Önce cümlelerinizle başlayalım:

“harita, tarot vs. yorumlayan kisinin ayni zamanda bir anlamda maji yaparak gördügü ihtimali de yarattigini söylemistiniz.”
Cümleyi çok dakik analiz edersek sunduğu içerik fazlaca doğru değildir aslında, çünkü bir eylemin maji olması için kapsamında niyet olması gerekir. Dalga fonksiyonunu çöktürmek ise herkesin, hatta zihinsel özürlülerin bile yaptığı bir şeydir. Hassas sözlerle durumu dile getirmemi isterseniz cümlemi “Fal bakan kişi, falda gördüğünü varsaydıklarına inanırsa, dalga fonksiyonunu çöktüreceği için niyetsiz ve bilinçsiz maji yapmış olabilir. Ancak niyet ve bilinç (irade) yoksa, o eyleme maji deneceği de pek doğru değildir” haline evirebilirim.

“Hatta ben de bu yüzden çok da PE ile dolu olmadigim zamanlarda haritaya, transitlere vs. bakmamaya çalisiyorum.”
Çok yerinde davranıyorsunuz.

“Süperpozisyondan olasilik seçme noktasinda,”
Bir düzeltme yapayım: Süperpozisyondaki olasılıklar fark edilemediği için bunların “arasından” birinin seçildiği sözlerim bir benzetmedir. Majiyi, süperpozisyonun neler içerdiğini bilmeden, arzularınıza bağlı şekilde yaparsınız.

“görülen açilar, transitler ya da o zamanin getirdigi ihtimalleri, olumlu olumsuz görmek bu seçim konusunun nereden geldigini görmemizi ve en fayda saglayacak ihtimali seçmemizi, olumsuz açilari vs. bile olumlu kullanabilmemizi(örn. katil ve cerrahin haritasinda benzer göstergeler olup, bir insani- hatta belki çocugu- bu noktada yönlendirmek gibi) saglamaz mi?”
Bence sağlamaz ve bu yaklaşım doğru değildir; çünkü bu yaklaşımla bireysel iradenizi bütünü ile astroloji yönetimine vermektesiniz. Astrolojik bilgilerin gerçekleri yansıttığı düşüncesi son derece tartışmalıdır. Ayrıca, astroloji deneysel açıdan kanıtlanmış olsa bile onu kullanmak -belki de öncekine oranla- daha sakıncalıdır. Evrim (yani özgün/mükemmel kaderimizi elde etmek, cennetteki öncel yerimize yeniden kurulmak :) adına ilerlememiz gereken yol), sadece deneysel olursa pozitif sonuç yaratır. Doğru kavramı tektir, ama bir şablondur. Hüner, bu şablonu kişisel olarak yüzleşilen olaylara perkitmektedir. Oysa kesin doğruları kural olarak veren bir sistemi bulunsa, bunu yaşamınıza uyarladığınızda bir daha hata yapamazsınız. Böylece hep doğru davranarak yaşasanız da, sadece doğru davranan bir robot olabilirsiniz. Beyin elektriğinizi rafine edecek olan başarılar/yanılgılar ikilemidir.

“gördügümüzü hayra yorarak faydali olmaya karar verdik”
Gördüğünüzü olduğu gibi görmeyip, hayra yoracaksanız, yani gördüğünüzü görmezden gelecekseniz, neden haritaya bakıyorsunuz? :)

Bu noktada daha sizi düzletmeme izin verin: “Faydalı olmak”tan kastiniz nedir tam bilemiyorum; ama faydalı olmak başlı başına bir erek olmayabilir. Bu hedef yerine yardımcı olmayı koymanızı öneririm. Evrim, bay/bayan mükemmele dönüşmek değildir. Evrim, KENDİ SINIRLARINIZ (kişilik yapınız) İÇİNDE POZİTİVE OLMAKTIR. Dıştan bakan sizi biraz faydasız da görebilir. Ancak belki de attığınız küçük ama başarılması zor adımlarla çok faydalı nicesinden evrimde daha ilerisinizdir.

Bir örnek vereyim: Riskli karakteri olan kişileri, örneğin mafiosoları, faydalı, mükemmel, ful pozitif bir modele döndürmek adına zorlamak ona yapılabilecek kötülüktür; çünkü gerçeğinden uzaklaşan kişiler PE celp edemezler. Oysa o kişi istek ve inançla kendi kimlik sınırları içinde (mafya ortamından ayrılmadan) bir defektini temizlediğimde, pek matah bir tip olarak görülmese bile, pozitif bir karakterde doğmuş olan bir din adamından daha fazla PE celp etmiş olabilecektir.

“Burada danisanin özgür iradesine müdahaleden söz edilebilir mi?”
Kesinlikle… Bu yüzden birim olaylarda görüş bildirmek her zaman tehlikelidir. Yerine danışan kişiye şablonu tanıtmak gerek… ki şablonu bilmeyen, öğrenmek adına astrolojiden yardım almaya kalkanın iyi bir danışman olduğunu öne sürmek doğru olmayabilir.

Bizim sistemimizde amaç mükemmel insan yaratmak değil, kişileri “çok keyifli” ruh haline yönlendirmektir. Sizin mesajınızdan ise biraz kendinizi zorladığınız benzeri bir etki okunabilir. Bu da bir dengesizliktir. Faydalı olmak size kişisel bir keyif veriyorsa doğru ve iyidir. Sizi sıkıntıya sokuyorsa, size -sistem tarafından- bir anlamda dayatılan kavramlardan olduğu için hedef seçilmişse, yan çizmeniz daha yerinde olur. ;-)

Genelde ve çoğunlukla (hele ki en iyisi “her şartta”) rahat ve keyifli bir beyin elektriği üretmeden, yüzyılın faydalısı olsanız da, Nobel ödülü alsanız da, Corona aşısını bulsanız da, bu aşıyı bedava dağıtsanız da, günde 100 kişiyi beslesiniz de, diğer alemde şahane bir yer kapacağınızı varsaymak zordur. Pozitif enerjiyi eylemler DEĞİL, beyin srüedurumu celp eder. Bu çok önemli detayı atlamamanızı öneririm.

Son paragrafınızdaki sıcak yaklaşımınız için teşekkür ediyorum. Aman, sakın “imdat” diyecek gününüz olmasın; ama olursa ve bana soru yöneltmek isterseniz, ben buradayım. ;)