YANIT
Tabidir ki rahatsız etmiyorsunuz. Bilakis, görüşlerimizi almak için bize ulaşmanız bizleri onurlandırıyor.
Büyücülük, evet, günaha girmeye, ya da bizim değimle "NE celp etmeye" neden olabilir. Ancak bu durumun sebebi büyü yapma eylemi değil, büyünün yapıldığı niyettir. Yani NE envoke edecek olan beyin elektriğinin dalga boyudur. Eğer dalgaboyunuz negatif ise, her ne yapıyor olursanız olun NE celp edersiniz… buna dinsel ritüeller de dahildir. İsteksiz namaz, göklere ağmaz (kabul olunmaz) sözlerinin ifade ettiği gibi; sıkılarak, boğularak, ya da fazla istemeden (sadece cehennem korkusu ile); hatta bir kişi ya da olaya öfke içindeyken namaz kıldığınızda yüksek düzeyde NE celp ediyor olabilirsiniz. Göklerden size bakıp, namaz kıldığınızı görüp "Aferin kuluma, namaz kıldı, ona hayr hasenat yollayayım" diyen tanrı yoktur. Tanrı (ya da bir tanrı yoksa pozitivite adlı bir alan) ile kontağınız (ona benzemeniz) sonucu kurulan senkronizasyondur hayr sağlayan. Aynı şekilde tanrının "Kulum büyü yaptı, onu lanetleyeyim" dediği düşüncesi de gerçek değildir.
-
Eğer beyin elektriğiniz negatifse; öfke, acı, korku doluysanız (bu duygularınızın geçerli bir sebebi de olabilir) ve bu duyguların yönlendirmesi ile maji yapıyorsanız, ciddi oranda NE celp edeceğinize emin olabilirsiniz.
-
Aşk, seks, birleşme, sadakat elde etme benzeri görece pozitif duygularla maji yapmak da NE celp edebilir. Sizi kabul etmemiş, benimsememiş birisini aşk/seks ilişkisine zorlama ya da onu getirme veya onun sadakatini var etme gibi eylemler insanların alanına girmek, yani bencillik anlamına geldiği için NE çeker.
-
Kendi talep etmedi ise birini içinde bulunduğu sıkıntıdan kurtarma çalışması bile 3. kişilerin kaderine müdahil olmak manasındadır ve NE çekebilir. Bir kişinin kaderi, en doğru şekilde sadece kendisi tarafından değiştirilebilir.
Hepsinin ötesinde lanetleme çalışmaları ve şifa çalışmaları yalnızca alıcı ile senkronizasyon varsa başarılı olabilir. Bu demektir ki PE sahibi bir kişiye, ya da maji diye bir şeyin olduğuna inanmayan bir kişiye lanetleme yapmak sonuçsuz kalmaktan öte, yapana kesinlikle geri yansıyacaktır. "Beddua eden iki mezar kazsın" sözü, bu gerçeğin hissedilmesi, hatta izlenmesi ile var edilmiştir.
Lanetleme yaparken (ya da beddua ederken) beyninizde var olan NE, onu yönlendirdiğiniz hedeften önce sizin beyninizde konuşlanmıştır. Sizin beyninize ulaşmadan onu farklı yere yollamazsınız. Ve bu enerjiler önce kendini celp eden üzerinde etkindir. Bu bilgiler sonrasında diyebiliriz ki, majinin yasaklanma nedeni majisyenin hedefindeki kişiyi değil, bizzat majisyeni başına açacağı belalardan korumak için konmuş bir engelleme gayretidir.
Maji ne zaman güvenle kullanılır?
Bize göre en çok majisyen kendi beynine yaptığı zaman... Örneğin bir korkudan arınmak için, öfkeyi dağıtmak için, acı veren bir düşünce kalıbının aktivitesine son vermek için. Zeka kazanmak için. Sağlığı geliştirmek için. Beladan korunmak için.
Ama bilirim; bu amaçlar novice majisyenlere hiç de çekici gelmezler. 
Maji tabidir ki daha "güncel" alanlarda da kullanılacak bir yardımcıdır.
Örneğin maji ile;
-
iştahı kesmek, ya da açmak (önceden de yazdım: Kuru fasulye pilav ve Adana kebap manyağı olarak kilomu korumak için en fazla yaptığım çalışmadır
),
-
bedende hoşa girmeyen bir yeri değiştirmek,
-
gençlik kazanmak (ciltteki sarkmaları önlemek),
-
güzellik elde etmek,
-
mesleki ortamda verilen emeğin karşılığını almak
-
beğenilen ama ulaşılamayan (yüz bulunamayan) bir kişiye benzer bir partner elde etmek
için kullanılabilir.
(Benzer bir çalışmayı hayran olduğum bir aktrisin benzerini bulmak için yapmış ve başarılı olmuştum.
(Editörün notu:
Bu konuda bilgi edinmek için Janus'un
Majinin gerçekleşme şekli (Ek yanıt) başlıklı yanıtını okuyabilirsiniz.)
Hatta bize göre tanrı, ya da pozitivite, bazı konulardaki majikal çalışmaları desteklemektedir de… Tanrıya yakın olmak adına bazı erdemleri kazanma çalışmasına neden karşı çıkılsın ki? Maji, mediasyonun daha güçle yapılmış (daha belirleyici, daha nokta atışlı) halidir. Bu yüzden meditasyonla elde edilen rahatlığa maji ile çok daha yoğun şekilde sahip olmak mümkündür. Dahası; bir kişinin para elde etmek yerine bereket elde etmek için çalışma yapması, bu arzunun tanrısal iradeye paralel bir düşünce (seçim) olması nedeni ile tanrı (ya da pozitivite) ile senkronizasyona da neden olacaktır. Yineleyeyim: Göklerde "Kulum bereket çalışması yaptı, aferin" diyecek bir güç yoktur; ama doğru düşünceyle çalışma yapmak (doğru düşünceye geçmek, doğru düşünmeyi becerebilmek) rezonansı sağlayabilecek (genliği arttırabilecektir).
Toparlamak gerekirse: Maji; gerçekliğin çökmesine irade ile müdahil olmaktır. Doğru düşünce ile devreye girmek, tanrısallık veya pozitif alan ile sempatizasyon ilişkisi kurmak manasına de geldiğinden, hayırlı olarak nitelenebilir. Belki de dikkat edilmesi gereken tek konu "doğru düşünce" adlı kalıpların sınırını doğru şekilde belirlemek; yani hangi düşüncelerin doğru (sevap), hangi düşüncelerin yanlış (günah) olduğu bilgisine sahip olmaktır.
