YANIT
Sözleriniz teknik olarak gerçeği yansıtmakta; evet, herkes hak ettiği kaderde doğar. Ancak bu “hak etme” adlı olayın var edici enerjisini kötülük olarak nitelemek çok hatalıdır. NE’NİN RUHTAKİ VARLIĞI, KESİNLİKLE RUHUN KÖTÜ DENİLEN YAPIDA OLDUĞUNU GÖSTERMEZ.
NE senkronizasyonu bir “hata”dır. Aracının gazına keyif için basıp kaza yapan insanlar ile gerektiği şekilde giyinmeden kar topu oynamaya çıkıp üşüten kişiler farklıdır. İkinci tip kişi NE celp eder, celp ettiği NE sonucu hasta olur, acı çeker, kayıp yaşar; ama ruhu kötü demek değildir.
NE, genelde kötü insanları DEĞİL, hassas ve zeki kişileri “vurur”. Hassas ve zeki kişiler yaşam adlı sistemi yanlış değerlendirmeye son derece eğilimlidirler. Bu hatalı yorum sonucu düştükleri ruh hali (sırasıyla; tedirginlik > huzursuzluk > endişe > tasa > kaygı > elem > keder > hüzün > kasvet > gerginlik > kızgınlık > öfke > hırs > hınç > kin) NE celp eder.
NE’ye karşı koyma süresi ne kadar uzarsa kurtuluş da o kadar zor olur (NE geometrik ortalama ile artar); diğer aleme dek yansır.
İnsanların arasında gerçek anlamı ile kötü olarak nitelendirecek kişi sayısı çok, ama çok azdır. İnsanlar genelde iyiliği yaratacak (ya da üretecek veya tetikleyecek) şekilde var edilmişlerdir. Kötülüğün (semavi dinlerin Şeytan’ının) insanlarla (özellikle kadınlarla) bu kadar uğraşma nedeni bu, yani insanı gerçek tehlike olarak görmesidir.
Şeytan’ın, iyiliğin önüne geçebileceği ise Kuran’da Şeytan aldatmasına karşı yapılan uzun ve ciddi uyarılarla da görülebilir. Yani iyiliğin mutlak surette koruyamadığı (değim yerinde ise insan istemezse engel olamadığı) bir tehlike vardır. Bu tehlikeyi fark etmeden tuzağa düşenler ve de kurtulamayanlar, ne yazık ki diğer aleme NE ile gider ve makrokozmosta, kendilerinin NEsi ile senkronize olacak frekans olduğunda yeniden makroda -taşıdıkları enerjiler paralelindeki kaderlerde- bedenlenirler.
Kader, zalim tanrıların veya kahpe feleklerin oyunu değil, sadece senkronize olunan dalga fonksiyonudur; yani fiziküstü olsa da aslında temelde fizik bir olaydır. (Çelişik bir cümle… ama gerçeği yansıtıyor.)