LILITH KOÇ BURCUNDA
Yazı: |
|
GİRİŞ
Dark Moon, bizim uzak kaldığımız -ataerkil sistem yanlışlarına inandığımız için- uzak kalmaktan kurtulamadığımız tanrısal yanımıza kavuşma, Cennet yaşamını Dünya’da yaşama haritasıdır.
Bu yüzden;
Makrokozmos Kimliğiniz başlığında Ana Alan’dan uzak kalan yapının (bu evrende çökme nedenimiz olan frekansın) nasıl olduğu;
Tanrısal Kimliğiniz başlığında Ana Alan ile kontak kurmak için üstlenilecek kimlik ve/veya kontak kurulduğunda ortaya çıkacak kimliğin içeriği anlatılmaktadır.
Dark Moon yorumu ile
-
evrimin hangi basamağında olduğunuzu,
-
pozitif kuantum katmanı ile senkronizasyon miktarınızı,
-
ilahi esine yakınlığınızı,
-
Cennet’e gitme olasılığınızı,
-
Yaşarken Cennetten yayılan frekanslara senkronize olma şansınızı
ölçebilirsiniz.
Yorumdan üst düzeyde yararlanmak adına lütfen öncelikle 5- Dark Moon Neyi Göstermektedir? başlığındaki yazıyı okuyun.
MAKROKOZMOS KİMLİĞİNİZ
Kendinizi beğeniyorsunuz; çünkü ataerkil kültür içinde hatalarınız birer başarı olarak sunulmakta! İşin kötü yanı, hatalı (ilahi esinden, ya da pozitif kuantum katmanından uzak) kimliğiniz, yani sizi Cennet’ten uzak tutun huylarınız, bu kültür içinde size bazı kapıları da açmakta… Bu yüzden hatalarınızı görmeniz zor; değişme isteği bulmanız bundan biraz daha zor olabilir.
Hatalarını tek bir başlığa indirgemek gerekirse “Dürtüsel Davranış” şeklinde özetleyebiliriz. Nedensellikten, irdelemekten yoksun, bir anlamda ilkel, aşırı ölçüde ani, hatta benmerkezci bir patlama…
Bu davranışı biraz yumuşatırsak “ani karar verme” biçimine rafine edebiliriz. Sabırsızlık size kesinlikle yaramayan, içinizdeki tanrısal yanı bozan bir davranış… Başıboş bırakırsanız ormanları yakacak ateş, dikkatli bir kullanımla, insanların yaşamda kalmasının bir numaralı yardımcılarından birine dönüşür. Gecikmeye tahammülsüzlük, sakin olamama, sonuçları beklememe, her istediğini hemen elde etme arzusu sizin önemli düşmanlarınız… Çabuk sıkılmak, olağan akışı monoton bulmak, bu yüzden konudan konuya atlamak ve işleri yarım bırakmak yapmamanız gerekli şeyler.
Öfke, hele ki ani öfke, sizi bu dünyada cehennemde yaşatacak belki de en etkin şeytandır. En küçük bir olayda büyük bir öfke patlaması yaşıyorsanız, mutluluk yolundan uzakta durduğunuzu anlayabilirsiniz. Bu gereksiz öfkenin önemli olaylar değil, istediğiniz bir şeyin yapılmamış olması veya birisinin sizde kusur görmesi gibi durumlar sonucu ortaya çıkması zararın ciddiyetini artırıyor.
Elde etmek ve kazanmak söz konusu olduğunda pek çok şey (pek çok yanlış şey) yapabilmeniz da hiç doğru değildir. Siz arzularınız adına her şeyi göze alabilirsiniz. Gücünüzü harcar, kendinizi fazla zorlar, çevreniz üzerinde ciddi gerginlik hatta hasarlar yaratırsınız. Bunların hepsi size olumsuz şekilde de geri yansır. Bencillik adlı şeytan sizin üzerinizde etkin olduğu için çevreye verdiğiniz ve misli ile geri alacağınız hasar küçümsenmeyecek düzeydedir.
Dikkat çekme, her şeyin merkezinde olma ve önemsenme arzunuzu elemine edin; çünkü bulamadığınız zaman NEnin eline daha fazla düşüyorsunuz. Mücadele etme süreçlerinde hasar veriliyorsa, başarı elde edilse bile hiçbir hayrı (mutluluk verici yanı) olmayacaktır. Coşku güzel bir şeydir; ama hayatın her alanında kazanmaya yönlendirilmişse yıkmaya başlar. Hayatta kaçınılmaz olarak bazen ikincil konumlarda kalınır ve her konumda kazanım elde etmek mümkündür.
Başarılı olmak için kendi kendinize uyguladığınız baskı doğru değil; ayrıca bu zorlama sizde güvensizlikler yaratıyor ve kendinizden kuşku duymanıza neden oluyor.
TANRISAL KİMLİĞİNİZ
Siz bir lidersiniz! Ama durun, Napolyon da bir liderdi… Hitler de…
Siz onlara benzemeyen, insanları mutlu edecek sonuçlar yaratmak adına onlara liderlik eden biri olabilirsiniz.
İşte nedenleri:
Cesursunuz… ama “gözü kara” değilsiniz. Siz cesaretin ne demek olduğunu çözmüş biri olma kapasitesi taşıyorsunuz. Cesaret bazen fazla düşünmeden eyleme geçmek olsa da, beklemeyi başarmak (istenmeyeni yapmak) da cesarettir. Cesaret düşüncesizlik değildir. Cesaret hiç korkmamak da değildir. Cesaret, yapılması gerekeni (gereken, her zaman eylem olmayabilir) -bunu engelleyen ya da abartan içsel/dışsal etkilere hükmederek- yapmaktır.
Enerji ve coşkunuz büyük, korkunun engelleyiciliğine boyun eğmeyen birisiniz. En önemlisi, bu niteliği yapıcı sonuçlar (diğerlerinin yaşamlarını kolaylaştırma ve güzelleştirme) adına ortaya koymaktasınız. Fırsatın gelmesini atıl şekilde beklemiyorsunuz ama her olasılığa da zıplamıyorsunuz. Eldeki seçenekleri iyi değerlendirip hangisinin fırsat olduğunu görebiliyorsunuz.
Kendinize güveniniz tam, ama bu güveni sadece istediklerinizi elde etmek (canınızın istediklerini yapmak) adına değil, çevrenizdekilere güven vermek için kullanıyorsunuz. Zor durumlardaki kişileri, ya da zor durumları, diğerlerinden görüşler alarak zenginleştirmeniz de önemlidir. Öncüsünüz… ama öncüler tek başlarına ilerlerlerse onlara tiran denir. Siz öncülük ettiğinizi kimselerle kol kola, hatta bazen onları taşıyarak ilerlemeyi başarmaktasınız.
Risk almayı sevmeniz liderlere yakışan bir konumdur. Alacağınız riski iyi ölçüyor, sadece içgüdüsel davranmıyor, akıl ve mantığa bütünü ile yan çizmiyorsunuz.
En önemli özelliklerinizden biri, sahip olduğunuz enerjinin kontrolunuzda olması ve onu tekrarlanması gerekli rutin işleri üstlenmekte de kullanmanız. Onlardan sıkılmak sizde yer almıyor; siz gerekli olan her şeyi planlarınızı destekleyici dostlar olduğunu görebilen birisiniz.
En önemli nokta: İçinizde büyük bir pozitif enerji var. Bu pozitif enerji en çok sizde var; çünkü dünyasal dinamikler içindeki “enerji” kavramı ile taçlanmış.
Özünüzdeki enerjiye “kontrol altına alınmış, bilenmiş, rafine edilmiş muhteşem bir ateş"; size ise "evreni daha iyi bir yer yapma adına -fark ederek veya etmeyerek- savaşan bir lider" demekte bir hata yoktur.
|