Araştırma ve yazı:

Demir kötülüklerden koruyabilir mi? Ezoterizme göre evet; koruyabilir. Paranormal konulara sempati duymayan kişiler bu düşünceyi absürt bulabilecek olabilirler. Ancak ezoterizmi sollayıp önceki yazıma (4 - JEOMANYETİZMANIN SIRRI VE DEMİRİN İHTİŞAMI) göz atılırsa, demirin canlıları gerçekten -fiziki/reel olarak- koruduğu görülebilir. Bu bölümde ise işi okült açıdan inceleyeceğiz.

Okülitizmde demirin demonları (Şeytan'ın uşaklarını/yardımcılarını) kaçırdığı inancı vardır.

Dictionary of Satanism – Wade Baskin
Çünkü meteorik demir, eritilmesinden çok önce insanlar tarafından kullanılmış olduğundan, demir şeytanlara karşı etkili bir şekilde kullanılabilir. İlk olarak göklerden geldiği için, şeytanlar ondan korkar.

Bu sözleri açalım.

Demirin çıkartılarak işlenmesi Demir Çağının başlangıcıdır. Bundan önceki çağlarda ise insanlar meteorlardan demir çıkartmaktadırlar! O dönemlerde de gök kutsaldır. Bu yüzden gökten gelen tanrısaldır. Demek ki, demir de kutsaldır. Kutsal olan kötülükten korur.

[Anaerkil ezoterizmde bu görüş doğru değildir. Gök, tüm ataerkil tanrıların mekanıdır. Hava, Yahveh'in elementidir. (Bu konuda detaylı bilgi edinmek için Tutsak Evren ve Sınırın Ötesi adlı kitabımı okuyabilirsiniz. Üyelere ücretsizdir. Satın almak için lütfen tıklayın! )

Tarot dahil pek çok ezoterik sistemde Hava elemanti belayı yönetir. Kutsal olan ısıdır. Dikkat edin, ısı ateş değildir, kutsal olan ısıdır. Isı yerin altındadır. (Bu konuda bilgi almak için Modern Perspektiften Majikal Elementler: Şekiller, Semboller ve Anlamlar adlı yazımı okuyabilirsiniz. Ataerkil dinlerce Cehennem ve Şeytan bu yüzden yerin altındadır. İncil'de şeytan Babil Fahişesi'dir. Babil Fahişesi ise hiç bir yıkıcı miti olmayan, ama seks özgürlüğünü savunan, mabetlerinde kutsal fahişeleri bulunan İnanna, İştar ve Astarte'dir.
]

Zaten meteoritler (meteorun dünyaya ulaşan parçalanmış kısmı) nikel, kobalt ve diğer madenleri de içermekte olduğu için içerik doğru olsa da (demirin koruyuculuğu doğru şekilde hissedilmiş olsa da) verilen nedensellik pek de doğru değildir.

Söz konusu "hissediş" ya da seziş sonucu demir, kutsal bir kimlik olan Lokman ile eşleştirilir.

Shaman, Saiva and Sufi, R. O. Winstedt
A Study of the Evolution of Malay Magic
Shaman, Saiva and Sufi - R. O. Winstedt
A Study of the Evolution of Malay Magic
VI. The Ritual Of The Rice-Field
Malayalı çiftçiler, her üç ya da dört yılda bir tarlalarını yeni mahsul için temizlemek adına kötü ruhları kovmak için bir yalancı dövüş yaparlar. Bunun için bazen muz saplarını kullanırlar (...)
Negri Sembilan (dokuz Malezya devletinden biri)’da büyücü, adı geçen olayın açılışını aşağıdaki dua ile yapar:
Acıyan ve şefkatli Allah adına!
Toprakta yerleşmiş olan atalar!
Toprağın cinleri! Demirin idolleri (tanrıları)!
(...)
Nuh, toprağın koruyucusu!
Yakup, kayanın koruyucusu!
Lokman, demirin koruyucusu!
Süleyman, yaşayan her şeyin koruyucusu!
Ben toprak, su, tahta ve taş için yalvarıyorum,
Evler, köyler ve kentler yapmak için.

(Lokman hakkında detaylı bilgi edinmek için Ab-ı Hayatın İzinde adlı kitabıma başvurabilirsiniz. Üyelere ücretsizdir. Satın almak için lütfen tıklayın! )

Demir, demirciler aracılığı ile ataerkil tabanlı bir inanç olan Yunan Mitolojisinde lanetlenir. Bu sistemde Ana Tanrıça, basit bir aşk tanrıçası olan Afrodit'e çevrilmiştir. Afrodit'in ise Hefaistos adlı bir oğlu vardır. Demircidir. Halkın, özellikle esnaf ve zanaatkarların koruyucusudur. Araştırmacılar tarafından Yahveh’in maskeli hali olduğuna inanılan Zeus, onu cennetinden kovar, Olimpos'tan aşağı atar, Hephaistos böylece sakat kalır. Onu kurtaran ve tedavi eden ise Eurynome’dur. Eurynome, Orfizm’de evrenin yaratıcısı Ana Tanrıçadır. Evreni, eşi yılan tanrı Ophion ile birlikte yaratmıştır.

[Yılanlar evrendeki öncel bir soy olan ejderlerin sembolik halidirler. Yahudilik ezoterizmine göre (midraşlarda yazdığına göre) yılan önceleri kanatlı ve ayaklıdır (ejderler), Yahveh onları lanetler, bacaklarını keser ve yerde sürünmeye mahkum eder. Ejderlerin kalıntıları olan yılanlar da tıpkı ejderler gibi bütünü ile pozitiftirler. Eczacılık ve tıp bilimlerinin sembolünde bu yüzden yılan figürü vardır. Günümüzde zehirlerinden pek çok ilaç elde edilmektedir.
]

Demir Tevrat'ta da -bir anlamda- lanetlenir; çünkü demirin mucidi (demircilerin atası) lanetli bir soydan gelmektedir: Kaabil soyundan.

Bu konuyu da biraz eşeleyelim ve üzerindeki ataerkil tozları bir silkeleyelim.

Tevrat’ın yaratıcı tanrısı Yahveh kanlı kurban istediğini sürekli deklare eden bir tanrıdır. Bu dinde, Müslümanlıktaki gibi kurban etlerinin yenmesi ve muhtaçlara dağıtılması yasaktır. Etler yakılır. Birçok ayet vardır bu konuda Tevrat'da. Yahveh bu yanık kokusunu istemektedir. (Bu konuda bilgi edinmek adına Müslümanlık, Paganizm ve Kurban Geleneği başlıklı yanıtımı okuyabilirsiniz.)

Bu yüzden hayvan kanı dökmeden tahıl kurban eden Kaabil’in kurbanını reddeder; kanlı kurban getiren Habil'i kutsar. Kaabil ise kıskançlık yüzünden kardeşini öldürür. Ancak kardeş katili olacak kadar acımasız kişilik özellikleri taşıyan birinin bir hayvanı öldürecek eğilimi bulunmamasındaki gariplik sürekli göz ardı edilir. Kaabil bir avcı değil, bir çiftçidir. Anaerkide çiftçiler kutsaldır, avcılara sempati duyulmaz. Avcı-toplayıcı kavimler tarihe çiftçilerden çok daha az uygar, çok daha savaşçı olarak geçmişlerdir. Çiftçilik, uygarlığın ilk basamağıdır.

Kabil’in torunu Lemek iki kadınla evlenir: Ada ve Silla ile.

Ada, Yuval’ı doğurur. Yuval, müzisyenlerin (lir ve ney çalanların) atası, kimilerine göre müziğin mucididir.

Silla ise Tuval-Kayin'i doğurur. Tuval-Kayin’de Tevrat’ta tıpkı üvey kardeşi Yuval gibi önemli bir şeyin mucidi olarak anılır: Demir ve demirciliğin (Yaratılış 4:22).

Özetle, demir Yahveh'e ve onun maskeli hali olan Zeus'a uzak bir elementtir.

Bu yüzden tüm pozitif çalışmalarda kullanılabilir.