722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

FARKLI İNANÇLAR

SORULAR ANA SAYFA | TÜM ÇEŞİTLİ İNANÇLAR SORULARI

Maji | Pozitif/Negatif Enerji | Kuantum ve Bilim | Ezoterizm | Ruhsal Sorunlar | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar | Astroloji | Fal/Tarot
Müslümanlık | Farklı İnançlar | Yaşam ve İlişkiler | Özel İlişkiler | Janus

SON EKLENEN SORU        |        TÜM SORULAR        |        JANUS'A SORUNUZU İLETİN!        |        ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

16 Nisan 2021
Horned God, Paganizm, Anaerkil Panteon

Horned God nedir ve anaerkil bir panteon var midir? Bir de ek olarak sizce paganizm nedir? Dirilme ihtimali var midir?

YANIT

Horned God’ı “Baphomet” adlı keçi kafalı ilah/imaj olarak algılarsak (ki, Şeytan/keçi sentezinin kaynağıdır) çıkış noktası Kabalist olan Eliphas Levi’dir. Eliphas Levi -asıl adı Alphonse Louis Constant olan- ve başta Katolik rahiplik eğitimi alan, ismini sonradan İbranice olan Eliphas Levi'ye çeviren bir kişidir. Okültisttir. Tarot kartlarına Kabalist imaj ve bilgiler yükleyip, bugün kullanılan kartları yaratan üç kişiden biridir. Günümüz Tarot’unda bilgelik arayanlar onlar yüzünden sadece dünya dışı Yahudilik nosyonlarını sürekli canlı tutmakla kalmamakta, geleceklerine bu aspektten bakmaya itilmektedirler. Tarot ilk başta kehanetle ilgisiz olan, asillerin oynadığı bir kart oyunudur. Bu görsellere ilahi anlamlar veren, dahası Eski Mısır’a (yani Yahudiliğe) bağlayanlar bu üç kişidir.

Bu konuda henüz yayınlanmamış olan “Tarot’un Gerçekleri” kitabımdan alıntı yapayım. (Editörün notu: Yeni girdiğimiz kitap yayınlama işindeki projelerimiz içinde sözü geçen kitabın yayınlanması ve yeni bir fal destesi de vardır.)

Levi'nin iyicil bir hayvan olan keçi ile, evrenin kötülüğünün odağı Şeytan arasında nasıl bir bağlantı kurduğunu anlamak güçtür; çünkü keçi -tüm diğer düz dişli (kanini, yani köpek dişi uzun olmayan) hayvanlar gibi- sadece ot yiyen ve insan dostu olan bir hayvandır. Keçinin sütü içilir, eti yenir… Keçi, diğer birçok otobur hayvan gibi insanlarla iç içe yaşar, insanlar için yaşar ve insanlar için ölür. Fakat çok sekslidir keçi. Bu yüzden köylüler sürülerde erkek keçilerin cinsel organını genelde bez bir torba içine koyarlar. Unutulmamalıdır ki Yahudilik dininde dünyasal arzular ve seks günahtır.

Şeytan/keçi benzetmesinin ikinci ihtimali ise daha derin bir konudur ve kavramlara biraz daha dikkatli bakmayı gerektirir. Zeus, birçok çağdaş araştırmacıya göre Yahudilik tek tanrısı olan Yahveh'in "maskeli hali"dir. Yani Yahveh olarak isimlendirilen tanrı (ya da görüş ve sistem) ilk olarak kendini İlk Çağ paganizmi içinde farklı baş tanrılar olarak göstermiş, giderek maskelerini birer birer atarak sonunda aseksüelliği yücelten tip tek tanrıcılığı kurmuştur. Maskeli öncel baş tanrı kimliklerinden en önemlisi ise Zeus'tur. Zaten söz konusu birbirinden farklı ülkelerin paganizmlerinde yer alan baş tanrıların mitleri ilginç şekilde benzerdirler; örneğin çoğu onu besleyen anneyi öldürür. (Bu konuda detaylı bilgi edinmek için Tutsak Evren ve Sınırın Ötesi adlı kitabımı okuyabilirsiniz.)

Yunan mitolojisinin (inancının) kutsal kitabı olan Theogonia’ya (Hesiodos) göre Kronos adlı evrenin hükümdarı tanrı bütün çocuklarını yutmaktadır. Ana tanrıça ve karısı olan Rhea sonunda ona bir taş yutturur ve Zeus’u kurtarır. Saklanan bebek Zeus, Amalthea adlı bir keçi tarafından beslenir. Amalthea’nın Yunancadaki lakabı “şefkatli tanrıça”dır ve öncel bir besleyici tanrıçanın varlığına gönderme yapar. Bu tanrıçanın kökeni büyük olasılıkla Girit’teki gelişmiş Minoen kültürdür. Amalthea zaten Zeus’u gizlice Girit’teki Aigaion dağında (Keçi dağı) beslemiştir. Ancak Zeus erişkinliğe ulaşınca ilk iş olarak keçiyi öldürür. Onun benzeri olan Babil inancı baş tanrısı Marduk’un da süt annelerini öldürdüğü Enuma Elish’de anlatılır.

Ayrıca keçi, Sakarya nehrine bırakılan bebek Attis’i de beslemiş ve hayatta tutmuş hayvandır. Attis, gelecekte Anadolu Ana Tanrıçası Kybele’nin büyük aşkı olacaktır.

Bir anaerkil pantheon yoktur… hatta anaerkil bir din ya da inanç sistemi olduğu bile söylenemez. Ancak Ana Tanrıça figürü TÜM ataerkil din ve mitolojilerde (evrenin öncel yöneticisi olarak) yer almıştır. Neredeyse tüm araştırmacılar Ana Tanrıça'nın Hıristiyanlığa "Meryem Ana" olarak girdiği konusunda hemfikirdirler. (Söz konusu araştırmacılardan bazıları Joseph Campbell, Azra Erhat ve Cevat Şakir Kabaağaçlı’yı sayabilirim.)

Anaerkil pantheon aslında Yunan mitolojisinin büyücülerinde ya da titanlarında izlenebilir. Örneğin (ilk aklıma gelenlerden) başta Kybele; ardından Circe, Kalypso, Pasiphae, Medeia, Ekhidna, Medusa, Hecate, Oceanos, Saturnus, Janus gibi kimlikler genelde Yakın Doğu, Kolhis, Anadolu ve Roma öncesi bölge tanrılarının kimi zaman lanetlenerek Helenleştirilmiş halleridir.

Ancak tarihte anaerkil uygarlıklar (ataerkil aryanlar tarafından yok edilen Mohenjo Daro ve Harappa uygarlıkları, Çatal Höyük uygarlıkları) ve imparatorluklar (Lidya imparatorluğu,1 Etrüskler2 ve Minos uygarlığı) görülmüştür. Her üç uygarlıkta da soy kadını izler.

Lykia ise bölge olarak da anaerkildir.

Anadolu Tanrıları, Halikarnas Balıkçısı, s. 68
Lykia’da soy saptaması için -tıpkı Girit’te olduğu gibi- asıl ana ve nine ve ninenin ninesinin adı sayılırdı. Baba ve ata değil.

Anaerkil bir uygarlığın yapısını tanıtmak adına Witcombe'un kitabından, Minoen uygarlık hakkında alıntı yapayım:

Minoan Snake Goddess, Christopher L. C. E. Witcombe - 5. The Snake Goddess in Minoan Culture
Erkek orijinli toplumlarda yer alan işaretlerin bulunmadığı İÖ 2. milenyum doğu Akdeniz uygarlığında duvarlı kaleler, tahkimat, tanrılara tapınaklar, hiyerarşi temelli sosyolojik oluşum, kral ve rahipler, ülkeyi öven yazılar içeren kitabeler yoktu.

O heykelcikler (yılan tanrıça heykelcikleri) Minoan uygarlığının hayran olunan karakteristiklerinin birer bedenlenmesi; şık kostümleri; hassas ama açık sözlü kişilikleri; elit zevkleri; lüks sevgileri; kibar davranışları; yüksek zekaları; sevimli ve candan safiyetleri; ve güzellik, doğa ve barış aşklarının yorumudur.

(Yılan tanrıça dedim; ataerkil bilgiler etkisinde olan kişilerin hatalı düşüncelere yönelmemesi için bir de dipnot gireyim: Yılan, unutulmuş çağların şifa ilahıdır. Eczacılık ve tababetin sembollerinde bu yüzden yılan vardır. Kuran'da hiç bir surede (insanın Cennetten atılması öyküsünde bile) yılan (Yahudilik ve Hıristiyanlıkta olduğu gibi) lanetlenmez, günahkar hayvan olarak gösterilmez, Şeytan ile eş tutulmaz.)

Anaerkide sistematik bir dine gerek olmadığı düşünülür; bu yüzden dini yoktur.

Anaerki, erkekler dahil, insanoğlunun öz yapısını yansıtan her şeydir. Doğayı seven, ona saygı duyan, tanrısal (sübjektif ama mutlak iyi ve dost) bir şeyin varlığına inanan, bu etkiyi doğada gören kişilerin bir ölçüde paganist oldukları söylenebilir. Ancak hala da böyle bir ayrım yapmak, sınır çizmek, isim koymak yanlıştır.

Siz sormamış olsanız da “Biz kendimize neden paganist diyoruz?” sorusuna ise “Kendimize bir ad bulamadığımız için” şeklinde yanıt verebilirim.

“Paganizmin dirilmesi”, “insanları daha mutlu edecek bir izm, inanç ya da din var edilmesi” gibi düşünceler ve girişimler, gerek duydukları kişilik gücünü kendilerini "kurtarıcı" kimliğinde lider ilan ederek arayan kişilerin işidir ve de bütünü ile ataerkil yaklaşımlardır. Herkes kendine neyin iyi geleceğini yönlendirilmeye gerek duymadan SEZEREK bilir. Yolunu ararken, ya da yolunda ilerlerken sorularını çeşitli farklı kişilere sorabilir. Ancak aldığı yanıtların YÖNETİCİ değil, kendi özgün yapısını ZENGİNLEŞTİRİCİ olmaları gerekir. Aldığı yanıtları kabul etme veya reddetme erki kendinindir. Söz konusu yanıtları özünde rezüme eder ve işine yarar şekle ÇEVİRİR. Onları özgün yapısına KARAR. "Zenginlik" olarak nitelediğim durum sunulan yanıtlara boyun eğerek değil, söz ettiğim metot ile var edilir.

The Gulistan Of Sa'di, Şeyh Sadi Şirazi
Tembih 21 Algıladığın şey, senin tarafından zamanla bilinecek.

Bu nedenle “Anaerkil”, hatta “pagan” başlığı altında olsa da, en benzersiz gerçeklerden vücuda gelse de, bir sistem yaratmak ve insanlara “en iyisi budur” diye empoze etmek kişisel erki (sezgi ve yorumlama kapasitesini) zayıflatacağı için doğru bir iş değildir.

Ancak soru yanıtlamak ve eldeki bilgileri –kimin ne kadar aldığına ya da onurlandırdığına fazla takılmadan- yere bırakarak ilerlemek farklı bir şeydir. ;-)



DİP NOTLAR

Ünlü Lidya kralı Krezüs’ün “Karun” olarak öykülere geçmesi, onun döneminin ve de genelde Lidya imparatorluğunun refah, uygarlık ve mutluluk seviyesini göstermektedir.

Etrüsklerin Türk oldukları hakkında pek çok teori vardır. Atatürk bu konuda bir çok araştırma yaptırmıştır.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -