722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

YAŞAM ve İLİŞKİLER

SORULAR ANA SAYFA | TÜM YAŞAM ve İLİŞKİLER SORULARI

Maji | Pozitif/Negatif Enerji | Kuantum ve Bilim | Ezoterizm | Ruhsal Sorunlar | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar | Astroloji | Fal/Tarot
Müslümanlık | Çeşitli İnançlar | Yaşam ve İlişkiler | Özel İlişkiler | Janus

SON EKLENEN SORU        |        TÜM SORULAR        |        JANUS'A SORUNUZU İLETİN!        |        ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

12 Haziran 2020
Hanımlara1 Anti-Aging Sırlar

Genç kalmanın konvansiyonel yolları dışında (spor yapmak, iyi beslenmek, iyi uyku vs.) başka bilinmedik sırları var mı? :) 30 yaşındayım. Anti aging sırlara ihtiyacım var :))

YANIT

“Yaş, kişiye hiç çabalamadan elde edebileceği bedava bir güç verir. Çekicilik ise gençlik ve güzellikle ilgili değildir” diyerek başlayayım. Bu sözleri sizin iki katı yaşınızdan yaşlı biri olarak söylemekteyim. Yaşlanmak diye bir şey pek yoktur; "yaşlılık" diye beyinde bir alan yaratmak vardır. Bu alan gereği beyin görevini yapacak, yani verilen bilgiler doğrultusunda gerçeklik yaratacaktır.

Gençlik ve çekicilik kazanmak adına maji de öğrenebilirsiniz. Hatta çekici olmadan bir sürü -size en uygun- partner bile bulabilirsiniz. Ama “Adam cevap verirken eğitiminin reklamı yaptı” denmesin diye bu konuyu bu cümle dışında "es" geçeceğim.

Ve hemen bir uyarı yapayım: Soruyu yönettiğiniz kişi bir paganisttir. Bu yüzden soruyu “İleri yaşlarda nasıl çekici kalabilirim?” şeklinde duyup, ona göre yanıt verecektir. Baştan belirtmekte yarar var. ;-)

Beyniniz PE ile dolu olduğu bir gün (örneğin duş, ya da denizden çıktığınızda, ya da güzel bir seks sonrasında) neden genç kalmak istediğinizi bir “irdeleyin”. İyice eşeleyin beyninizdeki alanları… Bence bulacağınız gerçek -ya çok sayıda, ya da tek sayıda (eş)- partner sahibi olmak; en azından beğenilmektir. Bunlarda en küçük bir hata yoktur. Güzel bir görüntü sahibi olmak arzusu insanoğlunda kariyer sahibi olmaktan daha baskın bir arzudur; ancak gençlikten sonra giderek köhner ve gömülür. Seks, kutsal bir şeydir. Usturuplu şekilde, doğru dürüst, eşitliğe ve dengeye dayalı biçimde yapılan seks -tıpkı içki (alkol) gibi- şahane bir PE celp metodudur (o yüzden zor bulunuyor, saçma sapan şeyler cinsellik diye yutturuluyor :D). Yani partner ya da eş arayan her bir kişi, insanlara PE celp ettirmenin en olağan yöntemini aktive etmeye çalışmaktadır.

Ayrıca resim gibi seyredilmek için değil, daha fazla partner (veya tek sayıda eş) bulmak adına kullanılacak “aday havuzu”ndaki bolluğu arttırmak adına güzel olmak istemek de çok hayırlı ve doğru bir şeydir. Güzellik arayışının, güzelliğe saygı duymanın, güzelliği önemsenin hayırlı bir şey olduğu hakkındaki inancımızı doğrulamak adına ülkemizdeki yaygın din olan Müslümanlıktan örnek vereyim. Müslümanlıkta güzellik çok önem verilen bir niteliktir. Ebu Ya’lâ’dan alınan “Hayırları, yüzü güzel olanların yanında arayın” şeklindeki hadiste peygamber güzelliği, güzel huy ile eş gördüğünü açıklamıştır! (Bunlar hep gizlenir, Müslümanlık başörtüsü, namaz, oruç, kurban, hac ekseninde sunulur.) Oysa Yahudilik ve Hıristiyanlıkta “ruh güzelliği” hedeftir. Bu yüzden biri sürü itici tip, “ruhu güzel” diye millete kakalanır, ya da insanların içindeki güzelleşme isteği köhnetilmeye çalışılır. Yahudi peygamberleri korkunç görüntüleri, kel kafaları ve itici fizikleri ile (örneğin İlyas, Vahtizci Yahya) meşhurdurlar. Güzelleşmek isteyen güzelleşemese de çekicileşir; çünkü güzelleşmek İSTEMEK ve bu konuda emek vermek, başlı başına bir PE envokasyonudur. Ancak yukarıda söz ettiğim keyif dolu seks hayatına sahip olmak için görüntü tek başına hiçbir zaman yeterli olmaz.

Bu gerçeğin kanıtı mitolojide verilmeye çalışılır: Yunan ataerkil tanrıları (hani Ana Tanrıça ve eşini evrenin liderliğinden devirip, yerini alan tanrılar) hep güzellikleri ile ünlüdürler… Oysa hepsinde “ilahi serenite” denilen buz kestirici bir özellik vardır. Güzellikleri seks duygularını tetiklemez… seks arzusu yaratmaz.

Seks açısından çekicilik denilen gizeme sahip olan Afrodit’tir sadece, o da zaten öncel Ana Tanrıça’nın bir basit aşk tanrıçası şeklinde aşağılanmış halidir.

Afrodit ise güzelliğinden çok (bunu pek az kişi bilir) gülüşü ile çeker. :) Güzellik bir ödül olsa da, karşı cinsle doyum dolu, sorunsuz, keyifli birliktelikler kurmak adına tek başına hiç ama hiçbir gücü yoktur!

[Milenyumda güzel diye kakalanan sıska, aksi bakışlı kızlara bakıyor, onların çekici olduğu ezberletilen erkeklere, hele ki o hale gelmek için yarı aç yaşayan, kilo-milo kaldıran hanımlara da üzülmeden edemiyorum. Hanım kardeşlerim; erkeklere özgü androjen hormon almadıkça adaleli olamazsınız. Bir yandan rejim yapıp, diğer yandan gym’de kilo kaldırmak gerçekten gülünç bir iştir. Erkeklerin metabolizması yağı yakar, kasa çevirir. Bu yüzden orta yaşa dek erkekler aldıkları ek kalorileri adaleye çevirirler, rahatça beslenirler. Ayrıca erkeklerin adaleleri androjen hormonalar yüzünden zorlanınca güçlenir. Sizinki ise -hele ki aç-açına yaşıyorsanız- ERİR. Yani erkelerle "aşık atmak" adına erkek sporları ile uğraşmak, eğer erkeklik hormonunun türevi olan anabolik steroid kullanmıyorssanız (sizin bedeninizde yok gibi bir şeydir) bedeniniz "en muhteşem kadavra"ya dönüşür.

Bu yüzden bir kadının adaleli olması, KARŞI CİNSİN hormonunu taşıdığı anlamındadır; geniş, yuvarlak ve yağlı kalçaları olan erkekler ne kadar erkeksi ve çekici ise, adaleli, yağsız bedeni olan kadınlar da aslında o kadar çekcidir. Ama ataerki, KADINI YOK ETMEK İÇİN bunları unutturmaya çalışır.

Kendinizle, DOĞAL çizgilerinizle barışsanıza yahu! Kendine güven kazanmak, ya da çekici olmak adına kendi özünü reddetmek, kendini değersiz görmekten başka anlam taşır mı tanrı aşkına??]

Kadında erkeğe karşı konulmaz gelen, onu “ayartan” güzellik değildir… Cilve, süs, neşe, cıvıltı, sıcaklık, vericilik ;-) gibi niteliklerdir; ki, ataerkil dinlerin en korktuğu şey, kadın güzelliği, hatta gençliği değil, kadınların söz konusu nitelikleridir... çünkü erkeklerin pek çoğu güzellikten çok, saydığım nitelikler karşısında güçlerini yitirirler.

Kısaca, çekicilik adı verilen asıl kavram (hanımlardan özür dileyerek farklı bir sözcük kullanacağım) “erkeği ayartma”dır. Ayartma ise güzellikle OLMAZ; FIKIRTI şeklinde tanımlayabileceğim bir enerji salınmalıdır. Erkekte olmayan bir enerjidir bu… Bu yüzden HER ERKEK bu enerjiyi özler… Sekse açıksa karşı koyamaz.

Erkekler, kendilerine ataerki tarafından yasaklanan niteliklerin -hafifliğin, neşenin, sorunsuzluğun, basitliği (adilik anlamında değil, ya Basit en kutsal esmadır), kolaylığın- peşindedirler. İlişkinin kalitesini (ister çok kişi ile olsun, ister 20 yıllık eşle) veren kadının baştan çıkarıcılığı, YARATICILIĞIDIR. Yani aslında baştan çıkartan kadındır. Ataerki kadınları bu yüzden -bu “ateşleyicilik” yeteneklerini “aldatıcılık” diye empoze ederek- engellemeye çalışır.

Efendim? “Ters baktığım, akıllı olduğumu sergilediğim, cool davrandığım zaman kovalanıyorum” mu diyorsunuz?

Belki... Ama şunu unutmayın: Her kovalayan erkek, size güzel bir ilişki sunacak kapasitede olmayabilir. Kovalama sandığınız şey, cinsellik dışı, bambaşka bir ihtiyacı doyurmak için de ifa edilebilir. Hem şöyle düşünün: Cool “soğuk” demektir. Aşk ve seks gibi ateşten yaratılmış bir şey soğuklukla elde edilince (öyle bir ortama çekilince) yaşanacakları tahmin etmek pek de zor değildir. Farklı bir şekilde dile getireyim: Soğuk kadını çekici bulan erkeğin sizi ne kadar ısıtacağını iyi düşünüp tartmanız gerekir.

Sizi cool, akıllı, kitap okuyan, ters bakan, kendini beğenmiş haliniz ile beğenen erkeklerden bence fazla iş çıkmaz. Bu tip kimlikler ne aşk ve seksin hararetini bilen insanlardır; ne de gerçek anlamı ile “kadın sever”dirler. Onlarla güzelce gezebilir ve çok mutlu olabilirsiniz... eğer sergilere, sanat olaylarına, kitap okuma günlerine, politik toplantılara gitmeye gezmek diyor; derin, anlamlı, pek bi' değerli, saatler süren, anlam yüklü tartışmalar sizi mutlu ediyorsa... :D Ama o ilişkilerde sizi kadın olarak mutlu edecek bir şeycikler bulacağınızı düşünmek... cümle yarım kalsın.

İlişkide seks hiçbir zaman, asla-ve-kat’a kadına YETMEZ. (Beni okuyan erkek kardeşlerim, “Aranan Erkek” olmak adına bunu ezberleyin.) Seks, kadınlar için bir finaldir. Pek çok erkek ataerkil kültür nedeni ile girizgah ve gelişim bölümleri hakkında zerrece bilgi sahibi olmadığı için her şeyi finale tıkar… sonra da “Yok abi, bu Türk kızları seksten anlamaz; gösterir vermezler”e bağlar. Oysa kadınlar baştan çıkarıcılıklarını yatağa balık atlamak için değil, bir süreci HER BİR SAFHASI İLE yaşamak adına sergilemektedirler. Kadınlarla ilişki deneyimleri sonucunda yukarıdaki sonuca varan erkekler, kadınların gözünde de "öküz"dürler.

[Hanım kardeşlerim; hoşlanmadığınız kimselere lütfen bu sözcüğü kullanmayın. Öküzler, binyıllar boyunca Baba Tanrı'nın imajı olacak kadar hayırlı, güçlü, genelde iyi huylu, eşleşebilen, ot obur, insan dostu hayvanlardır. Anaerkide kutsaldırlar. Örneğin Osiris ve Şiva2 öküz ile çok yakındırlar. Şiva ülkesi Hindistan'da inek ve öküzler yenmez. Aditi adlı -tüm tanrıların annesi olan tanrıça- inek şeklinde betimlenir... İsis de öyle. Öküz, inek, çakal gibi hayvanları küfür olarak kullanarak ataerkil tuzaklara düşmeyin. Onlara sahip çıkın, ataerki lanetinden kurtarın.]

Şimdi aynı öneriyi erkek kardeşlerime fıslayayım: Kitaplardan, sergilerden, kariyerinden, zekasından, yazdığı kitaptan, sunduğu rapordan, tuttuğu partiden, herhangi bir izm'den vb. konuşup duran, başka da bir şeye sokulmayan kadınlara en derin saygılarınızı sunup, oradan acilen zıplayın derim. Sigara dumanı dolu bir kahvede erkeklerle pişpirik oynamak bile daha eğlencli olabilir. Gözünüzü “kadınca yaşayan” modellere kaydırın. Sakın ola onlara Kezban-mezban gibi pis isimler takmayın; o zaman celp ettiğiniz NE ile hayatınızın büyük kısmını kup-kuul (kup-kuru benzeri) bir hatunla geçirmek zorunda kalabilirsiniz.

Tabidir ki sanat, edebiyat, bilim çok değerli konulardır… ama her şeyin bir yeri vardır ve bunların cinsellikte yeri yoktur. Flört ettiğiniz kişi ile ilk adımda bu işlere bulaşmaya yönlendirilmek; sanat etkinliğine gidip, etekleri sıyırmak veya pantolonu fora etmekle aynı şey olabilir.

Farklı bir alana atlayalım: Hanımlar, bedeninizdeki bazı moda kriterlerine göre sakın yargılamayın. Sadece ne varsa onu açın, sergileyin (tabidir ki usturuplu şekilde, duruma göre…). Her kör satıcının, bir kör alıcısı vardır. Canlı performans sergileyen porno sitelere düşkün biri olarak sözlerime güvenin: Mature, skinny, hatta BBW hanımların binlerce alıcısı, izleyicisi vardır bu porno sitelerde. “Alıcı” diyorsam, “bunu bulduk, buna yumulalım” boyun eğişinden değil; trink-trink para ödeyerek canlı şovları satın almadan söz ediyorum. Yani sizin defekt dediğinizi zayıflık, şişmanlık, yaşlılık, hatta cücelik bile, olağan genç/güzel kızlar kadar talep görmekte, erkekler bu yapıdaki kadınlara da en değerli varıklarını "paralarını" dökmektediler. YAPINIZI KORKMADAN SERGİLEYİN. Beğenmeyene "Bysss" çekip gelecek maçlara odaklanın. Parmak izi kadar zevk vardır insanlarda… ama zevkler detaydır! Erkekleri -her zevkten erkekleri, hatta slave eğilimli olanları bile- uyaran STANDART model “sıcak, istekli, canlı, heyecanlı, sorunsuz (tabi ki kendini aptalca ezdirmeyen) bir kadın” modelidir.

Erkeklere üstün gelmek mi istiyorsunuz? Tamam. Bence sakınca yok. Ama şunu bilin: Düşmanın yetkin olduğu bir silahı kullanarak girdiğiniz savaşta sadece iki sonuç vardır: Ya onun silahlarında yetkinliğe ulaşmak için giderek ona benzersiniz… ya da benzemez ve yenilirsiniz.

Kendi silahınızla, (her erkeğin özlediği, SICAKLIĞINIZLA, fıkırtınızla, “sorunsuzum, can doluyum” mesajınızla) cenge başlayın.

Kim size kendinizi ezdirin diyor ki? Bi’ kere kafaya alın… sonra “sağmaya” başlayın. :D İster para sağın, ister enerji, ister ilgi, ister bağlılık… Erkekleri parmağınız oynatın.

Aslında kimseyi oynattığınız yoktur; kancayı bir atınca, iki erkek özelliğinden yararlanmaktasınız:
- Erkeklerin gerçekten kendine ve zevkine dönük yapıda olmasından.
- Erkeklerin gerçekten alicenap ve cömert yapıda olmasından.

Biraz daha pratik anlatayım mı durumu? Peki…

Erkekleri (gerçekten "kadın sever" erkekleri) gençlik (anti-aging formüller) ile değil; iki yolla baştan çıkartırsınız:
1- Heyecan ve istek dolu, pırıl-pırıl bakışlarınızla...
2- Sahip olduklarınızı (ister selülitli olsun, ister kemikli, ister ufarak, ister kocaman vb.) dozunda (yerine göre, ortama uygun şekilde ama sınırları ölçüsünde zorlayarak) GÖSTEREREK, sergileyerek...

Bazı hanımlar örtünmeyi tercih edecek olabilirler… cancağızları bunu yapmak istiyorsa hiç de bir yanlış yoktur. Ancak onların da aseksüel değillerse (aseksüel olmak da bir eksiklik değildir) eşleşmek isteyecekleri bir erkek vardır ve kendi kapasiteleri içinde -eğer ana fikri aldılarsa- eğlenceli ve coşkun ;-) ortamlar yaratabilirler.

Kırışıkmış, selülitmiş, sarkıklıkmış, kalkıklıkmış… boş verin bunlara (kendinize bakmayın, “salın gitsin” asla-asla demiyorum); ama çekicilik gibi bir metafizik kavram spor, beslenme, uyku ile elde edilmez.

O ateşi yakalayın içinizde… sonra onu serbest bırakın. O ne diyorsa onu yapın… korkmayın. Estetiğe boş verin. Komik olmaktan çekinmeyin. İçinizden gelen en doğrusudur. İş ki SİZ DE (siz dahi) HİSSEDİN. Eğer kendinizi bulabilir, onu -her nasılsa- sergileyebilirseniz, erkekleri (seks konularından aldığı zevki yitirmemiş, kadınlara abanmayı değil, kadın adlı canlıyı gerçekten seven erkekleri), hangi kültür, kafa yapısı, zevk eğiliminden olursa olsun mest edeceksiniz. İstekle doluysanız, AYNI ZAMANDA yaptığınızdan eğleniyorsanız, sekse açık erkekleri uyaracak (hatta çıldırtacak) ve onların gözünde genç/çekici görüneceksiniz.

Bu sözlerimi zayıflık olarak gören kadın kardeşlerim; yanılıyorsunuz. Çektiğiniz acıları, uğradığınız haksızlıkları anlayamayacak biri değilim. Ama erkekleri var olmak adına ezmeye kalkmak yapabileceğiniz, güzel bir hayat adına yapabileceğiniz, en büyük hatadır... o yolla erkeklerle başa çıkamaz; karşınızda şimdikinden çok daha tehlikeli tiplerle kalırsınız. Yerine; baş döndürün, celp edin, kafalayın, sağın. :) (Erkek kardeşlerim, lütfen ofis kapısına döner bıçakları ya da gececi taksi sopaları ile yığılmayın.)

Siz binyıllardır erkekleri arkadaşlarınıza, ailenize, hatta işinize yeğleyerek, eşleşmek için her şeyi deneyerek, eşleşme fikrinden VAZ GEÇMEYEREK; bilimmiş, politikaymış, borsaymış fazla takmadan, en çok güzelliğe, neşeye, yemeklere, aileye (ataerkil aileye değil), romantizme, sevgiye bağlı kaldınız.

Milenyum ukala dümbeleklerinin HOR GÖRDÜĞÜ BU YANINIZLA evreni bunca yıl SİZ bir arada tuttunuz… biz değil.

Kendinizi küçümsemeyin. Ataerkil oyunlara gelmeyin. Yeri gelince karşı koyun. Ama YOLUNUZU asla temelden DEĞİŞTİRMEYİN.

Sadece saçlarınızı değil, yaratıcılığınızı (uyarıcılığınızı) bağlamaya çalıştıkları bu hayatınız içinde bile erkeklere oranla daha keyif içinde yaşamaktasınız. Bu sözlerimin kanıtı kadınların mutluluk planeti Venüs ile sembolize edilmeleridir... Ana Tanrıça da Venüs ile sembolize edilir. Bunaldığınız bunu hatırlayın.



DİP NOTLAR

Kadın, bir cins isim; hanım bir payedir. Benim için kadınların pek çoğu bu payeyi hak etmektedirler.

Şiva'yı tanımak isteyenler için bir link: 10 Qualities of Lord Shiva that made him different from everyone else.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -