Grup Enerjisinin Maji-Sifacilik, Durugörü, duruisi, bilinçalti temizleme(sözde) ve diger çalismalarda önemi

YANIT

Bizin teoriye göre ana erek birleştirmektir. (Bölünen evren, ancak parçalar birleştirilerek yeniden yekpareleştirilir.) Bu birleştirme eyleminde tabidir ki "insanları birleştirmek" (bir araya getirmek) de kutsaldır. Bu yüzden diğer grupları dışlamayan, eleştirmeyen, onların üstüne çıkmaya, ya da önünde geçmeye çalışmayan, hepsine dostluk eli uzatan, görece uzun süre bölünmeden kalan her grup iyi bir iş yapıyordur.

Ancak makroda –fazla ciddiye almayın, kişisel düşüncemdir- bu "hayırlı grup" işi başarılır bir şey değildir. Başarana saygım sonsuz; ama bu yaşıma dek ben bu zor işi becereni görmedim. Bana göre grup işinin kutsal olabilmesi için önce beyinlerde önemlice (muhteşem bile demiyorum, ama sıradandan biraz fazla) miktar PE olmalıdır. Ben bu ölçüyü kendimde bile (bunca yılını canını dişine takıp çabalayanda) bulamıyorum. Makroda nefes alabilen herkes dalgaboyu olarak benzerdir. Benim lafıma inanmayın; kuantum alan teorisi hepimizin aynı alandan türediğini ortaya koydu. Kimse diğerinden fazlaca kötü veya iyi değildir. (Ancak lütfen dikkat edin: Benim gibi, altyapısı negatif olan insanlar, inanç ve doğru bilgi ile güzel hayatlar sürebilirler.)

Yeterli PE sahibi olmayan bireylerin kurduğu gruplar ise –yine bana göre- o kadar da kutsiyet içeremezler.

Ancak bizde eğlenmek de kutsaldır. Bu yüzden insanların bir araya gelip, gruplar kurup, arkadaşça eğlenmeleri de -büyük birleştirici hayrlar içermese de- PE celp eder; yani kutsaldır.

Şimdi sorunuza gelelim. Bir yeri atlamamak için cümleleriniz üzerinden ilerleyelim.

" Egitim sisteminizi inceledim. Bilgi kagitlari seklinde oldugu için ve online çalismalar olmadigi için grup olarak sanirim çok bireysel odakli."
İlgi gösterdiğiniz, zaman ayrıdığınız için teşekkürler. Evet, sözleriniz doğrudur.

"Reikide de aynisi varmi bilmiyorum ama"
Reiki, çakralar, aura gibi New Age bilgilerin yakın değiliz. Onaylamıyoruz anlamında algılanmasın. Çok doğru ve gerçek de olabilirler. Bizim sistemde yer almamaktadırlar.

"Bunun Kuantum ile ilgili olabileceginide düşündüm"
Evet, bir ölçüde… Aşağıdaki cümlenizle bu cümleniz hakkında daha kapsamlı konuşmuş olacağım.

"Maji, Sifacilik, Durugörü, duruisiti gibi çalismalarda gruplar olusturuluyor ve denilen: Grup enerjisi daha yogun oluyor tek basinayken o kadar enerjiye ulasamiyorsunuz. Birbirinizi etkileyip alan oluşturuyorsunuz"
Baştan bir açıklama daha yapayım: Bu düşüncede olan ve gruplaşan arkadaşlara saygı duyarız. Lütfen söyleyeceklerim bir eleştiri olarak algılanmasın.

Bize göre böyle bir şey var etmeye olanak yoktur. Bu yüzden, -kendimizden bazen grup diye söz etsem de- ritüel yapmışlığımız yoktur.

[Alakasız bir konu, ama eklemek istiyorum: Cinsel konulara olağan kişilere göre daha fazla yakın olsak da, her birimizin cinsel hayatı kendine özeldir; aramızda ortaklık veya bağlantı yoktur. Bazen yanlış anlaşılıyor, söylemek istedim.
]

Grup çalışmasında gerekli olan nöronlarda -Einstein'ın ölene dek karşı çıktığı- bir kuantum özelliği olan quantum entanglement (dolanıklık) oluşturmaktır. Entanglement kanıtlandı; ama ilginçtir: Sadece varlığı/gerçekliği kanıtladı; nasıl olduğu hala anlaşılamadı. Bu özelliğe göre elektronların spinleri kendiliğinden paralel hale geliyor. Bunu iradi olarak yapmak ise –neredeyse- imkansızdır.

Bizler Manyetik Maji eğitiminde bunun yapılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Ancak dikkat edin, spin paralelliği grup çalışmasında iddia edildiği gibi KENDİ KENDİNE GERÇEKLEŞMEDİĞİ İÇİN bunu maji ile yapıyoruz. Eğer gerçekleşebilse, yakınlık duyulan her kişi, kendine yakınlık duyana yakınlık duymaya başlar.

Grupları yakından tanıyan biriyim. Yirmi yıl önceye dek bir dolu grupta çalıştım. Kendi satanik grubum vardı. Önceden söyledim, hakkımızda bir söyleşi sonrası Engin Ardıç bizi köşesinde ağır eleştirmişti. (Eleştirilerinde "yerden göğe" haklıydı.) Düşüncelerimizin (grup üyelerinin ortak beyin elektriği frekansına ulaşamayacağı inancımızın) yanlış olabileceğini çağrıştıran bir olayla karşılaşmadım. Golden Dawn dahil, çok güçlü olduğuna inanılan gruplarda bile ciddi başarısızlıkların yaşanması inancımızın kanıtıdır belki de.

Neden böyle düşündüğümü elden geldiğince bilimsel bazda anlatmaya çalışayım.

Bildiğimiz gibi beyin hücrelerden (nöronlardan) oluşur.
Nöronlar, atomlardan,
atomlar, elektron ve çekirdekten,
çekirdek, nötron ve protonlardan oluşur.

Tüm temel parçacıkların spinleri (angular momentumu) vardır.

Beyinde nöronların var ettiği bir EM alan vardır. ETC teorilerine göre bu bilinçtir.

(ETC teorileri ve bilinç hakkında bilgi edinmek adına 3. Bölüm: ELECTROMAGNETIC THEORIES OF CONSCIOUSNESS (ETC) (Elektromanyetik Bilinç Teorileri) adlı makalemi okuyabilirsiniz.)

Her manyetik alanın da spinleri vardır.

Eğer bir EM alana çok güçlü bir manyetik alan uygularsanız, spinler, uygulanan alanın spinlerine paralel duruma geçerler. Buna senkronizasyon denir.

Ve pseudo-bilime geçelim.

Bir majikal çalışmada bilinçleri senkronize etmek, spinleri "hizalamak" demektir; oysa bu sonuç için gereken çok güçlü EM alan hiçbir insanda (insanlar mıknatıs değil, insan oldukları için) yoktur. Tanıdığım bir satanik grup lideri grubuna "üye" diye aldığı kişileri sadece bilinçlerinden yararlanmak için aldığını iddia ederdi.

Sözler çarpıcıdır… etkileyicidir… ama hala da bu bir şehir efsanesidir. :)

İtiraf edeyim: Hayatımı –epey süsleyerek- roman şeklinde yazdığım kitabımdaki grup liderinin bu işi yapmakta olma nedeni söz konusu kişiden (reelde katıldığım grubun liderinin sözlerinden) etkilenmiş olmamdır. :)

(Bu konuda detaylı bilgi edinmek için 1898 Yılından Beri (Sıradışı Bir Hikaye) adlı kitabımı okuyabilirsiniz. Site üyelerine ücretsiz.)

[Eğer gruptaysanız ve "Ya lider beyin elektriğimi kullanıyorsa?" diye kaygınız varsa, EM alanınızı gümüş kayık tabakta, yanında gurme işi soslar ile herife buyur etmiş olursunuz. O da "Amma liderim haa…" sanısı ile enerjiyi yalamadan yutar.

Oysa istemediğiniz takdirde kimse beyninizi yönetemez, oraya giremez… ama korku ve tedirginlik, kalenizin kapısının aralanmasıdır. Bu durumda artık düşmanın içeri girmesi için koç başı taşıyan savaşçılarla dolu orduya değil, kapıya ufak bir omuz atmaya ihtiyacı vardır.
]

Daha basit anlatayım. Diyelim bir grup liderisiniz ve ortak çalışma ile bir daldaki elmayı düşürmek istiyorsunuz. Doğal olarak üyelere "Elmayı ağaçtan düşürme imajinasyonu yapacağız" diyeceksiniz. Ritüel başlayacak, gerekli majikal pratikler uygulanacak ve sonunda herkes konsantre olup birlikte elmanın dalından düştüğünü imajıne edecek.

Elmanın düşme olasılığının %90 olmama nedeni her bir üyenin –sözde ortak şekilde- elma düşme imajinasyonu yaptıkları halde aslında "elma düşme" hakkında beyinlerinde bambaşka alanlar olmasıdır. Örneğin biri elma düşme olayında yerçekimi kuvvetini önemsemektedir. Diğeri elmanın kırmızı olmasını; bir başkası elmanın hızlı düşeceğini, ya da büyüklüğünü… Hatta bazılarında "Acaba imajinasyonum yeterince güçlü mü?" Hatta "Filankes acaba iyi konsantre oldu mu?" gibi bir sürü quantum dust speck bile bulunabilir. Bunları asla sıfırlayamazsınız; çünkü her bir bilinçte "elma düşmesi" o kişinin yaşadığı kendine özel her bir günde aldığı bilgilerden müteşekkil bambaşka alanlarla yorumlanmaktadır. Bunun da manası herkesin EM alanındaki nöronlarca yollanan digital bilgilerin farklılığı nedeni ile her bilinç alanın dalgaboyunun farklı olmasıdır. Söz edilen farklı alanlara CEMI field denmektedir.

Makroda imkansız yoktur. Kimsenin moralini bozmayayım. Ama grup çalışmasını seven arkadaşlara "arada yalnız da mutlaka çalışın" demeden duramıyorum.

"Bunlara gerek var mi? Kisi kendisi enerjiye çok hakim majisyen, sifaci, durugörü yapan biri olamaz mi? "
Bence mutlak bir gerek yok… Yine bence grup işleri, bunları isteyen, bu gibi faaliyetlerden hoşlananlar için güzel bir eğlence aracıdır; hepsi bu... Zaten bu konularda (konsantrasyonun ana argüman olduğu alanlarda) insan antrenmanları da en iyi yalnızken yapabilir. Bodybuilding benzeri sporların antrenmanları bile yalnız yapılır. Spor salonlarında veteranlar antrenman boyunca onlarla dostluk ilişkisi kurmak isteyen novicelerle muhatap ("muhattap" değil arkadaşlar, "muhatap") olmazlar.

" Grup çalismasi kisinin gücünü ayni zamanda zayiflatamazmi?"
Sözlerime fazla takılmayın; şurada arkadaş-arkadaşa konuşuyoruz; ama bence kesin zayıflatır. Bu düşüncelere inanmasak biz –zaten bir anlamda grubuz- grup çalışması yapardık. Gruplar bence –birlikte oturup hafif bir şeyler içmek, iki lafın belini kırmak, dans etmek, maç sonuçlarını konuşmak, yaşadıkları güzel şeyleri (örneğin son gezi anılarını) anlatmak içindir. :) Ayrıca grupta -insanlar köpek ya da kurt olmadıkları için- illaki bir adam baskındır.)

[Sadece aslan, kurt ve köpek sürülerinde (bu hayvanlar grup yapmayı çok seven hayvanlardır ve her üçü de anaerkide -biraz da bu yüzden- kutsaldırlar) lider yoktur. Hayatı köpek sürüleri (grupları) ile geçen biri olarak bunu bizzat gözlediğimi rahatça söyleyebilirim. Çok sıcak havalarda tek bir su kaynağı ile karşılaştığımızda sıra ile su içtiklerini bile defalarca gördüm. Kurtları hiç-mi-hiç tanımayan ataerkillerin pek sevdiği "alfa wolf" nitelemesine doğada rastlanmaz. Alfa wolf, sadece insanlar kurtları bir alana tıkınca ortaya çıkmaktadır. Özgür kurt ve köpekler LİDERSİZDİR.
]

Anaerki liderleri hiç sevmez. Arkeologlar Mohenjo Daro ve Çatalhöyük uygarlıklarında neden bir lider olmadığına ve bir lider olmadan nasıl yaşadıklarına ya da nasıl olup da lidersiz kalabildiklerine şaşmaktadırlar. Kimi –genelde erkek- hazretlerin alfa-malfa olmaları tutarakları vardır. Bu tutarağın bir majikal grupta var olduğunu düşün… Sonra sen seyreyle gümbürtüyü.

[Bu yüzden büyük(!) majikal grupların tarihi, liderlerin birbirini yemesi üzerine yazılıdır, kimi nasıl kurbağa ettikleri değil. Tarot adlı Yahveh yayıcısı kartların yaratıcısı (adam resmen uydur-uydur söyle benzeri yaklaşımla kartları Yahudilik temelinde "yaratmış" ve bir de sevgilisine bu uyduruk düşünceleri resimletmiştir) kişizade ile bir (adını vermeyeyim, arayan bulur) grup lideri arasındaki kıran kırana çarpışma meşhurdur.
]

Bakın, bu "grup işi yaş" konusunda bir şey daha aklıma geldi. Karanlıkta pek çok hormon, özellikle melatonin faaliyete geçmektedir. Melatonin'e uyku hormonu derler. Peki; ama biz ona majisyen gözü ile bakalım: Melatonin nereden salgılanmaktadır? Pineal'den.

Peki maji yaparken gözleriniz kapalıyken nereden bakıyorsunuz? Pineal'den.

Pineal-maji bağlantısı hakkında konuşmaya kalksam sizi melatonine gerek kalmadan ben uyuturum. Yani majide karanlık, hatta zifiri karanlık önemlidir. (Bu yüzden bizim çalışmalara mum/buhur yakma işi yoktur. Bizler "Beynim ve ben... gerisi safsata!" majisi yaparız. :DD Şimdi sormak isterim: Kaç babayiğit 8-9 kişi birlikte otururken ortam zifiri karanlık olduğunda tam konsantre olabilir? Konsantrasyon, stres altında var edilemez. Bence pek az kişi çevresinde insanlar varken zifiri karanlıkta stressiz kalabilir. Bunun nedeni çoğumuzda bulunan ilkel (İlk Çağlardan kalma) bir "karanlık tehliklidir " beyin alanıdır biraz da.

" Grup olarak örnegin Facebook grubu çalisma hem belli zamanlar gerektiren, hem herkezin ortak hareket etmesi gereken bir yapi olmuyormu?
Şu "belli zamanlar" işi de bizde hiç yoktur. Zamanı her beyin KENDİ saptar. Diyelim bir grup üyesisiniz ve önemli bir çalışma için toplaştınız, zımba gibisiniz. Ama grup arkadaşınızın buraya gelirken yolda hatalı sollama yapan bir sürücüye cin-ifrit olup olmadığını o anlatmazsa bilemezsiniz. Eğer oldu ise o çalışmaya –en iyimser tahmin ile- katkısı bulunamaz. Ama yalnız çalışıyorsanız, bir trafik kazması sizi sinir etti ise, çalışmayı başka güne erteleme şansınız vardır.

[Yahu majikal saat neymiş dostlar? Maji, beynin manyetik alanı ile yapılır. Her insan ise –bilimsel raporlarla kanıtlandığı üzere- HEM Dünyanın, HEM Güneşin manyetosferi ile etkilenmektedir. Bu alanda fırtına varsa –siz isterseniz ejderha kanı yutmuş olun- o günkü çalışma foslar. Bu yüzden eğitimde internet sitelerinden Schumann Rezonansının kontrol edilmesini öneriyoruz.
]

"Ayrica, örnegin grup halinde bir çalisma yaparken pozitif veya negatif daha deneyimli kisilerden etkilenilmiyormu normalde bu tarz bir çalismada?"
Yukarıda söz ettiğim gibi, grupta en güçlü (ve en art niyetli) olanın diğerlerinin enerjisini kullanacağı, ya da kişilerin birbirilerinden etkileneceği (yine yukarıda nedenselliğini vermeye çalıştığım gibi) son derece krizmatik bir şehir efsanesidir.

"Çalisma yaptiran negatifse özellikle çok sakincali degilmi?"
Çalışma yaptıranı (lideri) geçin, işin başında bir lider olmasa bile, anılan grup bizler gibi arkadaşlardan müteşekkil sayılsa da, birisi KAÇINILMAZ OLARAK palazlanacaktır. Lider varsa o işte hayr beklemek boştur.

[Bu liderlik işi hakkında da iki laf edeyim. Sözlerim Biz kadınlar, ne yapacağız bu erkeklerle? başlıklı yanıtımdan alıntıdır.

"Alfa erkek olarak adlandırılan model, bütünü ile -bize göre- gerçek, yani anaerkil, erkek modeline terstir. Anaerkilde lider yoktur. Antik anaerkil uygarlıklarda liderlik ve ruhban sınıfının olmaması ve bu yapı ile tarihe benzersiz uygarlık düzeyi ile geçmiş (örneğin Mohenjo Daro, Harappa, Çatalhöyük ve Hacılar uygarlıkları) kültürler arkeologları şaşırtmaktadırlar.

Topluluklarda bir “belirleyici” kimlik vardır (anaerkil uygarlıkları da çoğunlukla krallar yalnız başlarına yönetirler), ama o -genelde anlaşıldığı manada- lider değildir. Liderlik ataerkide ayrıcalık verir… Oysa anaerkide “belirleyici”, en ağır yükleri taşıyacak ve bunun geri dönüşleri peşinde olmayacak kadar güç sahibi kişidir.

