YANIT
Sorunuz “Acıların nedeni negatif enerji envoke eden hatalarsa neden hayvanlar ve çocuklar bile acı çekiyor?” şeklinde özetleyelim öncelikle.. ve ekleyeyim: Bu soruya vereceğim yanıta inanmak -üzülerek söylemek zorundayım- ki hayli zor. Bu yüzden büyük olasılıkla sizi ikna edici bir yanıt vermemiş olacağım. Buna rağmen bildiklerimi aktarayım.
Ünlü Kuantum bilim adamı David Bohm ve nörobilimci Karl Pribram “holonomik beyin” teorisinde ortaya attıkları hipoteze göre evren bir hologramdır... tıpkı beynin içi gibi! Klasik bilimde yer alan “belli bilgilerin beyinde belli yerlerde oldukları” düşüncesine karşı, devrimci bir görüştür bu.
Hologram “ışık enerjisi ile oluşturulan bir görsellik” demektir. Işık enerjisi ise -adı üzerinde- bir enerjidir aslında, bir elektromanyetik (EM) vibrasyondur.
- EM enerji hologram yaratır.
ile
- Evren bir hologramdır.
şeklindeki iki görüşü birbirleri ile kararsak şöyle bir önerme geliştirilebilir:
- Bize EM radyasyon veriyor olsalar (Matrix 1 filmindeki gibi), bu evrende yaşamasak da, şimdikinden farklı bir evren algımız olmaz.
Bir adım daha ileri gidelim ve soralım;
- Yoksa gerçekten algılarımız bize verilen EM radyasyonla oluşuyor?
Bu günkü bilimsel olanaklarla bu soru ya "Hayır" yanıtı verilememektedir.
Şimdi bir adım geri gidelim ve diyelim ki:
- Bize EM radyasyon vermiyorlar, ama EM radyasyonları biz alıp, beyin yapımıza göre, beynimizin içinde belli hologramlar oluşturuyoruz ve bunları dışarı projekte edip bir evren yaratıyoruz.
Kuantum mekaniğinin temeli zaten “Gerçek, sadece ölçtüğünüz, yani gördüğünüz şeydir” üzerine kuruludur. Siz bakana kadar gerçeklik yoktur, baktığınız anda gerçeği (yani sizin kendi gerçeğinizi), siz, kendinize göre “inşa edersiniz”.
Nasıl gördüğümüz ise beyin yapımıza (huyumuzun, eğitimimizin, dinsel inancımızın, içinde yaşadığımız genel ve aile kültürünün yarattığı hayata bakışımıza) paralel oluşur. Kimsek, öyle görür, kaderimizi de öyle yazarız.
Konumuza gelelim:
Eğer sürekli “Neden bu acı? Bu insanlar hayvanlar neden bu denli acı çekiyor?” kaygıları ile yaşarsanız, çevrenizde acı çeken bir sürü insan ve hayvan olacaktır... ve bu size acı verecektir! Oysa bu "gerçek" sadece sizin beyniniz tarafından yaratılan bir hologramdır, sizin beyninizin evrenidir. Şu anda yanınızda olan kişi, her kim ise, o aslında sizin yanınızdan çok farklı bir yerde, kendi bakış açısına göre oluşturduğu bir evrende yaşamaktadır. Kuantumcuların ünlü bir sözü vardır: “Şu yanından en son geçen sıradan kişi milyonlarca paralel evrenden birinde kuantum mekaniğinde büyük bir isimdir.” Bir paralel evrende bu büyük isim de kişinin kendidir. Yine ünlü bilim adamı Frank Jennings Tipler “Şu anda ben jambalaya karidesi yerken acaba diğer paralel yaşamlarda ne yemekteyim?” diye sorarak espri yapmaktadır.
Peki neden böyle bir evren yaratmakasınız? Kültürel, genetik, inançsal, eğitimsel kalemlerle oluşturduğunuz beyin yapınız ve bakışınız, yarattığınız gerçek üzerinde etkin... ama hepsi o kadar mı?
Bize göre yanıt "Hayır"dır. Aslında gerçeğinizi yaratan sayılan etkenler DEĞİL, sayılan etkenlerle DAVET ETTİĞİNİZ ve aldığınız EM vibrasyonlar (radyasyonlar)'dır. Beyin (hatta kalp) her an EM vibrasyonlar üretmekte ve çevredekileri almaktadır. Bu bilgi okült değil, bilimseldir. Ezoterizme göre ise NE (negatif enerji) de EM radyasyondur ve beyin ile davet edilir.
Sözün özü, negatif gücün size -yapınız nedeni ile- ulaşması ve beyninizi etkilemesi ile yarattığınız evrende acı çekerek onu beslersiniz. Bu bilgiye eriştikten sonra beyin elektriğinizi değiştirirseniz, yanınızdakiler nerede yaşarlarsa yaşasınlar, siz cennet benzeri bir hayata akmaya başlarsınız.