Iliskiler üzerine bir sorum olacak.
24 yasindayim. Simdiye kadar hiç sevgilim veya iliskim olmadi. Genel olarak basima sürekli gelmekte olan bir durum var; dis görünüsüm, karizmam, agirligim artik her ne sebepten ise ilgisini çekiyorum birinin ve yürüdükçe yürüyor.. fakat sonrasinda benim o kadar da ilgi çekici olmadigimi farkedince birakip gidiyor. Ben ise "ne oluyor?" kafasiyla hesap soruyorum ve bu sefer ben yürüyorum. Basta kendisi yürüyen kadin için isler tersine dönüyor ve benden rahatsiz oluyor. Ardindan beni sikayet ediyor. Rezil olmami saglamaya, utandirmaya ve sönmemi saglamaya çalisiyor. Ardindan kendimi savunma amaçli ilk basta onun yaklastigini ve bundan aldigim güvenle hareket ettigimi söylüyorum.. ve bitirici hamle geliyor: "onun psikolojik sorunlari var. Kafasinda kuruyor ve gerçek saniyor"
Ama nasil da her ihtimale karsi mükemmel bir sekilde dizayn edilmis bir çikis kapilari var ha. Sen 1 yil boyunca bacaklarini göster, sürekli yanima otur, flörtöz konus, konusma baslatmaya çalis dur.. üstelik bunlari, hiçbirine karsilik vermedigim halde yap. Karsilik verdikten sonrasi yukarda yaziyor.
Acaba dedim gerçekten ben deliyim hayal mi görüyorum? Veya en basitinden yanlis mi yorumluyorum? Ama hayir.. sahit olan insanlar var hakli oldugumu söyleyen.
--
Yukardaki basima 5 kez geldi. Sonuncusunda temkinliydim baya ve kizin her yaklasiminda asagiladim onu. Hakaret ettim, onurunu kiracak seyler söyledim. Kötü biri olarak göstermeye çalistim kendimi. Ben israrla güvenmiyorum. O israrla güvenebilirsin diyordu. Sonunda teslim oldum ve biraktim kendimi. K.bakmayin ama 5 ay boyunca sadece konusmaniz için bile 40 takla attiysa biri.. sonucun olumlu olmasi gerekir.
Hatali yaklasim belki. Olumsuz her seyimi itiraf eden bir mesaj attim.
Bakin su çok önemli: 5 ay güvenmeyip uzak duruyorum o da mevlana gibi "gel artik da ne olursa olsun gel" diyor. Bu durumda olay neden sadece benim yaklasim seklime bagli?
Sahte mimikler, extra sahte kahkahalar.. 1 gram dürüstlük 1 gram samimiyet olmaksizin sadece kazanç odakli olabilmek için her ama her allahin belasi durumda bile politik davranmak....
Kiz akrep burcuydu. Erosu da balikta. Sitedeki eros balik yorumuna göre asagidakilerin hiç yasanmamis olmasi gerekirdi.
--
Attigim mesaja kibarca bir red yazdi. Neden o zaman o kadar yirtindin? Diye soracagim ama soramiyorum tabiki çünkü insanlar sadece ima, beden dili, eylemleriyle cevap veriyorlar. Ha bir de aile üyelerinden birini kaçirip tehdit ederek ne bileyim iskence yaparak sorgularsam söke söke cevap alabilirim ama maalesef imkanlarim elvermiyor buna.
--
Kiz beni sikayet etti. Geçmisimdeki bazi seyleri paylasmistim. Onlari kullanip daha çok ezici suçlamalar atti. Tabii ki de psikolojik sorunlarim oldugunu söyledi. Hatta benimle, sanki bilinçsiz bir deliymisim gibi konustu.
--
Kadin için gerçek diye bir sey yok. Kadin, gerçegin ne olmasini istiyorsa gerçek o.
Önce ben çok çekici ve degeriydim. Benim için 40 takla atti ama olur mu tabi hiç öyle sey..
Oyun oynaniyor oyun.. ve ben bunca yil ve bunca kez ayni rezil senaryoyu tekrar etmeme ragmen teslim olmuyorum. Neyin isledigini bilmeme ragmen kabul etmiyorum. Çünkü gevsek olamiyorum. Keske ama keske gevsek olabilseydim.
