722 EĞİTİMLERİ

Temel Maji   |   Manyetik Maji

Pozitif Enerji

SİTEYE ÜYE OLUN
ÜYE GİRİŞİ

RUHSAL SORUNLAR SORULARI

JANUS'a SORUNUZU SORUN!

SORULAR ANA SAYFA        |        SON EKLENEN SORU        |        TÜM RUHSAL SORUNLAR SORULARI

Önemli Açıklamalar        |        Soruların Kabul Edilme Kriterleri



= TÜM SORU KONULARI =

722 Ekolü ve Eğitimleri     |     Maji     |     Astroloji     |     Kuantum ve Bilim     |     Ezoterizm

Pozitif/Negatif Enerji     |     Müslümanlık     |     Farklı İnançlar     |     Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar     |     Fal/Tarot

Ruhsal Sorunlar     |     Yaşam ve İlişkiler     |     Özel İlişkiler     |     Janus

15 Temmuz 2024
Muhatabın ve kadınların düşüncelerini anlama (Beden dili)

Sevgili Janus,

Güzel günler dilerim.

Sana yakin hissettigim için sen derken daha rahatim ve bunu da hos görecegine inaniyorum. O sebeple rahatsizlik verdiysem lütfen uyar :)

Sorum da bu girise uygun olacak.

Bir insani rahatsiz, tedirgin hissettirdigimizi nasil anlariz? Bizim rahatligimiz onu da etkileyecektir elbette fakat ipuçlari nelerdir? Rahatsiz olduysa rahat hissettirmek ve rahat olmak için neler yapabiliriz?

Ve bu konuyu ayrica kadinlara olan cinsel, duygusal girisimlerimiz üzerinden de degerlendirebilir misin? Yesil, sari, kirmizi isiklari görmekte zorlaniyorum :)

Saygilarimla,

YANIT

Kendiniz bana yakın hissettiğiniz için gerçekten teşekkür ederim. Bu beni çok mutlu etti. Benimle, bana yazan herkes isssssssstediği gibi konuşabilir. Bu sayfanın amacı yakınlaşmak, dertleşmek, bilgi alışverişinde bulunmaktır. Küfür edenler bile bizden hakaret görmezler… tepki almazlar. Önceden de yazdım, annem ile olmak isteyen olursa kendisine sormak gerektiğini, babam olmasa onore olacağını, ama diğer hayatta olduğu için fikrini alamayacağımı yazarım. Babamın hatırını soran olursa, damardan hetero olduğu için şans bulunmadığını açıklarım. Konu ben isem teşekkür ederim ve seans bilgilerimi yollarım. Ama bence ya parası ücretimi karşılamaya yetmeyecektir, ya da "bu moruk Alsayrır hastası, vah zavallı" diye bana acıyacak ve öfkesi yatışacaktır. Heeeyyy! Şaka ediyorum tabidir kiiiii.

Ancak özel hayatım farklıdır değerli kardeşim. Orada ancak benzerlerimle, ya da beklentilerimi karşılamaya istekli ve beni rahat ettirecek kimselerle olurum. Bu yüzden belki o zaman biraz mesafe ve gerçek ismimin ardına bir bey takısı rica ederim… tabidir ki aynı karşılığı benim de verecek olmam şartı ile…

Sorunuz geleyim.

İşin zor yanından başlayalım: Birlikte olduğunuz kişileri rahat hissettirmek için yapılacak tek şey vardır: Rahat olmak. Rahat olmak ise bu makroda öğrenilecek en önemli derstir… yani o kadar da kolay bir iş değildir. Bütün bir sistem, ataerki, insanlar rahatsız olsun diye dikkatle planlanmıştır. Bu konuda dileyen eğitimlerimizden yararlanabilir. Daha pozitif olmayı ve/veya maji yapmayı öğrenmek rahatlık elde etmek için yardımcı sayılabilirler.

Ve kolay konulara geçip biraz konuşalım.

İletişim sırasında muhatabınızın duygularını anlamak sanılandan kolaydır ve bu işin gerisinde beden dili gerçeği vardır. Bir vaktim olursa Altar-Stil siteme bu konuda detaylı bir makale yazacağım. O zaman dek çok bildik, ama kesin olan bazı veriler aktarayım.

Sizinle iletişimde olan kimseler eğer hoş duygular içindeyseler sempatizasyon kanunun gereği size çekilirler. Motor sistem bile bedeni size yakın bir eksene sokmak ister; yakınlaşma arzusunun izleri bedene yansır.

Muhatabınızın iki omzunu bir hayali çizgi ile birleştirin ve bu çizginin orta noktasından bir dik çizgi çekin. Bu dik çizgi sizin bedeninize yöneliyorsa karşınızdaki kişinin en azından sizden kaçmak istemediğini anlayabilirsiniz.

Kol engeli de önemli bir kriterdir. Konuşurken ya da sizi dinlerken kollarını göğsünde çaprazlayan kimseler kendilerini sizden koruma gereği duymakta, en azından araya bir sınır koymayı arzulamaktadırlar.

Bir kişinin size dokunup durması (ki, stres yaratıcı olduğunu biliyorum) dikkatinizi çekmek istemesi; tek hareketle dokunması (örneğin kısacık da olsa elini omzunuza, oturmaktaysanız dizinize koyması) size aslında sevgi ile sarılmayı istediğini gösterir.

Karşınızdaki kişi size üstün gelmek istiyorsa, ya da kendini üstün görüyorsa, çenesi yukarıdadır ve burun deliklerini görebilirsiniz. Bunun tam tersi, kendini geri plana çekmeye hazırsa (ki, bu tutumunun gerisinde sizden çekinmek kadar, size alanında yer açıp dost olmak istemek de bulunabilir) çenesini göğsüne doğru indirir.

Çene kadar başın durumu da önemlidir. Baş yana eğikse bu pozu da çeneyi göğse çekmek manasında alabilirisiniz. Dahası; başı yana eğmek çene indirmekten daha yoğun bir sempati ve/veya uzlaşama isteği işaretidir.

Standart beden dili kitaplarında gülümseme ve göz kontağının sempati işareti olduğu yazar. Oysa ben yaşadıklarıma dayanarak bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Günümüzde pek çok kişi (özellikle iş hayatında ve sanat/eğlence çevresinde) ayna karşısında göz teması ve gülümseme egzersizleri yapmaktadır.

Grup içinde tercih edilip edilmediğiniz ise yukarıda söylediğim omuz bileşkesi ile kontrol edebilirisiniz. Bir kişi sizinle konuşuyor olsa bile omuz bileşkesi kimi gösteriyorsa dikkati size değil, ona yönelik demektir. Bunun tersi olarak bir grupta sizinle kontakta olmadığı halde omuz bileşkesi sizi gösteren kişilerin dikkatini çektiğiniz kesindir.

Bu minik tüyolardan sonra benim asıl merak konuma, hanımlarla ilişkiye geçelim.

Omuz bileşkesini hanımlarla ilişkilerde de kullanmanızı altını çizerek öneririm. Başka bir erkekle flört eden ve sizi görmediğini, size fazla dikkat etmediğini düşündüğünüz bir hanımın omuz bileşkesi sizi gösteriyorsa fikrinizi rahatça değiştirebilirsiniz.

Ancak korkarım ki kadınların ilgilerini anlamak, bir tanış, ya da iş arkadaşının anlık duygularını deşifre etmekten zordur. Kadınlar binyıllar boyunca "edep" başlığı altında "ruh ezilmesi"ne tabi tutulmuşlardır… bunun nedeni seks enerjisini yayacak olan cinsin -sanılanın aksine- kadınlar olmasıdır. Ataerkide sürekli kadınların sekste erkeklere oranla isteksizliğinden söz edilir. Bu sözlerin kökten yanlış olduğunu anlamak çok kolaydır, ama insanlar üzerlerindeki baskılardan bu basit gerçeği görmezler: Eğer kadın seksten anlamaz ve soğuk taraf olsa yasaklanan cins erkekler oldurdu… kadınlar değil. Seksi başlatan kadındır. Kadının istemediği ve görece uzak durduğu şey seks değil; bizlerin beyin yapısına sızıp bizlere seks diye ezberlettirilen "şeydir".

Kadınların, kadın bedeninin erkeği coşturacağı için yasaklandıkları düşüncesi ortaya atılabilir. Oysa pek çok erkeğe (izin verirseniz "ruh hastası olmayan erkeğe" diyeyim), uyarılmak için sadece çıplak bacak, ya da göğüs fazla yeterli değildir. Doğrudur, görmek erkeği uyarır. Ancak erkeği uyaran değil, aklını başından alan "KASTİ tavırdır". Bir cilveli bakış, bir saç uçuruş, kalçanın (çarşaf altında olsa bile) salınımı, eğer bunlar bilinçle ve hedefe yönelik yapılmışsa, erkekleri isteksiz ama bedeninin bazı yerleri görünen kadından daha fazla "hızlandırır". Kadındaki bu doğal uyarıcılık bilgisi o kadar güçlüdür ki, kadınlar bedensel olarak zindana kapatılmakla kalmazlar, ek olarak beyinleri de "iğdiş edilir". Böylece ortaya seksiliğini gizlemek zorunda olduğu öğretilmiş, ya da buna zorlanmış, böylece kadınlık vasfının bir kısmını hayli yitirmiş, ya da gömmüş veya saklamış mutsuz örnekler dolar. İşin en üzücü yanı bu öz-gömüşe "kadınlık onuru" diyenler de vardır.

İşte bu yüzden kadınları deşifre etmek zordur.

Ancak kadınlar evreni BİRLEŞTİRECEK cinstirler, bu yüzden "birleşme" adlı itilimi erkeklerden çok sinelerinde barındırırlar. Bu birleşme arzusunun içinde seks de bolca vardır… ama paket, hislerden öte duygu adlı güzelliklerle de doludur. İşte bu yüzden kadınları çözmek için beden dilinden çok, his bazında incelemek lazımdır.

Bu ne demektir? Şu demektir: Bir kadının cilvesi gerçek duygularını yansıtmıyor olabilir. Kadınlar -ki bastırılmalarının bir nedeni de budur- (sözüm kesinlikle hakaret değil övgüdür) "genele oynamayı severler". Oynama sözüm hem "tribünlere oynama" tanımındaki oynama, hem de "cilve yapma, seksi davranma" manasını taşımaktadır. Bu nedenle size yönelik uyarıcı tavırlar tabidir ki özellikle sizin için sergilenmiş de olabilir… ama olmayabilir de.

Bu nedenle, yani yukarıda anlattığım "ilgi olunca var olan paketteki duygusallık miktarı" nedeniyle, tavırlarda duygu izleri aramak daha reel sonuçlar verir.

Bakışlarla başlayalım: Özellikle size yoğun ilgisi olan, tribünlere oynamayan kadın size meydan okur gibi bakmaz. Bakışlarda "derinlik, özlem, utanç, kaçınma arzusu, istek" sözcükleri ile özetlenebilecek bir karışım vardır. Kadınlar ataerkil modacılar tarafından da öylesine "doğranmaktadırlar" ki; genelde kendilerine güvenleri azdır, bu yetersizlik duygusu, beğendikleri erkek olunca tavan yapabilir.

Yine duygu yolunda ilerleyelim: Sizi gerçekten seçen kadın seksiliğini sergilemekte birden tutucu olabilse de, ona annelik ayrıcalığını veren duyguları abarır… "vermeye başlar". Verdiği şey hem zaman, hem paradır. Sosyal medyada kadınların paragöz oldukları ile ilgili lafları yazan kişiler aslında kadınlar üzerindeki yetersizliklerini ifşa etmektedirler.

Bu sözlerimi biraz teorik bulmuş ve daha pratik öneriler bekliyor olabilirsiniz. Tamam; o zaman yine beden diline gelelim.

Deneyimlerime dayanarak kadınların omuz bileşkeleri kadar -tabidir ki oturma pozisyonunda- diz bileşkelerini de (unutmayın, dizler arasında cinsel organ vardır) dikkate almanız gerektiğini söyleyebilirim. Başkası ile konuşuyor olsa da, dizleri sizden yana olan hanımların dikkatini çektiğiniz düşünülebilir. Sizinle konuşurken öne eğilmesi ve bacak değiştirerek bacak-bacak üzerine atması; ayakta konuşurken kalçanın yana itilmesi de manalı olabilir.

Ancak bunlar belli bir amaç uğrana, içten gelmeden de yapılabilir.

Bir toplulukta (örneğin bir restoranda, karşı masada oturan) bir hanımın size gerçekten ilgi duyup duymadığını test etmenin -yine deneyimlerime dayanarak söylüyorum, çok kullandığım bir taktiktir- kesin yolu, lütfen dikkat edin, ona hiç bakmamaktır. Erkeklerin yaptığı en büyük taktik hata beğendikleri kadına "yiyecek gibi" bakmadan duramamalardır. Bu tavır, hanım size ilgisizse onu stres altına sokabilir, ya da sizi "kullanarak" (olumsuz anlamda kullanmadım bu sözü) başka bir erkeğe kur yapabilir. (Basite indirgeyeyim: "size çaktırmadan yüz vererek, sizinle kesişerek, farklı bir erkeğe "Bak ne kadar beğeniliyorum" mesajı yollamaya uğraşabilir.) Yani size bakan bir hanımın bile hangi nedenle baktığını anlamak kolay olmayabilir; ya da bakmayan bir hanımın size ilgi duymadığını düşünmek doğru olmayabilir. Kesin sonuca varmak için "bakmamak, ama kontrol etmek" yapılması gerekli davranıştır. Sizi GERÇEKTEN beğenmiş olan ve en azından bakışmak isteyen bir kadın, bir şekilde dikkatinizi çekmeye uğraşır. Ona bakmadan bu kerterizi yapmayı beceren erkek "gerçeğe ulaşır". Ancak sözlerim kesinlikle aldırmaz bir tavır takının demek değildir. Sergileyeceğiniz tiyatro sadece "fark etmemiş olmak" ile sınırlı kalmalıdır. Kadınları, özellikle kendine güvenen kadınları, beğendikleri erkeğin dikkatini çekememiş olmak kadar hiçbir şey sinir edemez. Bu yüzden yakın ilişkilerde bir hanımın size yoğun ilgi duyup duymadığını -ölçüsünde- kaçmak ile de anlayabilirsiniz. Ama kadınları buz kestiren davranış ilgisizliktir (ikincisi erkeğin birlikte olduğu kadından çok, kendine hayran olmasıdır). Bu yüzden kaçma taktiği ilgisizliği çağrıştırırsa onu kaybedebilirsiniz. Ama onu çok özleseniz de imkansızlıklar içindesiniz! Anneniz rahatsızlandı, iş arkadaşınız yardım istedi! (Bu taktik çok işlevseldir Ama asla "çok işim var" veya "çok yoğunum" ortamına girilmemelidir. Kadınları çok işi olan erkekler de soğutur.) Ya da çok sevdiğiniz bir erkek arkadaşınız size bir şey danışmak için geldi, uzak akrabanız kalmaya geldi… İşte bu durumda hanım arkadaşınız size ve engel olan kimliğe öfkeleniyorsa, yoğun ilgisine inanabilirsiniz. Ama uzun süre anlayışla karşılıyorsa… Bilemem.

Kırmızı ışık ise tektir: Ekşi surat.

Dikkat edin, öfkeli surat bile rol olabilir (olmayabilir de, aman üstüne gitmeyin). Ama ekşi surat varsa pılınızı pırtınızı toplayın ve olay yerinden hızla uzaklaşın… çünkü şansınız sıfırdır.

Yakın ilişiklerde ise -gerçi bunları herkes biliyordur- aranmamak, seyrek mesajlar, kısa mesajlar, randevuya gecikmeler, yan yana iken mesafeli yaklaşımlar ilginin var olduğu ama hayli düşük olduğunu gösteriyordur. Kadınlar istediklerini elde etmek için erkeklerden çok çok-çok daha enerjiktirler. Naz, bir kadın cilvesidir; ama neyin naz, neyin ilgisizlik olduğuna da karar vermek pek kolay değildir. Bu yüzden bana sorarsanız, naz yapan hanımlar ile araya mesafe koyarak bu taktiğe kapalı olduğunuzu belli edin; kendinizi güvenceye alın. Yok, naz yapan hanımlar sizi hıza getiriyorsa, bu da olabilir, o zaman risk üstlenin ve üstüne düşün. Eğer tavır gerçek naz ise uzun sürmeyecektir. Kadınlar da sekste ve arzuda erkekler kadar acelecidirler. Aceleci değillerse… Bu cümleyi bitirip kimsenin kalbini kırmayayım.

Daha yakın ilişkilerden, seksten, söz edecek olursam arzunun tek bir yanılmaz işareti olduğunu söyleyebilirim: O da vajina ıslaklığıdır. Porn ortamındanım, inleyen, haykıran modellere bakıyorum… ellerinde lubricant, avuç-avuç dökmekteler. Ben bu isteksiz kadınlara bakıp onların heyecan içinde olduklarını düşünüp heyecanlanan erkeklerin reel partnerleri için üzüntü duyuyorum; çünkü kadın bedeninden bu denli anlamayan kimselerle beraberler. "İsteksiz kadının palavra inlemesinden heyecan duyma" zevki olanları tenzih ederim. Kadınlara gerçek hazlar vermek istiyorsanız, unutulmaz olmak istiyorsanız, peşinizden koşulsun istiyorsanız, ilk ders: İnlemelere pabuç bırkmayacak, SÜREKLİ eliniz ile vajinayı kontrol edeceksiniz. Kadınlar arkadaşlar, bizlerin sandığı kadar vajinal seks ve penis düşkünü değillerdir. Bu konuda bilgi almak isterseniz Altar Baykal mahlası ile yazdığım Vulva Masajı Teknikleri adlı kitabı öneririm. Kitabı buradan inceleyebilirsiniz. İçerikte pratik bilgiler kadar, bilimsel raporlar da var… ve bana inanın, eğer alırsanız, belki de biraz üzülecek olabilirsiniz.

Bu yaşıma, normal bir insandan misli ile fazla seks ortamı içinde yaşayarak (aklınıza hayalinize gelmeyeceğini düşündüğüm kadar farklı deneyimlere bulaşarak yaşayarak) şunu öğrendim: Erkeklerin kovalayan, kadınların kaçan taraf olduğu sözleri kadar büyük palavra yoktur. Kadınların kaçma nedeni bir karakter özelliği değil, kovalama isteklerinin tahrik edilememesidir. Kadınlar mı kovalamayacak? Güldürmeyin beni! Kadınlar ÇILGIN OLAN CİNSTİR! Çılgınlıklar tanrısı Dionysos, kadınların tanrısıdır en çok. Kadınların bu öz-be-öz yapısını biraz "gıdıklamayı" beceren erkek görür onların elde etmek için neler yapacaklarını.

Ancak korkarım ki erkekler bu konuları öğrenmek için tembeldirler biraz.

Ben yine bu yaşıma dek, "kadınları elde etmek için taktik öğrenmeyi çok isteyen" bir sürü erkek tanıdım. Ama bunların hiç biri "kadınları elde etmek için hatalarından arınmak" gibi bir isteğin zerresine sahip değildi.

Sizlere öğretilen ataerkil kalıpları canınızı biraz da yakarak kırabilirseniz, önünüzde uzanacak hayatın ne doyumsuz eğlencelerle dolu olduğunu göreceksiniz.

Düşüncemi almak için soru yönelttiğiniz için de teşekkürler.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -