Editörün notu: Yanıt 18+ içeriktedir; herkese uygun değildir.

İtiraf ile başlayayım: Tabu nedir bilsem de, taboo nedir (yani urban language'deki manasını) bilmiyorum.

Cuckold, swinger ve BDSM gibi olaylar tarafların ortak rızası ile gayet eğlenceli olabilecek şeyler. Kişisel olarak cuckold bana uygun değil. Swing işine satanistken ve daha sonraları Bülent ile (Bülent Kısa) karıştım; onun da bana uygun olmadığını anladım. Grup seks de birkaç kez denediğim ve hiç hazzetmediğim bir iş.

Ancak bunlar benim duygularım. Ben bir kriter değilim. Tümünün kimileri için son derece uyarıcı olacaklarını tahmin edebiliyorum; çünkü sekste insanlar isteklerini, bunları isteyen biri ile yaparlarsa mutlu olurlar. Söz konusu eylem toplaşıp çıplak mekik çekmek olabilir, birbirlerinin erojen bölgelerine pul yapıştırmak olabilir, birliktelik yaşarken birbirlerini gıdıklamak, hatta topluca gıdaklamak olabilir. Cinsel zevkler –taraflar fizyolojik ve psikolojik hasar görmüyorlarsa- tartışılmamalıdırlar. Ancak eylem, toplaşıp, soyunup, çıplakken felsefe kitabı, ya da şiir okumak olmamalıdır. Gıdaklamak, felsefe kitabı okumaktan iyidir. :)

[Bana "Bu da onların zevki, karışma" denmesi doğru olmaz; çünkü beyin, felsefe benzeri konuları düşünürken ("O öyle midir, yoksa bu böyle mi? Şu şöyle olabilse de aslında o, buna benzer, ama yine de şunun gibidir. O zaman o ve bu aynı şey midir?" tarzı düşüncelerde), beynin sahibi cascavlak çıplak olsa da NE celp etmeye açık hale gelir.

Beyni olabildiğince pratik, hayata ve güncel yaşamaya dair düşünme eylemlerinde tutmak PE celbi için şarttır. Esnaflar, rençberler, zanaatkarlar, işçiler, dokumacılar, demirciler, kömürcüler arasında "depresiyyonndayım" ya da "pinik atak hastasıyığmm" diyen veya "uzmandan yardım ağlll" diye akıl veren yoktur. Bunlar elit(!) beyinlerin derdidir. Kendini bu dertlere boğan beynin elitliği tartışılır; ama bu konulara girmeyelim, olay bitmiştir, büyütmeyelim, fazla derin düşünmeyelim… :DD

Şiir de aynı şekilde tehlikelidir! Elinizin altındaki öfkeyle fırlatabileceğiniz en yakın obje olan mouse'u kafama yemeden sorayım: Siz mutlu ruh halinde şiir yazan gördünüz mü? Millet şiir okuyup, ya da dinleyip süzülürken beyne dolan NEnin resmi çizilse ve bu resim şiiri okuyana gösterilse, o kişinin kendini en yakın hamama, ya da parka, veya sahile, hatta zevke göre meyhaneye oradan da kerhaneye (şaka yapıyorum tabi ki ;-) ) atacağına bahse girerim.
]

Ancak BDSM farklıdır.

Damardan bir BDSMci olarak (normal cinsellik bana neredeyse hiç bir şey ifade etmez) bu konuda konuşmak isterim.

BDSM; BD, DS ve SM (Bondage-Discipline; Dominion-Submission, Sadism-Masochism) bölümlerinden oluşur. Ancak bunların BD ve DS bölümlerinin hayırlı işler olduğuna inanmam mümkün değildir.

Bondage: Asla uygulamam. Deprem kuşağında yaşadığımızı geçin, (insanları korkutmayı sevmesem de söylemek istiyorum) partner aniden diğer aleme göçebilir. Hayır; bu sözü adını vermeyeceğim o pis film yüzünden etmedim. Bu durum gerçekten yaşandı. O filmi de bu yüzden çektiler sanırım.

Bizim dünyadan Master ve Mistress arkadaşlara çağrımdır: Bu işe bulaşmayın dostlar. Zevksizdir demiyorum; ama aldığınız riske değmez. Birini bağlayacağınız zaman ASLA metal kelepçe kullanmayın. Deri kelepçeleri, sub ya da slave'iniz kolunu çekince kurtaracağı genişlikte takın.

Suffocation işini ASLA yapmayın. Bunlar oyun değil, risktir. Riskli bir şeye oyun demek kendini olduğu kadar, diğerini de aldatmaktır. Aldatmak NE celp eder.

Humiliation: Bir insana –kendisi ne kadar istese de- hakaret etmek, kötü davranmak çok hatalı şeylerdir. O kişi hakaret duymaya alışacak ve giderek bunu normal karşılayacak olması işin bir yanıdır; asıl kötülük ise hakareti işiten değil, eden tarafından yaşanır. Bu tarz duygular ile dolmak öyle bir negatif beyin süredurumu yaratır ki; humilition yapan kişi "Türk edebiyatındaki en dokunaklı 50 aşk şiiri antolojisi"ni okusa daha iyidir. ;-)

[Sevgili arkadaşlar, şiir hakkındaki sözlerimi garip, inanılması zor, saçma, absürd, manyakça veya benzer şekillerde yorumladıysanız, neden hiç de hoşunuza gitmeyen hayatlar yaşadığınızı sorgulamayın, kitaplara gömülüp akılcı ve çağdaş yaklaşımlarla çözüm aramayın. Çözüm çok basittir keyifli hayat için. Formül: "Kafaya tokadan başka şey takma, gönlünü ferah tut, aldırma, boş ver, hayat hoştur gerisi boştur"dur.

Nasıl? Bu sözlere daha mı kızdınız?

Başka söyleyeceğim şey yok. :) Hayat sizin.

Ama durun; şiir denen davaya bir de karikatürü (insanları küçümseyen, çirkin gösteren resimlerle dolu esprileri(!), hatta "dışa vurumcu modern sanat"ı, yani yamuk yumuk, göz zevkini katleden resim ve heykelleri) katmazsam ayrımcılık yapmış olurum. :)
]

Disiplin: Bizler maji eğitimlerin başında "Kimsenin kimseyi eğitmesi iyi bir şey değildir. Kişi isterse beynini açar, sunulan bilgileri alarak KENDİNİ eğitir" diyen adamlarken, bir diğerini disipline etmekten söz etmem mümkün mü? Valla çuvaldızı cart diye bizim dünyaya (BDSMye) batırıyorum: Arkadaşlar, bu işlere bulaşacağınıza, felsefe kitabı okuma gecesi düzenleyin daha iyi.

Dominion/Submission: Oyun düzeyinde kalacaksa, e hadi kabul edelim bunu. Yapmadığım şey değildir. Submission beklenti içinde olan kişilere –yalana gerek yok- uygulamaktayızdır. Ancak –çok şükür- bunun teatral bir süreç olduğunu, ilişki yürümezse herkesin olağan davranışlara dönmesi ve şakalaşarak ayrılması gerektiğini bilecek kadar deneyimliyim (yaşlıyım ;-) ).

Şurada arkadaş-arkadaşa konuşuyoruz, yeri geldi, bazı gerçeklerimden söz edeyim.

Umarım bana majisyen olarak sempati duyan kişileri düş kırıklığına uğratmam, ben bir BDSM Master'ı olarak BDSM alanında yayın yapıyorum. Sitemde gördüğünüz fotoğraflarımın tümü yayınlarımdan alıntıdır. Site için fotoğraf çektirmişliğim yoktur.

[Özelime saygı duyulmasını rica ediyorum. Kişilerin hayatına müdahil olan, kendi başlına dert açar ve açtığı derdin fışkıracağı alan önceden tahmin edilemez. Bir adem karşı tarafın canını ne kadar yakarsa, Yahveh ile o kadar teşrik-i mesai etmiş olur. Ve hazretin en sevdiği lafını anımsayın: Der ki, intikamımı oğullardan çıkarırım. (Çıkış 34:7) Yani insanların alanına girdiğinizde karşı taraf mağdur olur ve acı çekerse, böylelikle celp edilen NE, celp edenin evlatlarına bile yansıyabilir.
]

Yayınımda aşağıdaki metin kayan yazı şeklinde sürekli yer alır.

YOU ARE WATCHING A THEATRICAL SHOW PREPARED FOR YOUR ENTERTAINMENT BASED ON BDSM. There is no force exertion in BDSM; every action is consensual. BDSM is based on SSC (Safe, Sane & Consensual) and RACK (Risk-Aware Consensual Kink) principles. Nobody is truly a slave, servant, Master or superior of anybody. This realm is the fulfillment of a need by mutual consensus. If the DOM does not respect the submissives wishes, then he is no longer being a DOM, he is being abusive. Any man can tie a female up and fuck hard. But that is not dominance... that's roughness, maybe even violence. We Masters also try to please our partners; that's why we, in a sense, are at their service too. WOMEN ARE VERY VALUABLE ENTITIES; IT IS VERY WRONG TO MISTREAT THEM, TO HUMILIATE THEM, to do things they do not want. I am not the owner of my slave; but her masseur, mentor, lover and even partially her father.

Master'lar ve Dom'lar, öfkelenmezler. Asla bağırmazlar… sadece söylerler. Bizleri, kadın döven hırbolardan ayıran, bizlerin DOZUNDA darbelerin –bir oyun ortamında, güvenilen bir kişi tarafından uygulanırsa- zevk vereceğini bilen, ne kadar uygulanmasını gerektiğini öğrenmiş ve bu konumun ciddiyetini /sorumluluğunu taşıyabilecek adamlar olmamızdır. 2006 yılından beri aktif şekilde bu hayattayım (başlangıcı ergenliğime dayanır), TEK BİR olumsuz olayım olmadı. Normal ilişkiler kurmaya çabaladığımda, her seferinde ilişki gerginlik içinde sona erse de, BDSM ortamında kimse ile kavgalı ayrılmadım.

Şimdi asıl söylemek istediğime geleyim.

Ben bir BDSMci değil, SM'ciyim. Bu kadar lafı kendi reklamımı yapmak için değil; konunun uzmanı sayılabileceğimi vurgulamak için söyledim. Peki bunu neden söyledim? Çünkü sizlere "Güvenli ortamda SMi deneyin, farklı bir dünyaya atlayabilirsiniz" demeyi arzulamaktayım.

Sado-mazohizm, tabidir ki riskli bir ortam olabileceğinin farkında olarak ve KONSENSUS İÇİNDE (tarafların ortak rızası ile) yaşanırsa, kişi beyninin var olan, ama kullanılmayan bir yanını uyarıp, alışılmadık zevkler verebilir.

Bilimsel araştırmalara göre fiziksel acı veren kimi eylemler, zevk veren eylemlerin verdiği zevkten önce ve bu zevkten yoğun zevk verecek şekilde beyni uyarabilmektedir!

Dr David Borsook (The Massachusetts General Hospital)¹
Pain is a complex experience that includes both a sensation and an emotional reaction.

Researchers used a technique called functional magnetic resonance imaging (fMRI) to take pictures of the brains of eight study volunteers.

The eight young men had a thermode or small heat pad attached to their hands, which administered warm or hot temperatures for brief periods, alternating with normal skin temperatures.

Brain images focused both on areas previously identified as being involved with the sensory experience of pain and on those found in earlier studies to be activated by response to such stimuli as cocaine, food and money.

Objective pain tests

The results showed the painful "hot" temperatures caused activation not only of the classic pain circuitry in the brain, but also some of the areas previously described as reward circuitry.

The reward circuits responded more quickly than the pain circuits during the administration of hot temperatures.

The pain circuits were active towards the end of the heat administration period.

MAKALENİN GOOGLE ÇEVİRİSİ AŞAĞIDADIR.

"Araştırmacılar, sekiz çalışma gönüllüsünün beyinlerinin fotoğraflarını çekmek için fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) adı verilen bir teknik kullandılar.

Sekiz genç adamın ellerine, normal cilt sıcaklıklarıyla dönüşümlü olarak kısa süreler için sıcak veya çok sıcak sıcaklıklar uygulayan bir termot veya küçük bir ısı yastığı takılıydı.
(..)
Sonuçlar, ağrılı "sıcak" ısıların yalnızca beyindeki klasik ağrı devresinin değil, aynı zamanda daha önce ödül devresi olarak tanımlanan bazı alanların aktivasyonuna neden olduğunu gösterdi.

Ödül devreleri, sıcak sıcaklıkların uygulanması sırasında ağrı devrelerinden DAHA HIZLI tepki verdi. "

Yani sekste –tabi ki makul ölçülerde, BDSMnin vazgeçilmezleri olan SSC (Safe, Sane & Consensual) ve RACK (Risk-Aware Consensual Kink) prensiplerine bağlı şekilde acı çekmek isteyenlerin -psikolojinin iddia ettiği kadar- manyak, kaçık ve ruh hastası olmadıklarını söylemek zor olmayacaktır.

Bu yüzden sekste özellikle kalçalara, ardından dikkatle göğüslere ve çok daha dikkatle yüze –olumsuz duygular taşımadan- uygulanan darbelerde bir yanlış –bize göre- yoktur; bunlar haz kaynağı olabilirler.

Ancak tabidir ki BDSM bu kadar basit çerçevede algılanmamalıdır. Yukarıdaki sözlerim vanillas içindir.

[1] Yazı, 7 Aralık 2001 tarihinde BBC News'da yayınlanan Brain links pain with pleasure adlı makaleden alıntıdır.