--
Bu kizla ilk karsilastigimizda (Geçen sene eylül ayi) kadin düsmanligimi farketmis ve yanlis düsündügümü söylemisti. Güzel bir yalana davet etti beni. Nasil da hakli çiktim ama..
Hayir kendisi de, beni sikayet ettigi kisi de, etrafta ki herkes de biliyor olani.. ama hayatin benden bekledigi "Dogru hamle yap. Söylenene bakma." Benim israrla karsi savas açtigim "eger istiyorsan,kabul et istedigini ve söyle bana. Gerçek ol. Dürüst ol. Gerçek ol. Dürüst ol. Net ol."
Su hayatta yasanmasi en mümkün olmayan sey benim istedigim. 241 yasinda çürümüs bir ceseti daha çekici bulurlar benim bu istegim karsisinda. Neden? Çünkü her an çekip gidebilmek için. Sözde belirsiz olmak bu imkani veriyor. Güç testi mi bu? Testi bu sekilde geçemiyorum ama kriz geçirip seri katil olursam dünyanin 4 bir yanindan hayranlarim olabilir. O zaman testi geçmis oluyorum. Tabi o hayranlardan birine de muhtaç görünüp onay beklersem düsmanliga evrilebiliyor o hayranlik.
--
Sonuç olarak sanirim bu kiz ve genel olarak kadinlar bende ilgi uyandirarak onlara yürümemi saglamaya çalistilar. Yürüme seklim hoslarina giderse, zayif degilse falan kabul edecekler. Yani o 5 aylik yirtinma gerçek degil. Hiçbiri gerçek degil. Sadece beni gazlayip kendimi göstermem içindi. Ve finalde gösterdigimi begenmedi.
--
Kesin sonuç ise; kibar, ince ruhlu, iyi de olsa. Uyumlu da olsak. Dünyanin en çirkin kadini da olsa. Isin rengi her zaman degisebilir. O hayranlik dolu gözlerle bakan kadin, beni atese atabilir. Umrunda olmaz. Intihar etsem de umrunda olmaz. Bu ne lanet ne igrenç ne gevsek ne rezil ne olmamasi gereken bir iliski dinamigidir böyle.
Hani duygusal olan, tek esli olan romantik olan kadinlardi? Tabi güçlü olan ve teslim olmayan erkeklere besleniyor bu hisler veya bunlar da yumusatmak için tuzak.
YANIT
Eski öğrencime merhabalar.
İlk adımda altını çizeyim: Eros yorumları dahil tüm astrolojik yorumlar -ilgili sayfalarda not düşüldüğü gibi- harita bazında yapılmalıdır. Bir insanı sadece on iki yorumdan biri ile anlayabileceğinizi sanmak, dünyada on iki çeşit insan olduğuna inanmakla eş anlamlıdır.
İkincil olarak: İhtiyar, fakir ve kel biri olarak anlattığınız (ve de danışmanlık verdiğim bazı öğrencilerimin anlattığı) tarzda sorunlarla neden hiç karşılaşmadığım, sanırım Bohr'un (kanıtlanmış olsa da) "Bakış gerçekliği yaratır" teorisinin bir diğer ispatı.
Ve artık sizi cümle-cümle yanıtlamaya başlayayım:
“fakat sonrasinda benim o kadar da ilgi çekici olmadigimi farkedince birakip gidiyor.”
Dünyamızı etkisi altına almış olan ve astrolojiye fazla bel bağlamayan beni bile etkileyecek kadar çarpıcı şekilde doğru çıkan Kova Burcu Çağının ana yapısı ilişkilerin ani ve çabuk bitmesidir. Artık “bir yastıkta kocama” ilişkileri son bulmaktadır. Bu gerçeği benimseyin ve başınıza gelince şaşırmayın. Aynı durumu öğrencilerim, arkadaşlarım ve bendeniz bile yaşamaktayız. Uyum sağlayın.
“Ben ise "ne oluyor?" kafasiyla hesap soruyorum”
Asla hesap sormayın. Hesap sormak, darbe aldığınız olayın üzerine gitmektir ve sonuçta daha çok darbe almanıza neden olur. İşler ters gidince HEMEN ellerinizi yıkayıp ilişkiden uzaklaşın. Kimseye haksızlığını kabul ettiremez; hem bir düşman edinirsiniz, hem de asıl düşmanı beyninize davet etmiş olursunuz.
“kadin için isler tersine dönüyor ve benden rahatsiz oluyor.”
Bir insan “Hayır” dedikten sonra ısrar ederseniz başınıza -Kova Burcu çağında olmasanız bile- aynısı gelecektir. Kesin hayır yanıtını alınca DA ellerinizi yıkayıp uzaklaşın. İnsanları kararlarından döndürmek (ikna etmek) çok zordur (bence olanaksızdır).
Bu hatalı yaklaşımları bulunan kişiler ya sizden (yaptığınız baskı yüzünden) ciddi oranda korkmuşlardır; ya da negatif kimselerdir. Eğer onlara yaka silktirecek kadar baskıcı olmadıysanız bu olayı bir ders (bir öğrenme şansı) olarak kabul edin, bir daha böyle -insanları rezil etmeye soyunan- kimseleri çekici bulmamayı öğrenin. Kadınları görüntülerine değil, auralarına göre seçmeyi becerin.
“ilk basta onun yaklastigini ve bundan aldigim güvenle hareket ettigimi söylüyorum”
Başta evet diyenin giderek hayır demeye hakkı olmadığını kim söyledi ki? Ayrıca “Hayır” yanıtını aldığınızda söz ettiğiniz “başta aldığınız güven”in kalmaması gerekir.
“onun psikolojik sorunlari var. Kafasinda kuruyor ve gerçek saniyor”
İşte psikolojiyi pek sevmeme nedenlerimizden biri insanların her sıkıştıklarında kendilerini ve karşılarındaki kimseyi “psikolojik sorunları var” ağır yükü ile itham etmeleridir. Bu tanıyı ancak bu konuda yüksek eğitim yapmış psikologlar koyabilirler. İnsanların canlarını her sıkan kişiye “Psikolojik sorunu var”, ya da “ruh hastası” demeye hakkı yoktur. Bu tutum adamın tipine bakıp, “sende kabızlık var” demekten öte anlam taşımaz. Ayrıca -sıkışınca pop kültür yönlendirmelerine sığınan- kimseleri de çekici bulmamayı öğrenmelisiniz. Bu tavırlar kişilik güçsüzlüğünden kaynaklanır. Erkeğini en tatmin eden kadın en büyük göğüslü değil, en güçlü karakterli olandır. Diğer yandan bir psikoloğa baş vurup, yetkin birinden psikolojik sorununuzun olup olmadığını öğrenebilirsiniz.
“Sen 1 yil boyunca bacaklarini göster, sürekli yanima otur, flörtöz konus, konusma baslatmaya çalis dur.. üstelik bunlari, hiçbirine karsilik vermedigim halde yap. Karsilik verdikten sonrasi yukarda yaziyor.”
Hanımefendinin baştaki tavırlarını yanlış değerlendirmiş olabilirsiniz. Eğer yanlış değerlendirmediyseniz -binlerce neden yüzünden- an gelmiş ve fikir değiştirmiş olabilir. (Yaşadıklarını bilmenize olanak yok.) Hemen insanlarda art niyet aramayın, onlara biraz eylem alanı sağlayın. Hata yapmalarını son derece olağan bir şey olarak görün. Bu yüzden HER AN (on yıllık evlilik ilişkisinde olsanız bile) “artık hayır” yanıtının gelebileceğine hazır olun. Başta ilişki kurmak adına kapı aralamak size bağlılık yemini etmek anlamına gelmez. Hedef alınan kişi tanındıkça ilgi sönebilir. Bunları doğal ve olağan şeyler olarak karşılayın.
“kizin her yaklasiminda asagiladim onu. Hakaret ettim, onurunu kiracak seyler söyledim. Kötü biri olarak göstermeye çalistim kendimi.”
İnsanları (kendiniz dahil) aşağılamak ve hakaret etmek yapabileceğiniz en tehlikeli işlerdendir. Başınıza önceden tatsız olayların gelmiş olması, hatta ciddi oranda haksızlıklara uğramanız, anlattığınız hataları yapmış olmanızı geçerli kılmaz.
“Sahte mimikler, extra sahte kahkahalar.. 1 gram dürüstlük 1 gram samimiyet olmaksizin sadece kazanç odakli olabilmek için her ama her allahin belasi durumda bile politik davranmak....”
Böylesi olumsuzlukları hissettiğiniz anda neden bir yıl boyunca o hanımla yakın ilişki içinde olduğunuzu anlamadım. İnsanları reddetmek hiç zor değildir ki… Saldırganca hayır demek de bir çeşit flört-savaş oyunudur ve tahrik edicidir. Bir insana hayır demek için kibar, dengeli, ama soğuk durmak, hala anlamadı ise yanından KİBARLIKLA uzaklaşmak, kovalıyorsa az konuşmak (hiç konuşmamak değil) gibi tavırlarla ilişkiyi SOĞUTMAK yapılamaz işler değildir. Ters ve kavgacı davranışlar tahrik edebiir.
“ben bunca yil ve bunca kez ayni rezil senaryoyu tekrar etmeme rağmen”
Eğer gözlemleriniz gerçek ise, yani kendinizi aldatmıyorsanız, bu denli dengesiz ve DENGESİZLİK YAPILARI BENZER kişileri neden ısrarla aday seçtiğinizi kendinize sormanız şarttır. Bir İngiliz atasözü şöyle der (mealen): “Bir akrabanın ölümü olağan, iki akrabanınki kötü kader, üç akrabanınki kaza… dört akrabanın ölümü ahmaklıktır.” (Siz tabi ki ahmak değil, ama hatalı olabilirsiniz.)
“Neyin isledigini bilmeme ragmen kabul etmiyorum. Çünkü gevsek olamiyorum. Keske ama keske gevsek olabilseydim.”
Gevşek sözcüğü ile ne kastettiğinizi tam anlamadım. Eğer kastettiğiniz “rahatlık” adlı beyin süredurumu ise, bizim sisteme göre bu beyin elektriği ortamı ana hedeftir. Bu yüzden bizim düşünce sistemimiz açısından bakarsanız neden sizi üzecek sonuçlarla karşılaştığınız ortaya çıkar. Rahat olmak, olmamaktan çok daha kolaydır. Rahat, ya da başka bir pozitif niteliği çaba ile elde edememe nedeni gizli bir inat olabilir. İnsanlar aslında SADECE istediklerini yaparlar.
“kadin düsmanligimi farketmis”
Herhangi bir şeye düşman olmak NE davetinin ve böylece yaşanacak olumsuzlukların habercisidir. Onaylamamak, beğenmemek ve uzak durmaya karar vermek ile düşman olmak farklı şeylerdir. Ayrıca sahip olmak istediğiniz bir şeye düşman olmaktaki çelişkiyi görmemek zordur. Yani bir şeye düşman olduğunuzda hedef ona sahip olmak değil, onu yok etmektir. (Zaten NE bu yüzden celp olur.) Eğer bu düşünceniz gerçek ise, hanımların bunu ilişki içinde sezdiklerinde kaçma tepkisi vermeleri doğal sayılabilir; çünkü kimse kendine düşman olanla yakınlaşmak istemez.
“. Gerçek ol. Dürüst ol. Gerçek ol. Dürüst ol. Net ol."”
Gerçek ve dürüst olmak bu yaşamda elde edilecek en zor işlerdendir. Evrimin son basamağıdır. İnsanlardan böyle mucizeleri kolayca beklemeyin. Hiç kimse partneriniz oldu diye Bayan (Bay) Mükemmel olmak zorunda değildir. Eşleşilen insandan mükemmel performans beklemek ataerkinin en büyük tuzaklarından biridir. Bir sürü hatası olan insanlarla eşleşmek kaçınılmazdır… çünkü her birimizin de bir sürü hatası vardır. Yani bir dolu hatası olduğu düşünülen partner, bir dolu hatamız olan bizimle eşleşmeyi kabul etmiştir. İlişkiler sadece hatalı yanları yok etme saldırganlığı ile değil, hatalı yanlara hoşgörü ile yürür. Hatta ilişkide sizin hatalı yanlarınıza hoşgörü olmasa bile!.. İşin sırrı sadece buradadır ve buna özveri, anlayış, karşılıksız verme benzeri adlar takılır… ayrıca bunların hepsi de erdemdir.
Ayrıca beğenmediğiniz (örneğin dürüst olmadığı için beğenmediğiniz) biri ile işiniz ne? Beğenmiyorsanız istediğinizi gibi olmadığı için sinirlenmek yerine, uzaklaşırsınız, olur biter.
Kadınlar sevgi ile sarılıp sarmalanmaya ihtiyaç duyarlar. Bu açıdan -bir anlamda- zayıftırlar (aşırı ihtiyaç zayıflatır). Sarılamazlarsa -lütfen darılmayın hanımlar- dengesiz davranabilirler. Oysa sadece açtırlar. Hitler’in insanları aç bırakarak onların ağır yaralıları yemeye kalkıp kalkmayacakları üzerine deneyler yaptırdığı bilinir.
Erkek ise sarsılmaz genler taşır. Yani itildiğinde (darbe aldığında), ya da üzerine yük konulduğunda kolay sarsılmaz. O da bir yaşam formu olduğu için sevgiye büyük gerek duyar; ama sevgi olmasa da kadın gibi sarsılmaz.
Kadın ile erkeği ayıran BENCE en önemli nitelik budur. Bu yüzden anlayış adlı erdem aslında erkeksi bir niteliktedir. Sarsılmayacak kimlikte olan, soğukkanlı durabilen, olaya tarafsızca bakabilir, bakınca gerçek yapıyı anlar. Durumu tüm açıklığı ile anlamak, gereksiz ve korku yaratan yanılgıları temizler. İnsanların (partnerlerin) saçmalıklarının içinde bir haklılık payı ya da buna inanç vardır. Sarsılmayan, sarsılmadığı için olayı net gören erkek bu yapıyı algılayabildiği için anlayışlı olur.
Size hatalı davranıldığını öne sürüyorsunuz. Eğer bu görüş doğru ise, bir erkek olarak onları ANLAMANIZ gereklidir. Anlama, hoşgörüyü de daima beraberinde getirir. Yani bir kadının hatalı davranışlarının nedenlerini sarsılmazlığınızla görüp anladığınızda, gerçek erkek olursunuz. Bu aşamadan sonra onu hoş görmeniz, hatta ilerlemek istiyorsanız onu affetmeniz, dahası ona yine kucak açmanız gerekir. Karşı konulmaz erkek (bir diğer deyişle çok eşli) olmanın ana kurallarındandır bu durum. Ataerki, erkekler çekiciliklerini yitirsinler diye gerçekdışı erkeklik kalıpları yaratır. Erkeklere “Ben bu kadınları anlamıyorum” (yani ben onlardan üstünüm, onlar anlaşılamaz, değersiz varlıklar) düşünce sistemini NE verir. Bu yüzden adı geçen düşünce yapısı beyindeki NEnin kanıtıdır. NE ise erkeğin yalnız kalmasına, ya da tatmin edici ilişkiler kuramamasına neden olur.
Bu teorik sözleri size ibla edelim: Dengesiz olarak nitelenebilecek hanımlarla yakınlaştığınıza onları erkeksi soğukkanlılığınız ve sarsılmazlığınızla anlamanız, affetmeniz ve kucak açmanız gerekir. Gelen darbeleri (hatalı kadın davranışlarını) karşılayacak erkeksi (güçlü) bir göğsünüzün olması “Aranan Erkek” olmak serüveninin önemli kurallarındandır. Babalığın temeli de budur zaten.
Kadınlar bazen fazla hoşlanmadıkları erkeklere de “yol veriyormuş” gibi davranabilirler. Bir tatmin arayışıdır bu. Bir erkek olarak BUNU DA anlamanız, size hayatlarının geleceğini vaad etmediklerini bilmeniz, buna rağmen hoşgörülü bir tebessümle onları ruhen tatmin etmeye çalışmanız gerekir. Bu yaklaşım, sizi fark etmeden yol veren hanımların sizi beğenmeye başlamasına neden olabilir… çünkü şahane bir PE celp yoludur.
