| Yazı: |
|
“Gerçekliği -bilinç aracılığı ile- ölçümün yarattığının tartışıldığı, bu yoldaki birçok teorinin deneysel olarak kanıtlandığı bir devirde ‘nöronların çakması bilinci yaratır’ı savunan klasik psikolojinin bile demodeliğini -biraz da haddimizi aşarak- tartışırken astrolojiye kim inanır?” demek geliyor insanın içinden. Geliyor da, astrolojik laflarla gerçekler arasında bazı akla uygun paralellikler de var… Ha, bunları da bilinç ve inanç mı yaratıyor; yoksa onlar var da, bilinç bunları mı algılıyor… valla orasını kimse bilemiyor.
Söz ettiğim paralelliklerden biri de Kova burcunun yöneticisi Uranüs hakkındadır: Uranüs’ün ekseni yörüngesine -diğer gezegenler gibi- paralel değildir, dik konumdadır! Hepsi bu kadar da değildir: Uranüs ters gider, yani tersine döner. Bu yüzden on iki burç içinde en “Herkes gider Mersin’e” sözündeki tersine giden adamlar bu burçtan çıkarlar. E, Eros böyle bir burca düşmüşse ne olur? Bu sorunun yanıtını duyan pek çok Eros>Kova sinirden zil-ifrit olur… ancak eğer krize girecek Eros>Kova’lar olursa unutmasınlar: Ben de bana öğretilenlerin yalancısıyım.
Akşam çıkışta ofis kapısında beni dövmek üzere bekleyecek kişilerden anlayış rica ederek “Bu kişilerin seks hayatı tersine gider” diyerek başlayayım: BDSM benzeri cinsel sapmalardan (“sapma” sözcüğünü “tırlatma” olarak değil, “olağan yoldan farklı yola girmeyi sevmek” olarak algılayın), eşcinselliğe dek, sıradan ve olağan vatandaşın anlayamayacağı işler bu konum sahiplerinde izlenir. Bu kişiler olağandışı olarak nitelenecek her şeyden uyarılırlar. Bu yüzden bu kişileri klasik astrolojideki gibi kuralsız ve sapkın değil; ileri görüşlü, sınırsız, özgür, yaratıcı partnerler şeklinde algılamak bence daha doğrudur.
Hemen ekleyeyim: Bu kişilerde söz ettiğim eğlenceli ve sürükleyici yapıya ciddi oranda bir beyin gücü de eşlik eder. Belki çok duygusal değillerdir; ama seksi "kopup gitmek ve gerisine boş vermek" şeklinde gören insanlar için vaz geçilmez sevgililerdir.
KADIN EROS-KOVA
Duygusallığı zayıf kadınlardandır. Bir açıdan bakınca ona soğuk denilebilir. Ama bu soğukluğu cinsel soğukluk olarak algılanmamalıdır. Eros>Kova kadını beyin/duygu dengesinde beyin tarafına en yönelmiş kadındır. Bu yüzden duygusuz gibi durabilir. Hatta genelde pek seksi görünmez; erkekleri “eda”sı ile etkileyecek bir tip değildir. Oysa cinsel arzuları tam gaz aktiftir.
Bu kadın armağanlar, şık restoranda yemekler, ay ışığında okunacak şiirler, ya da mutlu bir yuva vaadleri ile etkilenemez. Don Juan’dan geçmiş enkarnasyonlarda öğrenilmiş öpüşme teknikleri, yatak odasına koşturacak kanepe üzeri hareketler, ya da tango dansındaki maharet de bu kadını sadece can sıkıntısından kendinden geçirir… yani baygınlık geçirtir. Bu yüzden bu kadını elde etmek için yola çıkan erkekler “Erkeklere Özel Kadın Baştan Çıkartma Sanatı” adı verilebilecek sanal kitaptan öğrendikleri her şeyi unutmak zorundadırlar. O, sadece şu iki yolla etkilenebilir: Beyin ve sıra dışı eylemler… Bu nedenle geleneksel aileye, katı kurallara, ya da “devlete millete hayırlı vatandaş olmak” adlı ereğe bağlı kişilere öğüdüm: Vakit geçirmeden bu kadının yanından tabana kuvvet kaçmalarıdır.
Tüm bu engelleyici sözlerime karşın Eros>Kova kadını hiç de imkansız biri değildir. “O sadece garip ve acayip bir erkek arıyordur” desem yine kızgınlık yaratacak olabilirim diye düzelteyim: O sadece diğerlerinden değişik ve ayrıcalıklı bir stili olan erkek arıyordur. Hatta farklılığa ek olarak ani olabilen, anında karar verebilen, süratle eyleme geçen bir erkek… Bu kadının peşinde olan erkekler “beklenmedik” sözcüğü kadar, “anında ve ani” kavramlarını da “şiar” (ilke) edinmelidirler.
Bu konum -önceden de söylediğim gibi- eşcinsellikle en ilgili konumdur. Ancak kadın eşcinselliğinin gerçek görünümü olan Sappho tarzı bir eşcinsellikle ilgili değildir. Bu konumun kadınında trans faktörlere kaymış, erkeksi bir eşcinsellik vardır. Eğer eşcinselliklte bir aktif taraf olacaksa bu kadın kural olarak söz konusu taraftadır. Eros>Kova kadınının “erkeksi” de denilebilecek yanları vardır. (Ancak bu söz aslında fazla doğru değildir: O sadece biraz sert, kafası aşırı çalışan, korkusuz olması nedeni ile erkeği andırmaktadır. Aslında “ilmi alınabilirse” son derece “kadın” da olabilir.)
Meraklısına tavsiye: Eros>Kova kadınının bu yanını kullanmayı akıl edecek erkekler için o kolay bir “av”dır!
“Nasıl kullanalım bu yanı?” diye mi soruyorsunuz? Onu bana değil, kendi içgüdülerinize sorun; ne de olsa burası bir porno sitesi değil. ;-)
ERKEK EROS-KOVA
Eros>Kova erkeğini bizim ülke gibi sadece ataerkil değil, abartılı bir ataerkil denilebilecek kültürdeki bir mekanda -yukarıda söz ettiğim gibi- iş çıkışı kapı önünde “gönüllü infaz timi” bulmadan anlatmak hayli zor. Ancak bir kez daha yineleyeyim: Ben de bana öğretilenlerin yalancısıyım.
Eros>Kova erkeğini elde etmek isteyen kadınlara ilk öğüdüm bir daha düşünmeleri; bu sayfanın okuru olan ve eş arayan homoseksüel erkeklere öğüdüm ise bir Eros>Kova erkek aramaları olacaktır. Astrolojide bu konum kadar -kadın değil- erkek eşcinselliğine yatkın hiçbir konum yoktur. Unutulmamalıdır ki planete adını veren Uranos, penisi kopartılmış bir tanrıdır.
Ancak eşcinsellik sözcüğünün sınırlarını da bir daha çizmek gerekir: Bu konum eğer eşcinsellik verirse, bu eşcinsellik pek az kadınsılık taşıyacaktır. Eros>Kova adamlarını ben neredeyse hepsi de savaşçı olan, elde yalın kılıç gezen, ama tümü eşcinsel olan Yunanlı kahramanlara benzetirim. Hani derler ya, “sapına kadar erkek”tirler… ama hepsinin de bir “oğlanı” ya da birlikte kılıç şaklattıkları kahraman sevgilisi vardır. Bu konuya en çarpıcı örnek Akhilleus (Aşil) ve Patroklos’tur. Truva savaşında birlikte savaşmışlardır ve Patroklos ölünce Aşil “saçını başını yolmaya” başlamıştır. (Abartma değil bu sözlerim, Homeros’un İlyada’sından alıntı.) Ayrıca Herakles (Herkül) ve birlikte Argonotlar seferine çıktıkları Hylas’da konuya bir diğer örnektir. Sözün özü -kanımca- bu konum (sözüm biraz ucuz olacak ama, içimden gelen de bu) “nonoş” olmayan bir eşcinselliğin çıkış noktasıdır.
Ancak tabiidir ki sapmalar daima azınlıkta kalır; bu yüzden eşcinsel eğilimi olmayan Eros>Kovalar fazlalıktadır.
Bu erkek sert bir erkektir. Soğuk bir adamdır. Eşcinsel olsun olmasın, bu konuya yatkınlığı bulunsun bulunmasın, kadınlara (ya da olağan ilişkiye diyeyim) fazla uygun yapıda değildir. Ne o kadınları anlayabilir… Ne de kadınlar onu. Bu erkek -yine bence- en çok militan (her konuda militan ve anarşist eğilimli) kızlarla anlaşabilir. Aşk kadınları, aile kadınları (yani aile kurmayı ana erek olarak gören kadınlar), romantik kadınlar yolun başındayken geri dönmelidirler demeyeceğim, yolu uzaktan görünce o mahale yakınlaşmamalıdırlar.
Fakat hayır; o buz kalpli değildir. Onun kalbi sadece farklı şekilde -akılsal konularla- yumuşatılabilmektedir. Bir kadın bunu yapabilir mi? Zor… Ama neden olmasın? Hep derim: Bir kadının gerçek aşkının başaramayacağı hiç, ama hiçbir şey yoktur bu alemde.
Eros>Kova erkeği sosyallikten anlamaz, kadınların tutkusu yıldönümlerini sistemli şekilde unutur, ama kadını -eğer gönlünü kaptırmışsa, eğer kadın kendine uygunsa-başka hiçbir erkeğin götüremeyeceği garip diyarlara taşıyacak yegane adamdır.
Bu yolculuğun rehberliğinin bedelini kesinlikle isteyeceğini de söyleyeyim. Onun için tatmin olmak çok önemlidir. Bu erkek asla yoksunlukları centilmence kabul edecek, ya da acıları bağrına taş basıp taşıyacak bir tip değildir. Canının istediği olmazsa, hele ki tatmin olamazsa, ters, kaba, hatta acımasız ve dahası, sadist olabilir.
O acayip pozisyonları, garip mekanları en vazgeçilmez seks dekorları olarak gördüğü için canı sıkılan, ama yürekliliği tam gaz olan kadınların da ideal partneridir. Bu erkeği -geleneksel kadınlık hasletlerini bir süre için geride bırakıp yaşam denen mecranın sınırlarını tanımak isteyen gözüpek kadınlara önerdiğimi söyleyeyim. “Tek bir kere” dendiği halde pek çok kereler yaşanan bu yaşamda yüzleşilecek tek seçenek olan bu hayatta, Dünya adlı planetteki bu periyodda, her bir şeyi, korkuyu ve zevki, dorukları ve dipleri ile tanımak isteyen herkes (dikkat buyurun, bu genellemeye erkekleri de kattım) bu erkeği baştan çıkartmak için canını dişine takarak uğraşmalıdır. Eğer başarılabilirse, eğer bu erkek dost ya da sevgili olarak yaşama katılabilirse, onun vereceği sadece ilişki kapsamında yaşanan hisler değil, hayat hakkında derin, gizli, ürkütücü ve doyumsuz bilgiler olacaktır.
Yaşamak bence denemektir… Ve yaşamda her deneyimin bir bedeli vardır. Bedel ödemekten korkmayın, kadınlığınızı biraz tatile yollayın ve bu adamı deneyin. (Tabii ki dikkatlide olun.) Unutulmaz şeylerle yüzleşip evrim atlayacak olabilirsiniz.
Nasıl? Ya alacağınız darbeler mi?
Bu soruya yanıtım hep aynıdır: Aldırmayın, kafaya takmayın, geçer.
Evrenin yapısı değişim, silip baştan yazmak üzerine kuruludur. İş ki izin verin; o tedavi edecektir.
| 