Bu yapı bence en güzel şekli ile 1998 yapımı olan Small Soldiers adlı filmde dile gelmiştir. Kabaca filmin konusu kahraman komando asker oyuncaklara karşın, Gorgonite adlı farklı bir ırk oyuncağın savaşıdır. Gorgonite ırkının tek istediği bir cennet ülkesi olan Gorgon’a ulaşmaktır. Gorgonların lideri Archer, kendini emissary of the Gorgonites olarak tanıtır. Türkçeye “Gorgoniteların sözcüsü” olarak çevrilse de, aslında bu sözcüğün gerçek anlamı “temsilci”dir. Grupta en sağduyulu, sakin, sabırlı, cesur ve güçlü olan kendisidir. Tüm ağır yükleri o taşır, tehlike anında hep o ön plandadır. Bu üstün niteliklerin ise üstünlük veren herhangi bir geri dönüşü YOKTUR. Bir film sitesi onu şu sözlerle tanımlar: He has a very noble and kindhearted personality .¹ Filmin göz ardı edilen bence en çarpıcı mesajı ise pozitif lider kimliğinin insan (erkek) kahramanlarda değil, insan olmayan bir soyda yer almasıdır.

Sözün özü; anaerkil liderliğin, daha doğrusu “temsilciğin”, ana vasfı beceriklilik ve cesarete ek olarak “asalet ve iyi kalplilik”tir. (Asalaet derken mavi kanlı olduğunu sanan ukala dümbeleklerinden değil, rafine bir karakterden söz emekteyim.) Bir hanım olarak öncelikle erkeklere gerçek rolleri vermeyi öğrenmeniz gerek."

Gorgonite sözcüğü de sanırım gorgonlar adlı mitolojik anaerkil (uzun saçları ile tanınan) soydan geliyor. Tahmin edeceğiniz gibi onları da Zeus'un kahramanları yok etmiştir. Zeus'un ise Yahveh'in maskeli hali olduğu konusunda pek çok araştırmacı hemfikirdir.

İzin verin, biraz kendimi de bu vesile ile öveyim: İsteseydim arkadaşlar, bu gün ciddi oranda üyesi olan bir grubun, Janus olarak lideriydim. Bir tarikat bile kurabilir; hatta –tanrı korusun- yeni bir din bile tanıtabilirdim. Ama –umarım kendimi sizlere bunca yılda yanıtladığım sorularla gösterebilmişimdir- bu işe hiç tevessül etmedim. Neden? Kanatsız melek olduğum için değil; bu işlerin adamı nasıl bir çıkmaza sokacağını yaşayarak (kaybederek) öğrendiğim için. Dileyen grup kurar, gruba katılır… Kimse karışamaz. Ayrıca her ortamdan hayr çıkarılabilir. Ama yine de bu kişilere tek öğüdüm, bu lider işine dikkatle yaklaşmalarıdır. Liderlik varsa orada bet bir enerji olması kaçınılmazdır.
]

"Sanirim egitiminizi grup halinde çalismayi önermezsiniz bundan dolayi? Niyet vb. durumlarda isin içine girerse."
Önermeme nedenimiz pek "etkilenirsin" işi değil, daha çok "ne olsa yapamazsın, boşuna uğraşma"dır. Ancak witchlerin Hitler'i durdurduklarının iddia edildiğini bilirsiniz belki. 1 Ağustos 1940'ta Highcliffe-on-Sea kasabası yakınlarında, Lammas Day'de toplanıp çalışma yaptıkları ve başarılı oldukları söylenir. Ama yine bana sorarsanız başarı nedeni majikal pratikler değil, o kadınlardaki pozitif alanlara yollanan PE dolu gönülden gelen bir isteğe verilen ilahi yanıttır. (İnançsız arkadaşlar için çevireyim: "Hameroff'un söz ettiği Platonik değerlerle dolu kuantum alanını eksite etmiş olmalarıdır".)

Eğer çok güçlü bir PE alt yapısı varsa aynı sonuca topluca dua edenler, tespih çekenler, zikir yapanlar da ulaşabilirler; Withcraft metotları, ya da acayip yerlerde toplanmak pek de lazım değildir.

Şimdi gelin, gruplarına erkekleri de alan cadılarda bulunan enerjiyi, canınızın istediği zaman, istediği yerde (örneğin sıcak yatağınızda) uygulanma özgürlüğü olan, doğru (açıklaması olan) majikal pratiklerle güçlendirin…

Sonucun ne olacağını tahmin etmek zor olmayacaktır. :)