YANIT
Eski (asi) öğrencime merhaba. ;-)
Yanıtım bu kez de hem evet, hem hayır şeklinde verdiklerimden olacak.
Evet; bize göre -sanılanın aksine- diğer bir kişinin kaderine müdahil olmak, kişisel şekilde olumlu biçimde yorumlanan bir davranışla olsa da, yanlış bir iştir. Bu yüzden bizler şifa konusunda bile diğerlerine çalışma yapmayız. Basitleştirelim: Bir kişiyi hastalığından iyileştirdiğimizi düşünelim. Oysa o kişi hastalığı artınca yatacağı hastanede gelecekteki eşi ile tanışacak olabilir, ya da bu süreçte evrimine yardımcı olacak değerli bilgiler edinebilir.
Ancak iyilik ve yardım adı altında yapılan eylemlerin içeriği çok önemlidir. Yardım, pozitif sonuçlara neden olabilir; çünkü yardım, genelde yardım isteme sonucu ifa edilir. Yardım isteyen kişiyi geri çevirmek bizim inancımızda doğru bir iş değildir. Bunun ötesinde yardım, sahip olunanın bir parçayı diğerine karşılıksız vermek anlamındaysa yine pozitif sonuç yaratacaktır; çünkü paylaşmak, öncel evreni bir ölçüde de olsa, yeniden tesis etmek manasındadır.
[Yine Müslümanlıktan söz edeceğim. Sahip olunan malları –matematiksel denilebilecek bir hesaba dayalı olarak- paylaşılmasını isteyen (fitre ve zekat) –benim bildiğim- tek inanç Müslümanlıktır. Bir paganist olarak (paganist olduğuma göre paganizmi Müslümanlıktan daha fazla kendime yakın buluyorum demektir) söylemem gerekir ki, paganizmde bile böyle bir şart olduğunu ben duymadım.]
Güzel bir soru sormuşsun. Hala -kıyısından da olsa- bizim sistemle ilgili olman, beni mutlu etti, bu yüzden coşup, iyice (yani mutadım hilafına “şunu yap, bunu yap diyerek”) akıl vermeye koyulayım:
-
Yardım edeceğim diye kendinden ortaya atlama; bir çuval inciri berbat edecek olabilirsin. İnsanların hayatlarına karışma. Doğrunun ne olduğunu –özellikle diğerleri için- bilmenin olanağı yoktur.
-
Yardım isteyen olursa geri çevirme. Hatta kendi işini ikinci plana atıp yardıma koşarsan, bu sana kişilik gücü ve karma puan (sevap/kazanç) olarak geri dönecektir.
-
Sahip olduklarını –özellikle ek bir başarı (kazanım) sonrasında- kesinlikle paylaş. En azından taze ekmek al, kuşlara doğra; bir paket salam al, kedilere, köpeklere ver; pastaneden bir pasta al, komşuna ver.
Ancak burada önemli bir ayrıntı vardır: Bu süreçlerde adı geçen işleri dişini sıkıp yaparsan kendini strese sokacağın için, iyi bir iş yapmış olmayı geç, NE bile celp edebilirsin.
Toparlayayım: İllaki “İyilik yapayım da Cennet’e ön sıralardan yer kapayım” arzusundaysan (bunda bir yanlış yoktur; hedefler, çabalama enerjisi yaratır) iyilik yapacağına sorumluluk al, yük sırtla. Bir erkeğe ağır yükleri taşımak, sızlanmadan taşımak, şikayet etmemek, ketum ve ağır başlı şekilde zorluklara göğüs germek, yaptıklarını afişe etmeden, gölgede kalmayı bile seçerek sorumluluk almak çok yakışır. Dahası; ona –inanılması güç ama gerçek- kelimelerle ifade edilmeyecek bir karizma kazandırır; çünkü böylelikle PE celp etmiştir. PE ruh güzelliği verir, tamam, ama basbayağı cinsel çekicilik (özellikle erkeksi cinsel çekicilik) de verir. PE, yani iyilik, Yahudilik ve Hıristiyanlık ne kadar gizlese de, cinsellikle yakından ilgilidir.
Bu farklı dinamikleri deşifre edince kapalı kapıların birer birer, kendiliğinden açıldığını görerek şaşkınlıktan, şaşkınlığa düşeceğine emin olabilirsin. “Uyanıklık” olarak lanse edilen çıkarcılık, fırsatçılık, tembellik –özellikle erkeklerin- cinsel çekiciliğine vurulmuş büyük darbedir. Ataerkil kültürün en büyük tuzağı iyilik ile cinselliği ayırmaktır; çünkü böylece iyiliğin cinsel çekicilik ve cinsel güç verdiği gerçeği asla bilinmez. İyilik; renksiz, diğer alem dedikleri aseksüel bir yere ait, dünyasal heyecan ve coşku ile bağdaşmayan tatsız bir yere itilir. Artık sadece yaşam coşkusuna fazla yakın olmayan elinde kalır; ya da cehennem korkusu ile ucundan-kenarından, zar-zor üstlenilen bir yüke, ya da dünyasal hızdan elini eteğini çekmeye karar verenlerin sığındığı bir güvenlik kalesine dönüşür. Oysa Müslümanlık Cennet betimlemelerine cinsellik çağrıştıracak kavramları koyarak anılan mesajı (yani cennetlik kul olmakla, iyi bir cinsel yaşamı özlemenin birbirine zıt şeyler olmadığı mesajını) vermektedir. Eğer Müslümanlık İsrailiyattan kurtarılır, namaz, oruc, kurban kuralları ile bilerek gölgeye itilen içrek yanları ön plana çıkarılabilirse birçok gencin istekle bu dine gireceğine ve PE celp edeceğine inanmak zor değil.
Bu yüzden işi abartarak “Kendiliğinden oluşan kişisel harem sahibi olmayı özleyen beyler ve delikanlılar”a sorumluluk almalarını, sahip olduklarını istekle paylaşmalarını, karşılıksız vermelerini, yardım isteyenin yardımına koşmalarını şiddetle öneririm. Dini, dinayeti, paganizmi, PEyi atlayalım; olaya pratik açıdan bakalım: Andığım niteliklerin zaten çok kişi (özellikle kadın) tarafından “erkeksi güç” olarak algılandığı için, bu davranışları kişiliğine perkitmiş erkeklerin daha fazla beğenilip seçilebileceği görülebilir. Kimse eşleşirken en kötü örnekleri seçmek istemez.
İnsanlar aslında her şeyi sezerek bilirler. Bu yüzden makroyu bizler yaratsak da, yok olup her yerin cehenneme dönmemesini de bizler sağlamaktayız. Kadınlar sevgi ve uyum üretme, erkekler sorumluluk alma ve destek verme ile NEye –farkında olmadan- karşı koymakta, evreni Büyük Yırtılmadan korumaktadırlar.