Sorunuzla önemli (hakkında zaten konuşmak istediğim) bir noktaya dikkat çekmişsiniz.

İlk başta Adept ve Pozitif enerji eğitimleri tek bir eğitimdi. Ancak pozitif enerji eğitimi almak isteyen bazı kişilerin maji ile ilgisiz olduklarını; hatta bu bilgilere antipati duyabildiklerini gördük. Majiye merak duyan diğer bir grup ise pozitif enerji ile ilgilenmiyordu. Eleştiriler fazlalaşınca iki eğitimi ayırdık. Birkaç yıl sonra Manyetik Maji eğitimini yarattık.

Majikal ve pozitif enerji olarak ikiye böldüğümüz ilk eğitimin majikal kısmına "Adept" lafını ekleyerek ise hata yaptık (hata benimdir); çünkü bu isim yüzünden bazı kişiler eğitimin üst düzey ve ağır olduğunu; bu yüzden Manyetik Maji eğitiminden başlamak gerektiğini düşündüler.

Oysa bu düşünce hatalıydı; çünkü yanlış şekilde adept adını verdiğimiz eğitim, majinin temel eğitimiydi. Detaylı ve zor olan Manyetik Majiydi.

Manyetik majide bir insanı manyetize etmenin yollarını anlatıyoruz. Aslında bu eğitimi insanların alanına girilsin diye değil, manyetizma adlı –bize göre kutsal- unsuru tanıtmak için var ettik. Manyetizma, kişinin kendi için de kullanılabilir.

Manyetik Maji eğitiminin -çalışma ortamını tanıtmak amacı ile verilen- ilk bölümü hayli zordur. Ama kullanmak istediğiniz bir sistemin çalışma prensibini bilmez, çalışmaları "papağan tekrarı gibi" yaparsanız, başarı oranınız ciddi biçimde düşer. Bu yüzden bu bölüm zorunludur. Yine de aktarılan bilimsel bilgilerde uzmanlık beklenmemektedir. Onların verilme nedeni aprentis'te güçlü bir bilgi (kullanacağı/yöneteceği enerjiyi tanıtmak) ve inanç altyapısı meydana getirmektir. İnanç da, bilgi de başarı için elzemdir.

Şimdi cümleleriniz üzerinden sorularınızı yanıtlayayım.

" manyetik maji egitimini alanlar sadece çekici olmak sifa bulmak , paranormal yetenekler kazanmak konusunda mi maji yapabilirler , zenginlik korunma rizik konusunda maji yapamazlar mi ?"
Manyetik majide temel maji gereklilikleri/bilgileri DE verildiği ve bizim maji temelimiz olan esmalar da tanıtıldığı için manyetize etme konusu dışındaki konularda da çalışma yapılabilir. Ama bu işlerde agilite verecek olan Adept Majisyen eğitimidir.

Şöyle örnekleyeyim: Buz pateni eğitimi alanlar, dans etmeyi de öğrenirler. Ama dans etmeyi öğrenmek için buz pateni eğitimi almak pek de doğru bir iş değildir. Dans eğitimi almış kişiler ise buz patenine geçince hem daha kolay adapte olurlar, hem de başarı oranları artar.

" adept maji egitimini alanlar her konuda mi maji yapabilirler ? ama mesela çekicilik sifa bulmak paranormal yetenekler konusunda manyetik maji egitimi alanlardan daha güçsüz mü bir maji yapabilirler ."
Adept Maji, büyücülüğün en temel yapısı ve çalışma prensibini nedensellikleri ile veren kompakt bir eğitimdir. Ama manyetize etmek, ya da manyetizmadan yardım almak, onu iradi şekilde kullanmak -manyetizma hayatın her yanında, her noktasında var olsa da, bize her an yardımda bulunsa da- pek de kolay bir iş değildir. Bu yüzden manyetizma konusunda çalışmak isteyenler için Adept yetersiz kalabilir.

" Birde sunu söylüyorsunuz mesela kuaför aysele ask celp çalismasi yapacaginiza , kuaför aysel gibi bir kiz hayatiniza gelsin diye çalisma yapin diyorsunuz , peki kuaför aysel içinde çalisma yapmayi da önermeseniz bile ögretiyor musunuz ?"
Korkarım ki öğrettiğimiz metotlarla diğer kişilere de (yani Aysel hanıma da) majikal çalışma yapılabilir.

" Bir de kahretme lanetleme çalismalari ögretmiyorsunuz , majiyle ilgili herseyi bilmek ögrenmek istiyorum bu çalismalarida nasil ögrebilirim uygulamasam bile."
Eğitimde verdiğimiz esmalarda lanetlemek için kullanılan da var. Dileyen bunları da olumsuz sonuçlar için kullanabilir.

Ama izin verin, biraz size büyükbabalık yapayım ve hiç sevmediğim bir iş olan öğüt vermeye başlayayım.

Lanetleme çalışmasını yapmayı geçin, öğrenmeyi dahi geçin, öğrenmek istemeye başladığınızda NEyi de celp etmeye başlamışsınızdır. Celp ettiğiniz bu enerji, insandaki olumsuz duygularla beslenmektedir. Beslenmek gibi teatral bir sözcük kullanacağımıza bilimsel takılalım: Bu enerjinin dalgaboyu, insan beynindeki olumsuz beyin alanlarının dalga boyu ile aynı olursa rezonansa girer ve güçlenir.

Söz konusu enerjiyi, olumsuz düşüncelerle kişi celp eder. Olumsuz düşünce adlı tanrısal olmayan alanın gerçeklerine ters yönlü düşüncelerle (ve isteklerle) beyinde yaratılan alanın dalgaboyu, NE adlı radyasyonların alanı ile rezonansa girer. Yani bu durum –ilahi, spiritüel, ezoterik filan falan değil- modern fizik kanunları gereği meydana gelir.

Buraya dek de anlaştık mı? İlerleyelim.

Diyelim sevgiliniz size bir kazık attı; siz de onu işinden attırmak istiyorsunuz. Kolları sıvayıp lanetleme çalışmasına giriştiğinizde amacınız bu enerjiyi çekip, bazı majikal tekniklerle hedef kişiye (örneğin sevgilinize) yollamaktır. Bunu belki becerebilir, belki becermezsiniz… ama kesin kes becerebildiğiniz şey, beyninizde meydana gelen düşüncenin (lanetleme arzusunun) dalgaboyu ile NE yi celp etmiş olmaktır. Kısaca; ihanetkâr sevgilinize yollayıp yollayamayacağınız kesin olmayan o enerji, en kesin şekilde kendi beyninizde konuşlanmıştır.

Bunun tek anlamı kişinin kendi kendini lanetlemesidir.

Yine diyelim ki, NEyi sizi filankes için terk eden sevgilinize yolladınız ve işinden atıldığı haberini aldınız. Bu şartlarda belki de kahramanca "Kendimi de lanetledim, ama karıya (herife de) dersini verdim. Oh canıma değsin" dediniz.

Ama kazın ayağı öyle değildir; bu başarı, NEyi celp ettiğinize hiç mi hiç değmez; çünkü sevgiliniz kendi evreninde, KENDİ beyin elektriği frekansına uygun şartlarda yaşamaktadır.

Sevgilinizi NE içeren bir beyin elektriğine sahipse (örneğin o da "yav bi maji öğrensem de, beni sinir ettiği için boynuzladığım gıcık manitayı işinden attırsam" benzeri düşüncelere sahip biriyse) gerçekten işinden atılmış olabilir. Ama sevgiliniz bu gibi şeyleri düşünmeyen, "Geride kalmış şeylere kafamı saniye takamam, arkaya bakarak ilerlemenin imkanı yoktur" kafa yapısındaki biri ise, lanetiniz ona sadece dokunacak; ya da PE temelli bir bilinci varsa, lanetiniz onu es geçecek, ama sizi etkisi altında tutmaya devam edecektir.

" Bize hiçbir suçumuz yokken kötülük yapmis yapmaya devam eden tehdit eden iftira atan korkutan kisiler için ne tür çalismalar yapmayi ögretiyorsunuz ?"
Makrokozmos yapısı gereği böyle bir şey olamaz kardeşim. Olduğu zaman Güneş batıdan doğuyor demektir. Sarf ettiğiniz bu kalıp sözler, ataerkil kültür ile nice güzel beyne embed edilmiş olan, o beyinleri negativitye iten çok hatalı düşüncelerdir. Bir hatanız yoksa, kötülük size dokunamaz. Bu yapının gerisinde belki de tanrısallık bile yoktur; oluşum, basit fizik (kuantum mekaniği) formülleri gereğidir. Kaderiniz; yani karşılaştığınız olayların yapısı, sadece kendi beyin elektriğinizin frekansına göre vuku bulur.

İzninizle sözlerinizden yola çıkarak bir uyarıda bulunayım: Yukarıdaki soruyu sorduğunuz anda, sorudaki olumsuz olasılıklar aklınıza geldiğinde göre, onların varlığına inanıyorsunuz, hatta onlardan korkuyorsunuz demektir. Bu düşüncelerin varlığı, beyninizde NEnin bulunduğunun göstergesi olabilir. Ama unutmayın: NE kötü insanlarda bulunsa da, her NE sahibi kişinin kötü biri olduğu düşüncesi bütünü ile yanlıştır. NE sahibi pek çok kişinin kötülüğü sadece kendinedir. Bu kişiler diğerlerine olumlu davranıyor bile olabilirler. Bir örnek vereyim: Vesveseci (gereksiz yere "kendini yiyen", olayları gözünde büyüten), ya da sağlığına ve giyim kuşamına fazla önem vermeyen bir kişi son derece yardımsever ve dost canlısı olabilir.

Her şeyin tanrıdan geldiği, insanların onun yönetiminde birer robot olduğu benzeri düşünceler, önce isyan, ardından inançsızlık yaratmak için uydurulmuş Yahudilik doktrinleridir. İyicil yaratıcı, yapısı gereği (mutlak iyi olduğu için) kötülük ve haksızlık veremez. İçeriğinde haksızlık gibi bir kötülük bulunsa, o artık iyi olamaz. Ergenlerce bile üretilebilecek bu basit mantığın erişkinlerce üretilememesi, Yahudilik nosyonlarının pop kültür aracılığı ile insan beynine ne güçle yerleştirildiğinin kanıtıdır.

Bazı hatalı düşüncelerle envoke olan negatif alanlarla güzel kaderi beter etmek mümkündür. Bu sorunla karşılaşılınca yapılması gerekli olan tabidir ki beyin alanını pozitive etmektir. Bu girişimin en kolay ve en basit yolu işe "kötülük edeni Allaha havale etmek", yani Allah'ın çözümleyiciliğine inanmaktır. Bir Allah bulunmasa bile sonuç, kişi beynindeki inanç oranına paralel şekilde kişi tarafından da var ediliyor olabilir.

Ayrıca Allah'a güven, güvenlik altında olunduğu inancı yarattığı için, güven oranına koşut şekilde korkuyu da azaltır. Korkunun azalması da pozitif kontağı sağlar.

Başı dertte olduğu halde, dinsel temelli bu sözlerimin fazla etkilemediği kişiler bulunabilir. Bu kişiler lanetleme çalışması yapmaya kalkarlarsa, çalışma sırasında öfke ve acı duygularına tavan yaptırıp, büsbütün NE celp edeceklerine korunma çalışması yapılmalıdırlar. Bu da pozitiviteye önemli bir adımdır ve lanetlemeden daha reel pozitif sonuçlar var eder.

Ancak en büyük adımı atmak isteyenler, düşmana yönelik dostluk ve arkadaşlık çalışması yaparlar! Majide adeptlik, bu kafa yapısına ulaşmakla elde edilir. Her baş belası kimlikte –eğer uzaylı değilse- bir pozitif nokta (kimi zaman zerrecik olsa bile) vardır.

Lanetleme işleri ise; majiden bir şey anlamamış, bu yüzden bu alanda ilerlemesi hayli zor olan, aprentis'den sadece birkaç gömlek üstün büyücülerin işidir.

Umarım işin mantığını anlatabildim. :)

Bu gibi sözler ettiğim için beni kanatsız melek sanmak, "Yok ya, ben böyle olamam, bu adam çok iyi biri beee" diye düşünmek büyük hatadır.

Sizlere sunduğum görüşlere temel fizik bilgilerine sahip olan ve UYANIK denilebilecek her kişi sahiptir. :D

Bir reklam sloganı var; gazoz olma, efsane ol diye…

Biz de diyoruz ki, efsane olmak istersen melek ol, harika! Ama melek olmak için kendini yormak zor geldi ise uyanık ol. Bu seçim daha hayatla ilgili ve bu yüzden de daha rantabl bir seçimdir. :DDDDDD

Korkuyu dağıt, öfkeyi yen, erdemleri tanı ve sev, kendini ödüllendir, diğerlerini sevindir, cesaretini topla… ve başla yaşamaya.

Efendim? Bunları biliyor ama uygulayamıyor musunuz? Tamam; sorun yok. O zaman maji öğren.

Güzel yaşamak ne kadar kolay.

Evet; makroda kolay çıkış yok… ama bir çıkış HEP var. Bu da makronun bir diğer -hem de diğerleri gibi bet olmayan- kurallarından... :)

"çok soru sormak yerine tek seferde sormak istedim özür dilerim"
Özür dilemek muhteşem bir erdem. Hadi, iyisiniz; kaptınız karma puanları. :) Düşünceli yaklaşımınız için teşekkürler ederiz.