“Hani duygusal olan, tek esli olan romantik olan kadinlardi?”
Karşınızda sizi mutlu etmeye odaklı mükemmel bir varlık değil; makrokozmosta bedenlenecek kadar NE taşıyan bir yaşam formu var… ve hala da kadınlar erkeklere oranla DAHA duygusal/romantik ve tek eşlidirler. Ayrıca kadınların (hiçbir insanın) kendini düşman olarak gören birine hasletlerini sergileyivereceğine inanmak da doğru değildir.
Don Juan olmanın (yani çok eşli olmanın) yolu mükemmel bir fiziğe sahip olmak değildir. Çok eşli olmanın yolu, çok eşli olmayı sadece abanacak çok sayıda delik sahibi olmak için değil, çok kadınla BİRLİK olmayı çok istemekten geçer. Yani asıl hedef delik değil, ilişki, yani İLİŞKİ KURMA İSTEĞİDİR. Bu isteğin temelinde coitus yoktur, ilişki vardır. İlişkide coitus tabii ki olacaktır… ama -bir kez daha söyleyeyim- ANA hedef coitus değildir.
Kadınları anlamanın yolu ise onların kendilerine uygun olmayan, kendilerine zıt (ataerkil) değerler üzerine kurulu bir hayatta kalma savaşı verdiklerini görmek, buna saygı duymak ve güçlü hisleriniz varsa bunun için üzülmektir. Bu bakış açısı ile onları istiridye içindeki inci gibi görmek mümkündür. O istiridyeyi açmak ise aslında son derece kolaydır ve bunun için gerçek bir erkek olmak (ataerkinin unutturduğu hasletlere sahip olmak) yeterlidir.
Sakın size “gerçek erkek değilsin” dediğimi sanmayın. Size sadece “Gerçek erkek gibi davranmıyorsunuz” diyorum. Her insan nasıl özde tanrının (pozitif alanın, cennetin) parçası ise, yani temelde iyi ise, her kadın özde gerçek kadın, her erkek özde gerçek erkektir.
Ataerki bunları sadece gömebilir… yok edemez.
Toparlayayım: Güçlü bir erkek gibi sarsılmaz (anlayışlı, gözlemci, ağır başlı, sağduyulu, özverili) şekilde kadınlara yaklaşabilirseniz, yani ataerkinin gömdüğü nitelikleri aktif olarak yaşayabilirseniz, kadınların ne ölçüde verici, eğlenceli, “can” olabileceklerini kısa sürede göreceksiniz.
Siz -gerçekten, bütün içtenliğimle söylüyorum, önem verdiğim, sıklıkla anımsadığım- keyifli olabilecek ve keyif verebilecek bir delikanlısınız. Yanlış yoldan (düşüncelerden) geri dönüp, keyif dolu pırıltılı kadere, özgün kaderinize doğru daha hızlı ilerlemeniz gerekir.
Eğer teorik sözlerimi kabul ettiğiniz halde bunu nasıl becereceğinizi bilemiyorsanız şu yolu deneyin: Hanım arkadaşınızı saçmalamaya yatkın ama çok sevdiğiniz kızınız; kendinizin de onu eğitmekle, üzmeden öğretmekle (cezalandırma ile bir şey öğretilemediği bilim ortamında kanıtlanmıştır) görevli, bunu severek yapan baba olduğunuzu düşünün; kadınınızı kızınız gibi sevin. (Her erkek sevdiği kadına bir ölçüde babalık hisseder.) Bu duyguyu fark edenlerden, böylece bunu kazanca çevirenlerden olun.
Bir öğrencim olarak kız arkadaşınızı "kız" olarak isimlendirmemenizi, size ilgisini "yürüyor" sözcüğü ile nitelememenizi beklerdim. "Baya uygunsuz bir soru oldu k.bakmayin." benzeri yaklaşımınız beni gerçekten sevindirdi. Düşünceli ve nazik olmak daima pozitif geri dönüşler sağlayan tavırlardır. Bu kazanımların genelde fark edilmeme nedeni, onların geri yansımalarının hiç beklenmeyen alanlarda olması, ya da onların yarattığı korumaların (tehlike çok çabuk ve hissettirilmeden bertaraf edildiği için) fark edilmemesidir.