722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

ÖZEL İLİŞKİLER

SORULAR ANA SAYFA | TÜM ÖZEL İLİŞKİLER SORULARI

Maji | Pozitif/Negatif Enerji | Kuantum ve Bilim | Ezoterizm | Ruhsal Sorunlar | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar | Astroloji | Fal/Tarot
Müslümanlık | Farklı İnançlar | Yaşam ve İlişkiler | Özel İlişkiler | Janus

SON EKLENEN SORU        |        TÜM SORULAR        |        JANUS'A SORUNUZU İLETİN!        |        ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

9 Haziran 2022
Sekste beden sıvıları (Pagan Seks)

Merhaba Janu, Bugünkü "Bizi Yatakta Mutlu Edecek Erkek" konusuna söyle bir eklemem var, dogru mudur sizce?
Kadinin kullandigi çatal, kasik, bardagi kullanan erkek de acaba bu kategoride midir? Örnegin tabagimda yarim biraktigim tatliyi yiyen, içtigim su sisesindeki kalan suyu siseyi dikip içen yani bundan igrenmeyen/rahatsiz olmayan (hele ki bir de kovid zamani) erkegin de yatakta iyi olabilecegini düsünüyorum.
Ha biri yok hayatimda, sadece bazi erkek arkadaslar (aramizda bir sey olmayan, normal arkadas) bunu yapiyor, ben kendimce böyle bir kanaate variyorum.

YANIT

Editörün notu: Yanıt 18+ içeriktedir; herkese uygun değildir.

Merhaba sevgili –beni kahkahalarla güldüren bir diğer- öğrencim/arkadaşım. :) (Mandiş, kızma; sen bir numarasın hala :) ) Sözlerin (gözlemin) anaerkil açıdan doğru ve yerinde… Ama anaerkil EZOTERİZM açısından bakarsak misli ile, yani son-son-son-son derece doğru ve yerinde.

Upuzuuun bir yanıt vermemi (bana özel attığın mesajla) istemişsin. Emrin olur! Ama zaten yanıt işini her nedense kısa tutmayan, bütün işleri bu yüzden geciktiren (yanıt yazmaktan bir sürü iş sekteye uğruyor) bir tipim. Yani yanıtlarım zaten kısa olamıyor; endişeye mahal yok. :) Oysa yazmak (hele ki akıl vererek yazmak) hem canımı sıktığı, hem de zaman kaybettirdiği için danışmanlık vermiyorum. Bir sürü kitabım var, bitmeyi bekliyor; sıkılıyor, el süremiyorum. Ama biri bir şey sorunca "anlatmam lazım" krizine giriyorum. :D)

Tatlım; çok iyi bildiğin gibi (bizim 722ye göre) makro, (makrokozmos, yani gerçeklik, elektronlardan yapılı madde evreni) hiç de madde olmayan bir diğer gerçekliğin (bir mutluluk ortamının/evreninin) bölünmesi ile meydana gelmiştir. (Bu konuda detaylı bilgi edinmek için Tutsak Evren ve Sınırın Ötesi adlı kitabımı okuyabilirsiniz.) Bunu biz uydurmadık; birbirinden çok farklı uygarlık ve kültürlerin İlk Çağ Yaratılış mitleri hep aynı hikayeyi anlatmakta. Bizler buna inandık, araştırmaya soyunduk ve bu sözlerin gerçek olabileceği hakkında bazı fizik doneler bulduk. Bunları Manyetik Maji eğitimi ilk bölümde birazcık yansıtıyoruz.

[Ancak bendeniz her zamanki dik kafalığımla bizim temel teoriye yan çizmeye başladım ve (tabi ki yine araştırmalara ve yanıtlarımda sunduğum argümanlara dayanarak) diyorum ki "Hayır, öncel evren bölünmedi, sadece biz uzak kaldık. Hatta hala öncel evrende, bir kenarda uyuya kalmış bile olabiliriz. Yani reel sandığımız makro, aslında illüzyonun önde gideni. Kötüce bir rüya… Biraz silkinince uyanacak ve yeniden dostlarla "Günaydın" diyeceğiz. Nasıl uyanacağız? Kabus gördüğümüzü titreyip durmamızdan anlayan ve uyanmamız için bizi dürtüp duran dostların etkisi ile. Yani karşılaştığımız olumsuz olayları doğru değerlendirip evrimde ilerleme ile…
]

Eğer yanılmadıysak, ister evren bölünmüş olsun, ister biz uyumuş olalım, kendimizi yeniden Cennet'te bulma yolu (yukarda evrim dedim ama daha pratik anlatımla) BİRLEŞTİRMEKtir.

İster insanî bazda, ister duygusal bazda… İster savaşı engelle, ister yardım yap, ister dingilin birinin hatasını affet, ister beyninde –sorun sandıklarını pek kafaya takmadan- öznel birleştirme yap… Ve hazır mısın duymaya? İSTER BEDENLERİ BİRLEŞTİR.

İş ki bileştir.

Ya da, iş ki birleştirmeye çabala.

Ve bu giriş bölümünden sonra sorduğun soruya BİRAZ DAHA gelelim:

Aşk, söz konusu birleşimi yapıyor. Aşık olunca, farklı kültür ve beyin sahibi biri ile –öncekine oranla misli ile- kolay uzlaşıyoruz. Özveri katsayımız, anlayış katsayımız, uyum katsayımız, hatta sadakat katsayımız tavan yapıyor. Yani beyin özveri, anlayış, uyum, sadakat ve benzer bilumum duygularla (ki, bunlar erdem) doluyor.Bu frekans BİRLEŞME yaratıyor. Hem evren bazında, hem bireysel bazda.

Ama aşık olmak o kadar her günlük bir iş değil. Hayatımızda bu keyfi ortalama 3-4 kez yakalasak ne güzel… Oysa 1'de kalan da çok… Bu yüzden bizler kolay aşık olanların (kadınların diyelim mi?) daha PE sahibi olduğuna ve birleşmeyi yaratan asıl savaşçı neferler olduğuna inanıyoruz.

Yine de bazı beyinler bu gibi duygulara yapısal olarak uzak… Sorun yok. Bu kez insanoğluna seks fırsatı verilmiş. Aynı birleşmeyi seks, gündelik olduğu için, aşktan misli ile etkin şekilde yaratıyor. Yani bir adamın hayatında iki kere aşık olduğunu ve her aşkının en etkin şekilde iki yıl kaldığını varsaysak (ki, daha önce bitebilir), aynı adam her gün seks yapabilir.

Seks bu yüzden kutsal… Ve evet; seks bu yüzden yasak… :)

Bana "Millet her gün yapıyor bu işi! Neden dünya hala eskisi gibi?" dersen ben de sana "Hayır efendim, pek çok kişi seks-meks yapmıyor, sadece s..şiyor" (af edersin) derim. (Bu konudan Yeme Bozukluklari (Kadınlar ve Cinsellik ile PE celp antrenmanı) başlıklı yanıtımda biraz söz ettim.)

İnsanların seks yapmadan duramama nedeni bu birleşme özlemi. Şeytan ise seksi iki yolla engellemeye uğraşıyor:
1- Seksi "zinhar berbat bir günahtır" diye servis ediyor.
2- Erkekleri (androjen hormonlar ve y kromozomunu parmağına dolayarak) kafaya alıyor ve içeriği bozuyor.

[Hanımefendiler; önceden de yazdım: Androjen hormonlarla başa çıkmak her babayiğidin harcı değildir. Adamı fena yalpalatır. Beyinde "birazcınık" NE varsa, damacanaya bile hallendirir. Lütfen erkeklere (yapılan hatalara) biraz anlayışlı olmaya çabalayın. Dozu siz bilirsiniz… benden sadece küçük bir rica.
]

Böylece hem seks sayısı azalıyor… hem de seks kalitesi. Yani artık azalan sayıdaki yapılan seksin de kutsallığından söz etmek zorlaşıyor.

Peki kutsal (birleştirici) seks ne?

Tamam; tabidir ki iki ruhun beden bazında birleşmesi süper; ama çok eşli kimseler nasıl her bir partner ile ruhu birleştirecekler? Olacak iş değil bu.

Bu yüzden birleştirici seksi daha basit alanda yorumlamak gerek. Bizler bu yorumu yapıyor ve "birleştirmenin bir yolu partnerin bedeni ile aradaki tiksinti denilen duvarı yıkmaktır" diyoruz. PEsi olanlarda bu duvar yok; ama geri besleme ile, tiksintiyi iradi kaldırıp PE celp etmek de olası.

Bu konu Demolution Man (Sylvester Stallone – Wesley Snipes - Sandra Bullock) adlı filmde harika şekilde anlatılır. John Spartan (Sylvester Stallone) adlı bir polis istemeden işlediği bir suç yüzünden dondurulur ve 2032 yılında yeniden hayata döndürülür. Yıllar içinde her şey değişmiştir, insanlar uygarlaşmıştır. Artık seks contact-free yapılmaktadır. Bu durumdan haberdar olmayan Spartan, hoşlandığı kadın polis memuru Lenina Huxley'den (Sandra Bullock) seks teklifi alınca heyecanla kabul eder… ama beklediğini bulamaz. Seks artık kafaya takılan kulaklıklar ve beyne yollanan görsellerle, sanal ve güvenli(!) şekilde yapılmaktadır. Spartan kısa sürede öfke ve şaşkınlıkla kulaklıkları atar ve işi bildiği gibi yapmaya kalkar. Şoke olmuş Lenina'nın yanıtı şudur:
"You mean... fluid transfer? Disgusting!"

Ve Spartan'a parmağı ile kapıyı gösterir.:DD

Biz şükür, hala o kadar çağdaşlaşmadık ve seksi fluid transfer ile yapmaktayız. Dilleşiyoruz; "terim ilaçtır benim" diye türküler yakacak kadar bu işlere soyunuyoruz. Hanımlar semen yutuyor, bizler hanımların love juiceları (aşk sıvıları) ile halvet oluyoruz.

Ama hala da –bize göre- eksikler var.

Paganist sekste bedendeki her fluid'in transfer edilmesi ana koşuldur… ama sadece salya, love juices ve ter ile sınırlı değildir bu juices… Yeri gelince, idrar da buna dahildir.

Hindu mitolojisinde kötülenen tanrı Şiva, Baba Tanrıdır.

  • Namazın bir biçimi olduğunu savunduğumuz meditasyon,
  • kutsal seks "Tantra",
  • kadınların cinsel organına erkekler tarafından yapılacak masaj olan Shiva Lingam Message ya da Shiva Yoni Message (ve de bu masajın HER İKİ TARAFA da ruhsal şifa vereceği düşüncesi) Şiva'ya aittir.

Şiva'nın bir de Shivambu (Sanskritçe "Şiva'nın Suyu") adı verilen yöntemi vardır. Bu yöntem idrarla ilgilidir ve batıda urine theraphy adı altında –bazı bilim adamlarının önerecekleri ölçüde- popülerdir.

İdrar sahibinin mikrobik bir hastalığı yoksa, idrar vitamin açısından çok zengindir ve zararlı değildir. Bir deniz yolculuğunda transatlantiğiniz batar, bir sandalda ada ararken –eğer yanınızda içecek su varsa- idrarınızı içerek bir süre hayatta kalabilirsiniz (biraz abarttım tabi ki :) ). Shivambu'ya göre sadece yüze sürülmesi, hatta içilmesi (kişinin kendi idrarını içmesi) değil; sekste kullanılması da öngörülmektedir.

Daha ileri gidelim: Ayak! Ayakta, tabi ki temiz ayakta, en pahalı peynirleri var eden dost baktericikler yaşamaktadır. Hepsi yararlıdır! Ayağın peynir kokma nedeni budur. Korkmayınız efendim; öpünüz, koklayınız… Erkek kardeşlerim, hanıma coitus uygularken ayağını elinize alınız. Bu "Eka Peda" adlı bir Tantra pratiğidir.

Hayır hanımlar, beyler; böylece ayak fetişisti olmazsınız; "sevişmenin tadına tam varan kişi" olursunuz. Ayak fetişisti, ayağı her şeyden üstün tutan, SADECE ayakla uyarılan kişilerdir. Bunda da bir ziyan yoktur bizce. Biz deriz ki, "kimsenin alanına girmiyorsan zevk al da, nasıl alırsan al". :D

Sanırım soruna gerekli yanıtı verdim. :)

Filhakika, sorunda seninle anlaşamayacağımız yer de var. Üzgünüm. Şimdi buraya geldik.

" Ha biri yok hayatimda, sadece bazi erkek arkadaslar (aramizda bir sey olmayan, normal arkadas) bunu yapiyor, ben kendimce böyle bir kanaate variyorum. "
Bence bu yaklaşımdaki kişiler –salgın döneminde- yanlış yapmaktadırlar. Önceki mesajlarımda söyledim: Bizler salgının iddia edildiği kadar tehlikeli olduğuna inanmasak da, öldüren bir salgın olduğu kesindir. Böylesi durumlarda –kendini kasmadan, korku yönlendirmesi altında olmadan, rahatlıkla- önlemci olmak, bize göre, yapılması gerekeli bir tutumdur.

Editörün notu: Bu yanıt 9 Nisan 2022 tarihinde verilip sorucuya gönderilmiştir.

Yukarıda anlattığım tiksinmeme durumu –bize göre- EM alanlardaki bir BİRLEŞME sonucu da kendiliğinden var olur. En hızlı seks anlarını yaşadığın biri ile (özellikle adam bozart ise) yaşanamayabileceği halde; bir erkek arkadaş (harbiden arkadaş) yazdığın girişimleri sana yapıyorsa… :) belki de o bir arkadaştan öte bir konumdadır; beyin EM alanı seninki ile çoktan kaynaşmıştır. Bunun farkında olmayabilir… ya da olup sana belli edemiyor olabilir.

Ama bu kişi, bu zamanda (salgın zamanında) söz konusu davranışını herkese uyguluyorsa bence önlemci olması gereken biridir.

Ve asıl can alıcı noktaya gelelim:

" igrenmeyen/rahatsiz olmayan (hele ki bir de kovid zamani) erkegin de yatakta iyi olabilecegini düsünüyorum."
İşin kovid bölümünü geç, cümlenin ger kalanında haklısın. :DDD Böyle bir adam seks işini çözmüştür. :D Ya da şöyle diyelim: İşi çözen bir beyni vardır. :D Dur-dur; daha analitik bir yorum yapayım: Adamda doğru seks arzusu, yani PE, bol bulamaç olabilir.

[Dostlar; geçenlerde bir arkadaşla konuşurken fark ettim: Yanıtlarımda söz ettiğim cinsellikle ilgili "ideal anaerkil tutumlar" şeklindeki başlık altında toplanacak şeyleri sakın ola ben yapabiliyorum sanmayın. Sıradan ademlerden biriyim. Ne hanımlarla dolu bir haremde yaşıyorum, ne şahane sevişiyorum. Olağan erkekten biraz farkım varsa, bunun nedeni anaerkil güzelliklere sahip biri sayılmam DEĞİL, –önceden de söyledim- beni engelleyecek bir ailem, sizin dünyanızdan çevrem, normal bir işim (iş ortamım) olmaması ve hayata sadece seks açısından bakmamdır. Başka bir numaram yok. Koşullar ve kişilik farklılığından kaynaklanan sıradışı bir hayatım var; doğru. Ama bu durum ideal ve kusursuz biri olmam anlamında hiç değil.
]

Ama seks performansı sadece PE midir? Yani her PE sahibi beyin, her "birleşticisi nefer" olan beyin, süper sevişir mi?

Belki… Ona evren (ya da tanrı) aradaki kontak/senkronizasyon ile ne yapması gerektiğini sufle ediyor olabilir. Böylece kendini gerçekten seven, ya da özleyen bir kadını uçurur.

Ama bu adam eskort olmaya kalksa, bence sermayeyi kediye yükler. :) Doğanın fısıldama kapasitesi sınırlıdır.

Seks öncelikli olarak PE olsa da, daha ilerisi de vardır. O da doğru tekniği bilmekle elde edilir. Öğrenmek şarttır.

[Önemli bir not: Bu öğrenme gerekliliği sözüm KESİNLİKLE hanımları içermemektedir. Hanımlara önerimiz "Düşünmeyin; seksi olmaya, estetik görünmeye çalışmayın; sadece kendinizi bırakın, içinizden geleni yapın"dır. ]

Beyler; lütfen tekniğin kitaplardan öğrenileceğini sanmayın. Hoca yanınızda. Hayır; ben değilim. :D Hoca, tüm istekli kadınlar!

Korkmayın: Onlara sorun.
Korkmayalım: Pek bir halt bilmediğimizi kabul edelim.
Korkmayalım: Androjen hormonlar yüzünden sabırsız olduğumuzu fark edelim.

Vazgeçilmez olmak için meraklı, öğrenmeye istekli ve korkusuz şekilde HER partnerinize sorun. Denileni –laboratuvar ortamında gibi- önünüzdeki bedene uygulayın. Tanrı aşkına vahşi-mahşi olmayın. Vahşiliği son dakikalara ;-) saklayın. Süreç boyunca biraz soğukkanlılıkla söylenenleri deneyin.

Partnerlerinizden bilgi alamayabilirsiniz. (Kadınlar öylesine kapatılmışlardır ki, çoğu "Yaptıkların süper aşkıyyymmm"a bağlayacak olabilirler. Söylenen güzel sözlere pek aldırmayın. Yaptıklarınız büyük ihtimalle sizin "kanaat notu" ile sınıfı geçmenize neden olmaktadır.) Kollarınızı çözün, sarılı olduğunuz bedeni bırakın; onu –benzetme kötü ama aklıma bu geldi- insan anatomisini öğrenmek isteyen bir tıp öğrencisi gibi teşrih masasına yatırdığınızı düşünün. Ardından deneyin… gözleyin: "Şuraya bastım, şu tepkiyi verdi; burayı okşadım, bunu yaptı; şu hale soktum, böyle inledi" benzeri gözlemleri beyninizdeki bir dosyaya aktarın. Bunları daha sonra yine deneyin… başkalarında deneyin… Kadın bedeninin her noktasının uyarıya açık ve bu her bir noktanın farklı bir zevk kaynağı olduğunu keşfedin. Giderek bu bilgiler tekniğinizin doğal parçasına dönüşecekler.

Özetle: Oynayın size sunulan beden ile.

["Oynayın" sözcüğünü tabi ki olumsuz manada kullanmadım. Bu kelimenin bir geçmişi vardır. Yine bir anımı anlatayım. :)

Gençken Amerika'da, bir eskort kız arkadaşım vardı. Türk'tü ve flörtüm değil, gerçekten arkadaşımdı. Bir strip-club'da çıplak dans ediyordu. "Hızlı" bir karakter ve seks hayatı sahibiydi. Sahnede kendisine verilen dolarları garip şekilde kıvırıyor, yere koyuyor ve çömelip kalça adaleleri ile yerden alıyordu. Bu numarayı deneyen ve yere çöküp-çöküp doları bir türlü alamayan kızlar ise sürekli kahkahalara neden oluyorlardı. Ayten (gerçek adı buydu) bu işi başaran tek dansçıydı. Sadece ücretle değil, kendi zevki için bile erkeklerle olacak kadar seks-sever bir karakteri vardı.

Başından ilginç olaylar da geçiyordu. Örneğin bir sabah kapısının çalındığını, uyku sersemi şekilde açtığında karşısında kameraları bulduğunu anlatmıştı. Meğer birkaç gece önce birlikte olduğu adam yakayı ele veren ünlü ve aranmakta olan bir suçluymuş… :D Anlayacağınız maceracı bir kızdı. (Bu gün emlak milyoneri… hala -çok seyrek de- olsa konuşuruz.)

Bir gün sarhoşken bana sekste beklediği, ya da ihtiyacı olduğu kadar uyarılamadığını anlatmış, hatta itiraf etmişti. Çok şaşmıştım buna. Ne bulamadığını, yani erkeklerden ne beklediğini sorunca "To be played with me…" diye yanıt vermişti… "This is what I want. I want them to play all over me, everywhere. I just can't find it."

Sözleri kafama kazıldı.
]

Anlayacağınız sadece PE ile muhteşem aşık olma kolaycılığı yok kardeşler… Kimse size kitap açın, ders çalışın demiyor. Kadını –her şeyi ile- bir bebek gibi, bebeğiniz gibi, sevin; sonra uyanık olun, gözünüzü açarak biraz dikkatle bakın olaya… başarırsanız, bilgiyi söküp alabilirseniz, o-hoooo… yaşadınız. :D

Toparlayalım: Sevgili arkadaşım; partner adayının sana tiksinmeden yaklaşması çok güzel bir puandır… ama adamın bilgisel bazdaki yeterliliğini demeden anlayamazsın. ;-)

Yeniden hemcinslerime iki laf edeyim: Liderlik –ataerkideki gibi- "ben dedim mi o olur" boyun eğdirme kapasitesi DEĞİL; sorumluluk alma kapasitesi ile ölçülür. Anaerkide erkeksi güç, karşındakinin sorunlarını HEM sezme, HEM çözme erkidir.

Seks, "ilahların menbağı" olabilir; ama gariptir, aynı zamanda bir "melekler şehri" değildir. Seks, pek çok şeyin berbat olacağı tehlikeli, risk dolu bir ortamdır. Bu yüzden iyi niyet, yani güzel bir karakter ana gereklilik olsa da, son sözü bilgi söyler.

İsterseniz sorun, anlatayım.

[Özellikle –nezaketen alçak gönüllü olmayacağım- uzman olduğum BDSM teknikleri hakkında soru sorabilirsiniz. Bu dünyadan olan zaten bilir, bana sormaz. Yanıtlarım vanillalara özel olacaktır. BDSM manyaklık değil, konsensus içinde "yatak odası yaramazlığı"dır sadece. Genelde role playing'e dayalıdır. Kimse kimsenin gerçekten kölesi-Efendisi değildir.
]

Normal sekste uzman-muzman değilim, aman yanlış anlaşılmasın. Bu konulara kafa yormuş ve bu ortamlarda (çok zor tahmin edebileceğiniz onlarca çeşit "bu ortamlarda" ;-) ) var olmuş, pek az kişinin yaşayıp görebileceklerini yaşamış (iki insan ömrü yaşamış) olmaktan başka numaram yok. Unutulmasın: Bilmek, öğretebilmek başka… uygulayabilmek başka iştir. Uygulamada, belki de beni okuyan nice hemcinsimden beter durumdayımdır. Karşılaştırma imkanımız olmadığına göre bunu kimse bilemez.

Ama hala da evet; BAZI konularda, bazı şeyler bildiğimi düşünüyorum; uygulamada hala berbat fireler veriyor olabileceğim halde. :DDDDD

Hep derim ya; hepimiz bir arada, düşe-kalka ilerliyoruz. Makrodaysak, birbirimizle iletişim kuruyorsak, birimizin elektronlarını ve alanlarını eksite edebiliyorsak, aynı ortama çökecek benzer dalgaboylarına sahip tipleriz demektir. Her birimiz farklı tonlarda (tonlamalarda) olsak da, hepimiz rengiz… aramızda gama ışını yok. Farkımız yok yani birbirimizden. Elimizdeki bilgiyi ortaya koyacak, bir diğerinden beğendiklerimizi alacak, hoşlanmadıklarımızı sollayacak… sonunda bizi bekleyen gerçek eşLERimizin olduğu yere, tanrının mekanına, tanrının kendisine, Cennet'e ulaşacağız.

Ama oraya vardığımız ilk adımda bizi bekleyen en-bi-öz eşimizin, diğer yarımızın, kendimiz olduğunu, yani zaten onun hep kendi içimizde bulunduğunu, durup durduğunu, göreceğiz. Bu uyanıştan sonra diğer her bir alan ile (ruh ile) ve de bizzat tanrının kendi ile bütünleşecek ve yeniden yekpare (tanrısal) olacağız. O zaman dek "muhteşem sevgili" diye kurbağa öpmeye devam. :DDD Oysa aradığımız prens ya da prenses içimizde. Gerçek tiksinti ile ittiğimiz yerde. :)

Asıl eşi itip duruyoruz… bari bu yanlışı partnerlere yapmayalım; love juices'lardan tiksinmeyelim.

Tabidir ki partnerleri önce duşa soktuktan sonra! :DDDD


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -