YANIT
Sanal öğrencime merhaba!
Soruyu şu şekle sokalım: “Yeni başlangıçlar PE celp etmek adına önem taşırlar mı?” ve ezoterizme her zamanki gibi kuantum mekaniği açısından bakarak (722 Sistemi temelinde) yanıt vereyim.
Yanıt hem “evet”, hem de “hayır” şeklindedir.
Önce “Yeni başlangıçlar PE celp etmek adına neden önem TAŞIMAZLAR?” sorusunu yanıtlayalım:
Doğum günü ve/veya yılbaşı gibi bir yıllık sürecin başlangıcı olan anlarda PE celp ederek, bu enerjiyi bir yıla, (hatta bir haftaya, bir güne bile) yaymanın olanağı yoktur. Evren, nano saniyede, beynimizdeki elektriğin yapısı doğrultusunda yeniden, birbiri peşine gelen süreçlerde, kişi tarafından inşa edilir. (Diğer kişilerin buna dıştan müdahil olmaları imkansızdır.) Eş deyişle kişi beyin elektrik yapısını değiştirdiği anda yeni bir evren kurar, bu yüzden bu duruma “paralel evrene atlamak” adı verilebilir. Ancak ortada (Everett’in "paralel evrenler decoherence, yani "eşevresizlik" ile dağılmaz, hepsi var olmayı sürdürler" şeklindeki Many Worlds Theory’sini bir yana bırakırsak) hazır bir paralel evren yoktur. Bohr'un "evreni ölçüm yaratır" teorisni geliştirerek işin içine bilinci sokan Stapp teorilerine göre "söz konusu evren, kişi (kişi bilinci, ki, buna hayata bakış şekli denilebilir) tarafından var edilmiştir". (Bu yüzden beyin elektriği belli bir eğitim sonunda iradi şekilde değiştirilebilirse şartlar düzeltilebilir.)
Sözlerimi biraz daha açayım: Yüzleştiği bir sorun ya da haksızlık yüzünden olumsuz duygulara kapılan (örneğin kendine acıyan) ve haklılığını sürekli kendine tekrar ederek adaletsizliklere odaklanan kişi, evrenini yüzleştiği adaletsizliğe paralel biçimde inşa etmeye koyulmuştur. Oysa bu durumu “saçmasapan bir rastlantı” veya “geçici bir kaza” olarak gören ve üzerinde durmayan (kafa yormayan, mutlak sonuçlara ulaşmak adına felsefeler geliştirmeye çabalamayan), beyninde keyif, neşe, rahatlık benzeri duyguları yaratan (yaratabilen, ki, kolay değildir, beyni eğitmekle ilgilidir) kişi, yüzleştiği sorundan kurtulmak adına çözümlerle dolu bir evrene yola çıkmıştır.
Şimdi de “Yeni başlangıçlar PE celp etmek adına neden önem TAŞIRLAR?” sorusunu yanıtlayalım:
Bunun iki nedeni vardır:
1- PE, tıpkı NE gibi geometrik ortalama ile yayılır. Bu durumu farklı bir bakış açısı ile “durmakta olan ve gücümüz ile çevirmeye başlayacağımız bir çark”a benzetebiliriz. Çark ilk başta dönmeye zor başlar, çevirmeye başlamak için güç ister, ama bir kez dönmeye koyulunca aynı gücü vermeyi sürdürürsek giderek hızlanır, ya da daha az güç ile dönmesi sürdürülebilir.
Bu yüzden yeni başlangıç anında, yeni başlangıçların önemine inanılıyorsa, bu istek ile (şevk içinde) celp edilen PE, çarka ilk hızı verecek, döndürmeye başlayacaktır.
2- İnanç, bilinç ile evren yaratma (gerçekliği var etme) eyleminde kullanılan en güçlü yakıttır. Beyinde nöronlar genelde birbiri peşine çakarlar (sinyalleşirler). (AP, bir nörondan komşu nörona atlayarak ilerler.) Oysa inanç, “nöral senkronite” ve “volüm transmisyonu” yaratmaktadır. Yani komşu olmayan nöronlar aynı anda çakmakta, olağandan çok daha güçlü sinyalleşme olmaktadır. Bu enerji ise evrenin istek doğrultusunda daha güçlü şekilde var olması nedenidir.
Bir kişi başlangıç noktalarının PE enerji yaratacağına, bu PEnin bir yıl boyunca etkin olacağına İNANIYORSA (ki, “doğum günüm/ yılbaşı gecesi iyi geçerse bir yıl iyi geçer” düşüncesinin varlığı bunu göstermektedir), o kişi evrenini (gerçekliği) bu yönde yaratacak ve inancının gücüne göre gelmekte olan süreç (örneğin yeni yıl veya yeni yaş) güzel olaylarla dolu geçecektir.
Bu durum aslında maji yapmaktan başka anlamda değildir.
Peki, önemli başlangıç anlarında PE nasıl celp edilir? Tabidir ki neşeli, şen, coşku ve heyecan dolu bir beyin elektriği ile… Ancak başlangıç anından kısa süre önce bir terslik olur, bu elektrik olumsuzlaşırsa, o zaman önerim beyni düşüncelere en az on dakika aralıksız kapatmak (“kapatabildim mi acaba?” diye bile düşünmemek) ve bu başarılırsa evrene (astrala, kuantum uzayına) dağılmaktır.
“Bunu deme cesaretini daha önceki bir cümlenden aliyorum, senden egitim almaya hazir olmasam da ögrenme hevesimi böyle kucaklamistin”
Çok güzel sözler bunlar; çok teşekkür ederim. “Bunu deme cesaretini” sözleri, karşınızdaki kişiyi kırma kaygınızı göstermekte ve çok değerli. (Olaya biraz oportünist açıdan bakalım: Bu sözleri sarf ettiren beyin elektriği acayip kazanımlara olta atmıştır. :D) Benden eğitim almak zorunda da hiç mi hiç değilsiniz. Kesinlikle eğitimlere ticari bir yaklaşımımız yok. Olsa, sağa-sola ilan veririz, en azından tanıtım için sosyal medyayı kullanırız. Sadece emeğimizin karşılığını alarak, çalışmalara zaman ayırmak peşindeyiz. Zaman ayırabilmek adına bu işi hobi olarak yapmamak, yani meslek olarak kullanabilmek gerek. Bizleri bir firmada, gerekliliğine inanmadığımız işler yapmaktan alıkoyan (eğitim alan) kişilere büyük şükran duysak da, almayanlara da kollarımız dostlara açık olduğu kadar açıktır.
Sorunuzdaki tüm güzel sözleriniz için kalbi teşekkürler…