YANIT
Hayır. İstemedim.
Bizim majiye bakışımız standart majikal ortama paralel değildir. Maji, kişinin bilinci ve kendi arsındaki bir olaydır. O olaya/ortama, kişiye maji öğretmiş olan bile giremez.
Kuantum mekaniğine göre evren kişisel bilinçle yaratılır. Bakış (ölçüm) yoksa, evren de yoktur. Kabullenilmesi zor olan (ve deneysel olarak kanıtlanan) bu durumu şöyle ifade edeyim: Bir arkadaşınızla bir restoranda yemek yerken, yanınızdaki arkadaşınız sizinle farklı bir ortamda, dahası, başkası ile farklı bir ortamda olabilir! Bu yüzden benim bir öğrencime vereceğim egzersiz -onu çalışmaya iteceği için- yararlı olsa da, hepimiz kendi yarattığımız evrenimizde yaşadığımız için, sonucu izleme olanağım yoktur. (Bu bilgilerden sonra ekleyeyim: Kabul edilmesi kolay olmasa da, içinde olduğumuz dünyanın kalitesine bakarak kendi beyin elektriğimizin kalitesini anlamak mümkündür.) Hepimiz kendi evrenimizde yaşasak da, yapayalnız değilizdir; çevredeki kendi dalgaboyumuza uygun EM alanlar (kişilerin ve kişi olmayanların alanları) ile senkronize olarak bu evreni yaratırız.
Maji, majikal literatürde “tanrılar, spiritler, antiteler vb.” olarak isimlendirilen alanlardan yardım alarak (onları envoke ederek, celp ederek, onlarla senkronize olarak) gerçekliğimizi istediğimiz gibi var etme sanatıdır. Ancak farklı odaklardan yardım alsak da, temel (kişisel) beyin EM alanı dalga boyu dışına çıkmak olanaksızdır. Bu nedenle gerçeklik, YİNE beyin EM alanımıza benzer şekilde var edilecek, çalışma sonucu başarılı olsa da, asıl beklenen sonuç, mutluluk (bize göre rahatlık ve keyif) elde edilemeyecektir. İşte bu nedenle adept majisyen ilk başta (belki de sadece) kendi beyin elektriğini rafine etme çalışmalarına odaklanır.
Beş yıl kadar önce ilk on-line eğitim vermeye başladığımda, eğitimi başarı ile bitirmiş öğrencilerime danışmanlık yapmakta, eğitim sonrası, sizin sorunuzdakine benzer olarak, onları sınamak değil de, beyin elektriklerini rafine etmek adına bazı çalışmalar vermekteydim.
Ancak bu çalışmalar genelde ilgi görmedi. :)
Ben de vaz geçtim.
Öğrencilerime kişisel beyin elektriklerini rafine etme gerekliliği bilgisini veremediğime göre eğitimde eksikler olduğunu kabul etmem gerek. Ancak üç ayda böyle bir bilinci aşılamak da pek kolay değil, bu da fark edilmeli.