722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Pozitif Enerji Eğitimi Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

POZİTİF ve NEGATİF ENERJİ

SORULAR ANA SAYFA | TÜM POZİTİF ve NEGATİF ENERJİ SORULARI

Maji | Pozitif/Negatif Enerji | Kuantum ve Bilim | Ezoterizm | Ruhsal Sorunlar | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar | Astroloji | Fal/Tarot
Müslümanlık | Farklı İnançlar | Yaşam ve İlişkiler | Özel İlişkiler | Janus

SON EKLENEN SORU        |        TÜM SORULAR        |        JANUS'A SORUNUZU İLETİN!        |        ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

21 Mart 2022
Karakter (Eski bir öğrencimle özel sohbet)

Kisioglu orjinal karakterini nereden ögrenebilir? Ben sahsen orjinal karakterimi çok merak ediyorum fakat hayatim boyunca diger insanlarin söylediklerini degil. Ek olarak istedigim bir karakteri rolmodele vs. nasil ulasabilirim?

YANIT

Şıpınişi yanıt: Benim astroloji kitabını alıp, oradan haritanı çıkartıp, kitapta anlatıldığı gibi yorumlayarak. ;-) İstersen siteye mesaj at, sana ücretsiz yollayacaklar.

(Yanıtımı okuyan arkadaşlar "Adam terbiyesizleşti; soru sahibine 'sen' diye hitap etmeye başladı. İnternetteki pek çok sitede 'Haydi üye OL', 'buraya hoş GELDİN', ya da 'şunu YAP', 'bunu YAP' benzeri 'ilk defa konuşulan kişiye sen diye hitap edilmez' şeklindeki temel nezaket kurallarından bihaber yaklaşıma kapıldı bu da" diye düşünmeyin. Yanıt verdiğim arkadaş bizim için özel ve hukukumuz olan birisi.)

Evet Ege, bu yanıtımda seninle biraz farklı konuşmaya ve külahları değişmeye karar verdim. İçinde "Ay çekemem şimdi bunun can sıkıcı büyük dede öğütlerini" diye bir düşünce uyandıysa yanıtımı okumak zorunda değilsin.

Sen ve bir kişi daha, özel dikkat gösterdiğimiz ve elimizden geldiği kadar ücretsiz destek vermeye çalıştığımız iki seçkindiniz.

İkiniz de bizler büyük düş kırıklığına uğrattınız.

Sana "yapamadınız, eksiksiniz, suçlusunuz, beceriksizsiniz, size kızgınız" gibi saçma şeyler söylediğim yok. Sadece bu durumdan elem duymakta olduğumu anlatıyorum. Ayrıca herkes kendi yolunu en iyi bilendir. Bunu da unutmamak gerek.

İkiniz de –her nedense- o pek sevdiğiniz hoşgörüsüz, kafayı önemsiz işlere takan, bunlar üzerinde derin (ama gereksiz) analizler yapan, bu bet ortamda pek eğlendiği için oradan çıkmaya aslında hiç de isteği olmayan, hissettiğiniz eğlencenin ise bir uyuşturucunun verebileceği sağlığa zararlı zevk olduğunu görmemekte keçi inadı gösteren iki insansınız. Size laf anlatamadık.

Eksiklik bizdedir belki… Belki yanlış ata oynadık. Belki inandırıcı olmadık. Belki de olduk, fark etmiyoruz. Bizler her şeyi bilen adamlar değiliz. Bu şekilde yücelik iddiamız hiç olmadı. Ama sizlerden gelen mesaj ve sorulardan "olduğunuz yerde demir atmış şekilde durmaya niyetli olduğunuz"u görmeyecek kadar da işin acemisi değiliz.

İkinizi de gerçekten seviyor ve ilgileniyoruz. İkinizin de bize (ya da bana) sempati duyduğunuz da biliyoruz. Ama bizler ne arkadaşlık, ne de yalnız kalpler kulübüyüz. Çok dost görünsek de, arkadaşlık bizim inancımızda kutsal şeylerden olsa da, karakter olarak bu güzel olguya hiç de yakın değiliz. Bizler bir çeşit iş ya da inanç adamıyız. İkinizdeki enerji gibi –biraz- yolunu, yani kendine iyi gelecek yolu, yitirmiş beyinlere bir şeyler anlatmaya, o enerjiyi rayına oturtmaya, böylece dünyaya dökmeye ve diğerlerinin bu enerjiden yararlanmasını sağlanmaya çalışıyoruz. Hepsi bu.

Yani evet; ikinizde böyle bir (dünyaya dökülmesi gereken, en çok en yakındakine yarayacak) potansiyel görmüştük. İster şeytan de, ister bilinçsiz negativite, hazret bu enerjileri -tıpkı NE ile rezonansa giriverir gibi- sezer. Aslında bu fizik yapıya terstir; yani kendine uzak dalgaboylarına dokunamaması gerekir. Ama siz (ve tanımadığımız benzerleriniz) onu –kendi muhteşem temel enerjinize rağmen- lütfen affet sözcüğümü "saçmalayarak" o kadar çekiyorsunuz ki… yakanızdan düşmüyor; sizi laf anlamaz adamlar konumuna demir attırıyor.

Ancak şunun da altını çizeyim: Çabaladığınızı biliyorum; buna yemin edebilirim. Fakat söylememe izin ver: Çabanız yetersiz. İçinizde garip bir inançsızlık ya da tembellik var. Olduğunuz yerden yarma hareketi ile "yırtıp çıkamıyorsunuz". Tamam, "Kim çıkabiliyor ki? Siz bile daha çıkamadığınızı söylüyorsunuz!" dedin, duydum. Ama sizler, olağan insanlardan ve tabi ki benden daha güzel enerjilere sahipsiniz. Biliyorsun; sen beni bulmadın, ben seni keşfettim. Sitenin yedi yıllık yayın hayatında bu ilk ve sondur. Bana ulaşmayan, tanımadığım başka kimseye ben ulaşmadın senden başka. Bunun bir anlamı, önemi var.

Ben yine de oyumu ikinizden yana kullanıyorum. Üzgün olsam da ümidimi asla kaybetmedim. Hep derim; evrim ileriye işler. Bir gün olmanız gereken yere adımlar atmaya koyulacaksınız. Ne yazık ki bu yolculukta bizim dahlimiz olamadı, olmayacak da. Ne biliyorsak size aktardık. Elde başka bir şey yok. Bundan sonrası ya felsefi tartışmaya girer; ya da kalemi elinize alıp dertlerinizi –sadece kendi bakış açınızdan- yazmaya ve olumsuz beyin elektriğinizi eksite edip durmanıza neden olur; ki, her ikisi de sizinki gibi beyinlere hiç yaramaz.

Ege, senin ve Siyah'ın yollarınız uzun, sarp ve dikenli. Bu laflar genelde kullanılmaz; ama ikiniz de son derece "dişli" ve yürekli adamlar olduğunuz için "su içimi" gibi rahatça düşüncemi sansürlemeden söylüyorum. İlerleyeceğiniz coğrafyayı –sizin gibilere uygulanınca gereksiz bir ayak bağına dönecek olan- nezaket kavramı ile saklayamam. Kolay olmayacak yolculuk. Ve unutmayın: Bu sizin seçiminiz. Bunu siz istiyorsunuz. Fark etseniz de böyle, etmeseniz de. Demek ki sizin öğrenme yolunuz bu. Buna müdahil olamayız.

Ben de ikinizin yolundan ilerledim. Çok darbe ve yara aldım. Ama "bu gün olduğum yere varmayı başardım" gibi ataerkil ve yaldızlı bir laf etmeyeceğim. O yola (yani ikiniz ve benim –dik kafalılığımızla, laf anlamazlığımızla, illaki bizlere zevk veren şeyleri yaptıran, başkasına yan gözle bile bakmama huyumuzla- girmeyi seçtiğimiz yola) giren de daima ilerler. Amerikan filmleri ve macera romanlarında olduğu gibi bir şey yoktur; yani o yolda telefat yoktur. Yardımcı roldekiler ölüp, başrol oyuncusu kutsal hazineye ulaşan tek adam olmaz. Gerçek filmde hiç kimse yardımcı rolde değildir, herkes kendi filminin baş aktörüdür. Her giren, acıtacak darbeler alsa da ilerler. Yolun sonunda, o kişi artık yaşlı bir herif olmuştur. Etrafındakilere yara izlerini gösterme ve ne menem bir savaşçı olduğunu ifade etme, geçmiş harp anlılarını soranlara anlatma şansı vardır.

Ama genelde bununla ilgilenmez.

Artık o zorlu dünya, anı anlatmak için bile bulaşmak istemediği gerideki bir periyottur. Onun aklında sadece rahat ve keyifli yaşamak adına elde ettiği şansı değerlendirmek, çok eğlenmek bulunmaktadır.

Bana "E, o zaman sen neden anlatıp duruyorsun ki?" diyecek olabilirsin. Benim anlatma nedenim hala özgün şansıma tam olarak erişememiş olmaktan başka ne olabilir ki? ;-) Bu "anlatma faslı" da bir basamaktır.

Sana benim konumu teklif ettik. Bizim gibi bir çeşit din adamı ol. Sorulara –sadece soranlara- onlara iyi gelecek şeyleri (bizden öğrendiklerini) anlat dedik. Yaptın mı? Hala bize son derece ters sorular sormaktan ve nerede durmakta inat ettiğini eline megafon alıp bağırmaktan başka yaptığın yok. Artık o yol ayrımı da geride kaldı.

Hemen ekleyeyim; bu bir suçlama değil. Herkes rahat bırakılırsa kendine neyin gerektiğini bilecek yeterlilikte doğar. Gereken şey kimi zaman "acı çekme" adlı –düşman sayılsa da aslında görevi hatalı yollara girmeyi engellemek olan- sert trafik polisidir.

Sorularını bundan sonra daha da zor kabul edeceğiz; çünkü bu linkte defalarca yazdığım gibi, öğrencilerimize bize yakın olmaları ölçüsünde hoşgörüsüzüz. Sizlere "Canım benim; 'Ali topu at' yerine 'Ali topu ut' yazdın, ut değil, at olacaktı" derslerini alan tatlı ve okumayı öğrenmeye uğraşan çocuk muamelesi yapamayız. Sizler; LHD 'de görev yapmak için seçilmeye aday adayları adamlarsınız. Sizin en-en-en küçük hatanızla dünyada kara delik oluşur, o yüzden seçtiklerimize en-en-en küçük hoşgörümüz olamaz. Sizler ileri düzeyinizle hoşgörü adlı ılık kavramın zararlı olduğu bir farklı ve kritik bir yerdesiniz.

Bizden bu kadar... Yolunuz açık olsun demeyeceğim zaten açık... sadece biraz virajlı. ;-)

İkinize de son önerim, sadece trafik polislerinin keseceği cezalara öfkeleneceğinize, onların sizin evrim hocalarınız olduğunu görmeniz ve söz dinlemeniz olacaktır. Ama her zaman elinizdeki haritayı iyi incelemek, çıkmaz yola sapmamak, kemerinizi bağlamak, gazı köklememek gibi seçenekleri aksi polislerle teşrik-i mesai yapmaya gerek kalmadan uygulamak da olası.

Harita ve trafik kuralları kitabınız arka cebinizde. Bunu da unutmayın.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -