YANIT
Sorunuzu toparlayıp yanıt vermeye kalkarsam bir makale gibi üzerinde çalışmam gerekecek. Oysa bu sayfaya sadece seri yanıtlar verecek kadar vakit ayırabiliyorum. Bu yüzden cümleleriniz yanıtlayayım.
Öncelikle şunu söylemek isterim: Genel olarak inançta ben olumsuz bir yönlendirme görmedim. Ancak içerikte bizim araştırmalarımız ile elde ettiğimiz bilgilere ters yanlar var. Yine de ekleyeyim: Bu durum inancın genel olarak negatif sayılmasını gerektirecek bir sonuç yaratmamış gibi.
“elohim/yehova(islam inancindaki allah) kabul ediliyor ancak bu kotu tanri olarak goruluyor.”
Bize göre NEnin kaynaklarının asıl planı bu sonucu yaratmaktır ve gerçekten bu çabalarında muhteşem bir başarı elde etmişlerdir. Kuran çok dikkatle incelenirse iki ayrı içerik olduğu görülür. Bu düşünceyi IŞİD gibi bir örgütün eylemlerini kutsamak adına Kuran ayetlerini göstermeleri, diğer yandan aynı kitaptan (Kuran’dan) Tasavvuf felsefesinin çıkmasıdır. Birçok insan bu iki içeriği birbirine kardığı için söz ettiğiniz grubun vardığı sonuca gelir. Oysa aynı kitapta, bazı ayetler ayıklanırsa, ortaya gerçekten muhteşem bir tanrı modeli çıkar. Öyle bir modeldir bu, kendi tanrılarına gönülden bağlı paganistler olan bizler, değim yerinde ise durup-durup Kuran ayetlerini bu sayfaya taşır ve çıkmazda kaldığımızda yol gösterici olarak onlardan yardım alırız. Bu eylemimiz için kendi dünya dışı kontaklardan onay aldığımızı ekleyeyim. Ancak bu sonuca varmak (ya da bu gerçeği keşfetmek) adına biraz araştırmacı gözü ile bakmak, farklı alanlarda (örneğin ezoterizm, din, mitoloji ve bilim) bilgilere sahip olmak gerekir. Oysa pek çok kişinin buna vakti yoktur, ya da hayat modeli nedeni ile böyle bir ortama girmeye gerek/istek görmez. (Bu sözlerim bir eleştiri değildir.) Bizler ise uzun yıllar bir dedektif gibi araştırarak bu sayfalarda aktarılan bilgilere ulaşmışızdır. Ayrıca araştırma konularımız kesinlikle pozitif bilimleri de içerir. Bu durum standart okültistlere göre biraz fazla ağırlığımız değil, farklı yapımız (belki farklı alanda değerimiz) olduğunu düşündürür. Ve iddialarımızı (teorilerimizi) bu farklı alanlardaki araştırmalarımızı sentezleyerek ortaya atarız.
İşte, söz ettiğim bulgular bize Allah ile Yahve (Eloah)’ın kesinlikle aynı olmadığını söyletmektedir.
Yine de altını çizeyim. Bu gruptaki kişiler bu inançları ile pozitif beyin elektrikleri ve güzel sonuçlar yaratıyorlarsa bir sorun yoktur, hatta aynen devam etmeleri önerilir. Fakat -bence- bu sonucu elde etmek zordur ve bu tavırla bazı diğer kazanımları da kaçırıyor olabilirler.
“lucifer'i(efendi diye aniyorlar) kabul ediyorlar ve bilimin, sanatin, iyiligin tanrisi olarak kabul ediyorlar.”
Yanılmamaktadırlar: Lucifer eskinin Ana Tanrıça’sının emanasyonu, mutluluk gezegeni Venüs’ün tanrısıdır.
Yanılıyor olabilirler: Ana Tanrıça ve Venüs, radikal satanizm öğretisindeki (örneğin “önce ben”) nosyonlarla ilgisizdir.
(Bu konuda bilgi edinmek adına SELAMÜN ALEYKÜM ve ŞEYTAN - 2. Eski Bir Tanrı "Shalim"
ve SELAMÜN ALEYKÜM ve ŞEYTAN - 3. Lucifer/Şeytan... Yani Venüs! adlı yazımı okuyabilirsiniz.)
Bülent bana iki kitap getirdi: “Gerçekler Kitabı” ve “Ayetler Kitabı”. “İsa Kitabı” diye bir şey duymadım. Bu kitapları getirdiğinde aklımda kaldığı kadarı ile şöyle demişti. “Bu kitapları vahiy ile yazdıklarını söylediler ve benden yorum istediler. Ben de onlara bir yorum yazdım.” Yani bu iki kitabı yazmadığını söylediğini kulaklarımla, kendi sesinden duydum. Yorumu da verdi bana. Açıkçası iki kitabı baştan biraz okudum. Yoruma ise göz attım.
“ancak kitaplardan benimsedigim seyleri aliyorum benimsemedigim seyleri de almiyorum.”
Çok yerinde bir davranış. Zaten mesajınızda yaşınızdan umulmayan bir pozitif etki var. Kutlarım sizi. Önünüzde parlak (ciddi oranda pozitif) bir gelecek olabilir.
“bazilari kitaplardan da etkilendikleri icin cok baglaniyorlar ki bu da tehlikeli bir durum”
Doğru. Ama gençlik böyle bir süreçtir; düşe kalka ilerlenir. :) Bu hataların önü kesilirse bir seyyahtan, gezip-tozmayı seven bir kişi yaratmış olursunuz. Gençlerin pek çoğu kirlenerek, acı çekerek güzel yerlere ulaşacaklar. Arada elenenler de olacak ne yazık ki.
“bu inanca inanmami kuvvetlendiren seyse inandigim tanriya(lucifer, efendi veya her ne sekilde adlandirilirsa) birkac kez dua ettigimde birsey istedigimde bunlarin belirgin bir sekilde kisa bir zamanda istedigim sekilde gerceklesmesi.”
Bu tamamen sizin beyin elektriğinizle ilgili bir durumdur. Şöyle anlatayım: Bir pozitif kuantum alanı vardır. Orası ile senkronize olacak pozitiflikte bir frekans ürettiğinizde oradan aldığınız enerji, ya da oradan celp olan enerji, işleri düzeltir. Aslında olaylara bir sihirli el karışmaz. Sadece başardığınız senkronizasyonla nano saniyede ya paralel evrene atlar, ya da yeni ve çok iyi şartlara haiz bir evren yaratırsınız. Size veren bir odak yoktur. Kurulan senkronizasyon (yani güzel bir yere ulaşma) vardır. Sizin beyin alanınızdaki Lucifer olarak nitelediğinizi kalıba/kimliğe/tanrıya yönelik pozitif duygularınızın gücü, kontağı kolay ve sağlam kılar.
“satanistim diye gezmiyorum kisacasi.”
Çok, çok iyi yapıyorsunuz. Biz de kimseye asla paganistiz demeyiz. Yaşadığım yerde Müslüman olmadığımı kimse anlamaz. Bu bir gizleniş değildir. Konu açıldığında, ya da bana inancım hakkında doğrudan soru sorulduğunda daima “Ben dinsizim, ama Allah’sız değilim” derim. :) İnsanlara paganistim-maganistim diyerek iticilik yaratmak gereksizdir. Önemli olan güzel ilişkileri HERKESLE, HER DEVİRDE, HER ORTAMDA, KENDİNDEN ÖDÜN VERMEDEN, AMA GERÇEĞİNİ BİRAZ O İNSANA GÖRE SUNARAK KURMAKTIR. Geçinmek (diplomasi) böyle bir şeydir. İnsanlarla zıtlaşarak (onların kafasına bir şey kakarak:) ) sadece kavga çıkartırsınız. Kavgada galip gelseniz bile sorunu çözememiş, sadece için-için yanacağı ve belki de giderek ısısının artacağı ve artmış olarak yeniden fışkıracağı bir yere itelemişsinizdir sadece.
“kisacasi bu inanc hakkinda ve bulent kisa'nin bu kitaplari yazip yazmadigi hakkinda bir bilginiz veya dusunceniz var mi merak ediyorum.”
Yukarıda söz ettim. Yineleyeyim: Bana söz ettiğiniz kitapların ona getirildiğini ve kendinin kitaplara bir yorum yazdığını söyledi.
“son olarak sormak istedigim sey ise bir insanin ruhsal olarak, maji alanlarinda kendini gelistirmesi icin bu yola nereden baslamasi gerektigi.”
Lütfen sözlerimden ticari çıkar arzusu olduğu düşünülmesin; ama önerim Sorular linkimizi izlemeniz, bize sorular yöneltmenizi ve maddesel imkanınız varsa eğitim almanız olacak.
“kendimi tamamen bu konulara odaklayip hayatimdan soyutlamiyorum”
Yine çok, çok güzel bir cümle. 30-40 yaşlarındaki nice arkadaşımda (grup arkadaşımda değil) bu güzellikte mesaj almadığım oluyor.
“meditasyon yapmak beni rahatlatiyor iyi geliyor”
Çok yerinde bir tutum. Meditasyon Baba Tanrının Hint versiyonu Siva’nın yoludur. Namazın gerisinde aynı durum olduğunu düşünüyoruz. Tantrik seks de Siva’nındır. Müslümanlıkta cinsellik vardır, kutsanır, ancak SADECE erdemlerle karılır ise ödül olarak verileceğinin altı çizilir. (Müslümanlık, dünyasak güzelliklerle erdemleri birleştiren bildiğim tek dindir.)
“maji vb. calismalari insanin kendini gelistirmesi olarak goruyorum”
Yine doğru. Beyaz majinin temeli budur. Maji ile “Beynim daha iyi çalışsın”, “daha güzel elektrik üretsin”, “daha çok dost edineyim”, “falanca korkumu yeneyim” benzeri çalışmalar yapmak mümkündür. Maji olmayınca bu sonuçlara varmak biraz zor olabilir, zaman alabilir.
“ve bu yola nasil baslaniyor ornegin meditasyonlarla mi baslaniyor meditasyonlarin bunda etkisi oluyor mu merak ediyorum.”
Meditasyon, “majikal beyin” yaratmakta öncel olmasa da, yararlı bir yoldur. Ancak meditasyonda farklı bir beyin dalgası hedeftir; majide ise bunun çok daha hızlısı... Başarılı bir çalışma için önce meditasyon yapıp rahatlamayı, ardından gama dalgasına çıkıp çalışmayı yapmayı önerebilirim.
“çok detayli ve uzun bir sekilde yazdigim için üzgünüm. simdiden tesekkürler.”
Çok güzel bir cümle daha… Ben da bu sabah bana tebessüm ettirdiğinizi ve geleceğe dair ümit verdiğiniz için teşekkür ederim.
“konuyu bu kadar uzattigim icin uzgunum.”
Sorun değil. Düşünceli davrandığınız için de ek teşekkürler…