Pozitif Enerji

Araştırma ve yazı:

a) Klasik Görelilik:

İçinde yaşadığımız dünyanın yapısını aslında pek değil, hiç iyi bilmediğimiz Einstein'ın İzafiyet Teorisi ile anlaşılır. Çok garip gerçekleri ortaya çıkartmıştır izafiyet teorisi. Öyle ki, neredeyse her kişi, bu yasaların yönetiminde yaşadığı halde, onları duyduğunda inanmakta hayli zorlanır; duyduklarının kanıtlanmış bilimsel veriler değil, kurgubilim romanı konusu olduklarını düşünmeden edemez.

Klasik göreliliği biraz açıklayalım:

Yerden, havada geçen pervaneli uçağa baktığımızda uçağın hızını algılarız. O uçağın yanından bir jet geçse, jetin pervaneliye oranla çok daha hızlı olduğunu da...

Ancak pervaneli uçağın içinde olsak ve yanımızdan bir jet geçse, jetin hızını yerden baktığımız kadarki hızda değil, daha ağır geçmiş gibi algılarız. Bunun nedeni ise içinde olduğumuz pervaneli uçağın da bir hızı olmasıdır.

Jetin hızı - Bizim pervaneli uçağın hızı = Jetin ALGILADIĞIMIZ hızıdır.

Yerden uçağa bakınca uçak, uçaktan yere bakınca yer ilerliyormuş gibi gelir. Dünyadan güneşe bakınca ise ilerleyen (hareket halinde olan) güneş, güneşten dünyaya bakabilsek ilerleyen dünyadır.

Her şey birbirine göre (yani göreceli biçimde) hareket eder. Madde dünyasında her şey izafi, yani görelidir. İzafiyet (görelilik) teorisinin temeli kabaca buna dayalıdır ve bu izafiyet teorisinin bu ilk adımına “Klasik Görelilik Yasası” denir.

b) Özel Görelilik:

Teorinin en çarpıcı noktalarından biri de ışık ile ilgili bulgudur; çünkü ışık hızı, bu yasayı ihlal (violate) eder. Işığın hızı hiç değişmemekte; ışık, göreli olmamaktadır!

Bu konuyu da daha iyi anlamak adına uçak deneyini bu kez da ışık ile yapalım.

Pervaneli uçakta giderken bir ışının (ışığın) yanımızdan geçtiğini varsayalım ve yukarıdaki denklemi, ışığın ALGILAYACAĞIMIZ hızını bulmak için kullanalım.

Işığın hızı - Bizim pervaneli uçağın hızı = Işığın ALGILADIĞIMIZ hızı... değildir!

Işığın hızı daima 300.000 km/s. olarak algılanır! Işık yanımızdan -yerden baktığımıza oranla- daha ağır ilerlemez. Işığı, yerden de baksak aynı, biz uçaktayken ışık yanımızdan geçse de aynı hızda görürüz. Hatta biz bir uzay aracı ile saatte 299.999km/s. hızla giderken ışık yanımızdan geçse, ışık yanımızdan 1 km/s (300.000-299.999) hızla geçiyor gibi değil, yine 300.000km./s hızla geçiyor gibi algılarız!

Oysa bu göreliliğe aykırıdır… yani olamaz, gerçekleşemez.

Ama gerçekleşmektedir!

Peki de, nasıl olmaktadır bu fenomen?

İşte teorinin –değim yerinde ise- “aklaziyan” kısmı buradadır: Her şey, (siz, ben, içinde olduğumuz uçak, ya da tüm çevremiz, hatta evren) bu sonucu yaratmak için değişmektedir!

Değişmek ne demek midir?

Değişmek, hepimizin küçüldüğü ve her birimizin zaman akışının farklı hıza indiği anlamındadır! Işık hızının aynı kalması için evren değişmektedir.

İzafiyet kanununu delen sadece ışıktır.. çünkü dünyadaki bütün cisimlerden, varlıklardan, gerçekliklerden, farklı bir şeydir ışık...

Bilim adamları “Işık hızı bir sınırdır” derler…

Oysa ışık hızı sadece bir sınır değildir; ışık hızı birçok(!) şeye geçit vermeyen bir engeldir. O engel yüzünden bizler -hiç fark etmeden- küçülüp büyümekte, farklı zaman akışlarında yaşamaktayızdır.