmak ve bu yöntemi layığı ile uygulayabilmekle elde edilebilir. Ben kişisel olarak -hedef arzu, bireyin evrimine çok ters değilse- doğru yöntem ve doğru uygulama ile kesinlikle elde edilebileceğine inanırım. Bu inancım sadece bir dilek değildir. Uzun yaşamım boyunca gerek kendi hayatımda, gerek çevremde bu düşüncemin gerçek olduğunu defalarca izlemişimdir. Söz edilen sonuç, yani istekleri elde etme erki, her insanın içinde yer alan doğal bir yetenek ile var edilir. Var edilememe nedeni, var edilemesin diye, NE tarafından -yaygın kültür aracılığı ile- ketlenmiş olmasıdır.

Üzülerek söylemem gerekir ki, ataerkil kültür, birçok olumsuz kavramın olumlu olduğu inancını yaymaktadır. Bunlardan biri de “hayatın sarp ve dikenli yolları” ya da “istekleri elde etmenin zorluğu” benzeri kavramlardır. Eğer hayat sarp ve dikenli bir yol ise, bunun için suçlanması gereken kahpe bir melek (felek), ya da anlayışsız ve despot bir tanrı değil, kişisel inançlar ile iyicil bir yaratıcıya, ya da inanca göre bir kuantum alanına, ulaşamamış olmaktır.

Yaratıcı ceza vermez. Bir yaratıcının kendi arzularına göre yarattığı bir varlığı, yaptıkları için cezalandırdığı düşüncesinin çıkış noktası, YARATICI OLMAYAN Yahveh sistemidir. Ceza olarak algılanan kayıpların nedeni, yaratıcı ile -hatalı davranışlar yüzünden- kontağın kopmasıdır. Bu yüzden ceza olarak görülen durumları aşma yolu, oturup dua etmek bile değil, davranış biçimlerini değiştirerek, kontağı yenilemektir.

Sözün özü, insanların hedeflerini elde edememe nedenleri karakterdeki hatalardır. Anılan hatalar temizlenmedikçe, hedefleri elde etmek zordur. Zaten gerekli (ama uygulanmayan) yöntem genelde biliniyordur, seziliyordur. Onun ifa edilememe, ya da hatalı uygulanma nedeni, KARAKTERDEKİ defektlerdir (yani beyindeki NEdir).

Kişisel örnek isterseniz -mesajınızda yer alan ve “özel” olduğunu düşündüğümüz için metinden çıkarttığımız- huyunuzdan vaz geçmeniz, hayata daha cıvıltılı ve umut dolu bakmanız, hataların üzerinde durmamayı becermenizdir. Sıklıkla uyguladığınız olumsuz huyunuz, yaşamınızda hiç ummadığınız alanlarda olumsuzluk olarak görülecektir; çünkü o davranışın var olma nedeni, beyninizdeki negatif bir alandır. Alan davranışı meydana getirdiğine göre, feed backmekanizması ile davranışı yok etmek, alanı temizlemeye yardım edecektir. Canınızı sıkacak bir durumla karşılaştığınızda (gerekenleri yaptıktan sonra sonuç alamasanız bile, bir ölçüde pozitif geri yansıma olacağına emin şekilde) “pırrrrrttttt” sesi çıkartıp, elinizi sinek kovar gibi sallamanız (şaka yapmıyorum), bu beden dilini alışkanlığa çevirmeniz ve içten gelerek uygulamanız, bu konularla ilgisiz alanlardaki arzularınızı elde etmeniz için de adımlardır!

“Çok arkadas edinememis olmak basarisizlik gibi geliyor.”
Sizin evriminiz (yani öldükten sonra bu dünyada bir daha bedenlenmeden, cennete kapağı atmak ;-) arkadaş edinmeyi başarmakla ilgili olabilir… Ama sosyal medya aracılığı ile yayılan “sosyalleş” ittirmecesine kurban gitmekte de olabilirsiniz.

Bir dolu arkadaş sahibi olup, onlarla sürekli başarısız ilişkiler kurmak, diğerlerine rahatsızlık verecek şeyler yapmak, bizim de önerdiğimiz arkadaşlık kavramı ile örtüşmemektir. Amaç, çok sayıda başarısız ilişkiler kurmak DEĞİL, sahip olunan (belki de az sayıdaki) ilişkileri başarılı kılmak adına değişmektir. Kalite/kantite olayı ile ilgidir bu durum; önemli olan kalitedir. Ayrıca, başarısızlık arkadaş sayısı ile değil, sadece ve sadece beyinde rahatlık dediğimiz süreduruma sahip olmamakla belirlenebilir. Rahatlığın ise nereden geleceği kişiye özeldir. Hedef, rahatlığı elde etmek adına doğru alanı seçip, bu alanda başarılı olmak adına ÖZVERİLERDE bulunmaktır. Unutulmaması gerekir ki, yalnızlık son derece yapıcı da olabilir; sanatçılar, yazarlar, teorisyenler eserlerini/ürünlerini sosyal ilişkiler içinde var edemezler. Diğer yandan yalnızlık insanlara yönelik gizli korkulara dayalı da olabilir. Bu yüzden içinde olduğunuz durumların yapısını iyi değerlendirmeniz ve size yaradığına inanan tavrı, genel geçer kurallarla fazla bağdaşmasa da aldırmadan, uygulamanız en iyisidir.

Yaşamınızdaki hedefleri başkalarının (hatta toplumun ya da yaygın kültürün) belirlemesine izin vermeyin. Bu hayatı bir başınıza yaşamaktasınız. Seçimlerinizi, ciddi bir arayış sonunda belirleyin… ve ilerlemeye başlayın. Çok ciddi ve süreğen başarısızlıklarla karşılaşmıyorsanız bir daha geri dönmeyin, öncesini düşünmeyin, diğerleri ile kıyaslamayın, arkanıza bakmayın.

Ancak yolu hatalı olarak seçmek de doğal ve olağan bir şeydir. Süreğen başarısızlıklar bu durumun habercisi olabilirler. Böyle bir durumda da geri dönmekten korkmayın.

Başarısızlık kadar olağan ve SAĞLIKLI bir şey yoktur; başarısızlık yoksa, ilerlenecek bir yolda değilsiniz, bildiğiniz, sahip olduğunuz bir şeyi tekrarlayıp duruyorsunuz, yani yerinde sayıyorsunuz demektir. Oysa hedef, daima ileridedir.

Arkadaşlardan güzel geri dönüşler alamamış olmak ortada güzel olmayan bir şeyin varlığını göstermekte… Yani arkadaşlarınızın, sizin önem verdiğiniz belli olan bir şeyi fark etmemeleri ve aynı şekilde karşılık vermemeleri güzel bir şey değildir. Siz, onların özel günleri kutladığınıza göre, bunun fark edilmesi ve geri dönüş yapılması, bunu fark edip geri dönüş yapacak arkadaşlarınız için büyük bir karma puandır. (Var işte bunu fark etmeyen dangalaklar ;-) Kendileri kaybetti… Siz anladınız ne demek istediğimi.) Bu durumun sizin dünyanıza yansıması ise KESNLİKLE aldırmamak olmalıdır. Eğer herkes evrimleşmiş ruhlar taşısa makrokozmosta değil, Müslümanlık cennetinde sefa sürüyor olurduk. :D Erdem denen davranışları ifa etmekten daha önemlisi, onları KEYİFLE ifa etmektir.

Arkadaşlarınızın hatasını affedebilirsiniz. Bu bir erdemdir. SİZE cennet biletleri için bedava mil puan kazandırır. Böylece bir dahaki yaşamda sizi daha rahat yaşatacak bir kimlikle doğar, ölünce cennete giden uçakta yer ayırtmış olursunuz. Ama küçük çaplı hatalara hiç mi hiç aldırmaz, onların gerçekten üzerinde durmaz, örneğin keyifle arkadaşlarınızın özel günlerini anımsamayı sürdürürseniz, ölüm ötesine geçtiğiniz anda kendinizi bir astral Concorde’da, 1. mevkide, size her konuda(!) hizmet eden Best Model yarışması finalist mankenleri ile uçmakta olarak bulursunuz. ;-)

“yazmayayim yeni yil ajandasina.”
Kesinlikle böyle bir şey yapmamanızı öneririm. Eğer yapıyorsanız, o zaman kutlamalarınızın gizli amacının insanları mutlu etmek değil, gelecek geri dönüşlere yatırım yapmak olduğu düşünülebilir. Ayrıca düş kırıklığına uğranınca tepki vermek, en korkunç davranış modellerinden olan intikam almanın biraz hafifletilmiş versiyonudur. Bu yaşamda başa büyük dert açmak için yapılacak en kolay şey hırs duymak ise, ikincisi intikam almaktır.

Sevgi; dostluk ilişkilerindeki dahil, “karşılıksızlık” (tek taraflılık) eğilimi içeren bir davranışa yönlendirir. Buna rağmen bu ilişkilerde de size aşırı rahatsızlık verecek durumlar olabilir. Söz konusu rahatsızlığı -pozitif şekilde- (karşılık vererek üste çıkmak değil, halletmek amacı ile) dile getirmek de yanlış bir şey değildir. “Rahatsızlığı belli etmek” ile “karşılık vermek” çok farklı şeylerdir. Tabi ki karşılık vermenin çok gerekeceği, kesin saldırı altında kalınan zamanlar da vardır. Ama bunlar çok, ama çok-çok-çok az sayıdadır.

Buradan hepimiz yeni yaşınızda size kocaman bir servet diliyoruz!

Evet, size bu kötülüğü yapıyoruz; çünkü anladığım kadarı ile başınıza iş açmadan (bir şeyi evrimselleşerek elde etmeden, haybeden ele geçirerek:) ) bir şey öğrenemeyeceksiniz. (Sözlerimde en küçük bir aşağılama yok.)

Bu lanetimden kurtulmak istiyorsanız hedefleriniz adına

  • DOĞRU metodu saptayın (içinizdeki duymazdan geldiğiniz fısıltıları dinleyin),
  • yapmayı istemediğiniz şeylere odaklanın, bunları yapmak adına korkunuzu yenin, bunları stres içine girmeden, ümit ve heyecanla ifa etmeyi becerin, bir süre tek taraflı verici olun (hayata yükleme yapın),
  • başarısızlıkları komik tökezlemeler olarak görün ve halinize gülün,
  • ZAMAN VERİN, sabırlı ve sakin olun.
Elde edememeniz diye bir seçenek yok.

Yanıtlarımdan yararlandığınızı söyleme inceliğinizi için yolladığımız sevgilerimize, teşekkürlerimizi de ekliyoruz...


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -