722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

YAŞAM ve İLİŞKİLER

SORULAR ANA SAYFA | TÜM YAŞAM ve İLİŞKİLER SORULARI

Maji | Pozitif/Negatif Enerji | Kuantum ve Bilim | Ezoterizm | Ruhsal Sorunlar | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar | Astroloji | Fal/Tarot
Müslümanlık | Farklı İnançlar | Yaşam ve İlişkiler | Özel İlişkiler | Janus

SON EKLENEN SORU        |        TÜM SORULAR        |        JANUS'A SORUNUZU İLETİN!        |        ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

17 Mayıs 2021
Medeniyet, iyilik, efendiler ve köleler, Nezihi bey efsanesi

Janus selamlar, umarim hep keyfiniz yerindedir, ellerinizden öperim.

Aslinda bunu yazip yazmamak konusunda kararsiz kaldim, fakat sonuçta burasi okült ve maji temelli (eskiden öyleydi en azindan) bir site oldugu için yazmak, kafamdaki idealari paylasmak, Janus'tan olumlu etki ve tavsiye almak istiyorum.

Tarihe baktigimiz zaman pek çok medeniyet oldugunu ve bunlarin istisna olmadan hepsinin hiyerarsik (zorbalik) temelli oldugunu görüyoruz, insan medeniyetlerinden bahsediyorum.

Din aygiti da daima bu medeniyetlerde köleler sinifini etkilemek ve baskilamak, isyan etmelerini önlemek için kullanilmis. Bazi reformcularin ve düsünürlerin etkisiyle de çesitli mezhepler, ekoller ve ana dinlerden çatallanan alt kollar çikmis, insan egoizminin de etkisiyle bu alt kollar, günümüzdemi dinler ve mezhepler dahil, kolay yoldan ataerkil anlamdaki güç için birbirlerini elimine etmeye ve baskilamaya çalismis, sonunda da efendilerin dinleri ve kölelerin dinleri olarak bunlarda ayrilmis. Dediginiz gibi hiçbir inanç ve düsünce sistemi, din ve mezhep vs. insana salt mutlululuk ve ideal düzen getirememis.

Fakat bunlarin hepsini inceledigimiz zaman kendilerine has bir sistemlerinin oldugunu ve köklü denilebilecek sekilde yapilandiklarini, az çok belirli bir seviyelerinin ve düzenlerinin oldugunu görüyorum.

Son olarak günümüzdeki düzen malum, açiklamaya gerek yok, para aristokrasisi her seye hakim, dünya bu adamlarin kontrolünde (en azindan görünür olarak, arka planda kim yönetiyor bilemiyorum)

Siz her ne kadar karmik döngü (ilahi adalet de denilebilir kültürümüzde) vs. deseniz de, ahlaksiz bir sistemde bu sisteme bas egen, sorunsuz insanlarin en ahlaksiz insanlar olduklari söylenebilir. Parya sinifindaki iyi insanlar sayesinde dönüyor bu sistem sonuçta. Verdigimiz vergilerle adam öldürüyoruz.

Sorum da burada: Janus bunu hiç düsündü mü? Apaçik görülüyor ki iyi insan olmakta kötü insan olmakta saçmaliktir. Tam soramadim soruyu ama Janus anladi, bu dünyada iyilikleriyle dünyaya kiymet biçen insanlar, gerçek kötüler olabilir mi? Sonuçta yalan dünyayi yaratanlar bunlar, koruyanlar bunlar.

Soru manyakça oldu ama niyetim bu degil, burasi okült sitesi sonuçta, mistik anlamda sormaya çalistim

Son olarak bu sorum da kabul edilmese bile Nezihi Bey'i zevkle okuyorum, hayranlik duyuyorum, Janus'un ellerine saglik.

YANIT

Asi öğrencime merhaba. :)

Cümlelerin üzerinden –korkarım ki aslında "onları eleştirmek üzerinden"- gidelim.

" sonuçta burasi okült ve maji temelli (eskiden öyleydi en azindan) bir site oldugu için"
Anladığım kadarı ile –yanlış anlamış olabilirim- güncel hayata dair soru almamdan ve yanıtlamamdan hoşlanmıyorsun. Bu konuda bir hanım arkadaşımdan da "Seni Güzin abla yerine koymalarını sevmiyorum" benzeri bir söz duymuştum. Senin cümlen gelince konu hakkında iki lakırdı etmek istedim.

Bizim dünyamızda ana amaç okültizm değil, güzel yaşamaktır. Hayatımızın ana gayesi okültizm değildir çünkü; güzel yaşamak için bir destekçi, bir araçtır. Güzel yaşamak, adı üzerinde, "yaşam" ile ilgilidir. Bu yüzden yaşam hakkındaki en gizli (okült) olduğu kadar, en mundane konular da bizi ilgilendir. Okült ve ezoterizm, güzel yaşamak için İKİNCİL yardımcılardır. İlk yardımcı ise "Artık sorunları fazlaca kafaya takmayacağım, kısa ve etkin bir gözlem ile 'çözüm bulmak-çözümü ifa etmek-sonra akıldan silmek' yaklaşımında kalacağım, kesinlikle daha az öfkeleneceğim" gibi basit bir düşünce sistemidir; ki, bunu en olağan kişi bile yapabilir (yani gizli bilgiye ihtiyaç yoktur). Okült; bunu yapmak (ataerkil "ha-babam-düşün-de-düşün" düşünce sistemini silmek), 7000lik zikirden zor olduğu için ön plandadır. ;-)

[Sosyal medya sitelerini başında, yalnızlık içinde, sokaktan/hayattan kopuk biçimde, "o, onu dedi; bu, bunu dedi" beyin fırtınaları içinde geçirilen her mili saniye ne büyük tehlikeler (yaşamın bambaşka alanlardan gelecek şanssızlık, bereketsizlik, başarısızlık vb. riski) taşımaktadır.]

"Din aygiti da daima bu medeniyetlerde köleler sinifini (..)"
Bu paragraf, beynindeki negatif alanlar yüzünden –darılma- "otomat" gibi (papağan gibi demeye dilim varmadı) bazı klasik (NE altındaki herkeste birbirine benzer) alanların sözel dışa vurumudur. Yani belli alanların, negatif frekanslı fotonları, foniton olarak oral yolla –hep belli kalıplarla- dışa yansırlar. Aslında yaşanan negatif kalıbın foton fışkırtmasından başka bir şey değildir (bazı haksızlıkları kahramanca görüp, cengaverce baş kaldırmak değil, pis bir frekansın yönetimine girip, robota dönmektir).

İşin kötü yanı, bunun verdiği bir haz olması ve bu yüzden kişinin bu yalancı hazza tutkunlaşabilmesidir. Düzenek şöyledir: Bu fışkırma kişide muhteşem bir üstünlük duygusu yaratır. NE alanın varlık nedeni kişinin genelde üstün olmadığına inanmasıdır. NEyi bu hatalı inanç yüzünden celp etmiştir. Celp ettiği NE ona –kişinin en aradığı şeyi, haklılık ve üstünlük duygusunu- vererek kişiyi sürekli istediği gibi düşündürür ve varlığını pekiştirir.

Tüm bunların ötesinde biz çok dindar kimseleriz; "din aygıtı" bizi niye baskılamamış? Klasik cevabı biliyorum: "Siz Müslüman değilsiniz!" Benim klasik cevabımı veriyorum: "Hiç fark etmez. Ait olduğunuz dinin -size göre- güzel yanlarına kanalize olun, diğer -size uygun olmayan- yerlerini görmezden gelin, ait olduğunuz dinin ne güzel getiriler yaratacağını şaşarak görün." Bu yaklaşım -bence- inançsız olmaktan daha keyifli -ve kanımca- kazanımlara gebedir. Paganizmde bana uygun olmayan yığınla yer var. Müslümanlıkta da bana uygun yerler. İkisini karıştırıyor ve adı olmasa da güzel bir hayat sağlayan bir inanç yaratıyorum. Biraz esnek görüş, geniş bakış açısı, öfkeden arınmışlık, her denilene kafa sallanacağına hafiften çalımlar atmak, çok kötü sanılan şeyleri rafine edilebilir. Ama milletin derdi sinir krizi geçirerek buradaki gizli hazzı yakalamaktır. Bu gibi kişilere en "batan" şey, "rahat" adını verdiğimiz beyin süredurumudur.

"Son olarak günümüzdeki düzen malum, açiklamaya gerek yok, para aristokrasisi her seye hakim, dünya bu adamlarin kontrolünde (en azindan görünür olarak, arka planda kim yönetiyor bilemiyorum)"
Böyle mi bilmiyorum. Ancak bu cümlenin anlamı olduğunu düşünmüyorum. Olaya çok yalın –birçoklarına göre yüzeysel, hatta dangalakça- bakayım: Bu –sanırım sana göre- ürkütücü düzen, eğer beni ve arkadaşlarımı pek cılız şekilde etkiliyorsa (ki, keyfimiz yerinde olduğu için böyledir) hiçbir anlamı yoktur ve üzerinde kafa yormak, havalı yorumlar yapmak, ;-) pis bir üçkağıtçının (NEnin) prangasına kolları uzatmak anlamındadır.

Bu bizim görüşümüz, çok da yanlış olabilir. Bize iyi geldiği için (ve de soru geldiği için) paylaştım.

" Siz her ne kadar karmik döngü (ilahi adalet de denilebilir kültürümüzde) vs. deseniz de, ahlaksiz bir sistemde bu sisteme bas egen, sorunsuz insanlarin en ahlaksiz insanlar olduklari söylenebilir. Parya sinifindaki iyi insanlar sayesinde dönüyor bu sistem sonuçta. Verdigimiz vergilerle adam öldürüyoruz."
Senin özel bir yerin olmasa (ne demek istediğimi anladın) bu küfür dolu ve (yukarıda anlattığım enerji fışkırması olan) cümleleri ciddiye almazdım, ama hepimiz aynı zor yollardan ilerdik. Hepimiz dediğim herkes değil; senin, benim, arkadaşlarımın ve senden başka seçtiğimiz iki erkeğin enerjisinden söz ediyorum. Bizler özel olarak saldırıya uğrarız. :) Baştan yolumuz kesilir… çünkü hazret, neler yapacağımızı, evrene ne ölçüde PE vereceğimizi ve de fırsat bulursak ne kadar çok eğleneceğimizi bilir… geçit vermemeye baştan (doğum anında) çabalar. Çabalar dedim, aslında bir halt becermez, işleri sadece geciktirir. Bizi tehlikeli bir dağ başına atar. Ama bizler oradaki kurtlar tarafından kurtarılır, beslenir, bakılır, ama kurt olmadığımız için büyük güçlüklerle ayakta kalır, uygarlığa erişiriz.

İyi haber odur ki, bu zor süreçte diğerlerinin bilmediği nice şeyleri de öğrenmiş, ÖNCEKİNE ORANLA GÜÇLENMİŞİZDİR. (Basit bir kazanımdan daha söz edelim: Çocuklarımıza ve torunlarımıza anlatacağımız bir dolu serüvenimiz, öğrencilerimize aktaracağımız bir dolu bilgimiz de vardır artık.)

Sen ve diğer iki kişi benim yakından tanıdığım insanlar olduğunuz için sizlerden söz ettim. Ama bu site aracılığı ile bu konumda başka kişiler tanıdım. Bizler onlara –teatral şekilde- Lilith'n öldürülen 1000 çocuğu diyoruz. (Al sana sevdiğin okült yorum. :) )

"Apaçik görülüyor ki iyi insan olmakta kötü insan olmakta saçmaliktir."
Haberler kötü: Sen bu düşünceye -yere bir ok saplar gibi- kaskatı inandığın için, senin evreninde artık böyle olacaktır.

"Tam soramadim soruyu ama Janus anladi, bu dünyada iyilikleriyle dünyaya kiymet biçen insanlar, gerçek kötüler olabilir mi?"
Darılma ama dışarda beni eğlence beklerken bu çetrefil laflara ayıracak saniyem yok. Bu tarz akıl oyunları, sokaktaki, caddedeki, kırlardaki, barlardaki, dost meclislerindeki, tek elde kahve veya bira ya da meşrubat -tek başınalığın lüksü içinde- manzara seyrederkenki güzelliklere ulaşması engellenen beyinlerin, delirmemek için kendilerini gömdükleri akıl oyunlarıdır sevgili kardeşim.

"Sonuçta yalan dünyayi yaratanlar bunlar, koruyanlar bunlar."
Bunları yazarken iyi eğlendin, ama kim bilir sana nereden şanssızlık olarak geri yansıdı. Karşılaşacağın güzel kızın aklına birden bir şey gelip eve dönmesine, sınavda ters soru gelmesine, babanın anlayışsızlık etmesine, kankanın hangi saçmalayıp kalbini kırmasına neden oldu. Çektiğin radyasyon, kaderindeki en zayıf alana girdi ve orayı pert etti.

Asıl güç sevgili öğrencim, bu düşünceleri silme cengaverliğidir; beynine sahip çıkmak da denir buna. Bunlara saplanmak en hasından NEye boyun eğiştir.

Nereden mi biliyorum? Basit: Pek de mutlu bir kişi olmamandan. :)

Hayır, var olan haksızlıklar yüzünden mutsuz değilsin; kim bilir hangi hata ile (çok farklı nedenler yüzünden olabilir) NE celp ettiğin için bu düşünceleri üretiyor gereksiz yere canını sıkıyorsun.

"Soru manyakça oldu ama niyetim bu degil, burasi okült sitesi sonuçta, mistik anlamda sormaya çalistim"
Keşke yapmasaydın. Hem sen soru sormadın ki? ;-)

“Sorum da burada: Janus bunu hiç düsündü mü?”
Hayır, düşünmedim. Dışarda dangalaklıklarım yüzünden sorunlarla yüklesem de, aslında şahane diyebileceğim bir hayat beni beklerken yitirecek lahzam yok. :)

"ellerinizden öperim."
Seçme öğrenci olarak bu kadar saçmaladın (aramızdaki yakınlığa güvenerek, kravatı gevşetmek benzeri nezaketi gevşetiyorum) darılmadım… şimdi biraz gerildim. Git, güzel bir hanım sana elini uzatınca, çekinme (hatta yalnızken antrenman yap) ciddiyetle öp… Ne güzel duygular yarattığını gör. Hemcinsin elini NE öpmeye itekler;1 çünkü derdi boyun eğdirmeye alıştırmaktır. Başta saygı ile boyun eğmeyi eşleştirir, buna alıştırır… ve işleri giderek ilerletir. Bir de bunun tam tersini yaptırır: Saygı duymayı kötületir. İki taraflı oynar anlayacağın.

Eğer bana saygı duyuyorsan bunu (saygı duymayı becerebilmeyi) sana yarayacağı için isterim, bana belli etmen gerekmez... ben zaten anlarım. ;-) Ama beni memnun etmek istiyorsan, içinden gelerek "Sevgili Janus, sözlerinizi anladım, hepsini realize etmek için elimden geleni yapacağım. Yeteneğim olduğunu söylüyorsunuz. Size yine inanıyorum. Teşekkürler!" demen yeter.

"Son olarak bu sorum da kabul edilmese bile Nezihi Bey'i zevkle okuyorum, hayranlik duyuyorum, Janus'un ellerine saglik."
Heee… tam senin kafaya uygun değil mi? :-) Ama onun kendinden hoşnut olup olmadığını ve kafa yapısı yüzünden yıllar boyu neler kaçırdığını bir de kendisine sorabilsen keşke. Bu konuda bilgi almak için bana danışabilirsin. ;-) Onun beyin süredurumu ile yaşayanlar, onun gibi ölürler. Kim bilir, belki de ben, yakayı zorlukla sıyırmışımdır. Her neyse... Güzel sözlerin için teşekkürler güzel gönüllü asi öğrencim.

Editörün notu: Bu soru 06-02-2021 tarihinde siteye ulaşmıştır. O tarihlerde sitede haftalık şekilde yayınlanan (Janus'un gerçek hayatından alıntı olan) roman, Google Books'ta 1898 Yılından Beri (Sıradışı Bir Hikaye) adı ile kitaplaştırılmıştır. Anılan kitap, site üyelerine ücretsizdir. KİTABI ÜCRETSİZ İSTEYİN!



DİP NOTLAR

Türk kültürü gereği el öpmek, beklenti içinde olan bir yaşlıyı düş kırıklığına uğratmamak ve onu hoşnut etmek amacı ile yapılıyorsa PE celp edecektir.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -